Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in 2. Cumhuriyet Gençlik Forumunda konuşması - 4 Mart 1999

Değerli gençler!

Sizi içtenlikle selamlıyorum. Size esenlikler, mutlu bir yaşam ve gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

2.Azerbaycan Gençlik Forumu ülkemizin yaşamında önemli bir olaydır. Bu iki günde Azerbaycan gençlik temsilcileri 2.forumda bir araya gelerek  gençlerin son üç yılda katettiği mesafeyi, kazandığı başarıları ve mevcut sorunları detaylı olarak analiz ettiler.

2.Gençlik  forumu üç yıl zarfında yapılan çalışmaları tamamlamakla birlikte gelecek için yollar çizdi. Biz 21.yüzyıla giriyoruz. 21.yüzyıl gençliğin yüzyılıdır. 21.yüzyıl Azerbaycan’da gençlerin bağımsız devletimizi kurma ve geliştirme dönemidir. Değerli gençler, siz 21.yüzyıl Azerbaycan’ını kuracak insanlarsınız. Bu yolda size başarılar dilerim!

Gençlik ve Spor Bakanı Ebülfez Karayev’ın forumdaki sunumunda, Gençlik Kolları Milli Konseyi Başkanı Azay Kuliyev, çocuk teşkilatı başkanı Güler Ahmedova, Azerbaycan İzciler Birliği Ulusal Meclis üyesi Sebine Hüseyinova’nın konuşmalarında ve öteki konuşmalarda, sunumlarda değerli düşünceler söylendi. Gençliğin bugünkü durumu, mevcut eksiklikler ve önümüzde bulunan hedefler detaylı olarak masaya yatırılmıştır.

Bölümlerde yapılan müzakerelerin de çok yararı oldu. Bunlar hepsi Gençlerin 2. Forumunun ne kadar büyük önem taşıdığını gösteriyor. Gençlerin 2.Forumu Azerbaycan gençliğinin bugününün ve yarının net aynasıdır.

Giderilmeyen sorunlar, eksiklikler sunumlarda ve konuşmalarda açık yüreklilikle belirtildi. Bunlar bizzat beni çok sevindiriyor. Zira bugünün gençleri cesur olmalılar, herşeyi açık ve net söylemeliler, kusurları saklamamalılar. Eksiklikler, kuşkusuz,  çeşitli devlet ve hükümet makamlarının faaliyeti ile bağlantılıdır. Bunun yanı sıra gençlik kollarının, gençlerin kendisi ile ilgilidir.

Nitekim, siz bizi, iktidar makamlarını eleştirdiniz. Çok da iyi ettiniz. Ben sizin bu konuşmalarınıza özel önem veriyorum. Mamafîh  sizin burada belirtmiş olduğunuz kusurları ve çözülmemiş sorunları ilgili makamlar, maalesef, şimdiye kadar çözememişler. Fakat sizin de yanlışınız olduğunu düşünüyorum, nitekim siz zamanında bu konuları kesin bir biçimde one çekmemişsiniz. Muhtemelen, yalnız forumu beklemişsiniz.

Sizin eleştirel konuşmalarınızdan hepimizin ders çıkarmamız gerektiğini söylüyorum. İktidar makamları kendilerine önemli bir sonuç çıkarmalılar. Eksiklikler en kısa zamanda giderilmelidir.

Sorunlar ne kadar zor olsa bile, düzenli bir biçimde çözülmeldiir. Kısacası Azerbaycan gençliğinin yaşamını, eğitimini, istihdamını ve faaliyetini sağlamak için biz tüm olanakları harekete geçirmeli, elimizden geleni yapmalıyız. 

Konuşmalarda bildirildi ki, önceki forumda bazı öneriler sunulmuş, ardından bu öneriler işlenmiş ve devletin ilgili makamlarına iletilmiş, maalesef, bunlar bir sonuç vermemiştir.  Ben  ileride  benzer durumların yaşanmaması için şunu öneriyorum, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Gençlik Kolları Ulusal Konseyi, çocuk örgütü  ve diğer kuruluşlar forumda öne sürülmüş  konuların hepsini bir yerde toplasınlar ve bunların çözüme bağlanması için gerekli belgelerin tasarılarını en kısa zamanda, yaklaşık  on gün içinde sunsunlar.

