Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in BM Çocuk Fonu Orta ve Doğu Avrupa, BDT ve Baltik ülkeleri bölge direktörü Philip O´Brienile yaptığı görüşmeden - Cumhurbaşkanlığı Sarayı, 20 Ekim 2000

Haydar Aliyev: Azerbaycan`a hoşgeldiniz. Biz UNİSEF ile Azerbaycan arasındaki ilişkilere ve işbirliğine çok büyük önem veriyoruz. Genel olarak, Birleşmiş Milletler çerçevesinde UNİSEF gibi bir örgütün kurulması, tabii ki, çok büyük bir olaydır. Onun yaptığı işler son derece büyük önem taşımaktadır.

Azerbaycan UNİSEF ile işbirliğine 1993 yılında başlamıştır. Hatırlıyorum, 1994 yılında New York`ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu`na katıldığım sırada ben UNİSEF ile Azerbaycan arasındaki ilişkilere dair bir belge imzaladım. UNİSEF son yıllarda Azerbaycan`da bir çok konulara, özellikle difteri, çocuk felcinin önlenmesine ve diğer alanlara yardımlar etmiştir. Ben UNİSEF`in bu çalışmalarına çok değer veriyorum.

UNİSEF`in Azerbaycan ile daha verimli, Azerbaycan açısından çok yararlı bir işbirliği yapması için büyük olanaklar bulunuyor. Sanırım, siz bu geziniz sırasında cumhuriyetimizdeki durumla ilgili bilgi edindikten sonra benim bu düşüncelerimin ne kadar doğru olduğunu da teyit edeceksiniz.

Biz UNİSEF ile Azerbaycan arasındaki işbirliğinin daha geniş alanları kapsamasını istiyoruz. Zira buna büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle göçmen, mülteci durumunda bulunan çocukların, çadırlarda barınan çocukların durumu konusunda. Buyurun.

Philip O'Brien: Ekselansları, teşekkür ediyorum. Bugün burada bulunmaktan büyük şeref duyuyorum. Siz ülkenizde bir çok alanlarda UNİSEF`in misyonunu yaşama geçirmesinde örgütümüze yardımcı oldunuz. Ben herşeyden önce Sizi iki olaydan dolayı kutlamak istiyorum.

Birincisi, bağımsızlığınızın 9. yıldönümü dolayısıyla sizi kutluyorum. Bağımsızlık günü kutlamalarının yapıldığı şu dönemde Sizin ülkenizde bulunmaktan ben de çok memnun oldum.

İkincisi, Azerbaycan`ın olimpiyat oyunlarında iyi bir derece kazanmasından dolayı kutlarım.

Haydar Aliyev: Teşekkür ederim.

Philip O'Brien: Biliyorum, bizim örgütümüzün yardım ettiği, katkıda bulunduğu birçok projelerin Azerbaycan`da gerçekleştirilmesi çalışmalarına Siz bizzat katıldınız. Azerbaycan`da çok sayıda mülteci çocuğunun bulunması ile ilgili duyduğunuz endişeleri biz paylaşıyoruz.

Ben Azerbaycan`ın BM`deki temsilcisinin UNİSEF Direktörler Kurulu Başkan Yardımcısı olarak yaptığı olumlu çalışmalardan dolayı da Size UNİSEF Örgütü Başkan Vekili adına teşekkür etmek istiyorum. UNİSEF`in çocuk haklarının korunması ile ilgilenen daimi komitesinde Azerbaycan`ın kalıcı bir yer edinmesi için aday olduğunu duyduğumda çok sevindim.

