Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in İstiklal sondaj platformunun işletmeye açılması ile ilgili yapılan törende konuşması - 2 Eylül 1998

Sayın Bayanlar ve Baylar!

Değerli dostlar!

Biz, buraya toplanmış kişiler bugün Azerbaycan'ın petrol endüstrisinin tarihinde, tüm Azerbaycan'ın yaşamında önemli bir olaya tanıklık ediyoruz: Hazar Denizi'nin derin sularında zengin petrol ve doğal gaz yataklarının keşfi, petrol ve doğalgaz üretiminin sağlanması projesinin gerçekleştirilmesi kapsamında bu çalışmalar için yüzer yarı batırılmış sondaj platformunun işletmeye alınması törenine katılıyoruz.

Bu, sıradan bir olay değildir. Zira önünde toplandığımız sondaj tesisi dev boyutlu, muazzam ve aynı zamanda çağdaş teknik, teknolojik standartlara uygun donatılmış büyük bir platform, büyük bir üretim tesisidir. Sayın Michael Sherman bu yapıya bir isim verilmesini rica etti. Ben birkaç gün önce bu platforma bir isim verdim - onun ismi "İstiklâl".

Bu dev üretim tesisine, sondaj platformuna bu isim rastgele verilmemiştir. Biliyorsunuz, bir süre önce biz, büyük bir sondaj tesisi onarılıp modern bir hale getirildikten sonra onun işletmeye alınmasını törenle kutladık ve ona "Dede Korkut" ismini verdim. Bu ismi ben verdim. Neden "Dede Korkut"? Zira Korkut bizim dedemizdir, atamızdır, tarihi kökümüz, soyumuzdur. İkinci sondaj tesisine "İstiklal" ismini verirken, bu şekilde ben geçmişimizi bugünümüze daha sıkı bağlamak istedim. Bizim tarihi geçmişimiz Dede Korkut'tur, bugünümüz, geleceğimiz ise sonsuz bağımsızlıktır, istiklâldir. Ben eminim, bu yüzer sondaj platformu "İstiklal" ismini onurla taşıyacak, onun ömrü uzun olacak ve hep Azerbaycan halkının bağımsızlığının gelişmesine, Azerbaycan vatandaşlarının refahının artmasına, Azerbaycan'ın bağımsızlığına sadakatle hizmet edecektir.

Azerbaycan'ın petrol endüstrisi eski ve zengin bir tarihe sahiptir. Azerbaycan eski Ateşler ülkesidir. 1848 yılında dünyada ilk defa işte Azerbaycan toprağında petrol fışkırmış ve petrolün endüstriyel üretimine başlanmıştır. 20.yüzyılın başlarında Azerbaycan petrolcüleri karadan denize doğru ilerlemişler ve Hazar'ın kıyılarında petrol kuyuları açarak denizin dibinden de petrol çıkarmışlar. 1922 yılında tam da burada, bu alanda Polonya vatandaşı mühendis Pototsky'nin önerileri temelinde suda, denizde kuyu açılmaya ve denizin dibinden petrol çıkarılmaya başlanmıştır.

Yüzyılımızın 40'lı yıllarında Azerbaycan petrolcüleri uluslararası boyutlarda büyük başarı elde etmişler, ünlü Petrol Taşlarında ilk defa kuyu açılmış, Hazar Denizi'nin neredeyse ortasında bulunan bir bölgede petrolün fışkırması konusunda başarı sağlamışlar. Bu olay 1949 yılının kasım ayında yaşanmıştır. Daha sonraki yıllarda efsanevi Petrol Taşlarında deniz dibinden petrol çıkarma yaygınlık kazanmış ve Azerbaycan bir kez daha tüm dünyada denizden petrol çıkarma alanında öncü olmuştur.

Böylece, Azerbaycan'da petrol endüstrisinin gelişmesini üç aşamaya ayırmak mümkün. 19. yüzyılın ikinci yarısından, ortasından yaklaşık olarak 20.yüzyılın 20'li yıllarına kadar - bu, ilk aşamadır. 1920 yılından Azerbaycan'ın bağımsızlığına kadarki dönem petrol endüstrisinin ikinci aşamasıdır.

Nihayet, Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra geçen yıllar Azerbaycan petrol endüstrisinin üçüncü aşamasıdır. Her aşamanın kendine özgü özellikleri ve parlak geçmişi vardır.

Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra tarihte ilk defa kendi ulusal doğal kaynaklarının sahibi olmuştur ve bu kaynakları istediği gibi kullanmaya başlamıştır. Bildiğiniz üzere, biz geniş kapsamlı bir program yaptık, büyük çalışmalara başladık ve bu çalışmalar önümüzdeki yıllarda, 21.yüzyılda da Azerbaycan halkının ekonomisinin ve vatandaşlarımızın refahının yükselmesine hizmet edecektir.

Bağımsız bir devlet olarak bu çalışmalara başlarken Azerbaycan petrolcülerinin birkaç kuşağının emeği sonucu Azerbaycan topraklarında ve Hazar Denizi'nin Azerbaycan'a ait sektöründe keşfedilmiş zengin petrol ve doğal gaz yatakları bizim bugünkü ve gelecek çalışmalarımızın temelini oluşturuyor. Önceleri yaşamış ve bugün aramızda bulunan Azerbaycan petrolcüleri, bilimadamları, jeologları kendi halkının doğal kaynaklarının keşfi için değerli çalışmalar yapmış, büyük petrol ve doğal gaz yatakları bulmuşlar ve bunlar da şimdi bağımsız Azerbaycan devleti için kapsamlı programların hazırlanması için zemin oluşturuyor. Bugün, bu önemli bayram günü Azerbaycan petrolcülerinin tüm kuşaklarını şükranla anıyor ve belirtmek isterim ki, Azerbaycan halkı onların yaptıklarını asla unutmayacak. Bugün ben onların önünde saygıyla eğiliyorum.

Allah Azerbaycan halkına zengin doğal kaynaklar vermiştir. Azerbaycan halkının da üstün yetenekli insanları, büyük bilimadamları, özverili petrolcüleri ve diğer uzmanları bu zengn kaynakların vatan, halk için kullanımı konusunda büyük çalışmalar yapmışlar. Bu çalışmalardan biri de petrol endüstrisinin teknolojik üretim mekezinin, altyapısının sağlanması olmuştur. 70-80'li yıllarda denizde petrol ve doğalgaz yataklarının işletilmesi için, suyun derinliklerinde bulunan yataklardan petrol çıkarmak amacıyla yeni tesisatların, araçların, teknolojinin sağlanması zorunluluğu ortaya çıktı. Bu amaçla o yıllarda yüzer yarı batırılmış platformların yapımı ve kullanımı konusu çözüme bağlandı. O dönemlerde "Şelf-1" yüzer sondaj platformunun kullanımına başladık. Bunun ardından düzenli olarak "Şelf-2", "Şelf-3", "Şelf-4" ve "Şelf-5" sondaj tesisleri ortaya çıktı.

Bildiğiniz üzere, "Şelf-2" yüzer sondaj tesisatı geçtiğimiz yıllarda Azerbaycan Uluslararası İşletme Şirketi ile Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi tarafından birlikte modernize edildi, onarıldı ve çalışmaya başladı. Şimdi o, "Dede Korkut" ismiyle Hazar Denizi'nin "Şahdeniz" yatağında kuyu açıyor.

Bugün ise biz "Şelf-5" yüzer sondaj tesisinin onarımının, yeniden yapılmasının, moderinize edilmesinin, yenilenmesinin ardından onun çalışmaya başlamasını kutluyoruz.

Biz bugün "İstiklal" yüzer yarı batırılmış platformunu, bu dev tesisi gezdik, onun kullanımı ile ilgili birçok bölümleri inceledik, bilgi edindik. Bize kapsamlı bilgiler verildi. Ben Azerbaycan'da bu tür tesislerin yapılmasına önayak olduğum için ve bu tesisleri önceleri de iyi bildiğim için bugün "İstiklal" tesisini izlerken büyük gurur duyuyorum. Zira bu tesis Hazar Denizi'nin Azerbaycan'a ait sektöründe bulunan petrol ve doğalgaz yataklarının işletmeye alınması için çok önemli çalışmalarda bulunacak ve bu alanda büyük çalışmaların yapılması için çağdaş taleplere uyan teknik, teknoloji, araçlar insanların verimli çalışması için çok güzel bir ortam sağlamıştır. Şahdeniz Projesinden sorumlu konsorsiyum bu tesisatın modernize edilmesi, tekrar hizmete girmesi ile ilgilenmiştir. Projeyi yöneten Sayın Michael Sherman, bu konuda bir konuşma yaptı.

