Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in, Bakü Yüksek Askeri Okulu`nda yapılan görüşmede konuşması - 20 Haziran 2001

Değerli Azerbaycan askeri!

Değerli askerler, subaylar, generaller!

Ben sizin hepinizi içtenlikle selamlıyorum ve sizinle yaptğımız bugünkü görüşmeden büyük memnunluk duyuyorum.

Azerbaycan, bu sene bağımsızlığının onuncu yıldönümünü kutlayacaktır. Bu, Azerbaycan'ın yüzlerce yıllık tarihinde önemli ve hemen hemen şimdiye kadar hiç yaşanmamış bir olaydır.

Azerbaycan halkı, kendi bağımsızlığına, özgürlüğüne kavuştu, kendi bağımsız devletini kurdu ve Azerbaycan devleti dünyanın gelişmiş devletleri ile yoğun ilişkiler kurararak çağdaş dönemin koşullarına uygun devlet kuruculuğu sürecini gerçekleştiriyor.

Azerbaycan'ın devlet kuruculuğu politikası, ülkemizde demokratik, laik, hukuk devletini kurmaktır. Biz bu alada çok işler yaptık. Şimdi Azerbaycan'da böyle bir devlet, böyle bir toplum mevcuttur. Fakat aynı zamanda bizim bağımsızlığımız yeni olduğu gibi, kurduğumuz devlet ve devletin tüm alanları da gençtir. Biz Azerbaycan'da devletin yapılanma sürecini gerçekleştirerek Azerbaycan ekonomisini geliştirmek, Azerbaycan halkının demokrasi yolunda mesafe alması, özgürce, serbest gelişmesini sağlama, özgür, serbest ekonomi kurma amacıyla birçok reformlar yaptık ve yapacağız. Birşeyi artık tüm dünya biliyor. Bizim askerlerimiz de, bizim ordumuz da bilmelidir, Azerbaycan demokrasi, özgürlük, serbest ekonomi yolunda ilerliyor. Biz bundan böyle de kararlılıkla bu yolda yürüyeceğiz ve bu yolun bağımsız Azerbaycan'ın güçlenmesi, gelişmesi için tek yol olduğunu düşünüyoruz.

Biliyorsunuz, Azerbaycan bağımsızlığını kazandığında çok büyük zorluklarla karşılaştı. Zira o sırada Ermenistan'ın Azerbaycan'a saldırısı birkaç yıldır devam ediyordu. Ermenistan tarafından, Azerbaycan'ın toprağı olan Dağlık Karabağ'ı ele geçirme amacıyla başlanan saldırı Azerbaycan halkına bağımsızlık kazandığı sırada çok büyük zorluklar, büyük sorunlar çıkardı. Onun için de Azerbaycan'da ordunun kurulması süreci yavaş ilerledi. Azerbaycan, bağımsızlığını kazandıktan sonra ordunun kurulması ile ilgili açıklamalar yapılsa da, gerçek, Azerbaycan'ın bağımsızlık ihtiyaçlarına cevap veren ordunun kurulması için daha çok işlerin yapılması gerekiyordu. Bu işleri zorlaştıran diğer unsur, bir yandan Ermenistan silahlı kuvvetlerinin Azerbaycan'a saldırısının önüne geçilmesi, öte yandan devletin ve Azerbaycan'ın milli ordusunun kurulması gerekirdi.

Biz böyle sıkıntılı yıllar yaşadık. O yıllarda Azerbaycan'ın düzenli, uzman askeri kadroları olsaydı, o zaman tabii ki, biz topraklarımızın korunmasını daha iyi sağlardık ve Ermenistan silahlı kuvvetlerinin saldırısına gereken cevap verilirdi. Ancak ne yazık ki bunlar olmadı. Tüm bunlara Azerbaycan'ın bağımsızlığını kazandığı sırada yurt içinde sosyopolitik istikrarın bozulmasını, buradaki çeşitli siyasi güçlerin iktidar mücadelesi vererek, her birinin o dönemde zaten az sayıda olan askeri kadrolarımızı kendi tarafına çekme, etkileme, kendi amaçları için kullanma isteğini eklersek, o zaman Azerbaycan'da ordu kuruculuğunun ne kadar zor bir dönemden geçtiğini tahmin edersiniz.

