Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in, "Avrupa Konseyi ve Azerbaycan Cumhuriyeti arasında işbirliği programının gerçekleştirilmesine yönelik etkinlikler hakkında" cumhurbaşkanı yönergesinin uygulanması konularına ilişkin toplantıda açılış ve kapanış konuşması - Cumhurbaşkanlığı köşkü, 10 Temmuz 1996

Bilindiği üzere, 28 Haziran`da Avrupa Konseyi Azerbaycan Cumhuriyeti`ne özel statü verilmesine ilişkin karar almıştır. Bu, cumhuryetimizin yaşamında büyük bir gelişmedir. Bu, bir yandan Azerbaycan`ın Avrupa`ya ait olduğunu kanıtlıyor ve aynı zamanda bağımsız cumhuriyetimizdeki mevcut devlet sisteminin, cumhuriyet kamuoyunun, yaşamının, yasaların, ülkemizin izlediği yolun demokrasi yolu olduğunu ve Azerbaycan`da yaşanan süreçlerin demokrasi ilkeleri temelinde gerçekleştiğini gösteriyor.

Biliyorsunuz ki, biz Azerbaycan`da devletin kurulmasında, toplumda, ekonomide, hayatımızın tüm alanlarında ülkemizin demokrasi yolunda ilerlemesine ilişkin kararlar aldık, bildiriler yayınladık. Bu alanda büyük çalışmalar yapıldı ve yapılıyor. Tüm bunların dünya kamuoyu tarafından kabul görmesi, özellikle dünyanın gelişmiş devletleri - hem ekonomik yönden, hem devlet kuruculuğunda demokratik ilkeleri temel alarak gelişmiş devletler - tarafından tasvip edilmesi ve en nihayet, bu başarıların, dönüşümlerin, süreçlerin Avrupa Konseyi tarafından onaylanması bizim için çok önemlidir.

Bir daha söylüyorum, bu, bir yandan, uluslararası alanda, demokrasi alanında Azerbaycan Cumhuriyeti`nin nüfuzunu, prestijini gözler önüne seriyor, öte yandan bu yolda ilerlemek için bize ilham veriyor, yardım ediyor. Bu yüzden, tekrar söylüyorum, ben bunu önemli bir gelişme olarak değerlendiriyorum ve sizin hepinizi, Azerbaycan Cumhuriyeti`nin vatandaşlarını, halkımızı kutluyorum.

Bize bu kararla ilgili bilgi geldikten sonra ben 1 temmuzda Almanya`yı ziyaret ettim. Onun için de bugünkü toplantı biraz gecikti. Fakat bununla birlikte ziyaret sırasında ben Almanya Cumhurbaşkanı Sayın Roman Herzog, Federal Şansölye Helmut Kohl, Federal Şansölye Yardımcısı, Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel ile, Bundestag`da Almanya-Kafkasya Grup Başkanı Wimmer, Bundestag Başkan Yardımcısı, Bundestag`ın diğer üyeleri ile görüşmeler yaptım. Onların hepsi Azerbaycan`ın sırf demokrasi, piyasa ekonomisi yolunu izlemesinden memnun kaldıklarını bildirdiler ve Azerbaycan`ın nisan ayında Avrupa Birliği ile imzaladığı sözleşmede, cumhuriyetmizin Avrupa Konseyi`nde konuk statüsü almasını çok takdir ettiler.

Şunu da kaydetmek isterim ki, Federal Şansölye Sayın Kohl benimle başbaşa görüşmesinde bu konuları özellikle vurguladı. Birkez daha söylüyorum ki, bu, bizim için önemli bir gelişmedir, devlet yapısı ile ilgili çalışmalarımızda, soyopolitik yaşamımızda bir başarı olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda, bu, bizi çok büyük görevlerle yükümlü kılmaktadır. Şimdi biz bu yönde ilerleme kaydederek, kuşkusuz ki, Avrupa Konseyi`ne tam üye olmak için çalışmalıyız. Sanırım, biz bunu da başarabiliriz. Zira izlediğimiz stratejik yol, yaptığımız çalışmalar, pratik faaliyetlerimiz bunu mümkün kılmaktadır. Elbette ileride bu alanda yapılması gereken çok iş vardır.

Avrupa Konseyi`nin cumhuriyetmizle ilgili aldığı bu karar gereği üzerimize düşen görevlerin yerine getirilmesi için ben 8 Temmuzda özel bir yönerge imzaladım. Bu yönerge basında yayınlanmıştır. Ben yönergeden doğan görevlerin ve genel olarak Avrupa Konseyi`nin aldığı kararla ilgili bize düşen görevlerin gerçekleştirilmesi nedeniyle sizi buraya davet ettim.

Bu konuda dışişleri bakanı kısaca bilgi versin. Sonra bu yönergenin basında yayınlanmasına rağmen bizim bu görevleri, kimin hangi işi yapacağını tespit etmemiz için Şahin Aliyev`in, bunu birkez daha okumasını isterim.

 
Kapanış konuşması

Düşünüyorum ki, bu belge basında yayınlandıktan sonra yönergeden doğan görevleri yapmakla yükümlü örgütlerin, makamların hepsi çalışmalara başlamışlar. Fakat ben bu konuya özel önem vererek, yönergenin basında yayınlanmasına rağmen onun bugün burada birkez daha okunmasını gerekli buldum. Buraya toplananlara birkez daha çağrıda bulunarak bu konularla acil olarak, çok ciddi ve tutarlı bir şekilde ilgilenmeleri gerektiğini bildiriyorum. Bu yüzden de Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanlığı İcra Dairesi, Dışişleri Bakanlığı ve çeşitli bakanlıklar, Milli Meclis komisyonları, bazı komisyonların temsilcileri buraya davet edilmiştir,- Milli Meclis bu çalışmalarla ciddi olarak ilgilenmelidir. Yapılan bu çalışmaların hepsi eş güdümlü yürütülmelidir.

Biliyorsunuz, bu birinci başarımızı pekiştirmek için gayret etmemiz ve Avrupa Konseyi`nin tam üyesi olmayı başarmamız gerekir. İş sadece bizim özel konuk statüsü alıp, sonra da üye olmak değil diye düşünüyorum. Konu aslında şudur ki, tüm bunlar cumhuriyetimizin siyasi, sosyal, ekonomik yaşamında büyük dönüşümler için gereklidir. Bu değişimleri yapmak, bu süreçleri pekiştirmek için gereklidir, nitekim biz bir sınavdan geçtik de, öbür sınavı da geçelim diye değil. Hayır, konu sınav da değil. Bu, ilk önce bizim kendimiz için önemlidir.

Şunun bilincine varmalıyız - eğer biz bu yolu izliyorsak, yasalarımızı dünyanın demokrasi yasaları ile uyumlu hale getiriyorsak, devlet kuruculuğu sistemimizi, toplumumuzu dünyanın demokratik ülkeleri ve toplumları, devletleri düzeyine taşımak istiyorsak, bu şu demek oluyor ki, onları mutlaka gerçekleştirmemiz gerek. Bunlar ise birilerinin bizi beğenmesi ve onun cumhuriyetimize:"Evet, siz iyi ülkesiniz."demesi için değil de, sadece olarak ülkemizin hayatını kökünden değiştirmek, devletimizi istediğimiz düzeye sahip bir devlete dönüştürmek için ve ekonomimizi, insanların sosyal durumunu, refahını iyileştirmek, ekonomimizde ciddi dönüşümler yapmak için gereklidir. Bunlar hepsi eşgüdümlü, komple önlemlerdir ve bunları da biz bir komple halinde uygulamalıyız.