Ben aynı zamanda  Azerbaycan Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanlığı İdaresi ve diğer iktidar organlarına talimat veriyorum.  Sizin öneri ve tasarılarınızda belirtmiş olduğunuz  tüm faailyetlerin dikkatle takip edileceği, gerekli kararların alınacağı konusunda sizi temin ederim. 2.forumun sonuçları ile ilgili öne sürülen konuların çözümü için Azerbaycan Cumhurbaşkanının bu konu üzerine özel bir kararnamesi olmalı diye düşünüyorum  ve ben böyle bir kararname imzalamaya hazırım.

Değerli  gençler!

Siz şu günlerde kendi olgunluğunuzu, aktifliğinizi gözler önüne serdiniz. 2.forum, gençlerin örgütlendikten, kendi doğrultularını belirledikten sonra çok iş yapabildiklerini ve zaten çok iş yaptıklarını ülkemize, kamuoyuna bütün açıklığı ile gösterdi. Geçen üç yılda yaptığınız çalışmaları detaylı olarak anlattınız. Benim için ise bunun önemi, Azerbaycan’da gençlerle ilgili sorunun çözümünü doğru bir yöne yönlendirmiş olmamızdır.

Bilindiği üzere önceleri, hepimizin yaşadığı  Sovyet iktidarı döneminde komsomol ve pioner diye gençlik kolları vardı. Onlar devletin koruması altındaydı ve gençler kuşaktan kuşağa bu kolların çerçevesinde yetişiyor, gelişiyor, faaliyetlerde bulunuyorlardı. Sovyet iktidarı çöktü, Azerbaycan devleti bağımsızlığını kazandı. Önümüze pek çok sorun çıktı. Bunların biri de gençlerin sorunlarıdır. Doğru, bağımsızlığının ilk yıllarında Azerbaycan’da bunlarla ilgilenmeye fırsat olmadı, yahut buna pek önem verilmedi. Fakat son dört yılda Azerbaycan’da gençlerle ilgil sorunun  çözüme bağlanması  konusunda ciddi önlemlerin  alınması için zorunlu  çalışmaları yapabildiğimizi düşünüyorum. Şimdi bunun da fiili sonuçlarını görüyoruz.

Dört sene önce biz Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı kurduk. Bu bakanlık kurulduğunda gerekliliğine ilişkin çeşitli düşünceler vardı. Oysa biz işbu bakanlığın gerekli olduğu kanısındaydık. Onu kurduk. Şimdi biz bağımsız Azerbaycan’ın hayatında bu bakanlığın ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. 1.Gençlik forumu üç sene önce düzenlendi, yapıldı. Biz bu forumu düzenlediğimiz sırada  büyük beklentilerimiz vardı, öte yandan bunun ne sonuçlar vereceğini düşünüyorduk. Ne var ki üç sene zarfında Azerbaycan’da gençlik örgütlendi, gençlik kolları kuruldu.  Gençlik ve Spor Bakanlığı seri çalışmalar yapıyor ve gençliğin sorunları şimdi düzenli bir şekilde çözümleniyor. Herhalde Azerbaycan gençliğinin bugünkü durumu, onların ruh hali, onların  toplumdaki yeri ve hayatın her alanına  katılımı bunu açıkça teyit etmektedir. Bunlar çok memnuniyet vericidir.  Önceki yıllarda bu alanda bir düzen, bir netlik bulunmamaktaydı. Bazıları eski kurallara göre yaşamak istiyordu, diğerleri gençlik kolunun olması  konusunda değişik düşüncelere kapılmıştı.

Günümüzde Azerbaycan gençliğinin örgütlendiğini, bir çatı altında toplandığını, toplumda  hak ettiği yeri aldığını ve bağımsız Azerbaycan’ın gelişmesi için gerekli çalışmaları yaptığını kesin bir eminlik içinde söylemek mümkün.

