Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in Büyük Britanya Büyükelçisi`nin güven mektubunu kabulü sırasında yaptığı görüşmeden - 6 Aralık 2000

Andrew Tucker: Ekselansları, herşeyden önce izninizle 25 Kasım`da Bakü`de ve Sumgayıt`ta yaşanmış olan depremle ilgili Size ve Azerbaycan halkına başsağlığı dilemek istiyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı, Azerbaycan Büyükelçiliği görevine atanmayı büyük gururla kabul ettim. Azerbaycan Büyük Britanya için önemli bir ülkedir. Azerbaycan`da 100`den fazla Büyük Britanya şirketi faaliyet gösteriyor, onlar Azerbaycan`ın kalkınmasına ve refahına kendi katkılarını yapmak istiyorlar. Ben de bu çalışmaya yardımcı olma kararlılığı içindeyim. Benim ilk işim Sizin ülkenizi ve halkınızı daha yakından tanımak olacaktır. Eminim, burada çalışacağım süre boyunca bu görevi yapmaktan büyük memnunluk duyacağım.

İzninizle, önceki büyükelçinin geri çekilmesi ve benim Azerbaycan Büyükelçilisi olarak atandığıma ilişkin mektubu size sunmak istiyorum.

Haydar Aliyev: Sayın Büyükelçi, öncelikli olarak, Bakü`de ve Bakü çevresinde yaşanmış olan depremle ilgili başsağlığı dilekleriniz için teşekkür ediyorum. Sizi Büyük Britanya`nın Azerbaycan`da olağanüstü ve tam yetkili büyükelçisi olarak atanmanızdan dolayı kutluyorum ve bu çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Siz çok doğru buyurdunuz, Büyük Britanya ile Azerbaycan arasında çok yoğun ilişkiler oluşmuştur. Bu ilişkiler tüm alanları kapsamaktadır. Biz Büyük Britanya ile ilişkilerimize çok değer veriyoruz ve bunu son derece önemsiyoruz. İşte bunun sonucunda Azerbaycan`da petrol alanındaki en büyük çalışmaları Büyük Britanya şirketleri yürütüyorlar. Fakat sadece bu alanda değil, sizin de belirttiğiniz üzere, Azerbaycan`da sizin ülkenizin 100`ü aşkın şirketi faaliyet gösteriyor.

Tabii ki, eğer Azerbaycan`da bunun için uygun ortam sağlanmamış olsaydı, 100`den fazla Büyük Britanya şirketi Azerbaycan`a gelmezdi ve burada çalışmazdı. Kuşkusuz ki, bu, Azerbaycan`ın bağımsızlığının bir sonucudur ve bağımsızlığın pekiştirilmesi, gelişmesi ile bağlantılıdır. Bu, özellikle, bir yandan, Azerbaycan`da oluşmuş sosyopolitik istikrarla, öte yandan Azerbaycan`a yabancı yatırımların gelmesi için gerekli koşulların sağlanması ile ilişkilidir. Biz ekonomik ilişkilerimizin bugünkü düzeyinden memnunuz. Fakat ileride bu alanda daha fazla işler yapılabilir. Biz kendi payımıza bunun böyle olmasını istiyoruz ve sanırım, Büyük Britanya da buna çok ilgi duymaktadır. Bu yüzden de bizim ilişkilerimizn tüm alanlarda - hem ekonomi, hem politika, hem diğer alanlarda yaygınlık kazanmasının büyük perspektifleri bulunuyor. Ülkenizin büyükelçisi olarak Azerbaycan`da da bu ilişkilerin gelişmesine kendi katkınızı yapacaksınız diye düşünüyorum. Azerbaycan`da hem Büyük Britanya`nın ekonomik çıkarlarının sağlanması için, hem de Büyük Britanya`nın olağanüstü ve tam yetkili büyükelçisi olarak verimli çalışmanız için gerekli koşul ve olanaklar sağlanacaktır, bundan emin olabilirsiniz.

Ben birkez daha sizi kutluyorum. Size Azerbaycan`daki çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Andrew Tucker: Sayın Cumhurbaşkanı, ben Azerice öğreniyorum. Fakat henüz iyi konuşamuyorum.

Haydar Aliyev: Siz buraya gelmeden önce Azerice biliyor muydunuz?

Andrew Tucker: Londra`da Azerice öğreniyordum.

