Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev´in, \"Yüzyılın Anlaşması\"na uygun olarak erken petrolün üretilmesi nedeniyle düzenlenen törende nutku - 12 Kasım 1997

Sayın bayanlar ve baylar!

Sayın konuklar, değerli arkadaşlar!

20 Eylül 1994 yılında Azerbaycan\'da tarihi bir olay gerçekleşmiştir. Dünyanın 7 ülkesine mensup 11 büyük petrol şirketi bir araya gelerek konsorsiyum oluşturmuş ve Azerbaycan Cumhuriyeti, Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi ile Hazar Denizi\'nin Azerbaycan\'a ait sektöründe bulunan \"Azeri\", \"Çırak\" yataklarının ve \"Güneşli\" yatağının derinliklerde bulunan kısmının ortak işlenmesine ilişkin anlaşma imzalamışlar. Bu anlaşma \"Yüzyılın anlaşması\" diye isimlendirilmiş, dünyada geniş yankı uyandırmıştır. Bu anlaşmanın uygulanması için Azerbaycan Uluslararası İşletme Şirketi kurulmuştur.

Bu anlaşmaya, konsorsiyuma katılan şirketler ve ülkeler bilinmektedir. Söz konusu ülkelerin bayrakları buraya asılı durumda ve o şirketlerin de bayrakları burada sergilenmektedir. Bunlar Amerika Birleşik Devletleri\'nin \"AMOCO\", \"Unical\", \"Pennzoil\", \"Exxon\", Büyük Britanya\'nın \" British Petroleum\", \"Ramco\", Rusya\'nın \"LUKoil\", Norveç\'in \"Statoil\", Türkiye\'nin \"Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı\", Suudi Arabistanı\'nın \"Delta hess\", Japonya\'nın \"İtochu\" şirketleridir. Onlar Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi ile birlikte Azerbaycan Uluslararası İşletme Şirketi\'ni kurmuşlar. Azerbaycan Uluslararası İşletme Şirketi anlaşmada öngörülen projeyi uygulamaya koymuş, program gereğince öngörülen çalışmalar üç yıl boyunca yerine getirilmiştir. Tüm gerekli çalışmalar yapılmış ve onların sonucunda \"Çırak\" petrol yatağında bulunan erken petrol üretilmiştir.

\"Yüzyılın anlaşması\"nın üç yıl boyunca uygulanmasının sonuçlarını ve bu anlaşma uyarınca yapılan erken petrol üretimi büyük bir gelişme olduğu için, onu kutlamak üzere biz bugün bu törende bir araya gelmişiz. Ben Sizleri, Azerbaycan halkını, tüm Azerbaycan vatandaşlarını bu tarihi ve önemli bir gelişme dolayısıyla yürekten kutlarım. Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti\'nin gönenci adına hepinize saadet ve mutluluklar dilerim.

Bu önemli olayı kutlamak üzere Azerbaycan\'a saygın misafirler gelmişler. Bizim konuklarımız hem ilk anlaşmaya - \"Yüzyılın anlaşması\"na katılan ülkeleri ve şirketleri temsil eden konuklardır, hem de aynı anlaşmadan sonra Hazar Denizi\'nin Azerbaycan\'a ait bölümünde bulunan yataklarda ortak çalışmaların yapılması amacıyla varılmış yeni anlaşmalara, konsorsiyumlara katılan şirketlerin ve bu şirketlerin mensubu oldukları ülkelerin üst düzey temsilcileridir. Ben Azerbaycan\'a özen ve saygı göstererek bu olay vesilesiyle Azerbaycan\'a gelen ve bu törene katılan tüm konuklarımızı bugün en içten duygularla ve yürekten selamlıyorum, onlara \"Hoşgeldiniz\" diyorum.

Azerbaycan eski bir petrol ülkesidir ve dünyada petrol ülkesi olarak ün kazanmıştır. Ben birkaç tarihsel verileri sizlere hatırlatmak istiyorum. Dünyada ilk kez 1847 yılında yalnız Azerbaycan\'da, Bakü\'de, Bibiheybet\'te petrol fışkırmış ve dünyada ilk kez bizde sanayi usulü ile petrol üretimine başlanmıştır.

