Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in Kanada Parlamentosu Dişişleri ve Uluslararası Ticaret Komisyonu Başkanı Bill Graham ve beraberindeki heyetle yaptığı görüşmeden - 10 Mayıs 2000, Cumhurbaşkanlığı Sarayı

Haydar Aliyev: Sayın konuklar, Azerbaycan`a hoşgeldiniz, ben sizi selamlıyorum. Yanılmıyorsam, bu, Kanada Parlamento Delegasyonunun Azerbaycan`a ilk gezisidir. Bu, çok sevinç verici bir durumdur. Kanada çok büyük bir devlettir ve dünyada, bilhassa Amerikan Kıtası`nda çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle de biz Kanada ile ilişkilerimize özel önem veriyoruz, tüm alanlarda ilişkilerimizin oluşmasını istiyoruz. Biz bu bakımdan parlamentonun girişimini, tabii ki, beğeniyoruz.

Fakat Azerbaycan gezisine az zaman ayırmışsınız. Bunun yanı sıra ben sizin programınızı gözden geçirdim ve beni en çok sevindiren olay şudur ki, siz Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığı sonucu işgal edilmiş topraklardan zorla göç ettirilmiş mültecilerimizin yerleştikleri Berde ilçesine gitmek istiyorsunuz. Sizin programınızda beni en çok sevindiren budur. Zira buraya gelen temsilciler çoğu zaman sadece Bakü`yü ziyaret ediyorlar. Ender durumlarda Bakü dışına çıkar, göçmenler ve mültecilerin yaşadıkları kamplara giderler. Oysa bu, hem politik, hem ekonomik açıdan bizim en ağır, en zor, hem de en acılı sorunumuzdur.

Ermenistan`ın Azerbaycan`a yönelik saldırganlığı ve anlaşmazlık sonucunda bir milyondan fazla Azerbaycan vatandaşı işgal edilmiş Azerbaycan topraklarından zorla göç ettirilmiştir. Fakat yedi-sekiz senedir onlar çadırlarda zorlu koşullar altında yaşıyorlar. Bunu görmek gerekir. Görenler dehşete düşüyorlar, kişilere daha ne kadar acı çektirilebilir ve kişiler daha ne kadar böyle zor durumda yaşayabilirler?! Bu girişiminiz için çok teşekkür ederim.

Fakat sizin bu gezinizin, doğal olarak, Kanada ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin tüm alanlarda gelişmesi için temel oluşturacağını düşünüyorum. Hoş geldiniz!

Bill Graham: Sayın Cumhurbaşkanı, bizi sıcak karşıladığınız için Size teşekkürümü sunuyorum. Sayın Cumhurbaşkanı, bizim tüm heyet adına Sizin doğum gününüzü kutluyorum.

Haydar Aliyev: Teşekkür ederim.

Bill Graham: Sizin için böylesine önemli bir günde zaman ayırıp bizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz.

Siz çok doğru buyurdunuz, bizim heyet Kanada parlamento heyetidir. Heyetimiz çoğunlukla Kanada Parlamentosu Avam Kamarası ticaret, dış politika komisyonlarını temsil eden mlletvekillerinden oluşuyor. Bizim heyette Liberal Partili iki milletvekili, bunun yanı sıra muhalefet partisi üyesi iki milletvekili yer alıyor.

Bizim iş kurallarımızla ilgili Sizi bilgilendirmek istiyorum. Ülkemize döndükten sonra gezinin sonuçları üzerine özel rapor hazırlayacağız. Aynı rapor hükümete sunulacak ve o, bunun temelinde söz konusu bölgeyle ilgili hangi politikanın geliştirilmesi gerektiği hususundaki görüşlerini bizimle paylaşacaktır. Bu nedenle de hem Siz kendiniz bizi kabul ettiğiniz için, hem de ülkenizin devlet makamlarında görüşmelerde bulunma olanağı sağlandığı için teşekkür ediriz. Özellikle mülteci kamplarını ziyaretimiz için uygun koşulların sağlanması nedeniyle teşekkür ediriz. Kanaatimizce, bu tür temaslar ülkenizle ilgili daha net bir izlenim edinme olanağını sağlayacak ve vatana döndükten sonra hem hükümete, hem de Kanada kamuoyuna Azerbaycan`da bulunan sorunlarla ilgili bilgi verme, bu bölge ile ilgili izlenecek politika konusunda kendi görüşümüzü aktarma fırsatını tanıyacaktır.