Ancak Allah'tan biz, önceleri, daha Sovyet iktidarı döneminde - 70'li yıllarda, ondan sonraki yıllarda - Azerbaycan'ın geleceğini düşünerek ülkemizin milli subay kadrolarının hazırlanmasına çok özen gösterdik. Bunu herkes biliyor. 1970 senesinde Nahçıvanski Harp Okulunun - şimdi ona askeri lise diyoruz - kurulması ve daha sonraki yıllarda Sovyet Ordusunun Azerbaycan'da bulunan iki harp okulunda Azerbaycanlı gençlerin sayısının her geçen yıl artması, SSCB coğrafyasındaki yaklaşık 140'ın üzerinde harp okuluna Azerbaycan gençlerinin gönderilmesi - tüm bunlar 70'li yıllardan başlayarak Azerbaycanlı subay kadrolarının hazırlanmasının temelini atmıştır.

Eğer bunlar olmasaydı, Ermenistan, çeşitli ülkelerin askeri birliklerinden yararlanarak ve Azerbaycan'a saldırı için bir takım hazırlıklar yaparak ülkemize saldırdırğında Azerbaycan'ın ne kadar zor duruma düşeceğini tahmin edersiniz. O dönemde Azerbaycan'da ordu kuruculuğunun temelini eski yıllarda yetiştirdiğimiz askeri kadrolar oluşturdu.

Fakat bu, bağımsız Azerbaycan'ın bugünü ve geleceği için pek yeterli değildir. Azerbaycan'ın güçlü ordusunu kurmak, Azerbaycan ordusunu dünya standartlarına çıkarmak için bizde çağdaş koşullara uygun harp okullarının kurulması ve bu okullarda milli subay kadrolarının yetiştirilmesi gerekiyordu. Ne yazık ki, demin söylediğim nedenler yüzünden biz bu çalışmaya zamanında başlayamadık. Fakat 1995-1996 yıllarından sonra, birincisi, Ermenistan ile Azerbaycan arasında ateşkes anlaşmasının sağlanmasının ardından, ikincisi, Azerbaycan içinde sosyopolitik durumun istikrarlı yapıya kavuşmasının ardından biz askeri okullarımızın kurulması, onların üst düzeye çıkartılması işi ile ciddi bir biçimde ilgilenmeye başladık. Bugün de ilgileniyoruz ve bundan böyle de ilgileneceğiz.

Evet, burada - eski Sovyetler Birliği'nin çok ileri bir Yüksek Deniz Harp Okulu'nun bulunduğu arazide, şu büyük komplekste Azerbaycan'ın milli yüksek harp okulunun kurulması, 1997 senesinde faaliyete başlaması ve dört yıl boyunca yüksek eğitim almış subay birliğinin bu seneki mezunları Azerbaycan ordusunun güçlenmesine katkıda bulunacak ve ordu kuruculuğumuz açısından önemli bir gelişme olacaktır.

Ama bu, daha bir başlangıçtır. Bizde Harp Akademisi kurulmuştur. Bu okulu bitiren mezunlar Harp Akademisinde de bir sene eğitim aldıktan sonra en derin askeri bilgilere, askeri mesleğe sahip olacaklar. Tüm bunlar bizde daha güçlü, daha profesyonel, dünyanın en iyi standartlarına uygun ordunun kurulmasına katkıda bulunacaktır.

Ben sizin davetinizi kabul ediyorum. Ağustos ayında burada yapılacak mezuniyet törenine katılacağım. Bu harp okulunu pekiyi notlarla bitirenlere diplomalarını ben kendim vereceğim. Şunu bilin, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan böyle de Azerbaycan ordusunun kurulması için, ülkemizde ordunun ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla askeri okulların geliştirilmesi, genişlemesi, onların kalitesinin artırılması için ben bir cumhurbaşkanı olarak, başkumandan olarak tüm gerekli çalışmaları yapacağım.