Haydar Aliyev: Bu, çok iyi. Ben bunu çok takdir ediyorum. Zira bir ülkede büyükelçi olarak görev yapmak için o halkı iyi tanımak gerekir, onun dilini, kültürünü, tarihini, milli kültür geleneklerini bilmek gerekir ve halkın zihniyetini bilmek gerekir. Ne yazık ki, bazen Batılı memurlar - büyükelçi veya başka görevlerde çalışanlar - Azerbaycan da dahil çeşitli ülkelerle ilişki kurduklarında herşeyi kendi ülkelerindeki durumla kıyaslıyorlar. O açıdan değerlendiriyorlar. Bu ise kötü sonuçlara neden oluyor. Zira bu, büyükelçiye ve büyükelçinin temsil ettiği ülkeye büyükelçinin görev yaptığı ülkedeki gerçek durumu yansıtmasına olanak tanımaz.

Dünyada birbirine benzeyen iki halk yoktur. Sizin ülkeyi ele alalım. Onun güneyi ve kuzeyine bir bakın. Yahut Büyük Britanya ve İrlanda`ya bakın. Yahut Wells`e, Edinburhg`a bakın. Çok büyük farklar göreceksiniz.

Örneğin, ben sizin ülkenizi ziyaretim sırasında önce Londra`ya, daha sonra Edinburgh`a gittim. Edinburgh`ta oturan kişiler İngiliz olmak bir yana tamamen farklı birileri olduklarını düşünüyorlar. Fakat benim bu söylediklerim sadece ulusal farklılıkla ilgili değil. Tüm alanları kapsıyor.

İngiltere Avrupa`nın en eski ülkelerinden biridir ve bir zamanlar dünyanın büyük bir bölümünü işgal edip kendi sömürgesine dönüştürdüydü. Doğuya baktığımızda, Avrupa`nın doğu bölgesine baktığımızda - burada çeşitli halklar yaşıyor, farklı diller, kültürler söz konusudur. Keza Azerbaycan da kendine özgü kültüre, geleneklere sahiptir. Bunları bilmek ve her zaman göz önünde bulundurmak gerekir.

Bu yüzden sizin Azerice öğrenmeye başlamanıza çok sevindim. Bu alanda size başarılar diliyorum. Fakat sadece dili yok, tarihi de bilmek lâzım, gelenek-görenekleri, milli manevi değerleri de bilmek lâzım. Bu dilden daha önemlidir. Madem, böyle bir istekle çalışmaya koyulmuşsunuz, siz bunları başaracaksınız diye düşünüyorum.

Andrew Tucker: Sayın Cumhurbaşkanı, çok teşekkür ederim. Azerbaycan`ın kültüründen, Azerbaycan`ın kendine özgü özelliklerinden bildiğim kadarıyla Azeriler kendi kültürleri, gelenekleri ile her zaman gurur duymuşlar. Bu hem eski dönemlere, ateşperestlik, ateşe tapma dönemine, hem de Babek dönemlerine kadar uzanıyor.

Haydar Aliyev: Tarihi biliyorsunuz.

Andrew Tucker: Ben önceki görevimden dolayı, eski Sovyetler Birliği döneminde yaptığım görevlerden dolayı Azerbaycan`ın son tarihini de biliyorum. Ben şunu artık anladım, Azerbaycan kendi bağımsızlığının, hürriyetinin pekiştirilmesi ve güçlendirilmesi yolunu izlemektedir ve Siz bu yolda kararlılıkla ilerliyorsunuz. Ben bu konuda asla yanlış yapmam.

Umarım, gelecek ay Azerbaycan`ın Avrupa Konseyi`ne kabul edilmesi onaylanacaktır ve bundan sonra biz - Büyük Britanya Avrupa`nın batı kıyılarında, Azerbaycan ise Avrupa`nın doğu kıyılarında - aynı değerleri paylaşacak ve aynı amaçlar için birlikte çaba harcayacağız.

Haydar Aliyev: Sizin ülkenin yardımlarıyla.

Andrew Tucker: Ben Sizin bakanlarla yaptığım görüşme esnasında onlara Büyük Britanya`nın 50 senedir Avrupa Konseyi üyesi olmasına rağmen, bizim şimdi bile kendi mevzuatımızı Avrupa Konseyi standartlarına uyumlu hale getirmek için düzeltmeler yaptığımızı, yasaları değiştirdiğimizi söyledim. Böylece, biz hep birlikte öğreneceğiz.