Kanaatimizce, biz gezimizin sonuçlarının temelinde çok detaylı bir rapor hazırlamayı başaracağız ve bu rapor hükümetimizin Azerbaycan konusunda politikasının tespiti açısından bir nevi kılavuz rolü oynayacak. Aynı zamanda bizim hazırlayacağımız rapordan Kanada`nın iş çevreleri, bunun yanı sıra Azerbaycan`ı ziyaret etmek isteyen sıradan Kanada vatanadaşları yararlanabilecekler. Zannedersem, böyle bir rapor Azerbaycan`da mevcut bulunan uygun ticari koşullardan yararlanmak suretiyle burada iş ilişkilerinin kurulması için kullanılacaktır. Küreselleşme süreçlerinin yaşandığı dünyada hepimizin demokrasi gereği yaptığımız çalışmalarla ilgili, çeşitli ülkelerin Dünya Ticaret Örgütü ile ilişkileri ve diğer konularda görüş alış verişinin yapılmasına da katkıda bulunacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanı, ne yazık ki, bu Kanada`dan Azerbaycan`a gelen ilk heyettir, fakat eminim, son olmayacaktır. Biz AGİT Parlamenter Asamblesi`nde sizin heyetle beraber çalıştık. Umarız, ileride Sizin parlamento üyeleri ile daha geniş kapsamlı bir işbirliği kurmayı başaracağız.

Haydar Aliyev: Teşekkür ederim. Birkez daha söylüyorum, sizin Azerbaycan ziyaretinizi çok büyük memnunlukla karşıladım. Sizin söylediğiniz üzere, Kanada Parlamentosu`nun Kafkasya bölgesini öğrenme ve hükümete gerekli bilgileri sağlama ve önerileri sunma girişimi de çok büyük değer arzetmektedir.

Kafkasya, özellikle Güney Kafkasya bölgesi çok enteresan, bunun yanı sıra çok karmaşık bir bölgedir. Bizim ülke bir yandan çok zengin doğal kaynaklara sahip bulunuyor, çok önemli jeostratejik bir konumu vardır. Azerbaycan Avrupa ile Asya`nın, Doğu ile Batı`nın kavşağında bulunarak, büyük İpek Yolu`nun restorasyonunda özel rol oynuyor. Öte yandan ise Ermenistan ile Azerbaycan arasında 12 seneyi aşkın bir süredir askeri anlaşmazlık söz konusudur.

Ben bildiğim kadarıyla, siz Gürcistan`da da, Ermenistan`da da temaslarda bulunacaksınız. Sanırım, bu ülkelerin her birinde onların sorunları ile ilgili gerekli bilgileri edinebileceksiniz. Fakat benim size aktarmak istediğim şudur ki, Güney Kafkasya bölgesinde - ben bağımsız Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan devletlerini söylüyorum - gerginliğin temel nedeni Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığıdır. Bu anlaşmazlığın nedenleri, trajedik sonuçları hakkında, sanırım, parlamento başkanı size geniş bilgi vermiştir.

Murtuz Aleskerov (Ulusal Parlamento Başkanı): Arif Rehimzade ile görüşmüşler.

Haydar Aliyev: Parlamento Başkanı onun yardımcısı ile bir araya geldiğinizi söylüyor. Kendi gözlerinizle görmeniz için ise şimdi ben de gerekli koşulları sağlamış bulunuyorum. Herhalde, sanırım sizi bilgilendirmişler. Bu yüzden de konuyu daha geniş biçimde anlatmak niyetinde değilim.