19. yüzyılın sonunda, 20. yüzyılın başında Azerbaycan dünyanın en çok petrol üreten ülkesi konumundaydı. 20. yüzyılın başında dünyada üretilen tüm petrolün % 50\'den fazlası Azerbaycan\'da, Bakü\'de çıkarılmıştı. 20. yüzyılda Azerbaycan bir petrol ülkesi olarak gelişmiştir. Azerbaycan\'ın petrol endüstrisi, yönetiminde olduğu eski Sovyetler Birliği\'nde, özellikle Rusya\'da yeni petrol yataklarının keşfine büyük katkılarda bulunmuştur. Rusya\'da bulunan büyük petrol yataklarının sonraları \"İkinci Bakü\", \"Üçüncü Bakü\", \"Dördüncü Bakü\" olarak isimlendirilmiş olması bir rastlantı değildir.

İkinci Dünya savaşı sırasında Alman faşizmi ile mücadelede Sovyetler Birliği\'nin kullandığı petrolün % 75\'i Azerbaycan\'da üretilmiştir. Bugün biz büyük kıvançla diyebiliriz ki, Azerbaycan, Azerbaycan halkı, petrolcüleri Alman faşizmine karşı kazanılan zaferde kendi önemli hizmetlerini sunmuşlar.

Azerbaycan dünyada petrolün sanayi yöntemlerle üretimi alanında önde giden bir ülke olmanın yanı sıra, suda, denizde, suyun derinliklerinde bulunan petrol yataklarının keşfi ve onların işlenmesi alanında da ilk atılımları gerçekleştiren bir ülke olmuştur. Hazar Denizi\'nde, \"Petrol Taşları\" diye isimlendirilen efsanevi bir yerde işte 1949 yılı Kasım ayında- yani bu ay,- 48 yıl önce ilk kuyudan petrol fışkırmış ve nitekim Hazar Denizi\'nde petrol üterim endüstrisi kurulmuş ve geliştirilmiştir.

Azerbaycan bilim adamları, petrolcüleri, uzmanları Hazar Denizi\'nin mineral rezervlerinin araştırılmasında ve petrol-gaz yataklarının keşfinde büyük hizmetlerde bulunmuş ve hep önde olmuşlar. Ben bugün cesaretle diyebilirim ki, Hazar Denizi\'nde petrol yataklarının büyük bir bölümü Azerbaycan petrolcüleri, bilim adamları tarafından bulunmuştur.

Azerbaycan petrolcüleri Hazar Denizi\'nden petrolün çıkarılması alanında büyük başarılar kazanmışlar. 1949 yılından günümüze kadar Azerbaycan\'da Hazar Denizi\'nden 420 milyon ton petrol, 320 milyar metreküp gaz üretilmiştir. \"Petrol Taşları\" denen bölgede on kilometrelerce uzunlukta iskeleler kurulmuş, farklı petrol yataklarından petrolün çıkarılması amacıyla platformlar yapılmıştır. Çok sert ve zor koşullara sahip olan Hazar Denizi\'nde Azerbaycan petrolcüleri kahramanlık örnekleri sergilemiş ve Hazar Denizi\'nden petrol çıkarılması için hep çok önemli çalışmalar yapmışalr. Bunların hepsi - geçen yıllarda Azerbaycan\'da petrol endüstrisi alanında oluşmuş bilimsel teknik, maddi ve teknik temel ve büyük teknik tesisler- bağımsız Azerbaycan\'ın petrol endüstrisinde yeni aşamada büyük çalışmaların yapılması açısından iyi bir zemin hazırlamıştır.

İşte şunların - sahibi olduğumuz büyük deneyim, elimizde bulunan büyük ölçüde maddi ve teknik temelin sayesinde Azerbaycan Hazar Denizi\'nde, suyun derinliklerinde bulunan yataklarda petrol üretimi amacıyla yeni adımlar atmaya başlamıştır. Şimdi Azerbaycan bu çalışmaları dünyanın birçok ülkelerinin büyük petrol şirketleri ile beraber yapıyor. Asıl bunun sonucunda 1994 yılı Eylül ayında ilk petrol anlaşması imzalanmıştır. Asıl bunun sonucunda daha sonraki dönemlerde, geçtiğimiz üç yılda Hazar\'ın Azerbaycan sektöründe bulunan birçok öteki petrol ve doğal gaz yataklarında dünyanın büyük petrol şirketleri ile ortak çalışmaların yapılması amacıyla yeni anlaşmalar imzalanmıştır. Hazar Denzi\'nin Azerbaycan\'a ait bölümüyle ilgili imzalanmış anlaşmalara şu anda 12 ülkeye mensup 20 büyük petrol şirketi katılmaktadır.

