Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ile Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başkanlığında Azerbaycan - Türkiye heyetleri arasında görüşmede - 18 Ekim 1999

Zatıaliniz Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Azerbaycan Halkının büyük dostu ve değerli kardeşim Süleyman Demirel!

Ben sizi Azerbaycan toprağında içtenlikle ve yürekten selamlıyorum. Davetimi kabul ederek kısa bir çalışma ziyaretine geldiğiniz için teşekkür ederim.

Sizinle beraber takım arkadaşlarınızın da Azerbaycan`a gelmesi beni çok memnun etti. Türkiye Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Sayın Hüseyin Kıvrıkoğlu, Başbakan Yardımcısı, Enerji Bakanı Sayın Cumhur Ersümer`i selamlıyorum ve sizin tüm heyete "hoşgeldiniz” diyorum.

Sizin Azerbaycan`ı her ziyaretiniz halkımız, ulusumuz, vatandaşlarımız için bir sevinçtir, benim için ayrı bir sevinçtir. Sizin bugünkü gezinizin en büyük önemi şudur ki, bugün Azerbaycan`ın bağımsızlığını ilan ettiği, bağımsızlığını tekrar kazandığı günden bu yana 8 sene geçiyor, bu büyük tarihi gelişmenin 8.yıldönümüdür. Bugün Azerbaycan`da bayramdır. Bugün sizin aramızda olmanız, bizimle beraber olmanız Azerbaycan`ın bağımsızlığı, özgürlüğü ile ne denli ilgili olduğunuzu birkez daha gözler önüne seriyor.

Biz bugün sizinle birçok konuları ele aldık. Bu görüşme, Türkiye-Azerbaycan dostluğunun, işbirliğinin her geçen gün geliştiğini birkez daha gösterdi. Türkiye Cumhuriyeti, hükümeti, devleti ile tüm alanlardaki ilişkilerimiz bizim için, bağımsız Azerbaycan, Azerbaycan devleti için özel önem taşımaktadır. Allah`a şükürler olsun,- ki ben bunu menuniyetle belirtiyorum,-Azerbaycan devleti bağımsızlığını kazandıktan sonra, bilhassa son yıllarda, bu ilişkiler sürekli gelişmiş ve gelişmektedir.

Bugün biz sizinle bu konuyu detaylı olarak görüştük ve önümüzde bulunan sorunların çözüme bağlanması için kendi düşüncelerimizi aktardık. Bizim görüşlerimiz aynıdır. Sizin Azerbaycan`ın iç ve dış politikasını desteklemeniz, Azerbaycan`ın Ermenistan saldırısından kurtulması ve bu sorunun barışçıl çözüme kavuşması için verdiğiniz destek, bulunduğunuz değerli faaliyetler, demokratik, laik hukuk devletinin kurulması sürecinde ülkemizin yaptığı çalışmalarda sizin birikimleriniz, tavsiyeleriniz, desteğiniz bize her zaman çok büyük güç vermiştir. Biz her zaman buna çok değer verdik ve veriyoruz.

Sanırım, sizin bu gezi kapsamında yaptığımız görüşmeler, müzakereler ülkelerimiz arasındaki ilişkileri daha da geliştirecek ve üst düzeylere taşıyacak ve dostluğumuzu, kardeşliğimizi daha da pekiştirecektir. Onlar zaten çelik kadar sağlamdır. Fakat çeliğin de her zaman gerçek bir çelik olması gerekir.

Biz birçok konulara değindik, aynı şekilde Bakü-Ceyhan boru hattının inşası konusuna geniş yer ayırdık ve görüştük. Biliyorsunuz, 1994 yılının eylül ayında Azerbaycan ilk büyük petrol anlaşmasını imzaladığı sırada bu sözleşmenin şartlarından biri büyük petrol boru hattı - Bakü-Ceyhan petrol boru hattının inşası hakkında idi.