Fakat temel konu şudur ki, Ermenistan daha 1987 yılında Azerbaycan`a karşı toprak iddiasında bulunmuştur. Azerbaycan toprağı, bölgesi olan, Azerbaycan`ın bir parçası olan Dağlık Karabağ İli`ni Azerbaycan`dan koparıp Ermenistan`a bağlama girişiminde bulunmuştur. Azerbaycan tarafı doğal olarak bunu kabul etmemiştir. Anlaşmazlık daha sonra büyük askeri anlaşmazlığa dönüşmüştür. Yani bu ihtilafta suçlu taraf Azerbaycan değildir. Azerbaycan Ermenistan`a hiçbir saldırı yapmamış, hiçbir toprak talebinde bulunmamıştır, - oysa toprak talebinde bulunmak için Azerbaycan daha fazla gerekçeye sahiptir. Fakat Azerbaycan hep 20.yüzyılda ortaya çıkmış gerçeklerin dikkate alınması gerektiği görüşünde olmuştur. Özlellikle Sovyetler Birliği çöktüğü zaman Ermenistan ile Azerabycan bağımsızlıklarını kazandığı sırada hem Azerbaycan`ın bölgeleri belirlenmiştir ve hem de Ermenistan`ın bölgeleri, sınırları tespit edilmiştir.

Savaş sonucunda bazı nedenlerden dolayı Ermenistan silahlı kuvvetleri Azerbaycan topraklarının yüzde 20`sini işgal etmişler. İşgal edilmiş bu topraklardan bir milyon kadar Azeri zorla göç ettirilmiştir, bu ise etnik temizlik uygulandığı demek oluyor. İşgal edilmiş topraklardaki tüm binalar yıkılmış, tahrp edilmiştir. Oradan göç ettirilen kişiler ise çadırlarda çok zorlu koşullar altında yaşıyorlar.

Tüm bu kayıplara rağmen biz Mayıs 1994`te Ermenistan`la ateşkes anlaşmasını imzaladık. Üç gün sonra ateşkes anlaşması imzalanalı altı sene olacaktır. Biz sorunu barış yoluyla çözmeye çalıştık ve bugün de çalışıyoruz. Fakat bunu gerçekleştiremiyoruz. Zira Ermenistan yapıcı olmayan bir tutum sergiliyor ve Dağlık Karabağ`ı, onun çeversinde bulunan ve Dağlık Karabağ`a ait olmayan Azerbaycan topraklarının büyük bir bölümünü işgal ederek, Dağlık Karabağ`a yalnız ve yalnız bağımsızlık statüsünün verilmesini istiyor.

Size bu haritaları vermişler, her halde siz şimdiye kadar onları hiç görmediniz. Bu haritaları daha önce gördünüz mü?

Bill Graham: Bugün sabah gördük, fakat daha önce hiç görmedik.

Haydar Aliyev: Eğer gördüyseniz, açıklamaya gerek yoktur. Bakın, burada Dağlık Karabağ`ın toprakları kırmızı renkte boyanmıştır. Dağlık Karabağ`a 1923 yılında Azerbaycan`ın sınırları içinde özerk il statüsü verilmiştir. Buradaki nüfusun yüzde 70`i Ermeni ulusuna, yüzde 30`u ise Azerbaycan ulusuna mensup kişilerdi. Anlaşmazlık çıktığı zaman toplam nüfus sayısı 170 bin kişiydi.

Ermenistan Dağlık Karabağ`ı ele geçirmek için savaş başlatmıştır. Önce Dağlık Karabağ`ı işgal etmiş, daha sonra ise onun çevresindeki bölgeleri - haritada Azerbaycan`ın yeşil ve sarı ile boyanmış bölgelerini işgal etmiştir.

1996 yılında AGİT Lizbon Zirvesi`nde bir karar kabul edildi. Orada Ermenistan silahlı kuvvetlerinin işgal edilmiş topraklardan çekilmesi, Azerbaycan`ın toprak bütünlüğünün yeniden sağlanması, Dağlık Karabağ`a ise Azerbaycan devletinin sınırları içinde en geniş özerklik statüsünün tanınması gerektiği belirtildi. Biz bu öneriyi onayladık ve onu uygulamaya hazırız. Fakat Ermenistan tarafı bunu onaylamadı. Onlar Dağlık Karabağ`a yalnız ve yalnız bağımsızlık statüsünün tanınmasını şart koşarak, şu durumda Azerbaycan`ın işgal altındaki diğer bölgelerinden çekilecekleri yönünde açıklama yapıyorlar.