Ben bugün sizin okulunuzun bazı bölümlerini gezdim. Bazı sınıflarda oldum. Öğretmen subayları dinledim, genç askeri öğrencileri dinledim. Bunlar meni sevindirdi. Nitekm burada şimdi üst düzey askeri eğitim olanağı sağlanmıştır. Doğal olarak bunu bir yılda, iki yılda yapmak mümkün değildir. Dört sene önce burada yüksek askeri eğitime başlayan ilk gençler bu sene öğrenimlerini tamamlayıp orduda hizmet etmeye gidecekler. Bu çok manidar bir olaydır.

Ben burada sizin sınıflarınızda, laboratuvarlarınızda, uygulamalı ders odalarınızda çağdaş koşullara uygun cihazları gördüm ve öğretmenlerin,- tabii ki, gördüğüm öğretmenlerin,- bilgili olduklarını anladım ve bizde yüksek harp okulunun kurulduğu kanısıına vardım. Bu yüksek harp okulu bu sene ilk mezunlarını verecek, her sene yeni yeni mezunlar olacak ve bu okulu bitirmiş üst düzey subay kadrosu kısa sürede - yaklaşık 4-5 sene içinde ordumuzda hizmet edecektir.

Askeri yapılanma - ordu kuruculuğu zor bir süreçtir. Ben bunun bir yılda, iki yılda gerçekleştirilmesinin imkansız olduğunu belirttim. Bizim kurduğumuz silahlı kuvvetler önceki dönemlerde yetiştirdiğimiz kadrolar temelinde kurulmuştur. Fakat şimdi her sene bizim silahlı kuvvetlere, ordumuza bağımsız devletin kurduğu yüksek harp okullarında öğrenim görmüş, çağdaş koşullara uyum sağlayan subay kadrosu alınacaktır. Bu, ileride Azerbaycan'da ordunun yapılanması alanında devlet stratejisinin gerçekleştirilmesi bakımından en başlıca koşullardan biridir. Biz bunu yapıyoruz, bundan sonra da yapacağız.

Bu okulu gereken düzeye ulaştırmak ve genel olarak Azerbaycan'da askeri eğitimin kalitesini istenen düzeye çıkarmak için daha çok işlerin yapılması gerekir. Ben sizin bu işlerinizi olumlu karşılamakla birlikte, Savunma Bakanlığı'nın harp okullarının kurulması ve onların istenen düzeyde faaliyet göstermesi konusundaki eksikliklerini de biliyorum, onların da altını çiziyorum. Sizin okulda da başarıların yanı sıra, hatalarınız, eksiklikleriniz vardır. Onun için de elde olunan şeylerle pek yetinmemek lazım.

Biz bununla yetinemeyiz. Elde olunanlar bizim büyük işimizin, bağımsız devletimizin ileride daha güçlü ordusunun kurulmasının ilk adımlarıdır. Fakat adımlar bundan böyle daha büyük, daha güçlü olmalı. Nitekim ileride, her yıl okuldan mezun olacak kişilerin daha iyi bir düzeyde olmaları, mezun olup bizim ordumuza gidecek subayların daha yüksek standartlara uygun subaylar olmaları için elde edilen birikimleri daha verimli değerlendirmek gerekir.

Burada siz çeşitli dersler alıyorsunuz. Hepsi gerekli. Tabii ki, öncelikle askeri mesleğin benimsenmesi temel koşuldur. Zira ne kadar güçlü, ne kadar kahraman bir insan olmasına rağmen, o kişi eğer askeri mesleği ve dünyada sağlanan askeri başarıları benimsemez ise, onları kullanma yeteneğini edinmez ise ve bunu başaramaz ise, o zaman, tabii ki, istenen sonuç sağlanamaz. Onun için de bu alan - başlıca alandır. Umarım, siz hem subay-öğretmen kadrosu, hem öğrenciler bunlara daha fazla özen göstereceksiniz. Bizim Savunma Bakanlığı da bu alanda kendi çalışmalarını pekiştirecektir.