Böylece, Azerbaycan, Hazar Denizi\'nde petrol yataklarının keşfi ve işletilmesi alanında ilk adımlarını atmış bir ülke olarak şimdi - 20. yüzyılın sonunda, 21. yüzyılın eşiğinde- Hazar Denizi\'nin büyük enerji rezervlerini hem Azerbaycan, hem Hazar kıyısındaki tüm ülkeler, hem de dünya ekonomisi için kullanımı alanında büyük önemli girişimlerde bulunmuş ve tüm bunların sonucunda da son üç yılda büyük çalışmalar yapılmıştır.

Ben memnuniyetle söyleyebilirim ki, artık dünyanın her bölgesinde Hazar Denizi\'ne büyük ilgi duyuyorlar. Hazar Denizi\'nin Azerbaycan sektöründe bulunan petrol, doğal gaz yataklarında ortak çalışmaların yapılması amacıyla pek çok sayıda şirket bize başvuruda bulunuyor. Şunu büyük memnuniyetle söylemek isterim ki, Hazar\'ın kıyısında bulunan öteki ülkeler de- Rusya, Kazakistan, Türkmenistan, İran da Hazar Denizi\'nin onlara ait sektörlerinde artık çalışmalara başlamışlar. Umarım, bu çalışmalar da başarılı olacaktır. Hazar Denizi\'nin enerji rezervleri insanlık açısından çok önemli olduğundan işte insanlığın gelişmesi için de kullanılacaktır.

Bugün bizim buraya toplanmamıza neden olay erken petrolün çıkarılmasıdır. Ancak bugün aynı zamanda Azerbaycan Cumhuriyeti için büyük bir bayramdır - bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti\'nin ilk Demokratik Anayasası\'nın kabulünün ikinci yıldönümüdür.

Ben bu bayram dolayısıyla, Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası\'nın onaylanması günü vesilesiyle sizleri, tüm Azerbaycan vatandaşlarını kutlarım ve Anayasa\'nın temelinde Azerbaycan\'da demokratik, laik, hukuk devletinin yapılanmasında hepinize başarılar dilerim.

Bugün - Azerbaycan açısından çok değerli olan Anayasa günü\'nün kutlanmasının yanı sıra, üç yıl boyunca Hazar Denizi\'ndeki yataklarda yürütülen çalışmalar sonucunda erken petrol üretimiyle ilgili bir tören yapılmaktadır. Bunlar birbiriyle organik bir ilişki içindeler. Çünkü yalnız Azerbaycan devleti bağımsızlığına kavuştuktan, halkımız kendi zenginliklerinin sahibi olup kendi zenginliklerini istediği biçimde kullanma olanağını kazandıktan sonra Azerbaycan bağımsız olarak dünyanın birçok ülkeleri, şirketleri ile \"Yüzyılın Anlaşması\" gibi bir anlaşmayı imzalamayı başardı. Bilhassa bağımsız Azerbaycan kendi demokratik Anayasa\'sını kabul etti. Azerbaycan\'da demokratik devlet kuruculuğu süreci uygulanıyor. Bunlar birbiriyle bağlantısı bulunan, birbirini tamamlayan olaylardır.

Bugün biz \"Çırak\" petrol yatağından erken petrolün çıkarılması nedeniyle buraya toplanmış bulunmaktayız. Biz bugün sabah erkenden helikopterle \"Çırak\" petrol yatağında kurulmuş olan platforma gittik, oradaki çalışmalarla ilgili bilgi edindik ve platformı seyrettik. Gerçekten de denizin ortasında bir mucize yapmışlar.

