Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in BM Genel Sekreter Yardımcısı, BM Viyana Ofisi Genel Müdürü Pino Arlacchi ile BM`nin Viyana`daki merkezinde yaptığı görüşmeden - 7 Temmuz 2000, Viyana

Pino Arlacchi: Sayın Cumhurbaşkanı birkaç hafta önce Tahran`da yaptığımız görüşmenin ardından burada Sizinle bir araya gelmekten memnunluk duyuyoruz. Siz BM`nin Viyana`daki ofisini ziyaret ederek bize büyük şeref verdiniz. Eminim, Sizin ziyaretiniz Birleşimiş Milletler`in bu merkezi ile ülkeniz arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi yolunda belirleyici bir aşama olacaktır.

Bizim merkezin önündeki en büyük görevlerden biri, genel sekreterin mecazi olarak ifade ettiği üzere "uygar olmayanan topluma karşı mücadeledir". Genel sekreter bunu söylerken toplumların dengeli gelişmesine zarar verecek, onun açısından tehlike oluşturacak tüm faktörlere karşı mücadeleyi, özellikle uyuşturucu maddelerin yasadışı ticaretine, organize suçlara ve "kirli paraların aklanması"na yönelik ortak mücadeleyi kastetmiştir.

Biz terör de dahil olmak üzere yeni tehlikelere karşı ortak mücadeleyi organize etmek için BM üyesi olan devletlerle birlikte mücadelenin yeni stratejileri ve kavramları üzerinde çalışıyoruz.

Demin sözünü ettiğim konularla ilgili olarak üye devletlerde gerçekleştirilen etkinliklerin hepsi bizim için önemlidir. Bu bakımdan, fırsatı değerlendirerek ülkenizde irtişaya karşı mücadele ile ilgili son dönemde aldığınız önlemlerden dolayı, keza Azerbaycan`ın Avrupa Konseyi`ne üye olmasından dolayı Sizi kutlamak istiyorum. Bunun sonucunda biz şu kanıya varıyoruz ki, Azerbaycan irtişaya, organize suçlara, teröre ve diğer tehlikeli eğilimlere karşı mücadele alanında kendi yasalarını da uluslararası standartlara uygun olarak geliştirmek niyetindedir.

Biz bu alanlarda Sizinle ortak çalışmalar yapabiliriz. Artık bizim Kafkasya`da uygulamaya koyduğumuz programımız, projemiz vardır. Fakat Sizin bölgenin Afganistan`dan Avrupa`ya uyuşturucu maddelerin taşındığı güzergâhın üzerinde bulunduğunu göz önüne alırsak, daha yapılacak çok işimizin olduğunu söyleyebiliriz. Bugün imzalanacak ortak protokol ve aynı zamanda Sizinle bugünkü müzakereler, zannediyorum, ileride çok verimli işbirliğimizin temelini oluşturacaktır.

Haydar Aliyev: Sayın Bayanlar ve Baylar!

Ben BM`nin Viyana`daki Ofisi`ine yaptığım ziyareti kendim açısından ve ülkem açısından çok önemli bir gelişme olarak değerlendiriyorum.

Azerbaycan 1991 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra hemen Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıştır ve BM üyesidir. Biz bunu bağımsızlığımızın en önemli etkenlerinden biri olarak değerlendiriyoruz. Birleşmiş Milletler ile sürekli işbirliği yapıyoruz ve bundan böyle de yapacağız.

Doğru, Birleşmiş Milletler ile işbirliği yaptığımız dönemde bazı konular bizde memnuniyetsizlik yaratmıştır. Bu da Birleşmiş Milletler`in bölgemizde Ermenistan ile Azerbaycan arasında anlaşmazlığın önüne geçilmesi için etkin kararlar alamaması ile ilgilidir. Biliyorsunuz ki, bu anlaşmazlık sonucunda Ermenistan silahlı kuvvetleri Azerbaycan topraklarının yüzde 20`sini işgal etmişler. İşgal altındaki topraklardan bir milyondan fazla Azeri yerinden zorla göç ettirilmiştir ve uzun süredir - altı, yedi senedir- ülkemizin çeşitli bölgelerinde, çadırlarda çok zor koşullar altında yaşıyorlar.