Ülkemiz, gençler ülkesidir. Biliyorsunuz, Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi Ocak ayında cumhuriyetimizde nüfus sayımı yaptı. Sayım bitti, fakat sonuçlar hâlâ inceleniyor. Bu sayımda kesin olmayan ilk sonuçlar çok sevinç vericidir. Öncelikle, ülkemizin nüfusu artmıştır. Bugün Azerbaycan’da yaklaşık 8 milyon kişi ikamet ediyor.  İlk ve ön verilere göre 7 milyon 910 bin kişi bulunuyor. Fakat, sanırım, onlar tüm verileri henüz incelememişler. Hatta böyle olursa bile yaklaşık 8 milyondur.

Nüfus yapısının Azerbaycan vatandaşlarının olumlu sosyal niteliğini ortaya koyması memnuniyet vericidir. Azerbaycan’da bin kişi başına  bir yılda 17 bebek doğuyor, 6 kişi ölüyor. Böylece, bin kişiye düşen doğal nüfus artışı 11.

Azerbaycan’da ortalama yaşam süresinin de  bugünkü koşullar itibariyle tatminkar olduğunu düşünüyorum. Ortalama yaşam süresi 71 yıldır - erkeklerde 67 yaş, kadınlarda  74 yaş. Ancak en sevinçli durum, Azerbaycan’ın gençler ülkesi olmasıdır. Nüfusun 2 milyon 900 binini gençler, 2 milyon 600 binini çocuklar oluşturuyor. Böylece, nüfusun 5 milyon 500 bini gençlerdir.

Gençler ve çocukların aşağı yukarı hepsi eğitim alıyorlar. Bir milyon 600 bin kişi, çocuk orta okullarda eğitim görüyor. 100 bin genç yüksek okullarda eğitim alıyor. Onlardan 80 bini devlet üniversitelerinde, 20 bini özel üniversitelerde okuyor.

Tüm bunlar Azerbaycan nüfusunun yapısını ve bugünkü sosyal durumunu yansıtan birkaç veridir. Aynı zamanda veriler , Azerbaycan’ın bu zorlu geçit döneminde de varlığını sürdürdüğünü, geliştiğini, bizim sayımızın arttığını, eğitim aldığını gösteriyor.

Bunların hepsi ileride bize büyük görevler - gençlere, çocuklara ilgi ve  ihtimamı artırmak, gençlerin sorunlarıya daha fazla ilgilenme görevlerini yüklüyor. Bugün size beyan ediyorum: Biz, Azerbaycan devleti bu alanda üstlendiğimiz tüm görevleri düzenli bir şekilde yerine getireceğiz.

Geçen üç yıl zarfında Azerbaycan, büyük bir gelişme kaydetti. Azerbaycan, bağımsızlığının 7. yılını kutladı. Bununla birlikte bağımsız bir devlet olan Azerbaycan’ın bu 7 yıllık tarihi geçmişinin çok zorlu aşamalardan ibaret olduğunu siz biliyorsunuz. Azerbaycan, 1991 yılı sonunda bağımsızlığını ilan ettiğinde büyük siyasi, sosyal, ekonomik kriz yaşıyordu. Ermenistan’ın saldırısı sonucu işgale uğramış Azerbaycan kendi topraklarını savunmak için uğraşıyor, savaş veriyordu. Azerbaycan’da iç sosoyopolitik durum çok gergindi. Daha sonraki yıllarda - 1991, 1992 ve 1993 yıllarında ülkemizde durum oldukça gerginleşti.

1993 yılında Azerbaycan büyük bir felaketin eşiğine geldi. İç savaş çıktı ve Azerbaycan bölünme tehlikesiyle ile karşı karşıya kaldı. Sonraki dönem Azerbaycan’ın bu acılı, zorlu sorunlarının çözüm dönemi oldu.

