Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in Bakü ev klimaları fabrikasının üretime başlamasının 20. yıldönümü nedeniyle yapılan törende konuşması - Bakü Klimalar Bilim-Üretim Kurumu, 25 Aralık 1995

Değerli dostlar!


Sayın Bayanlar, Baylar!

Bugün Azerbahycan Cumhuriyeti\'nin, bağımsız Azerbaycan\'ın hayatında, tarihinde önemli bir gündür. Azerbaycan\'ın dev sanayi işletmelerinden biri olan Bakü ev tipi  klimaları fabrikası üretime başlayalı 20 sene oluyor.

Ülkemizin sanayisinde, ekonomisinde, yaşamında özel bir yer edinmiş Bakü Klimalar Fabrikası 20 yıldır Azerbaycan\'ın namını dünya ülkelerine duyuruyor ve cumhuriyetimizin itibarını giderek artırıyor. Bu yıldönümü dolayısıyla ben sizi yürekten kutlar, fabrika çalışanlarına yeni başarılar, her birinize mutluluk ve esenlikler dilerim.

20 yıl az bir zaman değildir. Ben 20 yıl önce, 25 Aralık tarihinde Bakü Klimalar Fabrikası’nın açılışı nedeniyle fabrika önündeki meydanda yapılan kalabalık mitingi hatırlıyorum. Bu, Azerbaycan halkı için bir bayramdı. Azerbaycan toplumunun tüm kesimlerinin temsilcileri bu meydanda toplandı, yabancı ülkelerden konuklar geldi ve biz hep birlikte Azerbaycan\'ın yaşamında yeni kurulan ve faaliyete başlayan büyük bir sanayi işletmesinin törenlerle açılışını yaptık. Aynı gün ben miting katılımcılarına yaptığım konuşmada fabrikanın kuruluş tarihi ile ilgili bazı düşüncelerimi aktardım. Fabrikanın geleceğine ilişkin istek ve dileklerimi ifade ettim. Bu fabrikanın, bu personelin Azerbaycan ekonomisinin, sanayisinin öncü bir kuruluşu olacağı, ülkemizde bilimsel-teknik gelişmeler için yeni yollar oluşturacağı ve büyük etki yapacağı konusundaki inancımın tam olduğunu bildirdim. Bugün büyük bir gururla söylüyorum ki, 20 yıl aradan sonra bizim o umutlarımız, dileklerimiz gerçek oldu, yerine geldi. Gerçekten bu büyük üretim tesisinin çalışanları 20 yıl boyunca her yıl düzenli olarak, arka arkaya yeni başarılara imza attı ve Azerbaycan ekonomisinin gelişmesi için çalışmalar yaptı, Azerbaycan vatandaşlarının büyük bir kısmının refahının artması için pekçok katkıda bulundular. Bunlar büyük bir başarıdır.

20 yıl önce biz çağdaş standartlara uygun, bilimsel-teknik gelişmenin doruk noktasında bulunan bu dev üretim tesisinin kurulmasına seviniyorduk ve bugün bu işletmenin, bu personelin, yurttaşlarımızın - mühendislerin, teknisyenlerin, uzmanların, işçilerin, fabrikanın tüm çalışanlarının, bunun çevresindeki tüm kurumların 20 yıl zarfında elde ettiği başarılarla gurur duyuyoruz. Değerli dostlar, ben sizi bu başarılardan dolayı yürekten kutluyorum.

20.yüzyılın başı itibariyle Azerbaycan, dünyada bir sanayi ülkesi olarak biliniyordu, önceleri Rusya, ardından Sovyetler Birliği\'nin büyük sanayi merkezlerinden biri oldu. Azerbaycan\'da büyük sanayi tesisleri kuruldu, gelişti ve faaliyet gösterdi. Ancak 60-70\'li yıllarda Azerbaycan\'da çağdaş bilimsel ve teknolojik başarılara ayak uyduran yeni üretim tesislerine ihtiyaç vardı. Bilimsel ve teknolojik gelişme, ekonomiyi her daim ileriye götüren, geliştiren büyük bir güç oldu. O yıllarda toplumumuzda, ülkemizde bilimsel ve teknik ilerlemenin sağlanması için pekçok çalışma yapıldı. Ne var ki biz uluslararası alanda Vatanımızın, Azerbaycan\'ın bilimsel ve teknolojik açıdan geri kalmaması için çabalıyorduk, hatta bilimsel ve teknik ilerlemenin en ön saflarında yer almasını istiyorduk. O yüzden pekçok girişimde bulunuyorduk. Bu girişimler arasında Azerbaycan\'da makina yapım kompleksinin geliştirilmesi, genişletilmesi önümüzdeki temel görevlerden biri oldu.