Ekselansları, Sizin de bildiğiniz üzere, UNİSEF gelecek sene Eylül ayında Birleşmiş Milletler çerçevesinde Çocuk Hakları Zirvesi düzenleyecektir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sizi bu zirve toplantısına davet etti. Ben kendim de UNİSEF Örgütü Başkan Vekili adına bu daveti Size birkez daha yineliyor olmaktan ve iletmekten memnunluk duyuyorum. Düşünüyoruz ki, bu zirve toplantısı 21.yüzyılda çocuk haklarının daha iyi korunması ve onlara daha iyi bir yaşamın sağlanması konusunda görüş alışverişinin yapılması için iyi bir fırsat sunacaktır. Ben önümüzdeki birkaç yıl içinde şu anki görevimi yürüttüğüm sürece Azerbaycan ile daha yoğun ilişkiler kuracağım ve Azerbaycan`ı, Sizin ülkenizi daha yakından tanıma fırsatı kazanacağım.

Haydar Aliyev: Teşekkür ederim. Öncelikle, bağımsızlık gününü ve Azerbaycan`ın olimpiyat oyunlarında kazandığı başarıları kutladığınız için teşekkür ederim. Gerçekten, Azerbaycan ilk defa olarak 27.yaz olimpiyat oyunlarında böylesine üstün bir başarı sağlamıştır. Kuşkusuz ki, bu, Azerbaycan`da çocuklara, gençlere gösterilen ilginin sonucunda olmuştur. Zira olimpiyata katılanlar ve özellikle başarılı olanların hepsi gençlerdir. Biz iki altın madalya ve bir bronz madalya kazandığımız için gurur duyuyoruz. 199 ülke arasında 34. sırada yer alıyoruz. Azerbaycan`dan hem yüzölçümü, hem nüfusu, hem de ekonomik durumu açısından daha güçlü olan birçok devlet bizden geride kaldı.

Bizim bronz madalya kazanan boksörümüz Vügar Alekperov henüz 19 yaşındadır. Altın madalya kazananlar da gençlerdir. Bu şu demek oluyor ki, Azerbaycan`da gençlere ilgi gösteriliyor, özen gösteriliyor ve gençler de kendi performanslarını sergileyebilirler.

Bunun yanı sıra, malumunuz olduğu üzere, Ermenistan`ın Azerbaycan`a saldırısı sonucunda Azeri topraklarının yüzde 20`si Ermenistan askeri birlikleri tarafından işgal edilmiştir. Bir milyonu aşkın Azeri vatandaşı işgal edilmiş topraklardan zorla göç ettirilmiş ve çok zorlu koşullar altında, büyük çoğunluğu ise epey bir zamandır, 7-8 senedir çadırlarda yaşıyor.

Bir düşünün, 20. yüzyıl bitmek üzere, fakat bizim insanların bir kısmı çadırda yaşıyor, çadırda bebekler doğuyor, çadırda gençler büyüyor, çadırda eğitim alıyorlar, evlilik yapıyorlar. Tüm bunların yüzünden Azerbaycan`daki çocukların durumu sizin görev alanınızdaki pekçok ülkede bulunan çocukların durumundan daha zordur.

Biz biliyoruz, Afrika`da, Asya`da hem büyüklerin, hem çocukların çok kötü hastalıklara yakalandığı, sıkıntılar çektiğii ülkeler var. Biz bunları biliyoruz. Fakat Avrupa kıtasında bulunan Azerbaycan gibi bir ülkedeki bu durum, tabii ki, dayanılmazdır. Bu nedenle sizin örgütünüz, yani UNİSEF ülkelerin hepsine aynı gözle bakmamalıdır. UNİSEF her ülkeye onun durumuna uygun bir şekilde davranmalı, yardım etmelidir.

Ben sizin üç dört saat zaman ayırıp, - ki bunu helikopter aracılığıyla yapmak mümkün, - çadır kamplarından birine gidip orayı görmenizi çok isterim. O zaman sizi dehşet saracaktır. İşte görüyorsunuz, şimdi dışarıda yağmur yağıyor ve bu, ilk değildir. Yarın kar yağacak. Ardından yaz geldiğinde kavurucu sıcaklar başlayacktır. Çadırlarda yaşayan kişiler için her mevsimin kendi zorlukları vardır. Yağmurun altında çadırda yaşamak ve çadırdan dışarı çıkar çıkmaz çamurda yürümek büyükler için zor, fakat çocuklar için daha bir zor oluyor!