Biliyorsunuz, onlar da kolay olmadı. 1993 yılında iç savaşı önlemek, Azerbaycan’ı bölünme tehlikesinden kurtarmak çok zor bir görevdi. Bugün bunun üstesinden geldiğimiz ve Azerbaycan’ı bu krizden çıkardığımız gururla söylenebilir.

Fakat müteakip yıllarda da Azerbaycan’ı yıkma, bölme girişimlerine devam edildi. 1994 yılı ekim ayında, 1995 yılı mart ayında darbe girişimleri yeniden Azerbaycan’ı  büyük tehlikeye sürükledi. Fakat Azerbaycan halkı artık birlik olmuş, Azerbaycan devleti artık kendi gücünü ortaya koymuştu. Bu darbe girişimlerinin hepsi önlendi. Daha sonra Azerbaycan’da istikrar dönemi başladı. Son yıllarda elde ettiğimiz en büyük başarı, Azerbaycan’da sosyo-politik durumun istikarlı bir yapıya kavuşmasını sağlamış olmamızdır.       

Hem gençler hem yaşlı kuşak şunu asla unutmamalı: 1991, 1992 ve 1993 yıllarında Azerbaycan’da hayat çok zordu, hatta bazı durumlarda olanaksızdı. Kaos, anarşi, çeşitli silahlı grupların birbiriyle silahlı mücadelesi, iktidar savaşı - tüm bunlar o yıllardaki Azerbaycan gerçekleri idi. Şimdi Azerbaycan’da iç durum tam istikrarlıdır. Biz sosyo-politik istikrarı sağladık ve bunu düzenli bir biçimde sürdürüyoruz. Tüm bunlar Azerbaycan vatandaşlarının, gençlerinin normal yaşam biçimi, çalışması, eğitim alması için temel koşuldur.

Azerbaycan, geçtiğimiz yıllarda sosyo-ekonomik krizden kurtuldu. Bilindiği gibi,1993-1994 yıllarında, hatta 1995 yılında Azerbaycan ekonomisi durgunluğa girmişti, kriz içinde bulunuyordu. Biz uyguladığımız önlemler sonucu ülkemizi bu krizden çıkarmayı başardık. Şimdi son üç yıldır Azerbaycan sosyo-ekonomik gelişim sürecine girmiştir. Azerbaycan’ın sosyo-ekonomik durumu itibariyle eski  Sovyetler Birliği üyesi ülkelerden bir haylı farklı olduğunu bugün  memnuniyetle ifade edebiliriz.

1995 yılında biz durgunluğun önüne geçtik. 1996 yılında ekonomik istikrarı sağlamayı başardık ve gelişme aşamasına girdik. 1997-1998 yıllarından bu yana ekonomi gelişme yolunda mesafeler almaktadır. Bunu rakamlar da kanıtlıyor. Gayri safi milli hasıla 1996 yılında yüzde 1,3 oranında artış gösterdi. Oysa o zamana kadar, son 5-6 yıl zarfında ekonomi sürekli bir gerileme eğilimi içinde bulunuyordu. 1997 yılında gayri safi milli hasıla yüzde 5,8, 1998 yılında yüzde 10 arttış kaydetti. Sanai üretim 1997 yılında yüzde 0,3, 1998 yılında yüzde 2,2 oranında artış gösterdi. Tarımsal üretim de arttı.

Azerbaycan’a yapılan yatırım miktarı her geçen yıl artıyor. 1996 yılında Azerbaycan’a 600 milyon dolar değerinde yatırım yapılmıştı. Oysa 1998 yılında bu rakam bir milyar 500 milyon dolardı. 1998 yılında yatırım hacmi yüzde 45 oranında artmıştı.