Sanayi merkezi olan Azerbaycan, aynı zamanda büyük makina endüstrisi merkezlerinden biri idi.   60-70\'li yıllara kadar Azerbaycan\'da makina yapım tek sektör olarak gelişmişti. Petrol üretimi yapıldığı için Azerbaycan\'da makina kompleksi, yalnız petrol endüstrisiyle ilgili cihaz ve makineler üreten fabrika ve tesislerden oluşuyordu. Fakat o dönemde biz yeni üretim alanlarının oluşturulması görüşünü öne sürdük ve bu anlamda elektroteknik, radyo teknik cihazları, elektronik, mikroelektronik, cihaz yapım işletmeleri özel önem arz etti.

Azerbaycan\'da o yıllarda bu alanlar çok az gelişmişti. Biz bu alanları geliştirmek istiyorduk. 20 yıl aradan sonra biz şunu gayet net anladık ve bilimsel-teknik ilerlemenin sırf makine yapımın bu alanlarının gelişimiyle bağlantılı olduğu ve bunun sonucunda gelişebileceği kanısına vardık. Bu sebeple biz benzer işletmeler kurmak istiyorduk. İşte o yıllarda - 70-80\'li yıllarda Azerbaycan\'da makina yapımın öncü, modern alanlarının geliştiğini bugün ben büyük memnunlukla belirtirim. Biz yeni üretim tesisleri, fabrikalar kurduk. Tüm bunlar halkımızı bilimsel ve teknik açıdan üst düzeylere taşıdı. Üst düzey uzmanlar - mühendisler, teknisyenler, işçiler hazırlandı ve bunların hepsi Azerbaycan\'ın günümüzdeki büyük sanayi, bilimsel ve teknik potansiyelini oluşturmaktadır.

Bakü Klimalar Fabrikası bu alanda özel bir yer tutmaktadır. İşte bu fabrikayı kurmak suretiyle biz Azerbaycan\'da çok önemli sorunları çözdük: bilimsel ve teknolojik gelişmelerin sağlanması, çağdaş bilim ve tekniklere sahip uzmanların, yeni kadroların yetiştirilmesini, bilim ve teknolojimizi geniş alanları kapsayacak şekilde geliştirmeyi başardık. Sadece bu fabrikanın uzman, yönetici ve mühendisleri değil, aynı fabrikada büyümüş, yetişmiş, Azerbaycan\'ın diğer üretim merkezlerinde başarıyla faaliyet gösteren uzmanlarımız bu çalışmalar sonucunda yetiştiler. O yüzden de bu fabrikanın kurulması ve 20 yıl byunca faaliyet göstermesi sadece bir üretim tesisinin kurulması ve belli bir ürünün üretimi anlamına gelmez. Bu, çok önemli tarihi bir olaydır. Biz artık bunun olumlu sonuçlarını görüyoruz.

Bugün ben ayrıca bu fabrikanın yapım tarihçesini anlatmak istiyorum. Bazıları bunu biliyor, bazıları bilmiyor. Günümüzde böylesine büyük bir fabrika bulunuyor. Biz bununla gurur duyuyoruz. Şu 20 yıl boyunca Azerbaycan\'ı ziyaret eden misafirler, dostlar bu fabrikayı gördükleri sırada, çalışanlarla bir araya gelerek konuştukları sırada Azerbaycan halkının ne denli üst düzeye ulaştığına tanık oldular. Bu, kuşkusuz, halkımızın onurunu, seviyesini gösterdi. Ancak o yıllarda böyle bir fabrikanın yapımı çok zor oldu.