Biliyorsunuz, geçtiğimiz beş yılda bu alanda çok çalışmalar yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanı, sizin gönderdiğiniz üst düzey heyet ile beraber biz geçenlerde "Asrın mukavelesi"nin 5.yıldönümünü kutladık. Biz bu konuda ilke ve görüşlerimizin değişmez olduğunu birkez daha beyan ettik. Şöyle ki her ay Hazar Denizi`nin büyük petrol ve doğal gaz olanakları ile ilgili yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Hazar Denizi`ndeki yataklardan sağlanan bu petrolün büyük bir bölümünün mutlaka dev bir petrol boru hattıyla nakli gerekir. Bu büyük petrol boru hattı ise Bakü-Ceyhan petrol boru hattıdır.

Geçen sene Ekim ayında, Türkiye Cumhuriyeti`nin 75.yıldönümünde biz önemli bir deklarasyon imzaladık. Ben, bu deklarasyona bizim bugün de bağlı kaldığımızın altını çizerim. Türkiye Hükümeti temsilcileri ile Azerbaycan Hükümeti temsilcileri arasında yapılan çalışmalar artık şunu gösteriyor, biz bu konunun sonuna tam yaklaşmak üzereyiz. Buna çok az bir zaman kaldığını düşünüyorum. Biz bu konuyu konuştuk, siz de kendi düşüncenizi ifade edeceksiniz.

Ekonomik ilişkilerimiz çok boyutludur. Türk işadamları burada çalışıyorlar, büyük gelir sağlıyorlar. Bunlara en büyük örnek, bugün sizinle beraber açılışını yaptığımız Bakü hava alanındaki uluslararası normlara uygun terminal binasıdır. Yahut, geçen sefer siz tarihi İpek yolunun yeniden canladırılmasına ilişkin Bakü Uluslararası Konferansına katılmak için buraya geldiğinizde büyük bir otel tesisinin açlışını yaptık. Bu da Türkiye ile Azerbaycan arasındaki yeni boyutlu ekonomik ilişkilere bir örnektir. Fakat yapılanlar sadece bunlarla sınırlı değildir. Bu anlamda çalışmalar çok fazladır ve daha da artacaktır.

Düşünüyorum ki, Türk işadamları ile Azeri işadamları arasında işler giderek daha iyi olacaktır. Biliyorsunuz, biz ekonomik reformları, özelleştirme programını uyguluyoruz. Biliyorsunuz, biz piyasa ekonomisini geliştiriyoruz. Onun için de ülkelerimizin ekonomileri birbirine uyum sağlıyor ve bu da, hiç kuşkusuz, işibriliği yapmamız için daha büyük olanaklar sunmaktadır.

Ben sizi birkez daha selamlıyorum. Size birkez daha hoşgeldiniz diyorum.

Süleyman Demirel: Sayın Cumhurbaşkanı, çok teşekkür ediyorum.

Her zaman olduğu gibi bugün de kardeş, dost ülkenin güzel toprağına ayak bastığımız andan itibaren bize gösterilen sevgi, konukseverlik ve bu büyük kardeşlik duyguları bizim hepimizi çok mutlu etmiştir. Türkiye`deki 65 milyon kardeşimiz Azerbaycan`da bize gösterilen sıcak ilgiden çok memnun kalacaktır. Zira bu, onların kendilerine gösterilen bir ilgidir.

Biz Azerbaycan`ın bağımsızlığının, ulusal egemenliğinin, Anadolu Türkçesi ile söylersek, bağımsızlığının kutlandığı bir günde Sizinle beraber olmaktan çok memnunuz. Geçen 8 yılda Sizin önderliğinizde Azerbaycan`da ne denli büyük değişimlerin yapıldığını en iyi gözlemleyenlerden biri benim. Zira ben 8 yıldır Azerbaycan`a sık sık gidip geliyorum. Ben burada herşeyin ne kadar güzel yönde değiştiğini, çok iyi olduğunu görüyorum.

