Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vekili Azerbaycan Cumhuriyeti Yüksek Sovyet Başkanı Haydar Aliyev`in öncü petrol şirketleri temsilcileriyle görüşmede konuşması - 17 Ağustos 1993

Sayın konuklar! Sayın petrolcüler, akademisyenler ve basın mensupları! Hepinizi içtenlikle selamlıyor ve bugün itibariyle başlamış olduğunuz büyük ve çok önemli çalışmada sizlere başarılar diliyorum. Bugünkü toplantı bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti`nin petrol yataklarının ileride işletilmesi ile ilgili konular üzerine yapılıyor. Bildiğiniz üzerie, Azerbaycan, eski bir petrol ülkesidir ve Bakü`de petrol üretimine geçen yüzyıldan başlanmıştır. Tarihe baktığımızda Azerbaycan`ın, dünyada ilk petrol üretimini yapan ve dünyanın birçok ülkesine petrol ürünleri gönderen bir ülke oluğunu büyük gururla vurgulayabiliriz. Müsaadenizle, kısa da olsa, petrol endüstrisinin gelişim aşamaları hakkında birkaç kelime söyleyeyim.

Azerbaycan`da petrol çıkarılması ve işlenmesine başlanması ile birlikte Bakü, dünyanın gelişmiş ülkelerinin pekçok petrol şirketlerinin dikkatini çekti. Bilindiği üzere, Azerbaycan`da petrolün çıkarıldığı ve işlendiği ilk dönemden bu yana buradaki çalışmalar hem Azerbaycan işadamları, hem yabancı şirketler tarafından yapıldı. Bu dönemde Bakü, dünyada petrol sahası olarak ün yaptı. Sonraki dönemleri incelersek, 1920 yılından sonra Azerbaycan petrolü eski Sovyetler ülkesinin gelişmesinde müstesna rol oynadı. Hepiniz dönemin başarılarını da, eksikliklerini de gayet biliyorsunuz. Biz şimdi Azerbaycan petrol rezervlerinin kullanımında, tabiri caizse, üçüncü aşamaya girdik.

1920 yılına kadar olan döneme baktığımızda Azerbaycan petrolünün yabancı ülkelerin büyük şirketleri tarafından işlenerek yurtdışına taşındığını ve halkın petrolden küçük miktarda gelir elde ettiğini görürüz.

Son 70 yıllık dönem için konuşursak, burada da görüşler farklıdır. Azerbaycan petrol rezervleri tüm Sovyet Birliği`nin ihtiyacını karşılıyor ve aynı zamanda Azerbaycan Cumhuriyeti`ne, Azerbaycan halkına büyük oranda gelir sağlıyordu. Burada bir doğruluk payı vardır ve bence, bunu inkar etmeye ve bu konuda aslı astarı olamayan şeyler söylemeye lüzum yoktur. Tarih, her şeyi yerli yerine koyacaktır. Ancak aynı dönemde Azerbaycan`ın eski Sovyetler Birliği`nde, tüm dünyada petrol akademisi olarak ün kazandığı, Azerbaycan`da dünya çaplı petrolcülerin, üreticilerin, petrol uzmanlarının, petrol ve jeoloji alanında çalışan bilim adamlarının yetiştiği bilinmektedir. Onlar eski Sovyetler Birliği`nin diğer bölgelerinde de faaliyet göstererek petrol yataklarının keşfinde, işlenmesinde ve üretiminin yapılmasında önemli rol oynadılar. Biz bu yıllarda, Azerbaycan petrolcülerinin - hem akademisyenlerin, hem de petrol endüstrisinde çalışanların büyük Sovyetler ülkesinin her köşesindeki çalışmalarından ve kendi kazanımlarını, bilgi ve becerilerini yeni petrol yataklarının keşfi için sarfetmesinden ve böylece dünyada Azerbaycan petrolcülerinin ününe ün katmasından hep büyük gururla söz ettik.

Açık denizde ilk kez kara altının çıkarılmasının Azerbaycan petrolcülerinin faaliyeti sonucunda yapıldığı tüm dünyaca bilinmektedir. 1949 yılında Petrol taşlarındaki kuyudan ilk petrolün fışkırmasından sonra denizde petrol çıkarılması deneyimini tüm dünya kullandı. Bu anlamda Azerbaycan petrolcülerinin yabancı ülkelerde faaliyeti tarihten asla silinmeyecektir.