Tüm bunlar Azerbaycan’da nüfusun refah düzeyinin yükselmesini sağlıyor. 1996 yılında ortalama maaşlar 82 bin manat olurken, 1998 yılında 170 bin manat teşkil etmiştir. Bunlar, tabii ki, bizim için yeterli değildir. Ancak bu, Azerbaycan’ın zorlu koşullarda, savaş ortamında bulunmasına rağmen, ekonomik krizin önüne geçildiğini, ülkemizin krizden çıktığını gösteriyor. Biz durgunluğu atlattık ve ülkemiz gelişmeye başladı. Bu, 1999 yılında ve ileriki yıllarda Azerbaycan’ın gelişmesi için uygun koşullar sağlamaktadır, izlemiş olduğumuz doğru sosyo-ekonomik poltikanın bir sonucudur. Bunlar Azerbaycan’da uygulanan ekonomik reformların - toprak reformu, özelleştirme programı, ekonomik liberalizasyon, girişimcilere geniş olanaklar sağlanması ve nitekim, ülke ekonomisinin piyasa  ekonomisi, serbest ekonomi yolunda gelişmesinin bir sonucudur.

Biz elde ettiğimiz başarılara değer vermekle birlikte henüz çözülmemiş sorunları da iyi biliyoruz. Gençler bunları - hem başarıları hem henüz çözülmemiş sorunları bilmeliler. Gençler herşeyi bilmeliler. Bugün biz bağımsız devlette çoğulculuk ve demokrasinin geliştiği  bir ortamda yaşıyoruz, demokratik, laik hukuk devleti kurma sürecini gerçekleştiriyoruz. Onun için her Azerbaycan vatandaşı ülkemizde yaşanan süreçleri bilmeli ve işbu süreçlerde etkin yer almalıdır. Gençlerin önünde bulunan görevler, öncelikle toplumda kendi yerini almak, ilim irfan sahibi olmak, eğitimini geliştirmek, toplum  için faydalı olmaktan ibaret.

Eğitm alanında geniş çaplı reformlar uygulanıyor. Sanırım bu eğitimin kalitesini de artıracak ve gençlerin  daha üst düzeyde bir eğitim alması için uygun koşulları sağlayacaktır.

Bizim hayatımızda bir diğer etken Azerbaycan’ın Ermenistan’ın sillahlı saldırısından  hala kurtulamamış olmasıdır. 1988 yılından bu yana Ermenistan tarafından Azerbaycan’a yönelik başlanan saldırı ülkemize çok büyük zarar verdi. Biz büyük kayıplar yaşadık. Azerbaycan topraklarının bir bölümü işgal edildi. İşgal altındaki topraklardan bir milyonun üzerinde yurttaşımız zorla göç ettirildi, şuanda çoğu çadırlarda zorlu koşullar altında yaşıyor.

Biz 1994 yılı Mayıs ayında ateşkes imzaladık. 4 seneyi aşkın bir süredir ateşkes ortamında yaşıyoruz, Ermenistan-Azerbaycan sorununun barışçı yoldan çözüme bağlanmasını istiyoruz. Bu alanda çok çalışmalar yapıldı. En büyük başarı, 1996 yılı Aralık ayında düzenlenen AGİT Lizbon Zirvesi’nde Ermenistan-Azerbaycan sorununun çözümüne yönelik kabul edilmiş ilkelerdir. Ama maalesef  Ermenistan tarafının yapıcı olmayan tutumu yüzünden biz bu ilkeleri gerçeğe dönüştürmeyi ve sorunun barışçı çözümünü, topraklarımızı kurtarmayı şimdiye kadar başaramadık.

Ben bugün birkez daha beyan ederim ki, biz henüz bütün olanakları tam anlamıyla değerlendirmiş değiliz. Sorunun barışçı yoldan çözümü için daha büyük potansiyelin olduğunu düşünüyorum. Biz bu potansiyeli verimli şekilde kullanmalıyız. Ne var ki AGİT Minsk Grubu eşbaşkanları - Rusya, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa bu sorunun çözümü için gerekli faaliyetlerde bulunmuyorlar. Biz bu konuyla ilgili endişelerimizi ve zaman zaman itirazlarımızı da ifade ettik. Bununla birlikte biz sorunun AGİT Minsk Grubu kapsamında çözümünün bugün olduğu gibi gelecekte de Azerbaycan için uygun olduğunu düşünüyoruz.