Azerileri denizde yapılan iskelelerle, platformlarla şaşırtmak mümkün değil. Sanıyorum, helikopterle \"Çırak\" yatağına giden konuklarımız bunu onaylarlar. Nitekim kıyıdan \"Çırak\" platformuna giderken biz helikopterden Hazar Denizi\'nde sayısız hesapsız platformları ve Petrol Taşlarında yapılmış, kilometrelerce uzayan iskeleleri ve orada bulunan yerleşim alanlarını gördük. Bunların hepsini Azerbaycan halkı yapmıştır. O yüzden de şunlar bizim için pek şaşırtıcı değil. Fakat bunun yanı sıra, \"Çırak\" petrol yatağında üç yıl içinde yapılmış olan platformlar gerçekten bir mucizedir, insanı gerçekten şaşırtıyor. Zira orası Hazar Denizi\'nde bulunan öteki platformlardan, iskelelerden kendi çağdaş tekniği, teknolojisi, çağdaş olanakları bakımından farklılık arz etmektedir. Şu platformu gören herkes hayran kalıyor. Çünkü bu, büyük bir kombinadır, fabrikadır, neredeyse büyük bir şehirdir.

Bu çalışmanın hem ekonomik, hem siyasal, hem manevi unsurları bulunmaktadır. Bunun ekonomik unsuru şunu içermektedir ki, bizim başlattığımız çalışma bu sene de, gelecek yıllarda da hem Azerbaycan\'a hem Hazar Denizi\'nde Azerbaycan\'la birlikte, ortak çalışmalar gerçekleştiren şirketlere ve ülkelere büyük ekonomik gelirler sağlayacaktır. Fakat bunun manevi, siyasal unsuru şunu içermektedir, biz dünyadaki çağdaş tekniği, teknolojiyi orada beraber kullanıyoruz ve dünyanın birçok ülkelerinden kalifiye uzmanlar, mühendisler, işçiler gelmiş, burada Azerbaycan petrolcüleri, uzmanları ile omuz omuza hep beraber çalışıyorlar. Bu, çok sevindirici bir durumdur. Bu, bizim gelecek çalışmalarımızın başlangıcıdır ve çok güzel bir başlangıçtır.

Üç yıllık sürede yapılan çalışmalar üstün değere layıktır. Zira \"Çırak\" petrol yatağında büyük bir platform kurulmuştur. Orada, suyun derinliğinin 120 metreyi bulduğu bölgede 3 bin metre derinlikte bir kuyu açılmıştır, söz konusu kuyudan petrol çıkarılmıştır. Plan uyarınca, ileride bu platformda ikinci bir kuyu açılacak, sonra ise 8 kuyu daha açılacak, genel olarak ise orada toplam 24 kuyu açılacaktır. Bu platformdan yılda yaklaşık 6 milyon ton petrol çıkartılacaktır.

Ancak bu platformun yanı sıra, bu üç yılda yapılan çalışmalar sonucunda petrolün derhal pompalanması için tüm maddi ve teknik temel oluşturulmuşltur. Platformdan kıyıya 176 kilometre uzunluğunda petrol boru hattı yapılmış ve işletmeye alınmıştır. Artık \"Çırak\" platformundan çıkan petrol boru hattı aracılığıyla kıyıya pompalanıyor. Kuyulardan petrolün yanı sıra gaz çıkyor. Söz konusu gazı kullanmak için \"Çırak\" platformundan Petrol Taşlarına 48 kilometre uzunluğunda gaz boru hattı yapılmıştır. Gaz oraya nakledilecek, oradan ise kıyıya taşınarak kullanılacaktır. Çıkarılacak olan petrolün depolanması ve dış bazarlara nakli amacıyla Bakü yakınlarında, denizin kıyısında – Sangaçal\'da büyük bir terminal, site yapılmıştır. Bu şu demek oluyor ki, çıkan petrolün kıyıya nakli ve depolanması sağlanmıştır. Onun dünya pazarlarına, dışarıya ihracı için petrol hattı da artık yapılmıştır.

Siz biliyorsunuz, önceden biz Hazar Denizi\'nin Azerbaycan\'a ait sektöründe, genel olarak, Azerbaycan\'da üretilen petrolün ihracı amacıyla iki petrol hattının yapımını planlamışız. Birinci petrol boru hattı Asya üzerinden Karadeniz\'in Novorossisk limanına, ikinci petrol boru hattı ise Gürcistan üzerinden Karadeniz\'in Supsa limanına kadar inşa edilecektir.