1920-1940`lı yıllarda Sovyetler Birliği`nin yeni bir devlet olarak kendi endüstrisini işte Azerbaycan, Bakü petrolü sayesinde geliştirdiği sır değildir. İkinci Dünya Savaşında Sovyetler Birliği`nin savaş kudretini sağlamak için petrol ve petrol ürünleri stratejik rol oynuyordu ve o zaman ülkenin bu ürünlere olan ihtiyacının yüzde 75`den fazlasını Bakü karşılıyordu.

Tüm bunlar tarihi gerçeklerdir. Ancak zamanla tarihi daha iyi idrak ediyor, daha gerçekçi bir bakış açısıyla ele alıyoruz. Bir kez daha tekrarlıyorum, biz 1920 yılına kadarki dönemi yabancı ülkelerin Azerbaycan petrolünü istismar ettiği bir dönem olarak değerlendirmiş olmakla birlikte, yakın dönem basınında son 70 yıllık süre güya Azerbaycan petrolünün vahşice talan edildiği, Azerbaycan halkının, devletinin hiç birşey kazanmadığı bir dönem olarak yansıtılmaya çalışıldı, fakat şimdi biz yeni bir aşamadayız. Bu tarihi dönemleri doğru bir şekilde değerlendirerek gerekli sonuca varmalı, ders çıkararak işimizi doğru bir biçimde organize etmeliyiz.

Ben bu konuşmamla şimdi Azerbaycan`da petrol üretimini, bu alanda bilimsel araştırmaların gelişmesini asla etkilemek niyetinde değilim. Ben, sadece birkaç noktanın altını çizdim ve amacım bugün itibariyle işimizi daha etkin bir şekilde yapmaktır.

Bir diğer gerçek, son dönemde, özellikle 60-70`li yıllarda Azerbaycan`da petrol endüstrisi potansiyelinin çok güçlü bir biçimde gelişmiş olmasıdır. Petrol endüstrisi, bugün büyük hacimli ana fonlara sahip bulunuyor, bilim adamlarımız, jeologlarımız, petrolcülerimiz karada ve denizde yeni zengin petrol yataklarıni keşfettiler. Bu kaynakların kullanımı, şüphesiz öncelikle, Azerbaycan halkının, bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti`nin sosyo-ekonomik gelişimini sağlamak için çok önemli bir faktördür.

Petrol yatakları, derinliklerde bulunan zengin kaynaklardır. Azerbaycan`ın petrol yatakları, anlattığım üzere, yüzyılı aşkın bir süredir kullanılıyor, dünyanın birçok ülkesine naklediliyor. Fakat derinliklerde bulunan petrol rezervleri hâlâ zengindir ve bunun etkin kullanımı bugünkü ve gelecek kuşakların kutsal görevidir. Petrol rezervlerimiz, öncelikle, bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti`nin gelişmesi, halkının sosyal ve ekonomik durumunun iyileştirilmesi, vatandaşların maddi refahının yükseltilmesi için kullanılmalıdır. Bu yüzden bugünkü toplantıda bunları söylemeyi kendime borç biliyorum. Biz eğer bugün bazı yabancı ülke şirketleri ile yeni ilişkiler kurarak cumhuriyetin petrol yataklarının daha verimli kullanımı aşamasına giriyorsak, bu, her her addımımızı ölçüp biçmemiz gerektiği anlamına geliyor. Allah`ın, kaderin halka lütfettiği bu zenginliğin akıllıca ve hesaplı bir şekilde kullanılması gerekir.

Kuşkusuz, petrol yatakları işlendiği sırada ekonomik çıkarı olan yabancı ülke şirketlerinin çıkarları da sağlanmalıdır. Açıkça söylüyorum, Azerbaycan devletinin bu alandaki tutumu tamamen net, çıkarlar ise karşılıklı olmalıdır. Öncelikle, devletin, halkın çıkarlarına öncelik verilmeli, bununla birlikte yabancı şirketlerin ekonomik çıkarları karşılanmalı ve bu çalışmalar karşılıklı yarar, karşılıklı anlayış zemininde yürütülmelidir.

Azerbaycan`da son yıllarda yaşanan gelişmelerde, basında, çeşitli toplum ve siyaset adamlarının konuşmalarında, yüzyıllar boyunca Azerbaycan`ın zenginliklerinin yabancı devletler tarafından yağma edercesine, acımasızca sömürüldüğü yönünde ifadeler söylendi. Muhtemelen, böyle durumlar yaşanmıştır ve bundan sonra biz asla buna izin veremeyiz. Maalesef, son dönemde Azerbaycan petrol endüstrisi vasıfsız yöneticilerin eline geçti ve bu çalışmalardaki derin sorumluluğun farkına varamayan bu insanların faaliyeti sonucunda bazı anlaşmaların hazırlanmasında hatalar yapıldı.