1992-1993 yılları arasında Ermenistan silahlı kuvvetleri Azerbaycan topraklarını işgal ettiklerinde Azerbaycan Birleşmiş Milletler`e çağrı yaptı. Birleşmiş Milletler bu çağrıları Güvenlik Konseyi`nde dört kez, belki de birçok kez görüştü. Nitekim 1992 ve 1993 yıllarında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Ermenistan silahlı kuvvetlerinin Azerbaycan`dan kayıtsız şartsız çekilmesi ile ilgili dört karar kabul etti. BM Güvenlik Konseyi`nin bu konuya ilişkin birkaç özel bildirisi de yayımlandı.

Fakat BM üyesi olan Ermenistan BM Güvenlik Konseyi`nin aldığı kararların hiçbirini yerine getirmemiştir. Şu kanıya varılıyor ki, Güvenlik Konseyi karar alıyor, fakat uygulayamıyor. Bu da Birleşmiş Milletler`e hiçbir saygınlık kazandırmamaktadır.

Ben hem eski Genel Sekreter Butros Gali`ye, hem de şimdiki Genel Sekreter Kofi Annan`a bu soruyu birkaç defa sordum. Fakat her defasında şöyle bir cevap aldım, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi`nin kararlarının uygulanması için herhangi bir mekanizma bulunmamaktadır. Eğer böyle bir mekanizma yoksa, onun oluşturulması gerek. Eğer oluşturulamıyorsa, demek ki, Birleşmiş Milletler kendisi aldığı kararların uygulanmasına ilgisiz kalmaktadır.

Ben bugün burada bunları aktarmak zorundayım. Zira ülkemizin düştüğü durum beni buna zorluyor. Azerbaycan topraklarının yüzde 20`si şimdiye kadar Ermenistan silahlı kuvvetlerinin işgali altındadır. Doğru, Birleşmiş Milletler bu konuyu bir nevi kendi sorumluluk alanından çıkarmış ve AGİT`e bırakmıştır.

1992 yılından bu yana bu sorunla AGİT ilgileniyor ve AGİT ise Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığını çözmek için özel Minsk Grubu oluşturmuştur. Minsk Grubu eşbaşkanlığını Rusya, Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa yapmaktadır.

AGİT`in 1994 yılı Budapeşte Zirvesi`nde, 1996 yılı Lizbon Zirvesi`nde bu konunun çözüme bağlanması için önemli kararlar alınmıştır. Fakat Ermenistan`ın yapıcı olmayan tutumu yüzünden bu kararlar da uygulanamıyor.

Şimdi AGİT Minsk Grubu faaliyetini sürdürüyor. AGİT Dönem Başkanı, Avusturya Dışişleri Bakanı şu yakın dönemlerde bizim bölgeye gelecektir.

Biliyorsunuz ki, biz 1994 yılında Ermenistan`la Azerbaycan arasında savaşı durdurmuş, ateşkesle ilgili anlaşmayı imzalamış bulunuyoruz ve sorunun barış yoluyla çözümü için görüşmeler yapıyoruz. Fakat henüz bir sonuç yoktur.

Geçen seneden itibaren Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan`la Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev arasında doğrudan birkaç görüşme de yapıldı. Bu sorunlar birkaç defa Amerikan Başkanı Sayın Bill Clinton`un katılımıyla masaya yatırıldı, geçenlerde Rusya`nın yeni Devlet Başkanı Putin`in katılımyla ele alındı, Fransa Cumhurbaşkanı Jaques Chirac`ın katılımyla görüşüldü. Fakat Azerbaycan toprakları hâlâ Ermenistan silahlı kuvvetlerinin işgali altındadır. Bir milyondan fazla Azeri altı-yedi senedir kendi ülkesinde mülteci, göçmen durumunda, çadırlarda zorlu koşullar altında yaşıyor.