Birinci petrol boru hattı büyük sıkıntılardan sonra artık faaliyete geçmiştir. Azerbaycan topraklarında bu petrol boru hattının uzunluğu 230 kilometredir, ama hattın Novorossisk\'e kadar toplam uzunluğu 1400 kilometredir. Rusya topraklarında yapılan çalışmalar sonucunda Kuzey Kafkasya\'da ortaya çıkan zorlukların üstesinden gelinmiştir. Aynı petrol borusunda bulunan Azerbaycan petrolü bu sene 25 Ekim\'de Azerbaycan-Rusya sınırını geçmiştir. Bugün sabah aldığımız bilgilere göre bu boru hattı ile petrol atrık Groznıy kentini de geçmiştir. Sanırım, petrol çok yakında Novorossisk limanına ulaşacaktır. Fakat bugün biz şöyle bir bilgi aldık, \"Çırak\" yatağından üretilen petrol bu boru hattıyla gelecek senenin Şubat ayında Novorossisk limanına ulaşacaktır. Öyleyse bu çalışmaların hepsi aynı düzeyde düzenlenmiş ve yürütülmüştür.

Ben geçen yılların, geçen dönemlerin deneyimlerini biliyorum. Bazen çalışmanın bir bölümü yapılır, öbür bölümü ise yapılmadığından çalışma, bir bütün olarak, sonuçlarını veremiyordu. Ama burada iş bir bütün halinde yapılmıştır.

Ikinci petrol boru hattının Gürcistan üzerinden yapılması gerekiyor. Azerbaycan Uluslararası İşletme Şirketi yönetimi, bu boru hattının gelecek senenin Eylül ayında hazır olacağını belirtiyor. Böylece, sadece \"Çırak\" yatağından değil, öteki yataklardan da çıkarılacak petrol iki ayrı yönde petrol boru hattı aracılığı ile dünya pazarlarına taşınabilecektir.

Kuşkusuz, gerçekleştirilen tüm bu çalışmalar konsorsiyuma üye şirketlerin büyük girişimlerinin ve onların yaptıkları yatırımların sonucudur. Üç yılda gerçekleşmiş olan bu çalışmalar için Uluslararası İşletme Şirketi\'nin önderliği ile konsorsiyumun ortaklarınca toplam bir milyar dolar tutarında yatırım yapılmıştır. Bu kendisi çok önemli bir gelişmedir. Bir milyar dolar herhangi bir ülke için belki de küçük bir rakamdır. Ancak bu üç yıl içinde bir milyar dolar değerinde ortak bir çalışmanın gerçekleşmesi bizim bölge açısından, Azerbaycan açısından çok büyük ve sevindirici bir olaydır.

Şunu da söylemek isterim ki, yapılmış olan bu çalışmalar dünyanın birçok şirketlerinin Azerbaycan\'a gelmesine yol açmıştır, onlar burada faaliyette bulunmaktalar. Sadece bu birinci anlaşmanın programını yaşama geçirmek amacıyla yapılan çalışmalarda dünyanın farklı ülkelerinden 400\'den fazla şirket görev alıyor. Şu şirketler bir milyar dolar tutarında olan sermayeyi, yatırımı kullanmış ve her birisi gelir elde etmiştir. Burada Amerika Birleşik Devletleri\'nin, Büyük Britanya\'nın, Avrupa\'nın bir takım ülkelerinin şirketleri çok fazladır. Memnuniyetle diyebilirim ki, ortak bir çalışma yapan bu şirketler arasında 72 işletme Azerbaycan Cumhuriyeti\'nin sanayi veya inşaat şirketleridir. Azerbaycan Cumhuriyeti şirketlerinin yaptıkları işin değeri 163 milyon dolardır.

Böylece, hem dünyanın birçok ülkelerinin, şirketlerinin hem de Azerbaycan\'ın petrol endüstrisinde faaliyette bulunan şirketlerin, tesislerin, bilim adamlarının, uzmanların, yüksek kalifiye işçilerin bu anlaşmanın uygulanmasına yönelik çalışmalara katılmaları sağlanmıştır. Bizi sevindiren durumlardan birisi de bu çalışmaların gerçekleştirilmesine katılan yabancı yüksek kalifiye uzman sayısının giderek azalmasıdır. Bu da doğaldır. Zira petrol endüstrisi alanında Azerbaycan büyük bilimsel teknik birikime sahiptir. Azerbaycan\'ın bu birikimini iyi değerlendirmek gerekiyor. Bu ekonomik açıdan daha verimlidir.