Şahdeniz anlaşması, projesi 1996 yılının 4 haziranında imzalanmıştır ve Azerbaycan'ın dünyanın büyük petrol şirketleri ile ortak çalışma planının gerçekleştirilmesine yönelik üçüncü büyük anlaşmadır. Ben memnuniyetle kaydederim ki, 20 Eylül 1994 tarihinde imzalanmış anlaşmadan başlayarak, daha sonra imzalanan tüm anlaşmalar düzenli bir biçimde uygulanıyor ve artık kendi sonuçlarını veriyor. Bu planların gerçekleştirilmesi öngörülenden daha yüksek rakamların elde olunduğunu kanıtlıyor.

Ben bugün şunu söylemeyi gerekli görüyorum, çünkü biz ilk anlaşmayı - "Asrın Mukavelesini" imzaladığımız sırada da bunu anlamayan, yahut bilerek bu anlaşmayı karalamak isteyen ve bunun Azerbaycan için bir yarar sağlamayacağı yönünde konuşmalar yapan kişiler vardı. Sanırım, eğer onlarda zerre kadar adalet duygusu varsa, onlar kendi yanlışlarını itiraf etmeli, kötü düşüncelerinden vazgeçmelidirler. Zira Çırak petrol yatağından Asrın Mukavelesi uyarınca petrol elde edilmektedir ve anlaşma imzalandığı sırada burada 510 milyon ton petrol elde edilmesi öngörülürken yapılan işler şimdi artık 630 milyon ton petrol üretildiğini gösteriyor.

Çırak petrol yatağında açılan kuyularda tahmin edilenden dört beş katı daha fazla petrol üretimi yapılıyor. Günlük 10 bin tonun üzerinde petrol üretiliyor. Birkaç gün önce bana yedinci kuyunun daha mükemmel sonuçlar verdiğini söylediler. O kuyudan günlük 500 ton petrol çıkarılması öngörülürken şimdi günlük üç bin, belki de dört bin ton petrol üretimi tahmin ediliyor. İşte budur bizim yaptığımız işlerin sonucu!

Hatırlıyorum, Şahdeniz Sözleşmesi imzalanmak üzere iken Azerbaycan'da yine bazı şahıslar böyle bir anlaşmanın cumhuriyetimiz için bir önemi olmadığı, yahut gelir sağlamayacağı konusunda değişik görüşler öne sürüyorlardı. Fakat bizim uzmanlar bu konuyu her açıdan değerlendirdiler ve Şahdeniz yatağında büyük doğal gaz rezervleri, aynı zamanda büyük petrol rezervlerinin bulunduğunu defalarca kanıtlamılar. Buna rağmen bazıları hiçbir gerekçe olmadan tersini kanıtlamak istiyorlardı.

Mill Meclis'in eski Başkanı, kendisini petrol alanında büyük bir uzman sayan Resul Kuliyev 1996 yılında Şahdeniz anlaşmasının imzalanmasına karşı çıktı. Biz, bunu uzun uzadıya görüştük. Kuşkusuz ki ben de, diğerleri de bu olumsuz tavrın her hangi dayanağı olmadığını gayet iyi biliyorduk. O sadece Azerbaycan'ın yaptığı çalışmaları karalama, yahut onlara engel olma, Azerbaycan ekonomisinin gelişmesine engel olma amacını taşıyordu. Biz bu kötü amaçları biliyorduk. Fakat buna rağmen ben bu konuyu etraflıca tartışmaya açtım ve şu an burada bulunan bizim çok ünlü petrol bilimadamlarımız, uzmanlarımız, Devlet Petrol Şirketi yönetimi bu görüşmeye katıldılar. Şahdeniz petrol ve gaz yatağının zengin bir yatak olduğu ve bunun işletilmesi için mutlaka çalışmalara başlanması, anlaşma imzalanması gerektiği birkez daha onaylandı. Böylece, 4 haziran 1996'da Bakü'de Gülistan Sarayı'nda bu anlaşma imzalandı.

Şimdi o dönemden bu yana iki sene geçmiştir. Artık biz bunun güzel sonuçlarını alıyoruz. İşte Şahdeniz anlaşmasının imzalanması sonucunda, Şahdeniz programı gereğince bir kosorsiyum oluşturuldu. BP, Statoil, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, daha sonra ise Elf Aquitaine, Lukoil ve İran'ın OİEK şirketi bu konsorsiyuma katıldılar. Bunlar çalışmalara baişladılar ve biz bugün bunun sonuçlarını alıyoruz. Ne sonuçlar aldık? Biz Hazar Denizi'nde azı 20 sene faaliyet gösterecek olan böylesine dev bir yüzer sondaj platformunu kazandık.