Biliyorsunuz, 60\'ların sonu, 70\'lerin başında ben Azerbaycan\'da çağdaş makina fabrikalarının kurulmasına ilişkin konuları gündeme getirdiğimde – ki o dönemlerde bu konular Moskova\'da, Sovyetler Birliği yönetimince çözülüyordu - Azerbaycan\'a güven olmadığını gözlemledim. Önerilerimi değerlendiriyor, bana çok saygılı davranıyorlardı. Ancak bana hep şunu kanıtlamak istiyorlardı ki, sizin cumhuriyetin kadroları, uzmanları bu tür tesislerde çalışmaya hazır değiller, çünkü geçen yıllarda benzer girişimler oldu, ancak bu fabrikaların inşası, tamamlanması pek çok ertelendi, yahut çok kalitesiz yapıldı. Bu nedenle Sovyetler Birliği merkezi planlama kuruluşlarında, üst makamlarda Azerbaycan hakkında, cumhuriyetimizin kadroları, bilimsel ve teknolojik düzeyi hakkında oluşan düşünce bizim geri kalmış bir ulus, cumhuriyet olduğumuz ve benzer tesislerin yapılarak kullanım aşamasına ulaşmak için daha uzun bir zaman gerektiği yönünde idi.

Benim önümde çok zorlu ve sıkıntılı bir görev bulunuyordu. Benim bir yandan Azerbaycan halkının yüksek düzeye ulaşmış bir halk olduğunu, Azerbaycanlı kadro, uzman ve mühendislerinin çağdaş özelliklere sahip olduğunu ve bize inanmaları gerektiğini kanıtlamam gerekiyordu. Öte yandan, ben bu açıklamalarımı gerçeğe dönüştürmem gerkiyordu. Nihayet, bana ve söylediklerime olan güven Azerbaycan\'da bu tür tesislerin kurulmasına yol açtı. Biz bunu öncelikle Bakü Klimalar Fabrikası’nın inşasını tamamlayarak kanıtladık. Biz bu fabrikayı iki yıl içinde yaptık ve bütün dünyaya tanıttık. Aralık 1975’te Azerbaycan halkının neye kadir olduğunu ve ne denli büyük imkanları bulunduğunu Moskova\'ya, bütün dünyaya bildirdim.

Ancak o zamana kadar zorlu bir yoldan geçildi. 1972 yılında ben Sovyetler Birliği\'nde böyle bir fabrika kurmayı planladıklarını anladım. O sırada Sovyetler Birliği\'nin ev klimalarına büyük ihtiyacı vardı. O dönemde sadece Sovyetler Birliği\'nde değil, tüm Ortadoğu\'da, yani çevremizdeki ülkelerin hiç birinde böyle bir ürün, cihaz üreten fabrikanın bulunmadığını söyleyebilirim. Bu bilgiyi aldıktan sonra ben bu fabrikanın Azerbaycan\'da yapılması teklifinde bulundum. Benim önerim çeşitli kurumlar tarafından değerlendirildi, ancak güven olmadığı için bana tüm kurumlarda bunun üstesinden gelemeyeceğimizi, inşa edemeyeceğimizi anlattılar. Bu fabrikayı yapsanız bile onu işletemeyecek, çalıştıramıyacaksınız dediler. Ben ise, aksine, bunların yanlış düşündüklerini, gücümüzün yettiğini, bunu yapabileceğimizi ispatlamaya çalışıyordum. Ancak bunlar sadece ben söylüyordum.

Buna karşı koyan pekçok güç vardı. Bir yandan inanmıyorlardı, öte yandan, - ki bugün bunu size açıkça söylüyorum, - o dönemde merkezde bulunan bazı çevreler böylesine dev tesislerin Azerbaycan\'a yapılmasını istemiyordu. Zira onlar cumhuriyetimizin hep geri kalmış bir cumhuriyet olarak kalmasını istiyorlardı. İşte tüm engelleri, duvarları aşmak gerekiyordu ve ben mücadele veriyordum. Bir yıl mücadele ettim. Nihayet – ki bu gerçeği bugün söylemeliyim - dönemin Sovyetler Birliği Başkanı Leonid Brejnev ile bu konuda yaptığım birkaç görüşme sonucunda Bakü\'de böyle bir fabrikanın yapılmasına karar verildi.