Ben, her zaman olduğu gibi, bugünkü görüşmemizin de Azerbaycan-Türkiye dostluğuna büyük etkisi olacağına, ülkelerimizin ilişkilerinin gelişmesine yeni bir ivme kazandıracağına eminim.

Biz, Azerbaycan`ın uğradığı büyük haksızlığın bertaraf edilmesini, kalıcı barışın sağlanmasını ve Kafkasya`da herşeyin iyi olmasını isteriz. Kalıcı barış hepimiz, bölgedeki herkes için fevkalade önemlidir, fakat Azerbaycan halkı için daha bir önemlidir. Geçen şu 8 yılda Azerbaycan'ın ne tür zorlukların üstesinden biz geldiğini biliyoruz. Azerbaycan'da bağımsızlık sağlandıktan sonra büyük başarılar elde edilmiştir.

Türkiye, her zaman Azerbaycan'ın yanındadır, Azerbaycan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkedir, onun sürekli gelişmesi için elinden gelen her türlü yardımı yapmıştır ve yapmaya devam edecektir. Eminim, Azerbaycan, önümüzdeki on yılda ekonomik ve sosyal gelişme alanında büyük hızla ilerleyecektir. Bölgedeki diğer ülkelerle birlikte Azerbaycan ile ilişkilerimiz daha hızlı gelişecektir.

Azerbaycan`ın doğal kaynaklarının keşf edilerek ülkenizde nüfusun refah düzeyinin yükselmesine katkıda bulunmasında Bakü-Ceyhan boru hattının çok büyük rolü olacaktır. Azerbaycan petrolünün ve doğal gazının Türkiye üzerinden dünya piyasalarına ulaştırılması en doğru yoldur. Bu alanda yaptığmız görüşmeler olumlu sonuçlanmıştır. Biz bugün de bu konuyu görüştük, Bakü-Ceyhan boru hattının yakında inşasına başlanması için yapılmış olan önçalışmaları onayladık. Biz AGİT üyesi ülkelerin devlet başkanlarının İstanbul Zirvesi sırasında Bakü-Ceyhan petrol boru hattının inşasına ilişkin diğer tarafların katılımı ile son belgenin imzalanacağı konusunda uzlaşmaya vardık. Bu, sevinç verici bir durumdur.

Böylece, uzun yıllardır üzerinde çalıştığımız bir proje, Azerice söylersek, petrol hattı projesi hayat bulacaktır. Gerçekten de bu, bir hattır. Yani bu hatt insanlarımızı, ülkelerimizi birbirine daha da yaklaştıracak, bağlayacaktır.

Türk işadamlarının Azerbaycan`a ilgisi her geçen gün artmaktadır. Eminim, ülkelerimizin işadamlarının ilişkileri bundan böyle daha da pekişecektir.

Sayın Cumhurbaşkanı, asıl Sizin önderliğiniz altında Azerbaycan, bir dünya devleti haline geldi. Biz hep Sizin yanınızda olduk ve yine de Sizin yanınızdayız. Çok teşekkür ederiz.

Haydar Aliyev: Ben, çeşitli görüşmelerde sorunların hepsinin masaya yatırıldığını düşünüyorum, nitekim Azerbaycan Başbakanı ile Türkiye Başbakan Yardımcısı, Türkiye Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı ile Azerbaycan Savunma Bakanı bir araya geldiler, biz sizinle başbaşa görüştük, şimdi hep birlikte görüşme yapıyoruz. Burada çözülemeyen bir sorun yok. Onun için de ben sizin bu gezinizin çok başarılı, faydalı olduğunu ve Türkiye-Azerbaycan dostluğunun, işbirliğinin daha da gelişmesi bakımından yeni bir aşama teşkil ettiğini düşünüyorum. Bunlardan dolayı size teşekkür ediyorum.