Zannediyorum ki,  1999 yılında biz sorunun barışçı yoldan giderilmesi için ciddi adımlar atacak   ve soruna çözüm bulacağız. Bunun yanı sıra biz ülkemizin güvenliğini sağlamak, topraklarımızı en iyi şekilde savunmak için tüm olanakları geliştirmeliyiz. Son  yıllarda Azerbaycan ordusunun kaydettiği gelişme, bugünkü durumu bu anlamda bizim kazandığımız en büyük başarılardandır.

Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra cumhuriyetimizde ordunun  yapılanması alanında birkaç yıl boşa gitti. Burada söylendiği üzere, 1993 yılı Kasım ayından sonra Azerbaycan’da ordu yapılanmaya başandı. Azerbaycan’ın kudretli bir ordusu olduğunu bugün büyük gururla söyleyebiliriz. Her zaman Azerbaycan topraklarını savunacak, gerekirse, topraklarımızı savaş yoluyla kurtaracak bir ordumuz vardır.

Azerbaycan’da toplumda, özellikle gençler arasında orduya yaklaşım tamamen olumlu yönde değişmiştir. Şimdi  gençler isteyerek askere gidiyor, orduda görev yapıyor, kendi yurttaşlık görevlerini yerine getiriyor ve Azerbaycan ordusunu güçlendiriyor, geliştiriyorlar.

Ordu mensupları burada konuşmalar yaptılar. Ordunun bugünkü durumu hepimize büyük gurur veriyor. Evet, Azerbaycan’da kısa bir zaman diliminde  ordunun kurulması ve orduda subayların, askerlerin sadakatla hizmet etmesi  hayatımızın en güzel niteliklerinden biridir. Fakat orduya ilgi ve ihtimam sürekli artmalıdır. Azerbaycan gençleri ordu saflarında hizmet etmeyi şerefli  bir görev olarak değerlendirmeliler. Buradaki konuşmalarda benzer kelimeler söylendi. Ben de şunu birkez daha vurgulamak istiyorum,  her Azerbaycanlı genç  askerlik hizmeti yaparak ruhunu geliştiriyor, gerçek bir vatandaş oluyor, ülkesinin yasal anlamda hak sahibi insanı oluyor. Biz bundan böyle de orduya ilgi ve ihtimamı artıracağız. Eminim, Azerbaycan gençliği ülkemizin ordusunu bundan böyle de güçlendirecek, geliştirecektir.

Ordu mensubu kişiler bugün foruma katılanları selamladılar, bildirilerini sundular. Biz de kendilerini selamlıyoruz. Ben bu salonda forumdaki herkes adına Azerbaycan ordusu asker ve subaylarına içten selamlarımızı sunar, bu onurlu çalışmalarında kendilerine sonsuz başarılar dilerim.

Azerbaycan gençlerinin bir kısmı vatan uğruna canlarını feda etmiş şehitlerin evlatlarıdır. Azerbaycan gençlerinin bir kısmı vatan uğruna savaşta yaralanmış, sakat kalmış insanlardır. Onlara özel ilgi ve ihtimam gösterilmelidir. Vatan uğruna savaşarak sakat kalmış, gözlerini kaybetmiş Fikret İsayev, forumun dünkü toplantısında çok heyecanlı bir konuşma yaptı. Fikret İsayev gibi kahramanlar Azerbaycan gençliğini yücelten ve üst düzeylere taşıyan insanlardır.

Vatan uğruna mücadele ederek kahramanlık örnekleri sergileyen gençlerimizin hepsine ben bugün bir  kez daha teşekkür ve şükranlarımı sunar ve beyan ederim ki,  Azerbaycan devleti, cumhurbaşkanı onlara ilgiyi bundan böyle hep artıracaktır. Gençlik ve Spor Bakanlığı, tüm gençlik örgütleri gençlerin bu bölümüne özel ilgi ve ihtimamla yaklaşmalılar.