Haritaya bir bakın - Ermenistan topraklarının tek karışı bile Azerbaycan tarafından işgal edilmemiştir. Bu nedenle de kim adildir, kim adil değildir - bunu kanıtlamaya gerek yok.

Biz bugün de sorunun barış yoluyla çözümünden yanayız. Tekrar savaş açmak, savaş yoluyla istediğimizi sağlamak niyetinde değiliz. Umarız, uluslararası örgütlerin yardımıyla, özellikle AGİT Minsk Grubu`nun faaliyeti sonucunda bir uzlaşmaya vararak Ermenistan ile Azerbaycan arasında barışı sağlayabiliriz.

Eğer Ermenistan ile Azerbaycan arasında barış sağlanırsa, Ermenistan daha kazançlı çıkacaktır. Zira o, bu anlaşmazlık sonucunda ve durumu böylesine gerginliğe sürükleyerek Güney Kafkasya`nın birçok ekonomik süreçlerine katılmaktan kendini yoksun bırakmıştır.

Biliyorsunuz ki, Azerbaycan`ın büyük petrol ve doğalgaz yatakları vardır. Biz 1994 yılından itibaren dünyanın büyük petrol şirketlerini Azerbaycan`a davet ettik ve artık onlar birçok yatırımlar yapmışlar. Şimdi 12 devletten 32 petrol şirketi Hazar Denizi`nin cumhuriyetimize ait bölümünde Azerbaycan ile ortak çalışmalar gerçekleştiriyor. Keza bir Kanada şirketi de burada faaliyet gösteriyor,- siz bunu biliyorsunuz. Bu nedenle de Azerbaycan çok güzel bir gelişme kaydetmiştir. Doğru, geçiş döneminde biz birçok zorlu sorunların üstesinden geliyoruz. Fakat bunun yanı sıra Azerbaycan`da büyük yatırımlar yapılıyor.

Biz yabancı petrol şirketleri ile birlikte ürettiğimiz petrolü 1997 yılından itibaren ihraç etmeye başladık. Biz 1994 yılından bu yana 19 anlaşma imzaladık. Bunlar Azerbaycan`da 60 milyar dolar değerinde yatırımın yapılacağını, milyonlarca ton petrol ve milyarlarca metreküp gazın üretilip Azerbaycan`dan dünya piyasalarına sunulacağını öngörüyor.

Biz - yani Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan Güney Kafkasya`da çok iyi ekonomik işbirliği yapabiliriz. Fakat Ermenistan buna engel oluyor. Böylece o, Güney Kafkasya`da yaşanan ekonomik süreçlerden kendini yoksun bırakıyor. Sanırım, siz Ermenistan`da ekonomik durumun çok zor olduğunu kendi gözlerinizle göreceksiniz. Fakat eğer barış sağlanırsa, Azerbaycan toprakları Ermenistan silahlı kuvvetlerinin işgalinden kurtulursa, Güney Kafkasya ülkeleri arasında çok verimli bir ekonomik işbirliği sağlanabilir.

Örneğin, bir zamanlar, - gerçi şimdi de var,- Bakü ile Ermenistan`ın başkenti Yerevan arasında güzel bir demiryolu vardı. Bu demiryolu aynı zamanda Bakü`den Kuzey`e, Rusya`ya - Moskova`ya, Petersburg`a, diğer kentlere kadar uzanıyor. Bir zamanlar Ermenistan kendi ihtiyaçlarını karşılamak için bilhassa bu demiryolunu kullanıyordu. Şimdi ise bu demiryolu kapalıdır, onu da Ermenistan kapatmıştır.

Haritaya bakarsanız göreceksiniz,- yeşile boyanmış demir yolu İran sınırını oluşturuyor. Demiryolu Azerbaycan`ın İran sınırından geçiyor, sonra Nahçıvan`a, oradan Yerevan`a uzanıyor. Fakat Ermeniler bizim toprakları işgal ettikleri için demiryolunun da 130 kilometresi onların denetiminde bulunuyor. Şimdi bu demiryolu kapalıdır. Bu, bize de zarar veriyor, fakat Ermenistan daha fazla zarar ediyor.