Birleşmiş Milletler bu konulara daha büyük özen göstermelidir diye düşünüyorum. Şimdiki durumda Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve İnsani Yardım İşleri Koordinasyon Ofisi de Azerbaycan`ın zorlu koşullarda yaşayan mülteci ve göçmenlerine daha etkin yardımlar yapmalılar. Ne yazık ki, bilinmeyen nedenlerden dolayı son yıllarda bu yardımlar giderek azalıyor. Bu da bizi kaygılandırıyor.

Sayın Arlecchi, ben biliyorum, bu Sizin alanla ilgili değildir. Fakat siz BM Genel Sekreter yardımcısısınız ve ben BM`nin Viyana`daki ofisinde bulunuyorum. Bu kelimeleri söylemeden geçemem. Umarım, bu kelimeler sizin için öyle sıradan bilgiler olmayacak, benim düşüncelerim üzerine siz kendiniz bir tepki göstereceksiniz. "Tepki" derken ben Birleşmiş Milletler tarafından yapılacak fiili eylemleri kastediyorum.

Şimdi ise biz Sizinle bugünkü görüşmemizin temel konusuna geçebiliriz. Siz son dönemlerde Azerbaycan`ın uyuşturucu ile mücadele alanında, organize suçlara, irtişaya karşı mücadele alanında geniş kapsamlı fiili önlemler aldığını belirttiniz. Siz yaptığımız işlerin altını çiziyor ve onlara değer veriyorsunuz, bunun için ben size teşekkür ediyorum. Biz gerçekten devlet düzenimizin korunması açısından ve dünya genelinde bu çok tehlikeli durumların önüne geçilmesi açısından bu alanlarda mücadeleyi devletimizin temel görevi olarak görüyoruz.

Uyuşturucuyla mücadele alanında biz birçok önlemler almış bulunuyoruz. Özellikle Sizin de bildiğiniz üzere, benim kararım gereğince ayrıca bir komisyon oluşturulmuştur ve onun yönetimini başbakan yardımcısı üstlenmiştir. Bu komisyonun çok yoğun çalışmalarda bulunduğunu söyleyebilirim. Biz uyuşturucuyla mücadele ile ilgili üç anlaşmaya da taraf olduk. Fakat bizim komşularımız bu anlaşmalara hâlâ katılmış değiller.

Uyuşturucu madde ile mücadele alanında BM ile birlikte önemli bir program uygulanıyor. Onun yaşama geçirilmesi için BM bilhassa bizim Gümrük Teşkilatı ve İçişleri Bakanlığı ile fiili çalışmalar yapmıştır. Bu programın birinci bölümü tamamlanmıştır. Onun uygulanması için Birleşmiş Milletler belli oranda kaynak tahsis etmiştir. Fakat benim belirtmek istediğim şudur ki, sizinle birlikte düzenlemiş olduğumuz program uygulanıyor, onun için tahsis edilmiş olan kaynak artık kullanılmıştır. Biz programın ikinci bölümünü uygulamaya koymak istiyoruz. Fakat sizinle birlikte bunu hem düzenlememiz gerekiyor, hem de programın ikinci bölümünün gerçekleşmesi için, doğal olarak, Birleşmiş Milletler tarafından yine de mali yadımın yapılması gerekiyor.

Siz, Azerbaycan`ın kendi coğrafi konumu itibariyle uyuşturucunun hem Afganistan`dan, Orta Asya`dan Batı`ya, hem de İran`dan Kuzey`e, Batı`ya nakledildiği güzergahın üzerinde bulunduğunu kaydettiniz. Biz bunu biliyoruz, göz önünde bulunduruyoruz, gerekli önlemleri alıyoruz. Fakat şunu belirtmek isterim ki, gerek Orta Asya`dan, Afganistan`dan, gerekse de İran`dan getirilen uyuşturucu maddelerin Azerbaycan üzerinden Batı`ya taşınması için kullanılan yollar diğer yollar kadar pek etkin olarak kullanılmamaktadır. Yani bizim yaptığımız çalışmalar bunların önüne geçmiştir. Bu nedenle de bizim bölge pek kullanılmıyor. Bu da bizim bu konuda her zaman çok ciddi önlemler almamızdan kaynaklanıyor. Sizinle birlikte düzenlendiğimiz ve uyguladığımız program kendi olumlu sonuçlarını vermektedir. Fakat biz bununla yetinmiyoruz, şu yolların kapanması için sürekli olarak gerekli önlemleri alıyoruz ve alacağız.