Fakat  yine engel olmak istediler. Karar alındı, bu fabrikanın pojesini hazırlamak gerekiyordu, ancak  bunu yapmak istemiyorlardı. Bir bakanlık öbür bakanlığa, öbürüsü bir başkasına gönderiyordu. Bu fabrikayı inşa etmek için Sovyetler Birliği\'nde teknoloji yoktu, bunu dışarıdan - yani ya Amerika, ya Almanya, ya İtalya ya da Japonya\'dan almak gerekiyordu. Bunun çok pahalıya mal olduğunu, çok para gerektirdiğini, bizim bu hacimde kaynağımız bulunmadığını, bunu alamayacaklarını anlatıyorlardı. Ben düzenli bir şekilde tüm bunların, bu direnişlerin üstesinden gelerek nihayetinde fabrikanın inşasına ilişkin bazı ek kararların alınmasını başardım. Ve en sonunda, fabrikanın inşa edilmesi için Moskova\'da 25 milyon dolar para tahsis edilmesi hakkında bir karar alındı. Daha sonra duydum ki, Sovyetler Birliği Elektroteknik Sanayi Bakanlığı, bizim saygıdeğer dostumuz Aleksey Antonov, bu fabrikanın Bakü\'de değil, Ukrayna\'nın Zaporojye kentinde inşası yönünde bir karar almış. Bunu duyduğumda dehşete düştüm. Ben uzun zamandı bu fabrikanın inşası hakkında kararların alınması için uğraşlar veriyorum. Ancak bu fabrikayı şimdi Ukrayna\'da inşa etmek istiyorlar. Ben kendisiyle tartışarak bunu neden yaptıklarını sordum. Yine aynı kelimeleri duydum: siz bunu yapamazsınız. Azerbaycan\'da Elektroteknik Sanayi Bakanlığı’nın bir-iki fabrikası bulunuyor ve onların faaliyetleri iyi değildir. Nitekim bu fabrikanın da durumu aynı olacaktır.

Hayır, yanlış düşünüyorsunuz dedim. Ardından kendisi bana, Zaporojye’de benzer bir fabrikanın bulunduğunu, bunu onun yakınında kuracaklarını ve çalıştırmanın daha kolay olacağını bildirdi. Ben kendisinin doğru söylemediğini ifade ettim. Tartışmamız bir sonuç vermedi. Ben tekrar Bakanlar Kurulu Başkanı Kosıgin ve Sovyetler Birliği Başkanı Brejnev’e gitmek zorunda kaldım. Gittim, kanıtladım.

Bu fabrikanın Zaporojye’de inşasına ilişkin karar artık kabul edilmişti. Brejnev’in talimatı üzerine bu karar iptal edildi ve bu fabrikanın sadece Azerbaycan\'da, Bakü\'de yapılmasına ilişkin yeni bir karar alındı.

Siz bunları bilmelisiniz, bunlar tarihtir. O sırada merhum Brejnev bana sordu: biliyorsunuz vakit daraldı, ancak 1975 yılında bu fabrikanın inşaatını tamamlamak gerekir, siz bunu sağlayabilir misiniz? Bu görüşme 1973 yılında yapılıyordu. Ben kendisine Sovyetler Birliği\'nin hiçbir yerinde bu fabrikayı 1975 yılında inşa edip teslim edemeyeceklerini, ancak bizim bunu yapacağımızı bildirdim ve bunun sözünü verdim.

Ardından yine engeller çıktı. Bu engeller neden ibaretti? Bu ekipmanların alınması için yabancı firmalarla görüşmeler yapılıyordu. Biliyorsunuz, buradaki ekipmanların hepsi dışarıdan, Japonya\'dan alınmıştır. O dönemde Amerika, Almanya, İtalya, Japonya firmalaryla temaslar sürüyordu. Birisi 150 milyon dolar, ötekisi 140 milyon dolar, bir diğeri 130 milyon dolar istemişti. Oysa kabul edilen kararda toplam 25 milyon dolar tahsis edilmişti. Bana söylediler ki, bildiğiniz üzere, 25 milyon dolar ayrıldı, ancak bunu 120 milyon doların altında bir fiyata bulmak mümkün değildir. O yüzden bu fabrikayı inşa edemeyiz.