Bir tek bu değil, birçok başka bilgiler de var. Bu nedenle de Ermenistan`ın bu tür şiddet uygulayarak hiçbir şeye ulaşamayacağını eninde sonunda anlaması gerekir.

Tabii ki, Azerbaycan da geçiş dönemini yaşayarak, büyük ekonomik sorunlarla karşılaşmıştır. Fakat bunun yanı sıra bizim zengin doğal kaynaklarımız ve Avrupa ile Orta Asya arasındaki güzergah üzerinde yer almamız bize büyük yararlar sağlıyor. Fakat Ermenistan bunlardan yoksun kalmıştır.

Biz bu sorunların üstesinden geleceğiz, böyle zorlu koşullarda da Azerbaycan ekonomisi hızla gelişecektir. Ermenistan`ın ekonomik durumu ise giderek kötüleşecektir.

Biliyorum, siz Gürcistan`ı ziyaret edeceksiniz. Belirtmek istediğim şudur ki, Gürcistan ile Azerbaycan arasında çok sıcak dostluk ve iyi bir işbirliği mevcuttur. Bizim ilişkilerimizde hiçbir sorun yok.

Şimdi Gürcistan`da yarım milyon Azeri yaşıyor. Onlar Gürcistan`da hiçbir bölücülük eylemleri yapmıyorlar. Üstelik şunu belirtmek isterim ki, Azeriler Gürcistan`ın Azerbaycan`a bitişik bölgelerinde yaşıyorlar, yani Gürcistan topraklarının bizim sınırlarımızın hemen ötesinde bulunan bölgelerinde sırf sadece Azeriler yaşıyorlar. Orası onların tarihi vatanıdır, işte orada da yaşıyorlar. Biz bunda bir sorun görmüyoruz ve bu, dostluğumuz için engel oluşturmuyor, tam tersi ona katkıda bulunuyor.

Doğru, Gürcistan`ın da birkaç sorunu var: Gürcü-Abhaz anlaşmazlığı var, Osetin anlaşmazlığı var. Gürcistan`da ekonomik durum da çok kötüdür. Biz onlara olabildiğince yardım ediyoruz.

Biliyorsunuz ki, Azerbaycan`da üretilen petrolün ihracı için biz Bakü`den Gürcistan`ın Karadeniz`deki limanı Supsa`ya kadar 800 kilometreden fazla uzunlukta petrol boru hattını inşa ettik. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı ile ilgili anlaşma imzalandıktan sonra onunla ilgili mali sorunlar çözümlendi ve yakında biz onun inşasına başlayacağız. Bu da Gürcistan üzerinden Türkiye`ye - onun Akdeniz`deki Ceyhan limanına kadar uzanacaktır.

Biz bu petrol boru hattının aracılığıyla yılda 60-70 milyon ton petrol ihraç edeceğiz. Tüm bunlar Gürcistan ile Azerbaycan arasındaki ekonomik işbirliğinin ileride daha da geliştirilmesi açısından çok önemlidir. Böylece, biz Gürcistan ekonomisindeki sorunların da çözüme bağlanması için elimizden geleni yapıyoruz. Şimdi görüyorsunuz, Güney Kafkasya`da Azerbaycan ile Gürcistan arasında dostluk ilişkilerinin her iki ülkeye katkısı dokunuyor. Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki anlaşmazlık ise her iki ülkeye zarar veriyor, Ermenistan`a ekonomik yönden daha fazla zarar veriyor ve genel olarak tüm Güney Kafkasya`da güvenliğin sağlanmasına engel oluşturuyor.

Ben bir kez daha söylüyorum, siz Ermenistan`a gideceksiniz. Biz Ermenistan ile anlaşmazlığı barışçıl yoldan çözmeye çalışıyoruz ve kalıcı barış sağlamak istiyoruz. Bunun da temel koşulu işgal edilmiş toprakların Ermenistan silahlı kuvvetlerinin işgalinden kurtulması, bir milyondan fazla Azerinin kendi yerlerine, yurtlarına geri dönmesidir. İleride Ermenistan ile Azerbaycan arasında, genel olarak, Güney Kafkasya`da çok verimli bir işbirliğinin oluşabileceğini düşünüyorum.