Biz uyuşturucu ticaretinde transit ülke olarak buna karşı mücadele vermekle kalmıyoruz, aynı zamanda ülkemizde vatandaşlarımız arasında uyuşturucu kullanımının yaygınlık kazanmamasını istiyoruz. Diğer ülkelere, birçok ülkelere oranla, belki de hepsine oranla Azerbaycan nüfusu arasında uyuşturu kullanımı çok aşağı düzeydedir ve ben bunu büyük memnunlukla söyleyebilirim. Kuşkusuz, biz mücadele veriyoruz, nüfusumuzun sağlığını koruyoruz.

Organize suçlarla mücadeleye gelince. Tabii ki, uyuşturucuyla mücadele bunun bir parçasıdır. Fakat organize suç örgütleri birçok alanlarda da kendilerini belli etmektedir. Örneğin,- terör, aşırıcılık, bölücülük. Biz bunlara karşı hep mücadele vermişiz.

Biliyorsunuz ki, Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra ülkede iç istikrar bozulmuştu. Azerbaycan`da yasadışı silahlı çeteler hem 1990-1991, hem de 1992-1993 yılları arasında askeri darbe yapma ve birkaç terör saldırısı düzenleme girişiminde bulunmuşlar.

1993 yılında Azerbaycan`da iç savaş çıkmıştı. Biz onu önledik. Daha sonra silahlı çeteler iki kere darbe girişiminde bulundular. Bunların da önüne geçildi. Fakat şu suçluların birçoğu çeşitli ülkelerde saklanıyorlar ve terörizm isteklerinden vazgeçmiyorlar.

Örneğin, 1995 yılında ben Ukrayna Cumhurbaşkanı Sayın Kuçma ile Bakü`den havaalanına hareket etmezden iki saat önce şu ortaya çıktı ki, bizim yoldaki köprünün altına otomobiller geçerken patlasın ve iki cumhurbaşkanı da yaşamını kaybetsin diye iki yüz kilogram TNT patlayıcı yerleştirmişler. Bizim emniyet organları iyi bir çalışma gerçekleştirdiler ve bunu önlediler.

Yahut, şöyle bir olay su yüzüne çıktı, 1995 yılının sonbaharında Azerbaycan Cumhurbaşkanı yurtdışı gezisinden döndüğü sırada cumhurbaşkanının uçağı havaalanına iniş yaparken onu füzeyle vuracaklarmış. Şu durumda ise bize emniyet organları değil, Allah yardım etti. Bakü havaalanına uçaklar iki yönden iniş yapıyorlar.

Fakat genelde şu füzenin atılacağı yönden iniş yaparlar. Biz iniş yaparken rüzgarın yönü değişti, bu yüzden de uçak füzenin atılacağı yönden değil, diğer yönden iniş yaptı. Fakat o sırada bizi vurmak istediklerini bilmiyorduk. Uçağı vurmak için füzeyi fırlatamadılar. Birkaç gün sonra biz konuyu araştırdık, çözdük. Teröristlerin bir kısmi cezalarını buldular. Fakat bazıları hâlâ çeşitli ülkelerde saklanıyorlar.

Anlatmak istediğim şu, tüm bu durumlarda - darbe yapma, terör saldırıları girişimlerinde bazı ülkelerin özel istihbarat birimleri de yer almışlar. Bize karşı, Azerbaycan Cumhurbaşkanı`na karşı terör sadırıları düzenleme istekleri günümüzde de devam etmektedir.

Örneğin, 1995 yılında darbe girişiminde bulunan grubun önderlerinden birisi önce kaçıp Avusturya`da, Salzburg kentinde saklandı. İki sene orada yaşadı ve ona orada sığınma hakkı tanınmıştı. Biz onun Azerbaycan`a iadesi için Avusturya Hükümetine birkaç defa talepte bulunduk. Fakat bizim taleplerimiz geri çevrildi.