Ben ülke yönetimine gitmelerini, bu miktarda paranın yetmediğini, 120 milyon dolar gerektiğini anlatmalarını ve bunu kanıtlamalarını söyledim. Biz bunu yapamayız dediler. Zira alınan karar değiştirilemez. Bu görev yine bana düştü. Ben bunun için Moskova\'ya, merhum Brejnev’e gittim. Kendisine talimatlarının yerine getirilmediğini söyledim. “Neden?” diye şaşkınlıkla sordu. Ben: “Karar aldınız, talimat verdiniz, ama uygulamıyorlar.”dedim. Sebep de şudur: 25 milyon dolar tahsis etmişsiniz, fakat 100 milyon dolar gerektiğini söylüyorlar. Oysa benim bir dolarım bile yok, bunu sizin vermeniz gerekecek. Bu yüzden kararı değiştirmeniz lazım. Dehşete düştü. “Peki, bu nasıl olur, biz bu sorunu çözdük.” dedi. Talimatı üzerine bir günün içinde, 1973 yılında Japonya\'nın \"Toshiba\" firmasından bu ekipmanın alımı için para ayrıldı. Bunun üzerinde çalışmalarda hareketlenme başladı. Bu arada ben iki yıl zarfında, 1975 yılının Aralık ayında bu fabrikanın inşaatının biteceğine bir kere daha söz verdim.


Doğrusu, büyük bir yükümlülüğün altına girdim. Tarihinde hiçbir ülke böyle bir fabrikayı iki senede inşa etmemiştir. Nihayet, 1975 yılında, işte bugün – 25 Aralık’ta biz bu fabrikanın açılışını yaptık, Toshiba Başkanı, merhum Sayın Doko, Tokyo’dan direk Bakü\'ye geldi. Kendisi bizzat geldi, törenin ardından bu fabrikaya gezdi, şaşırdı. “Bizim firma 100 yaşında. Dünyanın bir çok ülkesinde dev fabrikalar inşa etmiştir. Ancak hiçbir ülkede, hatta Japonya\'da bile iki yıl içinde böyle bir fabrika kurmadık.” dedi. Kendisi hayran kaldı. Bana:“Haydi sizinle bir fabrika daha kuralım.”dedi. Ben “Çok memnun olurum. Ancak benim param yok. Eğer Moskova para verirse, bir tane daha inşa edebiliriz.”dedim.

Böylece, ben bu sorumluluğu üzerime aldım. Azerbaycan inşaatçıları, mühendisleri, işçileri bu sorumluluğu hakkıyla yerine getirdiler. Doğru, ben bunu bizzat yönetirdim. İnşaat çalışmalarının gidişini sürekli takip eder, ara sıra burayı ziyaret ederdim. Bu işletme için pekçok kişi seferber oldu. Bu fabrikanın inşasına tüm diğer kurulumlar da dahil oldu. Biz bunu iki yılda inşa ettik ve hizmete sunduk.

Bunun inşasına inanmadıkları gibi fabrika inşa edilip hizmete sunulduktan sonra da olanlara inanamadılar. Bu sebeple ben inanmayan her insanı gelip görsün diye buraya davet ettim. Gelip  gördükten sonra hep hayran kalıyorlardı: İki yıl içinde böyle bir fabrikanın inşası nasıl mümkün olur. Ancak konu sadece inşa etmekten ibaret değil, bunu ayakta tutmak, çalıştırmak gerekiyordu. Bunun için biz kadrolar hazırladık. İki yıl boyunca bu fabrikanın inşası devam ederken  biz paralel olarak hem Japonya, hem eski Sovyetler Birliği’nin çeşitli kentlerinde üst düzey uzmanlar yetiştirdik. Fabrikanın inşası tamamlandığında  artık her departmanın kendi müdürü, kendi uzmanı vardı. Biz fabrikayı gezdik, bütün birimlerde olduk, her departmanın müdürü ile bir araya geldik, her detayı inceledik. Bu fabrika Azerbaycan\'da tüm süreçlerin otomotik olarak, makinelerle yapıldığı en üst düzey bir işltemedir. O döneme değin Azerbaycan\'da böyle bir işletme olmadı, günümüzde bile fabrikanın otomatik makine sistemlerine eşdeğer sistemler bulunmamaktadır. Biz bunların hepsini sağladık.