Bill Graham: Sayın Cumhurbaşkanı, tarihsel ve bizim için ilginç olan düşüncelerinizden dolayı Size teşekkürümüzü sunuyoruz. Bu bölgede barışın sağlanması için Sizin bizzat çabalarda bulunduğunuzu biliyoruz. Biz bu çabalarınızda Size başarılar diliyoruz.

Ben meslek itibariyle tarihçiyim. Siz Güney Kafkasya ülkeleri arasında ekonomik işbirliğinin perspektiflerini anlattığınız sırada ben bir anlık 1956 yılında kurulmuş Avrupa Birliği ülkelerindeki durumu hatırladım. Aynı dönemde örgüt, tabiri caizse, maden cevheri ve demir üreten ülkeler arasındaki uyuşmazlıkların bilhassa ekonomik işbirliği aracılığıyla giderilmesi yolunu izlemiştir. Biz Kanadalılar bu sorunlarınızın çözümünde Size yardımcı olmaya hazırız. Ben bizim kendi hükümetimize de gerekli tavsiyelerde bulunacağımızı düşünüyorum. Eminim, ülkemizin büyükelçisi de, biz de bundan böyle bu alanda gerek bilir kişiler düzeyinde, yahut gerekse de her hangi bir biçimde Size elimizden gelen yardımı yapmaya hazır olacağız.

Sizin parlamento başkan yardımcısı bugün bize ülkenizde yeni Seçim Yasası`nın düzenlendiğini, Azerbaycan`ın Avrupa Konseyi üyeliğinin eşiğinde bulunduğunu, cumhuriyetinizde çok büyük dönüşümler yaşandığını söyledi. Bizim toplumda da pek çok değişimlerin yaşandığını ve tüm bunların evrimsel bir süreç içinde geliştiğini söylemek isterim. Bu nedenle de biz her zaman Sizinle beraber çalışma ve daha iyi bir toplum oluşturma yönündeki işbirliğini geliştirmeye hazırız.

Belirttiğim üzere, bizim heyette muhalefet partilerini temsil eden milletvekilleri de bulunuyor. Eğer zamanınız varsa, onların da kendi düşüncelerini kısaca olsa aktarmalarını isteriz.

Gurman Greval (komsyon üyesi): Zatıalileri, Siz dünyadaki durumun daha iyi olması için Kanada`nın bir güç merkezine dönüştüğünü iyi biliyorsunuz.

Haydar Aliyev: Bir dakika, özür dilerim, benim şimdi çok acil telefon görüşmesi yapmam gerekir. Siz burada biraz bekleyin, ben hemen gidip geliyorum.

 ***

Özür dilerim, biraz ara vermek zorunda kaldım. Fakat Sizden saklamak istemem: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin telefonla aradı, keza siz kutladığınız gibi, o da benim doğum günümü kutladı. Bu vesileyle bizim aramızda Rusya-Azerbaycan ilişkileri konusunda çok verimli bir konuşma geçti.

Bill Graham: Umarım, Siz Putin`e Kanadalıların ondan önce davrandıklarını söylemişsinizdir.

Haydar Aliyev: Evet, doğru. Buyurun.

Gurman Greval: Sayın Cumhurbaşkanı, bugün Sizin için özel bir gündür ve biz bunu anlıyoruz. Bize zaman ayırdığınız için Size birkez daha teşekkür ediyoruz.

Belirtmek istediğim şudur ki, Kanada dünya kamuoyuna çok önemli katkılar yapmış bir ülkedir. Muhalefet temsilcisi olarak biz Kanada`nın diğer devletlerle ilişkilerini geniş alanlara yayması ve kendi müttefiklerinin sayısını artırması gerektiğini düşünüyoruz. Biz Kanada`nın daha geniş zaman dilimi için öngörülen gelişme, işbirliği stratejisinin oluşturulmasını istiyoruz. Biz Kanada`nın dünyada oynadığı role yaygınlık kazandırarak, uzun yıllardan beri Kanada`ya mensup olan idealizmin, insan haklarına saygının, insan haklarının korunmasının, özgür toplum ve hukukun üstünlüğünün sağlandığı bir toplum düzeninin ve evrensel değerlerin tüm dünya ülkelerine yayılmasını diliyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanı, ben Size bir soru soracağım. Fakat bu soruyu sormadan önce şunu söylemek istiyorum ki, bizim eski başbakanlarımızdan Pirson bölgesel anlaşmazlıkların çözümünde özel rol oynadığı için Nobel ödülü almıştır.