Şelf-5 tesisi denizin 200 metre derinliğinde kuyu açma gücüne sahipti. Kuyunun derinliği ise 6 bin metre kadar olabilirdi. Fakat bu, proje tasarısında böyleydi. Bilindiği üzere, bu, 1990 yıllarında çalışmıyordu ve 1995 yılından itibaren bu platform geçici olarak kapatılmıştı. Fakat bu tesis artık yenilenmiş, modern bir hale getirilmiş, onarılmış ve onun tüm göstergeleri yükselmiştir. Artık bu, 700 metre su derinliğinde kuyu açma gücüne sahiptir. Kuyunun derinliği ise 6 bin metre değil , 7.5-7.6 bin metre olabilir. Bu yüzer sondaj tesisi dünyadaki benzerleri ile kıyaslandığında en yüksek rakamlara sahip bir tesistir. Bu, bizim için büyük bir ulusal zenginliktir. Aynı tesisin şu anki duruma getirilmesi için 200 milyon dolar kaynak harcanmıştır. Burada belirtildiği üzere, bu tesisin 17 ay içerisinde modernizasyon ve onarım çalışmalarında, 1200 kişi yer almıştır. Bunlar Azerbaycan vatandaşlarıdır, uzmanlarıdır, işçileridir. Bu, onlar için yeni ve yüksek ücretli işyerlerinin açıldığı anlamına geliyor.

Biz sizinle Devlet Petrol Şirketi'ne ait gemi onarım tersanesinde bulunuyoruz. Bu tersane neredeyse faaliyetini durdurmuştu ve bu yerler berbat bir durumdaydı. Fakat 12 milyon dolar yatırım yapılmış, fabrika modernize edilmiş, onarılmış ve yenilenmiştir ve ileride büyük çalışmalar yapabilir duruma getirilmiştir. Bu, Şahdeniz Anlaşmasının, Şahdeniz Projesinin daha ilk meyvesidir, sonucudur. Hiç kuşkusuz "İstiklal" sondaj tesisi kısa sürede Şahdeniz petrol yatağında, su derinliğinin 700 metreyi bulduğu bir bölgede yeni kuyular açmaya başlayacaktır ve biz oradaki zengin petrol ve gaz yataklarınden petrol ve gaz çıkarabileceğiz.

Proje gereği, Şahdeniz yatağından 500 milyar metreküp gaz elde edilmesi bekleniyor. 200 milyon ton petrol kondensatı elde edilmesi bekleniyor. Fakat bu henüz proje aşamasındadır, bir tahmindir. Sanırım, "İstiklal" sondaj tesisi bu rakamların daha da artmasına yol açacaktır ve biz büyük çalışmalara tanık olacağız. Bu tesisin en yüksek düzeye getirilmesi, Azerbaycan'da bir yandan tekniğin, teknolojnin geliştiğini gözler önüne seriyor ve bunun yanı sıra Azerbaycan vatandaşlarının, uzmanlarının, bu tesiste çalışan tüm işçilerin hepsinin çağdaş, daha ileri bir düzeye yükselmesini sağlıyor. Bu da büyük bir başarıdır.

Biz ileride de yine böyle tesislerin, yani 'Şelf' denen tesislerin onarımına devam edeceğiz ve yine benzer bir tesisin faaliyete geçmesine tanık olacağız diye düşünüyorum.

20 Eylül 1994 tarihinde biz ilk büyük sözleşmeyi -Asrın Mukavelesini imzaladık. Aradan az bir zaman geçmiştir, 4 sene bile dolmamıştır. Fakat geçtiğimiz yıllarda yeni yeni sözleşmeler imzalanmıştır. Şimdi Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi hem Azerbaycan sektöründe, hem Azerbaycan topraklarında çalışmaların yapılması için dünyanın büyük petrol şirketleri ile 15 mukavele imzalanmıştır ve onların uygulanmaya başlanmıştır. İmzalanmış anlaşmalar uyarınca yapılan yatırım hacminin yaklaşık 35-38 milyar dolar teşkil edeceği öngörülmüştür. Onlar Azerbaycan'da bugün ve çok ileride ekonominin, yaşamın tüm alanlarında gelişmenin sağlanması açısından çok önemli bir araçtır.