İşte bu yüzden 24 Haziran`da yabancı şirketlerle neredeyse imza aşamasında bulunan anlaşmaları askıya alma kararını aldık. Bu hiç de bizim aynı konuları daha derinden incelemek istediğimiz anlamına gelmez. Yineliyorum, Azerbaycan`ın en büyük zenginliği olan petrol yataklarının halkın gelişimi için bundan böyle daha verimli kullanılması için uğraşıyoruz. Başka hiçbir amacımız yoktur ve olamaz. Bu nedenle 24 Haziran tarihli kararımızin ardından dış basında çıkan çeşitli yazılar ve bazı şirketlerin memnuniyetsizliklerine biz bir anlam veremedik. Onların hepsine açıklamaya çalıştık ve anlaşmazlığı giderebildiğimizi düşünüyoruz.

Şimdi biz bu konuda yeni bir aşamaya başlıyoruz. Önümüzde önemli konular var. Maalesef, petrol ve doğalgaz üretimi son yıllarda önemli ölçüde azalmıştır. Bunun bir takım objektif nedenleri bulunuyor. Ancak temel neden çalışmanın hatalı organizasyonu, petrol endüstrisine gerekli özenin gösterilmemesi, petrol endüstrisinde olanakların verimli değerlendirilmemesidir. Şimdi Azerbaycan`da yılda 10 milyon ton petrol, 6 milyar metreküp doğalgaz üretilmektedir. Bildiğim kadarıyla, 70 ve 80`li yıllarda petrolcülerimizin, jeologlarımızın, bilim adamlarımızın, bilimsel enstitülerimizin ortak çalışmaları sonucunda 20 büyük petrol yatağı bulundu. Bu petrol yataklarının zengin potansiyeli bulunuyor. Bunlar verimli bir şekilde kullanılmış olsaydı, bugün Azerbaycan`da petrol ve doğalgaz üretimine ilişkin rakamlarda düşüş yaşanmaz, hatta artış sağlanırdı.

Ancak son dönemde üzücü bir eğilim ortaya çıkmıştır. Tüm sorumluluğumla söyleyebilirim ki, bu eğilimde petrolden anlamayan, petrol terimini bilmeyen, petrol endüstrisi konusunda bir bilgisi olmayan, meydanlara çıkan, çay bahçesinde vakit geçiren kişiler petrolün kaderini çiziyorlar. Bu kişiler petrolün kullanılması, petrol endüstrisinin geliştirilmesi yollarından birşey anlamıyorlar. Bu sebeple petrol endüstrisi kendi kaderine terkedildi. En ivedi temel görevimiz mevcut olanakları, bugünkü petrol endüstrisinin potansiyelini kullanarak petrol ve doğalgaz üretimini artırmak, petrol endüstrisini geliştirmektir.

Aşağı yukarı son 2-3 yılda bazı kişiler, bizim petrol rezervlerimizin çok zengin olduğunu, yabancı şirketlerle bağlantı kurararak petrolün üretimi, işlenmesi, nakli ve uluslararası piyasalarda satılmasında onların gelip bize yardım edecekleri ve böylece, Azerbaycan`ın zor durumdan kurtulacağı yönünde fikirler söylüyorlar. Şüphesiz, biz bu yolu inkar etmiyoruz ve bu yol petrol endüstrimizin gelişimi için günümüzdeki temel yollardan biridir. Ancak petrol üretimini her geçen gün, her geçen ay, her geçen yıl düşürerek, petrol şirketleri ile yapılan anlaşmalar sonucunda 2-3 yıl sonra petrol üretiminin artacağını, ardından petrolü satarak para kazanacağımızı, Azerbaycan`ı geliştireceğimizi beklersek, o halde bu iki-üç yıl zarfında halkın durumu ne olacak?