Bunun ardından o, İran`a gitti. İki senedir, orada terör gruplarını kendi çevresinde topluyor ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı`na karşı terör saldırısı yapmak istiyor. İran hükümeti de bizim talebimizi geri çeviriyor, onu iade etmiyor. Bu yüzden Tahran gezisi sırasında orada beni özel olarak koruyorlardı. İşte burada da benim güvenliğimi sağlamak için koruma personelitaviye edilmiştir. Zira onun İran`dan buraya geçeceği yönünde bilgiler vardı. Nitekimonun ailesi Salzburg`da oturuyor.

Kısacası, bu bilgileri size aktararak şunu söylemek istiyorum ki, bizim devletin politikasında organize suçlarla mücadele özel yer tutuyor. Zira ülkemizin durumu işte böyledir.

Keza rüşvetle mücadele çok yoğun bir şekilde sürdürülüyor. Ben 1997 yılında bu konu üzerine çok önemli kararlar imzaladım, gerekli önlemler alındı. Yeni bir karar imzaladım ve yasa düzenlenmektedir. Bu konuda bizim tutumumuz çok kesindir.

Nitekim bu konularda bizim deneyimimiz olduğunu görüyorsunuz. Bu nedenle eğer siz Güney Kafkasya`da uyuşturucuyla mücadele, organize suçlarla mücadele alanında bir ofis kurmak istiyorsanız,- ki ben istediğinizi duydum- onun merkezini Bakü`de, Azerbaycan`da yaparsanız çok daha yararlı olur.

Ben size bizim sözleşmelere katıldığımızi söyledim. Bugün bir sözleşme imzalanacktır. Fakat biz sizin daha 1996 yılında Orta Asya ülkeleri ile uyuşturucuya karşı mücadele konusunda bir sözleşme imzaladığınızı biliyoruz. Bana bu sözleşmenin açık bir belge niteliği taşıdığını ve ona taraf olabileceğimizi söylediler. Ben bugün de beyan ediyorum ki, biz bu sözleşmeye de taraf olmaya hazırız. Teşekkür ederim.

Pino Arlacchi: Sayın Cumhurbaşkanı, ülkenizdeki durumla ilgili verdiğiniz detaylı bilgiler için çok teşekkür ederim. Anlaşmazlığın çözümü ve uyuşturucu ile mücadele konusunda alınan önlemlere ilişkin verdiğiniz bilgiler için Size teşekkür ederim.

Uyuşturucu taşımacılığı, terör, iç savaşlar gibi ifadeler çoğu kimseler için sıradan soyut anlam taşımaktadır. Onlar bunu yalnız gazetelerden, kitaplardan okuyor ve bir de televizyondan duyuyorlar. Pek çok kişi savaşın ne demek olduğunu bilmiyor, terör saldırılarının insan hayatı için ne denli tehlikeli olduğunu düşünemiyorlar. Fakat Sizin özel yaşamınız ve iş deneyiminiz ülkede güçlü bir devlet kurmak ve yönetimini tam anlamıyla sağlamak için uyuşturucu nakline ve teröre karşı mücadelede sert bir tutum izlemenin ne denli gerekli olduğunu gösteriyor.

Konuşmanızın başında Birlemiş Milletler`in anlaşmazlıkların, özellikle Sizin bölgede bulunan anlaşmazlıkların giderilmesinde etkin rol almadığını, Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmadığını belirttiniz. Ben BM`de bulunan bu sorunu biliyorum. Sizin ülkenizdeki ihtilafa ilişkin alınmış olan dört karardan da tam haberim var. Ne yazık ki, yerine getirilmeyen kararlar sadece Sizin ülkenizle ilgili değildir. Birçok anlaşmazlıklar, savaşlarla ilgili, hatta devletler arasında bulunan birçok sorunların çözümü ile ilgili kararlar alınmış, ama onlar da yerine getirilmemiştir.

