Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu onuruna verdiği resepsiyonda konuşması - Zugulba, Cumhurbaşkanlığı köşkü, 29 Ağustos 1997

 

 

Sayın Başbakan!

Sayın Bayanlar ve Baylar!

Sizi Azerbaycan toprağında içtenlikle selamlıyorum. Günümüzde bizim ülkelerimizin durumunda çok büyük benzerlik mevcuttur. Sizin halkınız kendi bağımsız devletini kurmak, biçimlendirmek, geliştirmek için birçok zorluklarla karşılaşmıştır. Siz bu sıkıntıları ortadan kaldırmak suretiyle son yıllarda ülkenizin çok büyük gelişme kaydetmesini sağladınız. Sizin ülkenizde - İsrail`de ekonominin, bilimin, kültürün, teknolojinin gelişmesi alanında sağlanan başarılar çok büyüktür. Bunlar sizin ülkenizin dünyanın gelişmiş ülkeleri ile aynı sırada yer almasına yol açmış, aynı zamanda halkınızın, nüfusun sosyal sorunlarının çözümüne, refahının yükselmesine yardımcı olmuştur. Bu başarılarınızdan dolayı sizi kutluyorum.

Azerbaycan 1991 yılının sonunda yeniden bağımsızlığını kazanmıştır. Bu, halkımız için tarihi bir olaydır ve büyük tarihi başarıdır. Azerbaycan kısa sürede bağımsız devlet olarak dünya topluluğunda hakettiği yeri almıştır. Azerbaycan kendi bağımsızlığının, milli özgürlüğünün süreklilik kazanması, pekişmesi ve gelişmesini en yüce görevi olarak görüyor. Ancak bu yolda biz büyük zorluklarla karşılaştık.

Bizim için en acılı sorun, en zorlu mesele Ermenistan`ın Azerbaycan`a yaptığı saldırı sonucu ülkemizin toprak bütünlüğünün bozulmasıdır. Bu askeri saldırı nedeniyle Azerbaycan topraklarının yüzde 20`si Ermenistan silahlı kuvvetlerince işgal edilmiştir. İşgal altındaki topraklardan bir milyonu aşkın Azerbaycan vatandaşı göçe zorlanmıştır ve şu an çadırlarda güç koşullarda yaşıyor. Halkımıza, ülkemize vurulan darbelere rağmen, biz sorunu barış yoluyla çözmek istiyoruz. Bu yüzden de üç sene önce ateşkes antlaşması imzaladık. Ateşkesi sürdürüyoruz ve bundan böyle de sürdüreceğiz.

Sorunun barış yoluyla çözümü Lizbon`da onaylanmış olan üç ilke temelinde mümkündür. Bu sorun aynı ilkeler uyarınca barış yoluyla çözümlenebilir diye düşünüyoruz. Bu yolda biz AGİT Minsk Grubunun faaliyetine, özellikle Minsk Grubu eşbaşkanları olan Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Fransa`nın çalışmalarına güveniyoruz. Onların faaliyeti ve bizim barışçı politikamız sonucunda bu sorunun çözümünü sağlayacağız diye umuyoruz. Bunun için Ermenistan silahlı kuvvetleri Azerbaycan`ın işgal altındaki topraklarını boşaltmalı, yerlerinden edilmiş Azerbaycanlılar kend evlerine geri dönmeli, Azerbaycan`ın toprak bütünlüğü sağlanmalıdır ve böylece Dağlık Karabağ`a Azerbaycan Cumhuriyeti`nin sınırları içinde en geniş otonomi verilmesi mümkündür.

Bu, sorunun en adil yoldan çözümü için oluşmuş bir fırsattır. Bizim hiç kimsenin toprağında gözümüz yok, fakat kendi toprağımızın bir karışını bile kimseye vermeyeceğiz. Bu yüzden de Azerbaycan`ın işgal edilmiş toprakları ne pahasına olursa olsun kurtarılmalıdır, onun toprak bütünlüğü sağlanmalıdır. Kuşkusuz ki, bu yolda biz Dünya Birliği`nin yardımına da umut bağlıyoruz. Umarım, İsrail-Azerbaycan işbirliği de bu konuda bize çok yardım edecektir.