Azerbaycan gençlerinin bir bölümü işgal altındaki topraklarımızdan zorla göç ettirilmiş ailelerin çocuklarıdır, o toprakların gençleridir.  Biz yerinden, yurdundan edilmiş tüm yurttaşlarımıza hep ilgi ve ihtimam göstermeliyiz ve gösteriyoruz. Ne var ki mülteci ailelerinin çocuklarına, gençlerine ilgi ve ihtimam özel olmalı.

Forumdaki konuşmalarda belirtildi ki,  onların eğitimi de mevcut durum itibariyle istenilen düzeyde değildir. Ben, gerçi Eğitim Bakanlığına soramadım, ama düşündüm, acaba  bu şehitlerin çocuklarına, savaşta yaralanan, sakat kalan gençlere ve işgal altındaki topraklarımzıdan zorla kovulmuş ailelerin evlatlarına, gençlere eğitim alanında ne tür ayrıcalık ve  avantajlar sağlanmıştır? Gerçekten, bilmiyorum. Ancak  varsa,  onları çoğaltmak  gerekir. Eğer yoksa, bu tür ayrıcalık ve  avantajları sağlamak lazım.

Evet, biz bütün mülteci ve göçmen kamplarında okullar yaptırmalı ve çocuklara, gençlere gerekli eğitimin verilmesi için ciddi çalışmalarda bulunmalıyız. Bu da forumun sonuçlarından biridir. Bizim onaylayacağımız belgelerde bunların da yer alması gerektiğini düşünüyorum.

Hayatımızda pekçok sorun vardır. Her vatandaş, genç kendisine ilgi ister. Biz bunu yapmalıyız. Fakat demin bahsettiğim kesimlerden olan gençlere özel ilgi ve ihtimam gösterilmelidir.

Azerbaycan’ın gençler ülkesi olduğunu belirttim. Hal böyle iken gençlere daha büyük fırsatlar sunmak, yol açmak gerekir. Ben gençlerin eğitimi üzerine düşüncelerimi söyledim. Fakat gençlerin istihdamı, devlet dairelerinde, kamu kuruluşlarında faaliyeti bizim temel görevlerimizden biri olmalı diye düşünüyorum. Bu  konuda şimdiye dek bir takım çalışmalar yapılmıştır. Fakat bunlar yeterli değildir. Ben gençlerin devlet kurumlarında yönetim birimlerinde istihdamına ilişkin burada söylenen tüm düşüncelere  katılıyorum. Bizim hükümet organları, Bakanlar Kurulu, bakanlıklar, yerel idari birimler gençlere öncelik tanımalı, kamu ve hükümet görevlerinde çalıştırmalı, potansiyellerini gerçeğe dönüştürmeleri için gençlere uygun koşullar sağlamalıdırlar.

Forumda dün ve bugün konuşma yapan gençler siyasi olgunluklarını, devlet görevlerinde bulunmaya ne denli hazırlıklı olduklarını ortaya koydular. Biz kendilerine fırsatlar sunmalıyız. Ben bugün beyan ederim ki, tüm iktidar makamlarında, kamu ve hükümet birimlerinde gençler çalıştırılmalı ve bu konuda onlara gerekli ilgi gösterilmelidir.

Ben bu sözleri daha önce de söylemiştim. Ancak ne yazık ki,  bunu tam olarak icraata dökemedik. Bu yüzdendir ki forumun sonuçlarına ilişkin belgelerde yer alan bu çağrılarımızın yanı sıra onların gerçekleşmesi, gençlerin devlet, iktidar makamlarında istihdamı için somut eylemler yapmalıyız. İlgili kentlere, bölgelere, tüm bakanlıklara bu konuda gerekli talimatların  verilmesi ve onların uygulandığının denetlenmesi gerekir diye düşünüyorum. 

Biz yaşlı ve orta kuşağın Azerbaycan’ın bugünkü yaşamındaki hizmetlerini çok takdir ediyoruz. Biz ileride de  onların tecrübesinden, bilgisinden, yeteneğinden etkin bir şekilde yararlanacağız. Fakat bunlar gençlere fırsat tanınmasına, kamu birimlerinde çalışmasına engel olmamalıdır. Bu düşünceyi tam anlamıyla uygulayacağımdan emin olabilirsiniz.