Sayın Cumhurbaşkanı, fakat şunu da belirtmek isterim ki, aynı kararların uygulanmamasını bugün benim burada temsil ettiğim genel sekreterin şu kararların gerçekleşmesine yönelik isteğinin olmaması ile ilişkilendirmek doğru olmazdı. Bir diğer deyişle, hem genel sekreter, hem de onun benim gibi temsilcileri BM Güvenlik Konseyi kararlarının yerine getirilmesi, kararların uygulanmasını sağlayacak bir mekanizmanın olması için ellerinden geleni yapıyorlar.

Fakat her halde ben Sizin bu düşüncenizi genel sekretere aktaracak, Sizinle yaptığım bugünkü görüşmeyle ilgili onunla bizzat konuşacağım. Ülkenizin güvenlik konuları ile ilgili daha özenli bir tutum sergileyeceğimiz hususunda sizi temin ederim.

Uyuşturucuyla, terör ve organize suçlarla mücadele alanında BM ile Sizin ülkeniz arasında işbirliğine gelince ise, ben de şunu memnuniyetle belirtmek isterim ki, ülkenizle ortak olarak uyguladığımız programın birinci bölümü daha verimli işbirliği için iyi bir zemin oluşturmaktadır.

Afganistan`dan ve İran`dan uyuşturucu naklinin önüne geçilmesi için Sizin ülkenizde alınan önlemler sadece kendi ülke halkınızın sağlığını koruma amacı taşımamaktadır, hem de uyuşturucu trafiğinde öngörülen son noktanın, yani Avrupa ülkelerinin sorunlarının giderilmesine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle de biz Batılı Avrupa ülkeleri ile ortak çalışmalarımızda söz konusu ülkelere uyuşturucu maddelerin naklinin önüne geçilmesinde Azerbaycan`ın çok önemli bir rol oynadığına ilişkin bilgileri de onlara ileteceğiz.

Sözleşmeyi imzalamak suretiyle biz karşılıklı işbirliğimizi daha da pekiştireceğiz. Orta Asya ülkeleri ile imzaladığımız anlaşmaya katılma konusunda bugün burada ortaya koyduğunuz isteğe de çok değer veriyor ve takdir ediyoruz. Orta Asya`nın beş ülkesi ile imzaladığımız şu sözleşmeye Azerbaycan`ın katılması sonucu bu işbirliğinin çerçevesinin daha da genişleyeceğini ve tamamlanacağını düşünüyorum.

Umarım, biz diğer alanlarda - örneğin, terör gibi eğilimlere karşı mücadelede yeni olanakları ve perspektifleri kullanabiliriz. Benim sorumlu olduğum kurum hem de teröre karşı mücadele alanında sorumluluk taşımaktadır ve şimdi biz bunun için özel bir düzenleme yapıyoruz.

Bizim üzerinde çalışıp hazırlamak istediğimiz yöntemlerden biri teröristlerin bir ülkeden diğerine iadesini - geri verilmesini sağlamaktır. Siz kendi konuşmanızda teröre karşı mücadelede tam işbirliğinin olmamasının gerçek, açık bir örneğini anlattınız. Bu alanda daha sıkı bir işbirliğinin yapılması halihazırda sizin karşılaştığınız tehlikenin boyutlarının azalmasına ve ülkenizdeki istikrarın güçlendirilmesine katkıda bulunacaktı.

Tüm bunları söyleyerek dikkati şuna çekmek istiyorum, terörle mücadele alanındaki uluslararası işbirliği kendisinde daha somut noktaları barındırmaktadır. Bu, sadece, avukatların, hukukçuların bir odada biraraya gelerek düzenledikleri işbirliği belgelerinden ibaret değildir. Bu yüzden de düşünüyorum ki, biz birlikte çalışarak birçok alanlarda, keza organize suçlarla mücadele alanında büyük ilerlemeler sağlayabiliriz.

Siz şunu çok iyi biliyorsunuz ki, terör, uyuşturucu trafiği, organize suçlar kimi zaman birbiriyle sıkı bir bağ içinde bulunan eğilimlerdir. Bir çeteye üye olan kişiler bu alanlarda faaliyetlerde bulunuyorlar ve çoğu zaman ise uyuşturucu maddelerin yasadışı ticaretinden sağlanan paralar işte terör olaylarının finansmanında kullanılıyor.