Bu yüzden petrol endüstrisini temsilen buraya katılan kişilere, bilim adamlarımıza ve genel olarak tüm petrolcülere söylemek istediğim şu ki, Azerbaycan petrolcüleri kendi emeği, yeteneği, işine bağlılığıyla tüm dünyada ün yapmışlar. Bugünkü kuşak petrolcülerimiz tarihi başarılardan, öncekilerin birikiminden yararlanarak, mevcut ortamda petrol endüstrisini ileriye taşımalı, petrol sürecini geliştirmeli, petrol ve doğalgaz üretimini artırmalıdırlar. Açık söylemek gerekir, petrol bazı yöneticilerin elinde sadece bir ticaret aracına dönüşmüştür ve onlar ancak kendi çıkarlarını güdüyorlar. Bu, Azerbaycan halkına ihanettir. Biz bunu hazmedemyiz.

Ben salonda saygın bilimadamlarımızı, ünlü Azerbaycan petrolcülerini görüyorum. Bu kişiler hayatlarını Azerbaycan petrol endüstrisinin gelişimesine adadılar. Onların hayat yollarına hepimiz tanık olduk. 1950-60`lı yıllarda, hatta 70`li yıllarda petrol endüstrisine devlet tarafından, tüm kamuoyu tarafından büyük ilgi vardı. Petrolcülerin isminden saygı ve gururla bahsediliyor ve kendilerine büyük bir ihtimam gösteriliyordu. Peki ya şimdi? Hani nerede o ün, o ihtimam? Cahil insanlar böylesine büyük bir alanı, büyük bir bilimi, büyük bir endüstriyi yönetemezlerdi. Asıl onlar bizi bu duruma soktular.

Benim bu görüşlerimi Azerbaycan petrolcüleri, bilim adamları, üreticiler ve petrolle alakadar olan tüm kişiler doğru buldular ve bugün petrol endüstrisi potansiyelinin verimli kullanılması gerektiği konusunda anlaştılar.

Vurguladığım üzere, petrol endüstrimizde yeni bir aşama oluştu. Yaklaşık 19.yüzyılın ikinci yarısında, 20.yüzyılın başlarında Azerbaycan petrol yatakları esasen Avrupa şirketleri tarafından işletilirken, sonraki dönemde petrol devletin kontolüne geçti ve günümüzde de devletin kontrolündedir. Ancak üçüncü aşamada biz yabancı şirketlerle tekrar bağlantı kurarak petrol endüstrisini geliştirmeye başlıyoruz. Bu aşamanın bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti için yararlı olmasına çalışmalıyız.

Şunu da unutmamak lazım, petrol, Azerbaycan`ın tükenmeyen bir zenginliğidir, fakat bu petrolün hiç bir zaman tükenmediği anlamına gelmez. Asla. Petrol yataklarının da belli bir kapasitesi vardır. Eğer biz petrol yataklarını bilimsel ilkeler doğrultusunda, akıllıca ve tutumlu bir şekilde kullanmazsak, gelecek kuşaklar bizi affetmez. Bu sebeple kısa bir zamanda büyük paralar elde etme arzusuna uyan kişiler iyice düşünüp taşınmalıdırlar. Öyle bir şekilde kullanmalıyız ki, gelecek kuşaklar da Azerbaycan`ın bu ender zenginliğinden yeterince faydalanmış olsunlar.

Bu nedenle biz yeni aşamada yabancı petrol şirketleri ile ilişkiler kurduğumuzda bu temel konuyu unutmamalıyız. Bazı insanların bu süreçlerde kendi kişisel çıkarlarını gözetmesi tüm Azerbaycan halkına, bağımsız Azerbaycan devletinin hem ekonomisine, hem ulusal gücüne, hem de devlet geleneğine büyük darbedir. Buna izin veremeyiz ve ben bu görevi üstlendiğim günden bu yana aynı çizgiyi izlediğim ve buna müsaade etmeyeceğime sizi temin ederim.

Azerbaycan`ın denizde zengin petrol yatakları vardır: Azeri, 28 Nisan ve saire. Bu yatakların hepsi burada bulunan bilimadamı, jeolog ve petrolcülerimizin büyük emeği sonucu keşfedildi. Şimdi yüz binlerce kişinin bunca yıllık emeğinin sonucundan, bir takım ne idüğü belirsiz kişinin faydalanmasına izin mi verelim? Buna izin verilemez! Ben buna asla müsaade etmeyeceğim.

Malumunuz üzere, bu konulara 70`li yıllarda çok özen gösterildi. 70`li yılların sonunda Hazar`ın derinliklerinde petrol yataklarını keşfettikten sonra biz oradan petrolün çıkarılması ve sevki işi ile ilgilendik. İşte o sırada, henüz Sovyetler Birliği bünyesinde iken, Azerbaycan`da derin temeller fabrikasının inşasına başladık.