Zatıalileri, şunu bilmek isterim ki, Sizce bu bölgede istikrarın ve güvenliğin tekrar sağlanmasına kendi katkısını yapması için Kanada`nın rolü ne olabilir? Azerbaycan`ın Kanada ile politik, diplomatik, ekonomik ilişkilerinin pekiştirilmesi için Sizin bizim kendi hükümetimize iletebileceğimiz ne tür görüşleriniz, önerileriniz, tavsiyeleriniz vardır?

Haydar Aliyev: Bugün görüşmemizin başında da söyledik, biz Kanada ile tüm alanlarda - hem ekonomik, hem politik, hem de insani, bilimsel, kültürel alanlarda ilişkilerin yaygınlaşmasını ve gelişmesini istiyoruz. Dünya devletleri arasında Kanada bizim için son derece önemli devletlerden biridir. Ben bir Kanada petrol şirketinin Hazar Denizi`nin Azerbaycan`a ait bölümünde diğer ülke şirketleri ile birlikte bizimle ortak petrol üretimi yaptığını belirttim. Kanada`nın diğer bir takım şirketleri de burada çalışıyorlar. Sanırım, Sayın Büyükelçi bu konuda size bilgi verdi. Fakat bunlar henüz yetersizdir. Biz daha geniş alanları kapsayan ilişkiler oluşturabiliriz. Biz bundan yanayız.

Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığının çözümünde Kanada`nın rolüne gelince ise şunu söyleyebilirim ki, biz her öneriyi, tabii ki, memnunlukla karşılıyoruz. Biliyorsunuz ki, bu anlaşmazlığın barış yoluyla çözüme bağlanması için AGİT Minsk Grubu oluşturulmuştur. Minsk Grubu`nda AGİT üyesi 12 devlet yer alıyor. Fakat Minsk Grubu`nun üç eşbaşkanı vardır. Bunlar Rusya, Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa`dır. Biz, başlıca olarak, bu örgütün aracılığıyla anlaşmazlığı çözmeye çalışıyoruz. Keza biz her hangi olanağa sahip ülkenin girişimini takdir ediyoruz. Bu anlaşmazlığın çözümünde bize yardımı dokunacak birisi iki kez Nobel ödülü alabilir. Bu nedenle de önerinizi sunmanızı isterim.

Bill Graham: Sayın Cumhurbaşkanı, biliyoruz ki, Siz dün Minsk Grubu`nun ABD`li eş başkanını kabul ettiniz. Bu görüşme verimli geçti mi?

Haydar Alyev: Evet, iyi ve verimli bir görüşme oldu. O, buraya gelmeden önce Ermenistan`da temaslarda bulundu. Biz dün onunla kapsamlı bir görüşme yaptık. Görüşmemiz çok verimli geçti.

Bill Graham: Sayın Cumhurbaşkanı, Bayan Lalond ve ben AGİT Parlamenter Asamblesi`ne katılacağız ve ileride bu konulardaki çalışmalarımızı orada sürdüreceğiz.

Bayan Fransin Lalond (komisyon üyesi): Sayın Cumhurbaşkanı, bizi kabul ettiğiniz için Size şükranlarımızı sunuyorum. Ben Quebec İli`ni temsil ediyorum, yani oradan milletvekili seçildim. Söylemek istediğim şudur ki, Quebecliler bu yüzyıl içinde iki kere kendi bağımsızlığını kazanmış olan Azerbaycan halkına karşı duydukları sevgiyi asla saklamıyorlar. Biz Sizin ülkenin ne kadar zengin bir potansiyele sahip olduğunu biliyoruz.