Geçenlerde Amerika Birleşik Devletleri`ne yaptığım resmi gezi Azerbaycan ile ABD arasındaki ilişkilerde tarihi bir gelişme sağladı. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı ülkelerimiz arasındaki işbirliği ve ortaklık ilişkilerini geliştirmek için önemli bir belge imzaladılar. Biz buna çok değer veriyoruz. ABD gibi büyük bir ülke, gelişmiş bir ülke ile ortaklık ilişkileri kurmayı ve geliştrmeyi kendi açımızdan çok önemli bir olay olarak değerlendiriyoruz. Bizim Amerika ile işbirliğimizde İsrail-Azerbaycan işbirliğinin de çok büyük önemi vardır.

Azerbaycan barışçı bir ülkedir, halkımız barışçı bir halktır. Azerbaycan çok uluslu bir ülkedir ve tüm ulusların temsilcileri burada eşit koşullarda yaşıyor ve çalışıyorlar. Azerbaycan yüzyıllar boyunca Yahudilerin de öz vatanı, yaşam yeri olmuştur. Yahudiler Azerbaycan`da yüzyıllar boyunca Azerbaycanlılarla birlikte dostluk, sıcak ilişkiler ortamında yaşamışlar. Bugün de yahudiler Azerbaycan`ın eşit haklı vatandaşlarıdır ve Azerbaycan onların öz memleketidir. Bunların hepsi bizim işbirliğmiz açısından iyi olanaklar sunmaktadır.

Ben düşünüyorum ki, bugünkü görüşme İsrail-Azerbaycan işbirliğinde yeni bir aşama oluşturmaktadır. Bu yüzden de ben Size teşekkür ediyorum, size ve sizinle birlikte Azerbaycan`a gelmiş olan İsrail ülkesinin ve hükümetinin temsilcilerine saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Eşiniz Sara Hanım`a Azerbaycan`ı ziyaret ettiği için özellikle teşekkür ediyorum. Sizinle beraber Hazar Denizi`nde güneşin doğuşunu izledik. Güzel bir manzaradır. İnsanlar gece uykuya dalarken sabahın şafağını sabırsızlıkla beklerler. İnsanlar hep karanlıktan ışığa çıkmak için gayret ederler. İnsanlar hep güneşin doğuşunu sabırsızlıkla beklerler. Bu saatlerde sizinle birlikte aynı duyguları yaşıyoruz.

Ben güneşin denizden doğuşunu görmeyeli 15 yıl oldu. Ben 1982 yılında Bakü`den ayrıldım ve ondan bu yana bu olayı izleme fırsatım olmadı. Oysa son dört yıldır ben burda yaşıyorum, fakat böyle bir olanağım olmadı. Allah size de, bana da böyle bir fırsat nasip etti. Bu ise çok güzel bir geleceğin habercisidir. Bu, İsrail-Azerbaycan ilişkilerinin güzel geleceğinin bir simgesidir diye düşünüyorum. Hazar Denizi`nin kıyısında gün ışırken ben sizi birkez daha selamlıyorum. Size esenlikler, mutluluklar dilerim.

Kadehleri İsrail halkının, Yahudi halkının şerefine, İsrail devletine, İsrail Başbakanı, saygın konuğumuz Netanyahu`nun şerefine, başbakanın eşi Sara Hanımın şerefine, size eşlik eden çalışanlarımızın şeerfine, İsrail-Azerbaycan dostluğuna kaldırıyoruz.

Çeviri "Haydar Aliyev: Bağımsızlığımız sonsuza kadar sürecektir." (konuşmalar, nutuklar, bildiriler, demeçler, mektuplar, sesleniş konuşmaları, kararlar)-12.cilt, Azerneşr, Bakü -1998, sayfa 107`deki Azerice metinden yapılmıştır.