Belki burada bulunanların çoğu bilmiyordur, fakat bu fabrikanın Azerbaycan`da inşası kolay olmadı. Öyle ki, biz SSCB`nin ekonomik potansiyelinin bir parçasıydık, çalışmalarımızda özgür değildik. Ancak o dönemde bizim çok büyük ve seri çalışmalarımız sonucunda Moskova`da bu fabrikanın Azerbaycan`da yapılması kararı alındı. Azerbaycan`da, genel olarak, Sovyetler Birliği`nde fabrikayı inşa etmek için gerekli ekipmanlar yoktu. Ekipman alımı için SSCB`nin döviz fonundan 400 milyon dolar harcandı. Amerika`dan ekipman ve teknoloji alındı. Bana verilen bilgilere göre, hatta düzenlenen yeni anlaşmalarda fabrikanın ürettiği derin temellerin kullanımı konusuna değinilmemiş, işletmenin ürünleri kullanım dışında kalmıştır.

Bu anlaşmaların eksiksiz ve düzgün bir şekilde düzenlenmesi gerekir. Kimse kimseyi kandırmaya çalışmamalı, herkesin kendi tarafının çıkarlarını gözetmesi gerekir. Karşılıklı ilişkiler, karşılıklı ekonomik ilişkiler en üst düzeyde olmalıdır. Sanırım, buraya katılan yabancı ülke petrol şirketlerinin temsilcileri, benim bu söylediklerimi doğru anlayacak ve doğru karar verecekler. Birkez daha söylüyorum, Azerbaycan Cumhuriyeti`nin en büyük zenginliği olan petrol yataklarının yabancı şirketlerle ortak işlenmesini olumlu değerlendiriyorum. Ancak bu ilişki ve temasların akıllıca ve düzgün bir şekilde sağlanması gerekir. Sözleşmelerin bu doğrultuda yapılmasını biz sağlayacağız, ben devlet adına size güvence verebilirim.

Aynı şekilde belirtmek isterim ki, dünyanın büyük ülkelerinin petrol şirketleri Azerbaycan petrol yataklarına ilgi göstermeleri durumunda, bence, Azerbaycan Cumhuriyeti`nin bugünkü sosyal ve siyasi durumu da bu ülkelerin devlet makamlarının ilgisini çekecektir. çoğu petrol şirketi temsil ettikleri ülkenin devlet makamları arasında sıkı bağların olduğunu düşünüyorum. Onların buradaki faaliyetleri söz konusu devletlerin Azerbaycan ile ilişkilerinin giderek iyileşeceği umudunu veriyor.

Bu söylediklerimin yanı sıra, Azerbaycan Cumhuriyeti`nin, bağımsız Azerbaycan devletinin bundan sonra da tüm ülkelerle karşılıklı yarara dayalı ilişkiler kurmaya devam edeceğini eklemek istiyorum. Azerbaycan, demokratik bir cumhuriyet olarak, uygar bir devlet olarak bundan sonra gelişecektir. Azerbaycan Cumhuriyeti`nde tüm uluslararası hukuk kuralları, uluslararası yasalar uygulanacaktır. Bundan sonra da Azerbaycan Cumhuriyeti`nde insan hakları korunacak, bu çalışmalara daha ciddi özen gösterilecektir. Azerbaycan`ın demokratik bir cumhuriyet olarak ileride gelişmesine kimsenin engel olamayacağından kimsenin şüphesi olmasın. Azerbaycan, uluslararası demokratik ülkeler birliğine katılan bir devlettir ve bundan sonra da siyasi çoğulculuk ve insan haklarının korunması ilkeleri temelinde gelişecektir.

Sanırım, bu koşullar Azerbaycan petrol şirketi ile yabancı ülke petrol şirketleri arasında ilişkilerin kurulmasının temel faktörlerinden birinı oluşturacktır.

Biz burada yabancı ülkeleri temsil eden şirketlerle ekonomik ilişkilerimizin devam etmesinden yanayız ve buna yardım edeceğiz. Tüm konuların uygun şekilde, yüksek bilimsel düzeyde incelenmesi için gerekli ortamı sağlayacağız.

Hepinize çalışmalarınızda başarılar diler ve bugünkü toplantıdan sonra Azerbaycan Cumhuriyeti`nin petrol şirketi ile yabancı şirketler arasındaki ilişkilerin doğru yönde gelişeceğine emin olduğumu belirtmek isterim.