Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydr Aliyev`in Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının zirve toplantısında konuşması - Madrid, 9 Temmuz 1997

Sayın Başkan!

Bayanlar ve baylar!

Sizleri yürekten selamlıyorum ve dünyanın bütün halklarının güvenliği, hürriyeti, gönenci yolunda başarılı ortak bir çalışma diliyorum.

Biz Varşova Paktı dağıldıktan sonra oluşmuş yeni bağımsız devletler ile NATO arasındaki yapıcı diyalogave işbirliğine büyük önem veriyoruz.

Soğuk savaş, nükleer felaket tehlikesi, dünyanın iki düşman kampa bölünmesi döneminin sona ermesinden sonra insanlık, silahlı anlaşmazlıklar, saldırgan ayrılıkçılık, silahların, ağır askeri araçların, nükleer ve kimyasal başlıklar taşıyabilen füze sistemlerinin kontrolsüzbirbiçimdeyayılması gibi bir takım yeni tehlikelerle karşılaşmıştır.

Bu negatif süreçler halklarımızın çıkarlarına çok büyük orandazarar veriyor, ekonomiyi felç durumuna düşürüyor, yeni bağımsız devletlerin kısa sürede Dünya Birliği ile bütünleşmesine engel oluyor, milyonlarca sivil kişinin insan haklarını kaba bir biçimde ihlal ediyor.

Bildiğiniz üzere, Azerbaycan Cumhuriyeti Ermenistan Cumhuriyeti tarafından saldırıyamaruz kalmış ve bunun sonucunda cumhuriyetimizin topraklarının %20'sinin Ermeni silahlı kuvvetlerince işgal edilmiş, bir milyondan fazla vatandaşımız kendi öz yurtlarından yuvalarından kovulmuştur ve şu anda göçmen durumunda çok zor koşullarda yaşıyorlar.

Azerbaycan tarafı adil ve kalıcı barışın tesisi için herşeyi yapıyor, AGİT Minsk süreci çerçevesinde en yapıcı tutum sergiliyor. Üç seneden fazladır ateşkes düzeni sağlanmaktadır ve biz anlaşmazlık tamamen çözülünceye dek buna uymak niyetindeyiz.

AGİT Lizbon Zirvesi'nde Ermenistan hariç bütün üye ülkeler Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığının çözümünün temel koşullarını savundular. Bu prensipler şunlardır: Azerbaycan'ın ve Ermenistan'ın toprak bütünlüğünün tanınması, Dağlık Karabağ'a Azerbaycan devleti yönetiminde en geniş özerklik statüsünün tanınması, Dağlık Karabağ'ın bütün nüfusunun güvenliğinin garanti altına alınması.

Fakat Ermenistan Cumhuriyeti'nin yapıcı olmayan tutumu yüzünden AGİT Minsk Grubunun çabaları hala istenen sonuçları vermemiştir. Biz umuyoruz ki, Minsk Konferansının eşbaşkanlığı - Rusya, ABD, Fransa Ermenistan ile Azerbaycan arasında barış anlaşmasının imzalanmasında ve kalıcı barışın sağlanmasında başarılı olacaktır.

Bu anlamda biz NATO ve Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi'nin de etkin rol üstleneceğini umuyoruz. Onlar Kafkaslar'daki silahlı ihtilaflara seyirci kalmamalılar. Şunu da göz önünde bulundurmak gerekir ki, bu anlaşmazlıklar tüm Avrupa'nın güvenliği açısından ciddi tehlike oluşturuyor.

Bugünkü görüşmeden yararlanarak beyan etmek istiyorum ki, Azerbaycan Cumhuriyeti Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi'nin oluşturulmasını takdirle karşılıyor ve onu NATO ile ortak ülkeler arasında siyasi danışmaların, aktif işbirliğinin önemli bir mekanizması olarak görüyor.

Biz NATO'nun "Barış için ortaklık" programına etkin bir biçimde katılıyor ve umuyoruz ki, bu program silahlı kuvvetlerimizin Avrupa'da barışın ve istikrarın sağlanması amaçları ve görevlerine uygun hale getirilmesi açısından güçlendirilmesine katkıda bulunacaktır.

Konuşmamın sonunda Polonya, Macaristan ve Çek cumhurbaşkanlarını ülkelerinin NATO üyeliğine alınması nedeniyle kutlarım.

Ben Rusya'yı, NATO ile kurucu senedinimzalanmsı, Ukrayna Cumhurbaşkanı'nı, bugün NATO ile Ukrayna arasındaki özel anlaşmayı imzalaması nedeniyle kutlarım.

Dikkatinizden dolayı teşekkür ederim.