Yapılan işler bugün sonuç veriyor. Petrol endüstrisinde çalışan kişiler faaliyetlerini sürdürüyorlar, iş sahibi oluyorlar, yüksek maaş alıyorlar ve onların maddi durumu her geçen gün iyileşiyor. Fakat yaptığımız bu işler Azerbaycan'a daha mutlu ve parlak gelecek sağlıyor. Biz, gelecek kuşakların, evlatlarımızın, torunlarımızın çektiğimiz zorlukları çekmemeleri, varlık içinde yaşamaları için uğraşıyoruz. Biz bu atılımlarla Azerbaycan'ı ekonomik yönden gelişmiş bir ülke yapmak istiyoruz. Biz bu atılımlarla Azerbaycan vatandaşlarını, halkını mutlu etmek istiyoruz. Biz bu çalışmaları büyük petrol şirketleri ile ve onların aracılığıyla diğer büyük şirketlerle ortak gerçekleştiriyoruz.

Bugün İstiklal sondaj tesisinin işletmeye açılması, Azerbaycan'ın 1996 yılında dünyanın birkaç petrol şirketi ile başlatmış olduğu çalışmanın güzel sonucudur. Ben bu vesileyle Azerbaycan'da petrol alanında, ekonominin tüm diğer alanlarında Azerbaycan vatandaşları ile omuz omuza çalışan yabancı şirketlerin temsilcilerine, uzmanlarına, her yabancı ülke vatandaşına ortak, faydalı çalışmalarımızdan dolayı teşekkür ve şüranlarımı sunarım.

Geçtiğimiz birkaç yılda Azerbaycan ile iş yapan yabancı ülke şirketleri, Azerbaycan'da iş yapmanın mümkün olduğuna, Azerbaycan'da iş yapmak için tüm olanakların ve en başlıcası uygun ortamın sağlandığına inandılar. Azerbaycan'da oluşmuş sosyopoliitk istikrar, cumhuriyetimizde yabancı şirketlerin verimli çalışmalar yapması için mevcut yasalar ve kurallar yabancı sermayenin Azerbaycan'a girişi açısından büyük olanaklar sağlamıştır ve bu da iki taraf için son derece yararlıdır.

Bugünkü tören-yabancı şirketlerin temsilcileriyle Azerbaycan petrolcüleri ve kamuoyu temsilcilerinin birlikte düzenledikleri bu kutlama töreni bizim güzel işbirliğimizin en çarpıcı örneğidir. Bu, Azerbaycan'da yapılan tüm işlerin büyük geleceği olduğunu ve Azerbaycan'a yatırım yapan kişilerin bu yatırımlardan kazanç elde edeceklerini birkez daha kanıltıyor. Azerbaycan'da oluşmuş ortam bundan sonra da yabancı sermayenin cumhuriyetimize girişini sağlayacaktır.

Yapılan çalışmalar ve elde olunmuş başarılar yalnız ve yalnız Azerbaycan'ın bağımsızlığının sonucudur ve Azerbaycan devletinin bu bağımsızlığı, özgürlüğü değerlendirerek yaptığı düzgün, hesaplı iç ve dış politikanın parlak sonucudur.

Biz, bugün "İstiklal" ismini taşıyan yüzer yarı batırılmış sondaj platformunun faaliyete başlaması ile ilgili törene katılarak ve bu dev üretim tesisine ileride başarılar dileyerek şunu birkez daha beyan ediyoruz ki, bundan sonra Azerbaycan'ın bağımsızlığı gün geçtikçe pekişecek ve bu tesis kadar güçlü, sağlam, sarsılmaz, bozulmaz olacaktır.

"İstiklal" tesisinin faaliyetini temin eden kişiler birkaç gün sonra denize açılıp platformda Hazar Denizi'nin derin bölgelerine, neredeyse denizin ortasına kadar gidecekler. Denizde çalışan kişiler, uzmanlar genelde çok sebatlı, cesur, kahraman insanlardır. Umarım, onlar yeni kahramanık örnekleri sergileyecekler. Onların hepsine esenlikler ve bu tesisin verimli çalışması için başarılar dilerim.

"İstiklal" tesisine birkez daha uzun ömürler, mutlu gelecek ve yeni yeni başarılar dilerim.

Şan olsun Azerbaycan petrolcülerine!

Şan olsun Azerbaycan'ın ulusal egemenliğine, istiklaline!

Şan olsun İstiklal tesisine!

Çeviri 3 Eylül 1998 tarihli Azerbaycan Gazetesinden yapılmıştır