Belirtmek istediğim şudur ki, üyesi olduğumuz komisyonda biz anlayış içinde birbirimizle işbirliği yapıyoruz. Ben buradan kendi ülkeme Azerbaycan`ın hem zengin doğal kaynaklara sahip olduğu, hem de çok yüksek entelektüel potansiyelinin bulunduğu düşünceleriyle dönüyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı, tüm bunlardan dolayı ben kendi ülkemde - hem parlamentoda, hem hükümette, hem de nüfus arasında - herkesi şu konuda ikna etmeye çalışacağım: devlet adamları, işadamları, ayrı ayrı kuruluşlar Azerbaycan ile işbirliğini daha da yaygınlatırmalılar.

Sayın Cumhurbaşkanı, benim bir sorum var. Azerbaycan Avrupa Konseyi üyeliğinin eşiğindedir. Bu konuda ne söyleyebilirsiniz?

Haydar Aliyev: Ben bu görüşleriniz için size teşekkür ettiğimi söyleyebilirim. Biz Azerbaycan ile ilgili objektif gerçeklerin dünyanın dört bir yanına yayılmasını çok istiyoruz. Bu alanda kendi hizmetlerinizi sunarsanız, ben size çok müteşekkür olurum.

Sorunuz şuydu, Azerbaycan Avrupa Konseyi`ne üye oluyor ve ben bu konuda ne söyleyebilirim? Ben şunu söyleyebilirim ki, biz Avrupa Konseyi`ne üç senedir aday ülke olarak katılıyoruz.

Fransin Lalond: Biz de Avrupa Konseyi`nde gözlemci statüsü taşıyoruz.

Haydar Aliyev: Siz Avrupa Konseyi`nde gözlemci statüsü ile yer alıyorsunuz, biz ise konuk ülke olarak katılıyoruz. Biz Avrupa Konseyi üyeliğine adayız. Zira biz bir Avrupa ülkesiyiz.

Anlaşılan geçen bu üç yılda biz bir dizi sınavdan geçtik ve Avrupa Konseyi`nin tam üyesi olmayı hakkediyoruz. Biz yakında Azerbaycan`ın Avrupa Konseyi`ne tam üye olacağı beklentisi içindeyiz. Bunun bize çok büyük sorumluluk yüklediğinin de bilincindeyiz. Zira Avrupa Konseyi`nin kendine özgü ilkeleri vardır. Bu üç sene boyunca çaba gösterdik ve artık şunu kanıtlamış bulunuyoruz ki, biz devletimizi bugün de, ileride de Avrupa Konseyi`nin bu ilkelerinin temelinde geliştirebiliriz.

Bernard Patri (komisyon üyesi): Zatıalileri, benim bir sorum yok, fakat iki kısa açıklamada bulunmak istiyorum.

Bizim gezimizin çok başarılı olduğunun altını çizmek isterim. Ziyaretimizin amacı Azerbaycan`ı öğrenmekti. Tanışma süreci şu anda devam ediyor.

Şunu bilmenizi istiyoruz, - biz Sizin önderliğiniz sonucunda ateşkesin sağlandığını çok iyi anlıyoruz. Anlaşmazlığın barış yoluyla çözümlenmesi için sizin ciddi çabalar harcadığınızın bilincindeyiz.

Bildiğimiz kadarıyla, Birleşmiş Milletler üç ve BM Güvenlik Konseyi bir karar çıkarmıştır. Bu kararlar işgal edilmiş toprakların kurtarılmasını ve Azerbaycan`a geri verilmesini öngörüyor.

Ben Sizin ülkenin dışişleri bakan yardımcısından şunu öğrendim, gelecek yıl Azerbaycan`da yeni Medeni Kanun kabul edilecektir. Sizin parlamento başkan yardımcısından ise şunu öğrendim, Azerbaycan Ulusal Parlamentosu`nda 10 muhalefet partisi temsil edilmiştir ve şu sonbaharda ülkenizde genel seçimler yapılacaktır. Biz bu konularda da sizinle işbirliği yapmak isteriz.

Sayın Cumhurbaşkanı, çok teşekkür ederiz.

Haydar Aliyev: Çok teşekkürler. Ben çok memnun oldum. Teşekkür ederim.

"AZERBAYCAN" Gazetesi, 11 Mayıs 2000 yılı.