Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in, İpek Yolu güzergahı üzerindeki ülkeler arasında bölgesel işbirliği zirvesinde konuşması - 8 Eylül 2000

Sayın Senatör Sam Braunbek!

Sayın meslektaşlar!

Bayanlar ve baylar!

Bugün biz büyük bir projenin - Büyük İpek Yolu`nun yeniden canlandırılması projesinin fiilen uygulanmasına ilişkin çok önemli bir gelişme vesilesiyle toplanmış bulunuyoruz. Biz devlet adamları, politikacılar, kuşkusuz, ben bu sorunun bilimsel ve teknik yönünden ziyade siyasal ve ekonomik yönünü anlatabiliriz. Bu konuda burada yeteri kadar söz edildi ve galiba öteki konuşmacılar da konuşacaklardır diye düşünüyorum.

Büyük İpek Yolu eski dönemlerde insan uygarlığının gelişmesinde gerçekten çok büyük bir rol oynamıştır. Bizim yüzyılımızda, 20.yüzyılın sonlarında ise insanlık artık Büyük İpek yolu düşüncesine, yani Batı`yla Doğu arasında çok önemli ulaştırma ve haberleşme aracı olarak Büyük İpek Yolu`nun restorasyonu düşüncesine yeniden yönelmiştir. Bununla ilgili olarak ben abartmadan şunu söylemeliyim, biz - Güney Kafkasya ve Orta Asya ülkeleri bu çalışmaya, nasıl derler, başından beri aktif olarak katılmışlar. Çünkü Sovyetler Birliği`nin çökmesinden sonra Güney Kafkasya`da ve Orta Asya`da bağımsızlığına kavuşan ülkelerde, bir yandan çok ciddi sorunlar ortaya çıkmış, öte yandan ise onlar için son derece büyük olanaklar sağlanmıştır. Örneğin, bizim için bu Hazar Denizi`nin enerji rezervlerinin etkin kullanımı ve hidrokarbon kaynaklarının Hazar havzasından başka ülkelere, dünya pazarlarına ulaştırılmasından oluşmaktadır.

Hazar havzasında bulunan çok zengin petrol ve doğal gaz yataklarının kullanımını başlatan işte Azerbaycan olmuştur ve daha 1994 yılında “Asrın anlaşması” diye bilinen çok büyük bir anlaşma imzalanmıştır. Şimdi Hazar Denizi`nin Azerbaycan sektöründe yapılan çalışmalara 30 kadar büyük petrol şirkertinin katılımı sağlanmıştır. Yapılan anlaşmalar uyarınca onlar 30 sene içinde 60 milyardan daha fazla Amerikan doları değerinde yatırım yapmalılar.

Biz artık iki petrol hattı – Rusya üzerinden Karadeniz kıyısına kadar Bakü-Novorossisk ve Gürcistan üzerinden bu ülkenin Karadeniz`de bulunan limanına kadar Bakü-Supsa boru hatlarını inşa ettik ve şimdi bunların aracılığıyla petrol nakli yapıyoruz. Fakat şimdi biz artık çok büyük bir proje olan Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının yapımı yönünde kesin karar aldık ve gelecekte her sene bu boru hattıyla en azı 50-60 milyon ton petrol ihracı yapılacaktır. Fakat, ileride, doğal olarak, öteki güzergahların geliştirilmesine ihtiyaç duyulacaktır. Bu, başlı başına işte Büyük İpek Yolu projesinin bir parçasıdır.

Fakat biz sadece bununla yetinmiyoruz. Hiç abartmadan söyleyebilirim ki, 1998 yılı Eylül ayında Bakü`de çok saygın bir uluslararası konferansın düzenlenmesine Gürcistan Cumhurbaşkanı sayın dostum Eduard Şevardnadze ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı önayak olduklar.

Bu konferansa Japonya`dan tutun da Avrupa`nın en uç ülkesine kadar dünyanın 32 devletinin temsilcileri ve 14 uluslararası kuruluşunun temsilcileri katıldılar. Biz bu konuyu detaylı olarak görüştük ve belgeyi kabul ettik. Belgeyi 12 ülke – bu İpek Yolu`nun orta kısmında, yani Orta Asya`da, Güney Kafkasya`da bulunan ülkeler, Romanya`dan tutun Avrupa`nın çeşitli ülkeleri ve diğer ülkeler imzaladılar.

Bu konferans amacına ulaştı. Ve ben işbu konferansın sonuçları uyarınca ileride çok çalışmaların yapılacağını düşünüyorum.

Bunun yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri Senatörü Sayın Sam Braunbekin bu konu ile etkin bir biçimde ilgilenmesinden çok memnun kaldığımı da ifade ederim. Bu arada söylemeliyim ki, kendisi bir çok sıkıntıların üstesinden gelerek Büyük İpek Yolu projesini öne sürdü ve Amerikan Senatosu`nun bu konuyla, bilhassa burada adından çok söz edilen yapının kurulması açısından son derece büyük bir öneme sahip olan konuyla ilgili yasayı kabul etmesi için bir tasarı hazırladı.