Burada yabancı diller öğretiliyor. Onları ciddi bir şekilde öğrenmek zorundasınız. Zira şimdi bizim ordumuz dünyanın birçok ülkelerinin ordusu ile işbirliği yapıyor. Biz NATO'nun "Barış için Ortaklık" programına ve başka programlara katılıyoruz. Onun için yabancı dil bilmek son derece gereklidir. Yalnız bir değil, belki hatta birkaç dil bilmek gerekir.

Siz genç insanlarsınız. Sizin iş hayatınız yeni başlıyor. 18-19-20-21 yaşında kişilersiniz. Şunu bilin kocaman ömür yaşayan birisi olarak size söylemek istediğim şey, bu, kişinin en mutlu dönemidir ve bu dönemi verimli değerlendirmek gerekir. Kaybetmemek lazım. Bu dönemde bu yaşta kaybedilen her küçük fırsat ileride insanın hayatında büyük zorluklara mal olur. Onun için de ben size şunu tavsiye ediyorum ve baş kumandan olarak emr ediyorum, eğitim sürecinde tüm dersleri en üst düzeyde benimsemeye çalışmalısınız. Bunun için de, tabii ki, ben subay - öğretmen kadrosundan kendilerini geliştirmelerini ve eğitim işini daha iyi bir zemine oturtmalarını talep ediyorum. Bizim bu genç askeri öğrencilere çeşitli dersleri öğretmeye gayret etsinler, çalışsınlar. Zira her vicdanlı Azerbaycan vatandaşının, Azerbaycanlının borcu, görevi bizim gelecek kuşağımızın daha bilgili, daha sağlıklı olmasını, uluslararası birikimi daha derinden benimsemesini sağlamaktır. Umarım, siz hem eksikliklerin giderilmesi ile ilgilenecek hem faaliyetlerinizi yoğunlaştıracaksınız.

Askerlik mesleğini yapmak için fiziksel hazırlık çok önemlidir. Her genç insan, isterse, fiziki yönden çok güçlü olabilir. Eğer o, kendi vücudunun fiziksel olanaklarını, gerçekçi bir şekilde verimli değerlendirirse, düzgün bir hayat sürerse, olumsuz durumlara yönelmezse, hep sağlıklı, fiziksel yönden güçlü olacaktır. Bu, kişinin kendisi için gereklidir. Fakat bizim ordumuz için, her subay için, develt için de gereklidir. Onun için de bunları söylerken, ben öncelikle, devletin sizim gençlerimize, vatandaşlarımıza ilgisini ifade ediyorum, ikinciis, ben bizim ordumzuun tüm subay kadrosunun, personelinin gerekli koşullara cevap vermesine yönelik ilgimizi aktarıyorum. Fakat fiziki hazırlığın yanı sıra ahlaki temizlik, sağlık da çok gereklidir ve önemli bir yer işgal etmektedir. Bunun sizin eğitiminizde, tüm öğretmen-subay kadrosunun faaliyetinde başlıca yer alması gerektiğini düşünüyorum.

Kendisini askerlik mesleğine adayan her genç şunu anlamalıdır: bu mesleğe kendini neden adıyor? Zira askerlik mesleği, diğer mesleklere oranla kolay değil, zordur. Kendini neden adıyor? Vatanı korumak için, kendi develtini, kendi ulsusunu korumak için! Düşünüyorum ki, askeri eğitim alıp orduda hizmet etmek isteyen gencin başlıca amacı budur. Eğer siz hepiniz gerçekten bunu amaç edinerek kendinizi askerlik mesleğine adamak istiyorsanız ve harp akademisini kazanıp yüksek askeri eğitim almak, bizim orduda, silahlı kuvvetlerde hizmet etmek istiyorsanız, analşılan sizin sağlam ahlaki değerlere sahip olmanız gerekir.