Bir kez daha belirtmek istiyorum,- yapılan tüm bu çalışmalar Hazar Denizi\'nin enerji rezervlerini dünyada gözler önüne sermiştir. Ben size Azerbaycan sektöründe bulunan yataklarla ilgili artık 9 anlaşmanın imzalandığını söyledim. Birinci anlaşmanın değeri 8 milyar dolar olarak öngörülmüştür. İmzalanmış tüm anlaşmaların öngörülen toplam yatırım tutarı ise 30 milyar dolardır. Bunların hepsi Hazar\'ın Azerbaycan\'a ait kesiminde bulunan yataklar için öngörülen yatırımlardır. Fakat Hazar\'a kıyısı olan öteki ülkelere ait bölümlerde de çok zengin petrol ve doğal gaz yatakları bulunmaktadır. Azerbaycan sektöründe gerçekleştirilen tüm bu çalışmalar, elde olunan deneyimler onların da harekete geçmesi açısından çok büyük önem taşıyabilir diye düşünüyorum. Biz bu deneyimi Hazar\'a kıyısı olan tüm ulkelerle paylaşmaya, Hazar Denizi\'nin enerji rezervlerinin kullanılmasında kendi hizmetlerimizi sunmaya hazırız.

Ben tüm bu çalışmaları anlatırken, ilk anlaşmaya taraf olan tüm şirketlere imzalanmış olan anlaşmaların yaşama geçirilmesinde yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür ederim. Uluslararası İşletme Şirketi\'nde çalışan tüm uzmanlara, petrolcülere, hem yabancı ülkelerden gelmiş olan hem de Azerbaycan\'dan olan tüm insanlara teşekkürlerimi ifade etmek isterim.

Azerbaycan Uluslararası İşletme Şirketi yöneticilerine ve özellikle onun başkanı \"British Petroleum\" Şirketi\'nin temsilcisi olan Sayın Terry Adams\'a teşekkür ederim. Düşünüyorum ki, bizim şu üç yılda yaptığımız ortak çalışma geleceğe doğru büyük, geniş bir yol açmıştır. Biz Azerbaycan\'a gelmiş tüm şirketlerle, tüm bu çalışmalara katılan ülkelerle ileride de ortak çalışmalar yapmaya hazırız.

Biz dileriz ki, Hazar\'a kıyısı olan ülkeler onlara ait sektörlerde bulunan olanakları istedikleri şekilde değerlendirebilsinler. Biz bu çalışmalarda da komşu, dost ülkelerin hep yanındayız ve onlarla ortak çalışmalar yapmaya, kendi deneyimlerimizi onlarla paylaşmaya hazırız.

Söylediğim üzere, Hazar Denizi dünyanın en zengin enerji rezervlerine sahip su havzası olarak ün kazanmıştır. Aynı zamanda Hazar Denizi\'nin öbür kıyısında, Orta Asya ülkelerinin topraklarında da çok zengin petrol yatakları bulunmaktadır. Bu yatakların - hem karada hem denizde bulunan petrol yataklarının işlenmesi, kullanımı ileride de önümüzde duran büyük görevlerdir. Biz bu görevlerin yerine getirilmesine yönelik kendi hizmetlerimizi sunmak istiyoruz. Bu çalışmalar 21. yüzyılın ekonomik stratejisinin oluşturulması bakımından da çok önemlidir.

Bizim imzaladığımız anlaşmaların hepsi yaklaşık olarak 30 yıl süre için akdedilmiştir. Ancak ben sanırım, bu anlaşmalar 30 sene değil, daha fazla yıl geçerli olacaktır. Düşünüyorum ki, Azerbaycan Cumhuriyeti\'nin dünyanın büyük petrol şirketleri ile imzaladığı anlaşmalar 21. yüzyılda hem Azerbaycan açısından, hem de Azerbaycan\'la ortak çalışmalar gerçekleştiren şirketlerin mensubu oldukları ülkeler açısından çok önemli belgelerdir. Biz büyük, mutlu bir geleceğin eşiğindeyiz. Biz bunun temel taşını, zeminini oluşturmuşuz. Bugünkü tören asıl bununla ilgili olarak düzenlenmiştir. O yüzden de ben hem Azerbaycan halkına, hem de Hazar Denizi\'ne kıyısı olan tüm ülkelerin halklarına, Hazar\'ın rezervlerini kullanma isteğinde olan tüm ülkelere, şirketlere bu büyük çalışmalarının 21. yüzyılda da başarılı olmasını dilerim.