O dönemde Japonlar bu ekipmanları buraya getirdiklerinde çok endişelenmiş ve “Biz bu tesisatları size veriyoruz, ama iyi kullanmazsanız kısa sürede bozulabilir” demişlerdi. Şimdi bakın, yirmi yıldır çalışıyor, Azerbaycan’ın mükemmel uzmanları, işçileri, mühendis ve teknisyenleri bu fabrikayı yirmi yıldır ayakta tutuyor, hiçbir şey bozulmadı, bilakis gelişti. Sonraki yıllarda bu fabrikanın devamı olarak daha iki fabrika kuruldu: ev aletleri fabrikası ve Bakmil fabrikası. Biz bunun yanı sıra Elektroshtamp fabrikasını da inşa ettik. Bunların hepsi günümüzde birer büyük komplekstir. Bu, Azerbaycan\'ın büyük bir zenginliğidir. Bu, Azerbaycan\'ın hem ulusal maddi zenginliği, hem de manevi zenginliğidir. Buraya binlerce kişi - Azerbaycan vatandaşları, gençler geldiler, çalıştılar, geliştiler, yaşadılar ve bugün de yaşıyorlar. Burada nice insan tecrübe edindi, şimdi başka üretim sektöründe çalışıyor. Bazıları yurtdışında faaliyetlerini sürdürüyor. Onun için bu fabrikanın ne kadar büyük bir önemi olduğunu tahmin edemezsiniz. Bu, sıradan bir şey değildir. Bu, Azerbaycan\'ın yaşamında önemli bir yer edinen büyük tarihi olaydır. Bu, öyle basit bir ekonomi olayı değildir. Böylesine bir kadronun oluşturulması büyük bir siyasi olaydır.

Bu yerleri hatırlıyorum. Buraya ilk geldiğimde burası çöllük bir alandı. Bu yerlerde her türlü şey vardı ... Burası boş bir araziydi. Bu fabrikada çalışanlar biliyorlar, üstte ne kadar cihaz varsa, alta da bir o kadar cihaz konuşlandırıldı. Tüm bunları ben inşaat sırasında gördüm. Ben bunların hepsini yaptım. O yüzden de bu, bizim için büyük bir zenginliktir.

İki yıl zarfında bu fabrikayı çok hızla inşa edip hizmete sunanların hepsine bugün büyük saygı ve sevgilerimi sunuyorum. İşçisi de, mühendisi de, teknisyeni de, iş yöneticisi de, iktisatçısı da - hepsi sağolsun. 20 yıl önce bu fabrikanın açılış töreninde yaptığım konuşmada şunu söyledim ve 20 yıl aradan sonra bir daha söylüyorum: sağolsunlar, onların özverili çalışması sonucunda bu fabrika iki yıl içinde inşa edildi ve hizmete açıldı. Teşekkür ederim.

Burada çok fazla inşaatçı var. Azerbaycan\'ın tüm inşaat kuruluşlarıi, bakanlıkları bu çalışmaya katıldılar. Hepsini sıralamak mümkün değildir. Ancak bütün bu inşaat çalışmaları benim talimatım üzerine Aliş Lemberanski’ye havale edilmişti. Çalışmaları o, yönetiyordu. Aliş Lemberanski’nin de burada bulunmasına çok sevindim. Ben o zaman, 20 yıl önce kendisine teşekkürlerimi ilettim. 20 yıl aradan sonra kendisinin de burada, bizimle beraber olması beni çok mutlu etti. Kendisine ve yönetimi altında burada çalışan tüm inşaatçılara, montajçılara, uzmanlara - hepsine teşekkür ediyorum.

20 yıl bu fabrikayı ayakta tutmak, çalıştırmak, aynı düzeyi korumak başlı başına büyük bir kahramanlıktır. Ben demin belirttim, - asıl buna inanmıyorlardı. Bizim bu fabrikayı yüksek düzeyde yapabileceğimize inanmıyorlardı. En çok inanmadıkları şey, bunu inşa etsek bile, uygun şekilde istismar edemeyeceğimiz, kullanamayacağımız idi.  Fakat biz şunu da, bunu da yapabileceğimizi kanıtladık.

Yirmi yıl boyunca burada çok kişi çalıştı, geldiler, gittiler. Ancak öyle kişiler var ki, fabrikanın kurulması ile birlikte çalışmaya başladıkları günden bu yana yirmi yıldır hep buradalar. Bazıları burada konuşma yaptılar. Özellikle, saygıdeğer dostumuz, bu fabrikanın inşasında yer alan diğer kişiler, fabrikanın emektarları, gençler konuştular. Hepiniz buradasınız. Çoğunuz yirmi yıldır çalışıyorsunuz. Daha sonra gelenler de var. Hepinize teşekkür ediyorum.