Gençlerin, tüm Azerbaycan vatandaşlarının kendi çalışmalarında bağımsız devletimizin temel ilkelerine uymaları gerekir. Tabiri caizse, bu, bağımsız Azerbaycan’ın milli ideolojisinin ilkeleridir. Bu, Azerbaycan’ın bağımsızlığı, güçlenmesi,  sürekli kalkınması ve sonsuza kadar var olmasıdır.

Azerbaycan’ın egemenliği, bütünlüğü ve bölünmezliği, ülkemizin tüm vatandaşlarının oluşturduğu Azerbaycan halkı, Azerbaycancılık, ülkemizin resmi dili olan Azerice, halkımızın tarih boyunca oluşturduğu milli-manevi değerlerimiz, halkımızın milli ahlak kuralları, evrensel değerler ve tüm bu değerlerin sentezi, cumhuriyetimizin ilk demokratik anayasası, bu anayasada her vatandaş için tespit edilmiş görevler, vatandaşlarımızın hak ve güvenceleri, Azerbaycan’ın ulusal bayrağı, devlet arması, milli marşı - tüm bunlar, bence, bağımsız Azerbaycan’ın milli ideolojisinin temelini teşkil eden ilkelerdir. Eğitim kurumlarında, aile içinde gençlerimizi işbu  ilkeler temelinde yetiştirmek, geliştirmek ve faaliyetlerde bulunmasını sağlamak gerekir.

Bunlar Azerbaycan okullarının, üniversitelerinin, tüm eğitim merkezlerinin, ülkemizin gençlik kollarının, Eğitim Bakanlığı’nın, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın, tüm iktidar organlarının temel görevidir. Gençlik tüm bu ilkeler temelinde yetiştirilmeli, geliştirilmelidir. Azerbaycan’ın geleceğini onlar kurmalılar.

Değerli gençler!

Forumda siz Azerbaycan’ın devlet geleneği, ülkemizin dış ve iç politikası, cumhuriyetimizin bugünü ve geleceği hakkında hoş sözler söylediniz, kendi görüşlerinizi aktardınız. Tüm bunlardan dolayı size teşekkür ederim. Azerbaycan devleti, bağımsız ülkemizi savunmak, geliştirmek için kendi görevlerini yerine getiriyor. Yalnız  halkın desteği, güveni, gençliğin Azerbaycan’ın devlet  siyasetine verdiği destek ve bu siyasetin uygulanmasında aktif rol alması bizim bugünkü ve gelecek başarılarımızın temelini oluşturuyor.

Ben bu desteğinizden dolayı size  teşekkür ederim. İnanıyorum, Azerbaycan gençliğinin ileride de ülkemizin devlet düzenini ve bağısmızlığını hep savunacağına ve koruyacağına, Azerbaycan devletine, cumhurbaşkanına hep destek olacaklarına inanıyorum.

Forum ve gençliğin bugünkü durumundan ben çok memnun kaldım. Sanırım, bu forumu televizyonda izleyenler, gerçek Azerbaycan vatandaşları, vatansever insanlar bizim kadar seviniyorlar ve Azerbaycan gençliğinin bugünü ile gurur duyuyorlar.

Değerli gençler!

Siz Azerbaycan’ın bugünü ve geleceğisiniz. Size önemli görevler düşüyor. Bu görevler ileride daha büyük sorumluluk isteyecektir. Siz bağımsız Azerbaycan’ı 21.yüzyılda yaşatacak, kuracak, geliştirecek olan insanlarsınız. Biz bağımsız Azerbaycan’ın geleceğini size emanet edeceğiz. Onun için Azerbaycan’ı, Azerbaycan devletini yaşatmaya, geliştirmeye hazır olun!

Ben size birkez daha esenlikler, tüm çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Eminim, Azerbaycan gençliği, ülkemizin bugünü ve geleceği her zaman aydınlık, nurlu olacaktır.

Yaşasın Azerbaycan gençliği!

Yaşasın bağımsız Azerbaycan!