Sağlam ahlak ise Azerbaycan'ın bağımsızlığına sadakat, Azerbaycan devletine sadakat, Azerbaycan halkının bugününe ve geleceğine sadakat, ulusumuza sadakattan ibaret olmalı. Bu özelliklere sahip olmayanlar ise kendilerini zahmete sokmaz, askeri okula gelmez ve orduda hizmet etmezlerse daha iyi olur.

Ne yazık ki, bizim orduda bu koşullara uymayan şahıslar hala var. Sanırım, bunlar şu geçit döneminin özellikleridir. Biz bunları gidereceğiz. Ben Savunma Bakanlığı'nın, askeri birliklerin bu çalışmayı yerine getirmelerini defalarca istedim.

Azerbaycan devletine, bağımsızlığına sadakatli olmayan kişi, halka hizmet etmeyi kendine şeref bilmeyen kişi silahlı kuvvetlerde himzet edemez. Onun için buradaki eğitim süresi boyunca öğretmen-subay kadrosu bu konuda çözüm üretmelidir. Sizin her biriniz bilmelisiniz ki, bu manevi değerlere, manevi özelliklere sahip olmazsanız, tüm başka bilgilerinize rağmen, siz bağımsız Azerbaycan ordusunun değerli subayı, değerli savaşçısı olamazsınız.

Sanırım, bu çalışmayı öncelikle Savunma Bakanlığı yapmalıdır. Yüksek okullarda, keza bu yüksek okulda öğretmen-subay kadrosu ahlaki koşullara, değerlere uyum sağlamalıdır.

Burada sadece görev yapan, bu görev için ücret alan, bu okulun avantajlarını kullanan, fakat devlete, millete, bağımsızlığımıza, devletin yapılanmasına kayıtsız kalan kişiler bu tür okullarda çalışamazlar, öğretmenlik yapamazlar. Onun için ben okul komutanlığından talep ediyorum. Savunma Bakanlığı'ndan talep ediyorum: bu çalışma ile ciddi bir şekilde ilgilenin ve belki bu konuyu üst düzey görüşmelerde ele almak için somut önlemler bile almanız gerekebilir.

Şimdi bizim ordumuz dünyanın birçok ülkelerinin orduları ile işbirliği yapıyor. Bu yüzden bizim ordumuzun uluslararası ilişkileri gelişiyor ve gelişmelidir. Ancak bizim ordu kuruculuğumuzda, özellikle harp akademilerinin ve tüm harp okullarının kurulmasında, ordumuzda bulunan subayların bilgisinin, askeri mesleğinin pekiştirilmesinde kardeş Türkiye Cumhuriyeti'nin ve çok şanlı ordusunun temsilcileri bize hep yardım etmiştir, bugün de yardım ediyor.

Onun için de ben bugün fırsattan yararlanarak, Türkiye Cumhuriyeti'ne, Türkiye Silahlı Kuvvetleri'ne ve Genelkurmay Başkanına, Azerbaycan'da hizmet eden kardeş Türk subaylarına ve generallerine teşekkür ve şükranlarımı sunarım. Umarım, bu işbirliği bundan böyle de güçlenecek, daha da geniş alanalrı ihtiva edecektir.

Başka ülkelerin hem eğitim merkezlerinden hem birikiminden yararlanmak bizim için, yani sizin için önemli konulardan biridir. Bu yüzden de Savunma Bakanlığı, Azerbaycan ordusunun, Azerbaycan subayının dünyanın gelişmiş ülkelerinin ordusu, subayı ile eşit düzeyde olması için .şimdiye kadar bu konuda yaptığı çalışmaları daha da pekiştirmeli, genişletmeli ve gerekli önlemleri almalıdır,

Ben sizin karşınızda bu görevleri belirlemekle birlikte, askeri okulların kurulması sürecinin bundan böyle de gelişeceği ve gelecek yıllarda bizim harp okullarımızın daha yüksek düzeylere ulaşacağı umudumu ifade etmek istiyorum.