Haydar Aliyev: Hayır, Siz elbet çok yol almışsınız. Fakat biz de Avrupa Konseyi`ne üye olmak istiyoruz. Bu, bizim özgür irademzidir. Eğer istemeseydik, üye olmazdık. Hiçkimse bizi Avrupa Konseyi`ne üye olmaya zorlamıyor. Çeşitli ülkelerde, keza Avrupa ülkelerinde bazıları ve Azerbaycan`da bir takım çevreler, özellikle muhalifet çevreleri onlardan yana bir tavır sergileyerek, Avrupa Konseyi`ne üye olmak için güya bizim herşeyi yapacağımızı düşünüyorlar.

Biz dokuz yıldır bağımsız olarak yaşıyoruz ve Avrupa Konseyi`ne pek ihtiyacımız olmamıştır. En büyük ihtiyacımız Ermenistan`ın Azerbaycan`a yaptığı saldırının önlenmesi için Avrupa ülkelerinin, keza Avrupa Konseyi`nin bize yardım etmesidir. Bu yardımı da göremedik. Bu nedenle de Avrupa Konseyi`ne alınıp alınmamak bizim için, devlet için hiç bir sorun oluşturmamaktadır. Biz üye olmak istiyoruz. Zira siz söylediğiniz gibi, 50 yıldır Avrupa Konseyi`ndesiniz ve hâlâ kendi yasalarınızı Avrupa Konseyi standartlarına uyumlu hale getirmeye çalışıyorsunuz, biz de bunu istiyoruz. Fakat bizim önümüze bariyerl koymak isteyenler, yahut bu konuda bize engel olmak isteyenler yanlış yapıyorlar. Sevgi karşılıklı olmalıdır. Ben seni seviyorsam, sen de beni seveceksin. Sen beni sevmezsem, ben de seni sevmeyeceğim. Bu, olağan bir şeydir. Bu, hem insanlarla alakalıdır, hem halklarla, hem de ülkelerle alakalıdır.

Dünya ülkelerinin büyük çoğunluğu Avrupa Konseyi`ne üye değil. Şu anda Birleşmiş Milletler`de 199 ülke temsil edilmiştir. Avrupa Konseyi`nde 41 ülke bulunuyor. 199`dan 41`ni çıkarırsak, geriye kalanlar yaşayamıyorlar mı? Söylediklerimin sizinle ilgisi yok. Gerçi sizin ülkenin Avrupa Konseyi`nde bulunan parlamento temsilcileri de bazen bize engel olmaya çalışmışlar. Ben, sadece, bir cumhurbaşkanı olarak burada görüşümü açıkça ifade ediyorum. Bununla birlikte bizim Avrupa Konseyi`ne üye olacağımızı ve sizinle birlikte daha sıkı işbirliği yapacağımızı umuyorum.

Andrew Tucker: Sayın Cumhurbaşkanı, sevgi hem de saygıyla birlikte olur.

Haydar Aliyev: Tabii, saygı olmazsa, sevgi de olmaz.

Andrew Tucker: Evet, bu nedenle biz birbirimize saygı duymalıyız. Ben her zaman, güçlü, demokratik Azerbaycan Avrupa Konseyi için ne kadar önemliyse, Avrupa Konseyi de Azerbaycan için bir o kadar önemli olmalıdır düşüncesini savundum. Bu, karşılıklı bir ihtiyaçtır.

Haydar Aliyev: Siz yüzde yüz benim düşüncelerimi söylediniz.

Andrew Tucker: Sayın Cumhurbaşkanı, biliyorum, Szi bizim ülkemizi iyi tanıyorsunuz. Ben bu yüzden size saygı duyuyorum. Şunu da söyleyeyim ki, ben kendim kuzeydenim, eşim ise güneylidir. Hatta biz kendimiz bile ailede birbirimizin gelenek ve göreneklerine alışarak birlikte yaşıyoruz, bu birikimi paylaşıyoruz.

Azerbaycan`da büyükelçi olarak görev yapacağım dönemde önüme koyduğum en büyük hedeflerden biri ülkelerimizin halklarının, özellikle de gençlerin birbiriyle ilgili daha detaylı bilgi edinmesi için katkılarda bulunmak, bu çalışmaya yardımcı olmaktır. Siz bana iyi dileklerde bulundunuz ve ülkenizin her köşesine gidip insanlarla daha yakından tanışmak için her türlü ortamın sağlanacağını söylediniz. Bu, beni çok memnun etti.

Haydar Aliyev: Teşekkür ederim. Ben de çok memnun oldum.

"AZERBAYCAN" Gazetesi, 7 Aralık 2000 yılı.