Ben biliyorum, sizin bu soruna çözüm üretme olanağınız yoktur. Fakat mülteci durumunda bulunan, çadırlarda yaşayan çocuklara özellikle ilgi göstermek, onlarla ilgilenmek ve onlara yardımı artırmak için sizin bir takım olanaklarınızın olduğunu düşünüyorum. Dilerim ki, siz, genel olarak UNİSEF Azerbaycan ile ilgili programında benim söylediğim bu nedenleri esas alarak bir takım değişiklikler yapar.

Sizin de belirttiğiniz üzere, Eylül 2001`de Birleşmiş Milletler`in Çocuk Zirvesı düzenlemesi çok takdire değer bir etkinliktir. Ben bu daveti kabul ediyorum ve mutlaka bu zirve toplantısına katılacağım. Zira bizim orada söylenecek çok sözümüz vardır. Tüm bunları göz önünde bulundurarak tekrar söylüyorum, sizin bugün Azerbaycan`ı ziyaretiniz, ülkemizi daha yakından tanımanz bizim için çok önemlidir. Fakat dilerim ki, sizin bu geziniz, benim aktardığım bu kelimeler göz önüne alınmak suretiyle, Azerbaycan`a yönelik yaklaşımınızı değiştirmenizi, yani yardımınızı, buradaki faaliyetinizi geliştirmenizi sağlar. Ben bunları diliyorum.

Philip O'Brien: Zatıalileri, ben Sizin bu dileklerinizi örgütümüzün başkan vekiline memnuniyetle ileteceğim. Şunu da söylemek isterim ki, Sizin Azerbaycan`da bulunan mülteci çocukların dayanılmaz durumu ile ilgili içtenlikle söylediğiniz sözler bizi çok duygulandırdı. İşte bu söyledikleriniz şunu gösteriyor ki, Siz o çocukların durumunun iyileştirilmesine yönelik çalışmalara bağlılığınızı sürdürüyorsunuz. Siz New York`ta bizim örgütümüzle ilgili iki belgeyi imzalayarak bu bağlılığınızı bir kez daha teyit ettiniz diye düşünüyorum

Ekselansları! Keşke benim UNİSEF`in bölgesel direktörü olarak öyle bir gücüm, kuvvetim olsaydı ve ben tüm bu anlaşmazlıklara son verebilseydim. Fakat doğru buyurdunuz, benim bu işlerin hepsini gerçekleştirmem mümkün değil. Savaşın çocukların durumunu nasıl etkilediği işte ortada ve bu, bizi üzüyor.

Siz doğru söylediniz. Aslında, biz UNİSEF`te de farklı ülkelere, hatta çocuklara aynı gözle bakmıyoruz. Örgütümüzün nüfuzunu gösteren faktörlerden biri de şudur ki, biz ihtiyacı olan çocuklara yardım eli uzatıyoruz. Örgütümüzün burada bulunan temsilcileri, benim meslektaşlarım sizin hükümetinizle sıkı ilişkiler kurarak, Azeri mülteci çocukların ihtiyaçlarının araştırılması ve onlara yardım edilmesi yönünde yoğun çalışmalar yapıyorlar. Ben Sizi temin etmek isterim ki, bugün burada Sizin öne sürdüğünüz acılı, ciddi sorunların çözümü için ek kaynakların bulunması ve Azerbaycan`a yardımların artırılması için biz kendi adımıza elimizden geleni yapacağız.