Burada sizin harp okulunun bulunduğu şu komplekste çok büyük olanaklar vardır. Geçmişte de burada çok iyi binalar yapılmıştı, büyük araziniz var. Azerbaycan'da hemen hemen hiçbir okulun - ki ben yalnız askeri okulları kastetmiyorum, herhangi yüksek okulun, üniversitenin bu denli geniş arazisi ve bu kadar sayıda binası yoktu. O dönemlerde bunların hepsi Sovyet ordusuna mensuptu. Sovyet ordusu da kendi gücünü artırarak bu ve benzeri okulların maddi teknik olanağını geliştirmek için birçok işler yapıyordu. Fakat bizim geçit döneminde burada bir durgunluk yarandı. Şimdi bakıyorum, siz bazı bölümleri iyi tamir etmiş, lojistik destek işleri yapmışsınız. Ancak bu, tüm bölümleri, bölgeyi kapsamamaktadır. Yapılan işleri beğeniyorum, ancak bundan böyle tüm bu arazide bulunan bölümlerin çağdaş düzeyde donatılması ve buradaki öğrencilerin, subay-öğretmen kadrosunun bu olanakları verimli kullanması gerekir.

Dünayda pekçok meslek bulunuyor. Her ülkede, keza bağımsız Azerbaycan'da da. Fakat tüm meslekler arasında halk için, ulus için, her vatandaş üçün, devlet üçün en önemli, en değerli meslek ulusu, halkı, toprağı koruma mesleğidir, yani askerlik mesleğidir. Siz kendinizi bu çalışmaya adama kararı aldınız. Ben sizin bu kararınızı destekliyorum ve daha çok sayıda Azerbaycan gencini bu yolu seçmeye davet ediyorum. Zira bu yol onurlu bir yoldur, en onurlu bir meslektir. Ben Azerbaycan gençlerinin her geçen yıl bu mesleğe ilgisinin artmasından memnunum. Biz ise-devlet, ben, Baş Kumadan bu mesleğin Azerbaycan'da, eğitim alanında gelişmesi için herşeyi yapacağız.

İnanıyorum, siz ileride bu mesleği seçtiğinize asla pişman olmayacaksınız. İnanıyorum, siz ileride bu mesleği seçtiğiniz için daha çok gurur duyacaksınız. Aynı zamanda inanıyorum ki, her Azerbaycan vatandaşı da, bizim bağımsız devletimizin toplumun da bu mesleği seçen kişilere, bu mesleğe ilgi duyan kişilere, bu yolda ilerleyen kişilere daha büyük saygı duyacaktır. Benim için her asker, her savaşçı, her subay Azerbaycan vatandaşlarının her birinden daha değerlidir, daha üstündür. Seçtiğiniz bu yolda size başarılar dilerim. Okulu bitirdikten sonra askere gideceksiniz. Sizin askerde, her birlikte de daha derin mesleki bilgiler edineceğiniz, daha sağlıklı bir ortam daha iyi koşullar sağlayacağınız konusunda umudumu ifade etmek istiyorum. Zira siz dört yıl boyunca burada eğitim görmüş, bağımsız Azerbaycan devletinin olanakları sonucu kendinizi bu askeri mesleğe adamış insanlarsınız. Bu, dört yıllık eğitiminizin sonucunu biz askeri birliklerdeki çalışmalarınızda izlemek istiyoruz. Ona orada daha doğru değer verilecektir: sizin eğitiminiz bizim askeri birliklerin savaş gücünü, savaş niteliğini, düzene uymasını ve ahlaki temizliğini hangi düzeyde sağlayacaktır. Umarım, biz bunlara tanık olacağız.

Ben sizin hepinize esenlikler diliyorum. Seçtiğiniz bu onurlu yolda size büyük başarılar temenni ediyorum. İyi günler.

Çeviri 21 Haziran 2001 tarihli AZERBAYCAN Gazetesinden yapılmıştır