Bir önemli konu daha ortaya çıkmaktadır. Bu da ileride elde olunacak petrolün ihracı konusudur. Söylediğim gibi, ilk anlaşma gereği elde olunacak petrolün taşınması için artık iki petrol boru hattının yapıldığı bilinmektedir. Fakat bizim ilk anlaşmada büyük ana boru hattı da yapılsın diye öngörülmüştür. Bu anlaşmalardan birinde öngörülmektedir. Ancak daha sonra 8 anlaşmanın imzalandığını ve 9. anlaşmanın -\"Kürdaşı\" petrol yatağının ortak işlenmesine ilişkin anlaşmanın imzalanmak üzere olduğunu dikkate alırsak, bu, 9 anlaşmaya imza atılmıştır ve bu anlaşmaların temelinde büyük çalışmalar yapılacak, 10 milyon tonlarca petrol çıkarılacaktır demek oluyor. Örneğin, bizim yaptığımız ilk hesaplara göre, bu anlaşmalar uyarınca 5-6 sene sonrası için Azerbaycan\'da yaklaşık olarak 50-60 milyon ton petrol üretilecektir. Bunların ihracı için ana petrol boru hattı ve birkaç yönde alternatif boru hatlarının yapılması gerekiyor. Bu, şimdi bizim önümüzde duran öncelikli görevlerden biridir.

Ne yazık ki, bu, şimdi uluslararası alanda çeşitli görüşlere, tartışmalara yol açan konulardan biridir diye belirtmek isterim. Şimdi Azerbaycan, Hazar petrolü nereden, hangi yönde, hangi ülkelerin üzerinden taşınacaktır diye çok düşünüp-taşınıyorlar. Kuşkusuz ki, bu konuların temelini onun ekonomik verimliliği oluşturuyor. Örneğin, bu sene ben anlaşmanın ortakları ile birkaç kez konuştum. Onlar bu konunun ticari boyutuna, yani ekonomik yönüne çok büyük önem veriyorlar. Zira bu ana petrol boru hattının hem Kuzey, hem Güney, hem de Batı güzergahında yapılması mümkün. Muhtemelen Doğu\'ya nakletmek mümkün değildir. Ancak bunlardan hangisi ekonomik açıdan daha avantajlı, hangisi daha güvenlidir ve hangisinin güvenliği tam olarak sağlanabilir? Kuşkusuz, bu konuları düşünüp-taşınmak lazım. Öncelikli olarak petrol şirketleri, konsorsiyumları bu konuda kendi düşüncelerini söylemeliler. Kuşkusuz ki, bizim de kendi görüşlerimizi ortaya koymamız gerek.

Şimdi iki petrol boru hattı bulunuyor. Ana petrol boru hattı güneye mi veya batı üzerinden Karadeniz yönünde mi yapılsın, yahut Türkiye üzerinden, veyahut kuzeyden, Rusya üzerinden mi geçsin diye onun güzergahı ile ilgili birçok konuşmalar yapılmaktadır. Ben bir daha söylüyorum, - tüm bunların görüşülüp tartışılması gerekiyor.

Bir konu daha var. Kazakistan\'da büyük petrol yatakları bulunmaktadır, oradan petrol çıkarıyorlar. Amerikan \"Shevron\" petrol şirketi \"Tengiz\" yatağından petrol çıkarıyor ve onun ihracı için yollar arıyor. \"Shevron\" petrol şirketi bize bir ricada bulundu. Biz \"Shevron\" petrolünün Kazakistan\'ın Hazar Denizi\'ndeki Aktau limanından tankerlerle Bakü\'ye getirilerek, buradan ise demiryolları ile Gürcistan üzerinden Karadeniz\'in Batumi limanına taşınmasını onayladık. Mart ayından şimdiye kadar 500 bin ton, yani yarım milyon ton \"Shevron\"-\"Tengiz\" petrolü taşınmış ve Batumi limanına ulaştırılmıştır. Bu rakam giderek artacak, gelecek sene bu yolla 2 milyon ton petrolün ihracı mümkün olacaktır diye düşünüyorum. Ancak bu yol da çok zor bir yol. Bu yüzden bu sene yazın Kazakistan Cumhurbaşkanı ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı, yani ben, Aktau limanından başlayıp Hazar Denizi\'nin dibinden geçerek Bakü\'ye uzanacak petol boru hattının inşasına ilişkin anlaşma imzalamışız. Biz bunu tasvip ettik. Bu, Kazakistan petrolü için önemli. Bizim Azerbaycan\'daki terminallerimiz ve şu anda Azerbaycan\'dan Kuzey, Batı yönlerinde uzanan boru hatlarımız petrolün ihracına olanak tanımaktadır. O yüzden de, sanırım, bu konunun çözüme kavuşturulması ileride elde olunacak petrolün dünya piyasalarına ulaştırılması açısından öncelikli konulardan birisi olacaktır.