Bilginiz olsun diye söylüyorum ki, bu sene Ekim ayında Taşkent`te uyuşturucu maddelerin trafiğine karşı mücadele alanındaki önlemlerle ilgili uluslararası konferans düzenleyeğiz. Ben fırsattan yararlanarak, Sizi bu sene sonunda İtalya`nın Palermo kentinde yapılacak uluslararası toplantıya davet ediyorum.

Şimdi biz burada, Viyana kentinde organize suçlara karşı mücadele ile ilgili uluslararası sözleşmenin düzenlenmesinin ilk aşamasını tamamlamak üzereyiz. Söz konusu sözleşme dünyanın tüm bölgelerinde organize suçlara karşı mücadele alanında en güçlü araç olacaktır. Bunun sonucunda biz organize suç örgütünde bulunan kişilerin mallarına el konulmasını, bu kişilerin daha etkin bir biçimde ve kısa bir sürede bir ülkeden diğerine iadesini sağlayabileceğiz.

İtalya`nın Palermo kentinde yapılacak toplantımızın 12 Aralık`ta olması kararlaştırılmıştır ve devlet, hükümet başkanları düzeyinde yapılacaktır. BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Avrupa Komisyonu Başkanı, İtalya Cumhurbaşkanı ve birçok diğer devlet başkanları bu törene katılmayı kabul etmişler. Davetimizi kabul edip bu önemli konferansta bizimle birarada olursanız, bizleri onurlandırmış olursunuz ve biz çok memnun oluruz

Haydar Aliyev: Kabul ediyorum ve mutlaka geleceğim.

Pino Arlacchi: Orada Sizin için gerekli güvenlik önlemlerinin de alınacağı konusunda sizi temin ederim. Sizin sorunlarınıza benzer sorunları bulunan bir kişi olarak ben Sizin neyi kastettiğinizi anlıyorum. Hem Siz, hem de ben çok şanslı insanlarız.

Haydar Aliyev: Siz de mi böyle bir şeyle karşılaştınız?

Pino Alracchi: Evet.

Haydar Aliyev: O zaman Siz beni daha iyi anlıyorsunuzdur.

Pino Arlacchi: İzninizle anlaşmayı imzalayalım.

Haydar Aliyev: Daha bir konuya da değinmek istiyorum. Siz biliyorsunuz, uzun yıllardır Azerbaycan`da uzay araştırmaları merkezi kurulmuştur. Orada çalışanlar buraya gelip etkinliklere katılmışlar. Geçen sene BM`nin koferansına da katılmışlar. Bu da sizin alanla bağlantısı bulunan bir çalışmadır. Eğer siz Azerbaycan`ın bu kuruluşunu bölge için merkez ofis olarak yaparsanız faydalı olabilir. Bu alanda bizim iyi bir birikimimiz, bilim adamlarımız var. Daha Sovyetler Birliği döneminden bu yana, yaklaşık olarak yirmi senedir bu kuruluş faaliyette bulunuyor. Bu işbirliğini de genişletmek iyi olurdu.

Pino Arlacchi: Sayın Cumhurbaşkanı, Sizi temin ederim ki, biz bununla ilgileneceğiz. Burada da uzay araştırmaları ile ilgilenen bir merkez vardır ve o, doğrudan benim kontrolümde bulunmaktadır.

Haydar Aliyev: Evet, ben bu yüzden konuyu Size anlattım.

Pino Arlacchi: Ben şu merkezin menajerleri ile konuşurum. Bu konuda Sizin ülkenizle işbirliğini sağlamak için elimizden geleni yapacağız. Düşünüyorum ki, Sizin ülkenizin deneyiminden ve orada bulunan uzmanların hizmetlerinden yararlanabiliriz. Çok yıllar önce olduğu gibi, şimdi de Azerbaycan`ı bu bölgede araştırma çalışmalarını yapıldığı bir merkeze dönüştürebiliriz.

"AZERBAYCAN" Gazetesi, 14 Temmuz 2000 yılı.