Biz bu konuda Sayın Senatör Sam Braunbek`i aktif bir şekilde destekledik ve yasa hazırlandı. Amerikan Senatosu`nun sonunda bunu onayladı ve biz bundan dolayı çok sevinçliyiz. Şimdi bu yasa uyarınca öncelikli olarak telekomünikasyon ve “Silk Sat” programı alanında çalışmalar yoğunluk kazanmıştır.

Ben eski dostum, büyük bir bilim adamı, böylesine muazzam bir projenin mimarı Sayın Sagdeyev`a övgülerimi yolluyorum. Hatırlıyorum, o, birkaç yıl önce Azerbaycan ve öteki ülkelere ziyarette bulunmuş ve sanırım bu düşünceyi önermişti. Şimdi bu görüş artık onaylanmıştır ve biz bunu etkin bir biçimde gerçekleştirmeye başlıyoruz.

Amerikan Senatosu`nun onayladığı yasayı, tabii ki, ben takdirle karşılıyorum. Fakat kongrede işbu yasa tasarısı görüşüldüğü sırada Azerbaycan`a karşı yine de adaletsizlik yapıldığı için üzüldüğümü belirtmeliyim. Nitekim paradoksal bir durum söz konusuydu, Büyük İpek Yolu`nun yeniden canlandırılmasının girişimcilerinden olan Azerbaycan, Kongre`nin 1992 senesinde kabul ettiği 907. madde gereğince bu projenin ve onun yanı sıra öteki projelerin yaşama geçirilmesi için öngörülen yardımdan yoksun bırakılmıştır. Amerika Birleşik Devletleri Kongresi`nin Azerbaycan`a karşı ayrımcılık kararı, bazı kongre üyelerinin en sübjektif yorumlarına göre, güya Azerbaycan`ın Ermenistan`i ablukada tutması nedeniyle alınmıştır. Oysaki, Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti, ayrımcılık yaratan bu yasanın – 907. maddenin kaldırılması gerektiğini defalarca beyan etmiştir. Fakat, ne yazık ki, bunun için fiili önlemler alınmamıştır.

Sayın Senatör Sam Braunbek`in sunduğu yasada öngörülen hükümler Büyük İpek Yolu`na ilişkin kanun tasarısının, Amerika Birleşik Devletleri Senato`nun kanun tasarısının yasalaşması Azerbaycan`a 907. madde dışında kalmaya olanak tanıyordu, şu anlamda ki - Azerbaycan bu projenin yaşama geçirilmesinde eşit haklardan yararlanacaktı. Fakat bazı senatörler, kongre üyeleri yine adaletsiz davranak Azerbaycan`a karşı ayrımcılık yapılmasına izin verdiler.

Bu yasa tasarısı uyarınca Azerbaycan, söz konusu projede Büyük İpek you güzergahı üzerinde bulunan ülkelere Amerika Birleşik Devletleri`nin yapacağı yardımdan yoksun bırakılan tek cumhuriyettir.

Tabii ki, bu bana üzüntü ve keder veriyor. Buna rağmen biz yılmıyoruz. Biz Senatör Sam Braunbek`in bu konudaki girişimini ve dünyanın seçkin bilim adamlarının burada sundukları projeyi bugün de destekliyoruz. Ve ben umudumu kaybetmeyerek, Senatör Sam Braunbek`in hak uğruna savaşını ve 907. maddenin Azerbaycan`la ilgili ayrım yapılmasını öngören hükmünün ortadan kaldırılmasına ilişkin mücadelesini sürdüreceğini düşünüyorum.

Azerbaycan, kilit bir bölgede bulunmaktadır. Burada slayt gösterisi yapıldı. Herşeyden anlaşıldığı gibi, Hazar Denizi, bu tasarının kapsadığı Büyük İpek Yolu`nun ortasında yer alıyor. Ayrıca Azerbaycan, hem Kafkasya`nın hem Hazar Denizi`nin de en önemli stratejik bölgesinde bulunduğu için Avrupa`yı Asya`ya, Batı`yı Doğu`ya bağlamaktadır.

Bunun için de bu çok önemli projenin yaşama geçirilmesinde Azerbaycan`ın rolü, kuşkusuz, oldukça büyüktür. Biz üzerimize düşen görevi yerine getirmek için herşeyi yapacağız. Bugün ben birkez daha Amerika Birleşik Devletleri Kongresi ve Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti`ni Azerbaycan konusunda ayırımcılığı ortadan kaldırmaya ve adil olmayan 907. maddenin kaldırılmasının sağlanmasına çağırıyorum.

Bugünkü müzakerelere katıldığım için çok memnunum. Hepinizi selamlıyorum ve bu projeye başarılar dilerim.

İlginize teşekkür ederim.