Süleyman Demirel: Sayın Cumhrubaşkanı, ben sizi Türkiye`ye davet ediyorum. Biliyorusnuz, Sizden ve bizden kaynaklanmayan bir dizi olumsuzluklar yaşandı. Deprem sonucu Türkiye büyük acıya boğuldu. Depremin zararlarını gidermek için bize gösterdiğiniz yardımdan dolayı basın önünde Size birkez daha teşekkür etmek istiyorum.

Türkiye'nin çok önemli ödüllerinden biri Atatürk Uluslararası Barış Ödülü'dür. Bu bölgede, Kafkasya`da barışın sağlanması alanında yaptığınız çalışmalardan dolayı Türkiye`de bu ödülün Size verilmesi kararlaştırıldı. Bu ödül Size Türkiye`de verilmelidir. Yani ödülünüz bende. Bir ara vakit bulduğunuzda bu ödülü Türkiye`de Size sunmak isterim. En kısa sürede Sizi Türkiye`de tekrar görmek, kucaklamak ve ödülünüzü vermek istiyorum.

Haydar Aliyev: Teşekkür ediyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı, biliyorsunuz, ben Sizi uzun bir ziyaret için Azerbaycan`a davet ettim. Siz de bunu kabul ettiniz. Bu gezi eylül ayında yapılacaktı. Biz buna çok hazırlandık. Fakat Türkiye`de yaşanan deprem bu gezinin gerçekleşmesine engel oldu. Nitekim, malum olduğu üzere,- ki ben bunu birkaç defa söyledim, - Türkiye Cumhurbaşkanı olarak Siz bu deprem, büyük kayıplar nedeniyle tüm yurtdışı gezilerinizi iptal ettiniz ve yalnız yurtiçi sorunlarla, bilhassa depremin vurduğu zararları gidermekle ilgilendiniz. Sizin gibi biz de bu deprem sebebiyle hem o günler hem bugünler derin bir üzüntü yaşıyoruz. Bununla ilgili Size birkez daha "Geçmiş olsun” diyorum, tüm ölenlerin ailelerine ve tüm ülkenize, devletinize başsağlığı diliyorum.

Bunun için de siz o zaman Azerbaycan`ı ziyaret etmediniz. Fakat sizin fırsat bulup bir günlük kısa geziyi gerçekleştirmiş olmanız beni memnun etti.

Biliyorum, depremden sonra siz hiçbir yere gitmiyorsunuz. Fakat fırsat bulup buraya geldiniz. Bu, çok sevindirici bir durumdur. Bunun yanı sıra bizim önceki konuşmamız hala geçerli. Yani ben sizi yalnız Bakü'yü değil, başka bölgelerimizi de görmeniz, birçok konuları görüşmemiz için Azerbaycan`a uzun bir ziyarete davet ettim. Ben bu davetimi yineliyorum. Umarım, siz bunu kabul edeceksiniz ve uygun bir zamanda biz beraber bunu gerçekleştireceğiz.

Büyük Atatürk`ün adını taşıyan ödüle layık görülmekten büyük gurur duydum, onu almak benim için büyük bir şereftir. Doğrusu ben bundan çok memnun oldum, hatta çok duygulandım. Biliyorsunuz, sizde genelde bu ödülü nisan ayında veriyorlar. Siz beni oraya davet ettiniz. Fakat bilindiği üzere, o sırada ben Amerika`da hastanede idim, sizin ilginiz, sevginiz sonucu orada tedavi oluyordum. Sanırım, uygun bir zamanda Türkiye`ye, Ankara`ya mutlaka geleceğim. Muhtemelen o zaman bu konuyu sonuçlandırabiliriz. Teşekkür ediyorum.

Süleyman Demirel: Türkiye`de görüşmek üzere.

Çeviri 20 Ekim 1999 tarihli AZERBAYCAN Gazetesinden yapıllmıştır.