O dönemde bu fabrika inşa edildiğinde ben Senan Ahundov’u buraya müdür olarak atadım. 1981 yılında biz kendisini bakan olarak terfi ettirdik, onun yerine işbu fabrika inşa edilmeye başlandığı günden itibaren buarad baş mühendis olarak görev yapan Fuat Kuliyev’i tayin ettim. Fuat Kuliyev, Senan Ahundov bu fabrikayı yirmi yıl boyunca hakkıyla yönettiler. 1981 yılından günümüze kadar bu fabrikanın ayakta kalması, gelişmesinde Fuat Kuliyev’in bilhassa hizmetleri oldu ve ben kendisini kutluyorum. Yirmi yıl boyunca bu fabrikayı layıkıyla çalıştıranların hepsine, hepinize teşekkür ediyorum.

Ben hayatımda çok büyük işler yaptım. Beni sevindiren olgu bu işlerin olumlu sonuçlarıdır. Bilirsiniz, hayatımın çok ağır ve zorlu dönemleri oldu. Hatta o yıllarda bana haksızlık, adaletsizlik yapıldı. Azerbaycan\'ın başkanlığını hak etmeyen bazı kişiler, az kalsın bu fabrikayı yıkıyorlardı, çünkü bu fabrika Haydar Aliyev\'in girişimiyle yapılmıştı ve onun ismiyle anılmaktaydı.

Maalesef, aramızda böyle hainler de oldu.

O dönemde ben uzaklarda hep Azerbaycan\'ı düşünüyor, aynı şekilde bu çalışanlar, bu fabrika için kaygılanıyordum. Çünkü bu personel, bu fabrika, işte bu işletmenin her duvarı, her köşesi, her cihazı, benim girişimimle bu fabrikanın çevresine dikilen güller, ağaçlar, kısacası, her şey benim için değerlidir. Bu yüzdendir ki, o sıkıntılı yıllarda ben kendi derdimi unutup, halkım, cumhuriyetim için endişeleniyordum, sizin için, bu personel için üzülüyordum. Allah\'a şükürler olsun, o kara günler geçti, biz tarihin sınavlarını atalttık. Yirmi sene önce ben sizin karşınızda idim, bugün de vicdanım rahat, dürüstçe karşınızda duruyorum.

Benim yaptığım her şey benim için değerlidir: fabrika da, elektrik santrali de, yol da, köprü de, ev de, konut da, saray da - her şey. Ancak benim için her şeyden değerli benim halkım, benim vatanım, benim toprağım, insanlardır. Ben her zaman insanlara hizmet ettim. Bugün de vatandaşlarıma, halkıma hizmet ediyorum. O meşakketli günlerde de halkım, sade insanlar, samimi insanlar bana hep destek oldu. O yüzden de ben halkıma - Azerbaycan halkına bağlılığımın bir kez daha ifade ediyor ve halkımı yaşatan insanlara, halkımı ileriye götüren insanlara saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Dün bu fabrikanın 20 yıldönümü dolayısıyla ben fabrikaya özel tebrik mektubu gönderdim. Bunu dün televizyonda halka ilettiler, yarın da gazetelerde çıkacaktır. Fakat ben bunun metnini kendi imzamla size takdim ediyorum. Bu, tebrik mektubudur. Sizde kalsın. Orada tarihi yansıtan pekçok eşyanızın olduğunu görüyorum. İşte onlardan biri de bu mektup olsun. Ayrıca ben bu bayramı sizlerle beraber kutlamak için bilhassa buraya geldim. Büyük bir bayramdır. Sizleri bir kez  daha kutluyor, esenlik, mutluluk diliyorum.

Fabrikanın önünde bulunan sorunlar çözülecektir. Eğer fabrikayı 20 yıl yaşattıysak, bundan sonra bırakın onu ayakta tutmayı daha da geliştireceğiz. Fabrikanın devamı olan yeni fabrikalar da beni çok sevindirdi. Bunların da geliştirilmesi için çaba göstereceğiz. Hepinizin yaşaması ve ileriye yol alması için Azerbaycan devleti, Cumhurbaşkanı olarak ben de elimden geleni yapacağım. Biz bu zor günlerimizi atlatacağız. Azerbaycan\'ı aydınlık, mutlu bir gelecek bekliyor ve o geleceğe ulaşacağımıza emin olun.

Sizleri bir kez daha kutluyorum, esenlik, mutluluklar diliyorum. Teşekkür ederim.