Eminim, UNİSEF Örgütü Başkan Vekili ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri zirve toplantısına katılmanız için yapılan daveti kabul ettiğinize ilişkin haberi memnunlukla karşılayacaklar. Ben de siz bu daveti kabul ettiğiniz için çok sevindim. Zira şimdi burada Azeri mülteci çocuklarının durumunu bana anlattığınız gibi orada anlatırsanız, şu yaptığınız duygusal konuşmayı aynı toplantıda da yaparsanız, eminim bizim genel toplantımıza katkıda bulunmuş olacaksınız. Birkez daha tekrar ediyorum, UNİSEF`in Bakü`de bulunan temsilciliği Azerbaycan hükümeti ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışarak Azeri çocuklarının yaşamının iyileştirilmesini, onların yaşamına yenilik getirilmesini istiyor. Ben de bu işlerle bizzat ilgileneceğim konusunda Sizi temin ederim. Teşekkür ederim.

Haydar Aliyev: Teşekkür ederim. Sizin bu sözleriniz bende umut uyandırıyor. Dilerim, bu umutlar gerçeğe dönüşür.

Siz, doğal olarak, anlaşmazlıkların çözümlenmesini, anlaşmazlıkların son bulmasını istediğinizi söylediniz. Bunu herkesten çok biz istiyoruz, Azerbaycan istiyor. Zira Ermenistan`ın saldırısı sonucunda Azerbaycan`ın toprak bütünlüğü ihlal edilmiştir.

Belirttiğim üzere, ülkemizin topraklarının yüzde 20`si işgal altındadır ve tahrip edilmiştir. Bir milyon kişi yerinden, yurdundan zorla göç ettirilmiştir. Biz bunların son bulmasını istiyoruz ve Ermenistan ile barışın sağlanmasını istiyoruz. Azerbaycan`ın toprak bütünlüğünü sağlamak istiyoruz. Mültecilerin, göçmenlerin kendi yerlerine geri dönmelerini sağlamak istiyoruz. Fakat, maalesef, Ermenistan bu konuda çok anlaşılmaz ve saldırgan bir tutum izliyor. Size şunu da söylemek istiyorum ki, Ermenistan Azerbaycan topraklarına karşı geniş çaplı bir işgal sadırısını başlattığı sırada, 1992-1993 yıllarında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bu konuları defalarca görüştü ve dört karar çıkardı. Ne yazık ki, Güvenlik Konseyi`nin kararları, - ki bu kararlar Ermenistan silahlı kuvvetlerinin işgal edilmiş bölgelerden derhal, kayıtsız, şartsız çekilmesini öngörüyor, - şimdiye kadar Ermenistan tarafından yerine getirilmemektedir. Ben geçenlerde, 7 Eylül`de New York`ta Birleşmiş Milletler kürsüsünden Azerbaycan`ın şu dayanılmaz durumla ilgili tutumunu tekrar anlattım ve Birleşmiş Milletler`i, onun Güvenlik Konseyi`ni eleştirdim, zira onlar kendilerinin kabul ettiği kararları uygulayamıyorlar. Birleşmiş Milletler tabii ki, tarihsel öneme sahip bir örgüttür. Biz buna inanıyoruz. Fakat onun kararları, herhangi bir ülke tarafından yerine getirilmiyorsa, bu, onun bir takım yollar üretmesi gerektiği anlamına geliyor. Lütfen benim şu söyeldiklerimi de aktarınız.

Ben gelecek sene Eylül ayında geleceğim. İnşallah, biz o döneme kadar Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığına son veririz. Eğer bunu başarırsak, bunun ardından yerinden, yurdundan göçe zorlanmış insanların kendi topraklarına geri dönmeleri birkaç yıl daha zaman alır. Fakat onların toprağında herşey yıkılmıştır, her şeyn tahrip edilmiştir. Yerleşim alanları, evler yeniden yapılmalıdır. Bizim ileride yapılacak daha çok işimiz var. Ben mutlaka geleceğim.

Philip O'Brien: Ekselansları, ben bundan son derece memnunum. Çok teşekkür ederim.

Haydar Aliyev: Teşekkür ederim.

"AZERBAYCAN" Gazetesi, 21 Ekim 2000 yılı.