Buna ek olarak, örneğin, Türkmenistan\'dan Azerbaycan\'a gaz boru hattının yapılmasına ilişkin görüşmeler yapılmaktadır. Bu sene Mayıs ayında ayrıca Aşkabat\'ta da bir anlaşma imzalanmıştır. Eğer bu konu da çözüme kavuşturulursa, bu, Batı\'ya çok büyük getiriler sağlayacaktır.

Karadeniz havzasında bulunan ülkeler, örneğin, Gürcistan\'dan başka, Ukrayna, Bulgaristan, Romanya, onun ötesine – ki Yunanistan ve ondan daha öteye - Avrupa\'nın öbür ülkeleri Hazar Denizi\'nden nakledilecek petrolü kullanmak istiyorlar. Böylece, eğer biz petrolü bu boru hatlarıyla Türkiye\'ye, Karadeniz kıyısına - Gürcistan\'a veya Türkiye\'nin kıyısına ulaştırabilirsek, bu petrol Türkiye üzerinden taşınacak olursa, kuşkusuz, o zaman bu ülkelere de petrol sağlanmış olacaktır. Bu ülkeler Hazar Denizi\'nde bulunan yataklardan çıkarılan petrole büyük ilgi duymaktalar.

Tüm bunları düşünüp-taşınmak lazım. Bizim ilk projemizde büyük ana petrol hattının Bakü-Ceyhan yönünde yapılması öngörülmüştür.

Doğrudur, yatırımcılar, ortaklar bu boru hattının çok pahalıya mal olduğunu savunuyorlar. Bunun ekonomik yönünü onların araştırması gerekiyor. Biz Azerbaycan petrolünün, Hazar Denizi petrolünün ihracı için bu güzergahın, bu hattın esas hatlardan birisi olabileceğini düşünüyoruz. Onun için de biz bu petrol hattının inşasını eskiden desteklemişiz, bugün de destekliyoruz. Ama sorunla ilgili son karar, kuşku yok ki, şirketlere, konsorsiyuma ve ortaklara aittir.

Bugün Rusya Başbakan Birinci Yardımcısı Boris Nemtsov Kuzey yönünde yeni bir petrol boru hattının Rusya Federasyonu üzerinden yapılmasına ilişkin konuyu gündeme getirmiştir. Bu konuyu da görüşmek, onu da ele almak mümkün. Başka yönlerde de birçok çalışmalar yapılabilir. Her halde ben düşünüyorum ki, hem Hazar Denizi\'nin Azerbaycan\'a ait sektöründen, öteki sektörlerden, hem de Orta Asya\'dan, özellikle Kazakistan\'dan çıkarılacak olan petrolün nakli, özellikle Batı\'ya taşınması için çok çalışmalar yapılmalıdır, birçok petrol boru hatları inşa edilmelidir. Biz bu çalışmalara etkin olarak katılacağız.

Bizim yaptığımız tüm bu çalışmalar Asya ile Avrupa arasında yeni bir ulaşım hattının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Eski \"İpek Yolu\"nun restorasyonu konusu artık gerçekleşmek üzeredir. Biz geçen sene bir anlaşma imzaladık. Bu anlaşma gereğince, Orta Asya, Hazar Denizi üzerinden, Azerbaycan\'dan Gürcistan\'a, Karadeniz\'den Avrupa\'ya bir ulaşım koridorunu kullanıma açtık. Bu ulaşım koridoru artık faaliyette bulunmaktadır. Hem Orta Asya\'dan Avrupa\'ya, hem de Avrupa\'dan Orta Asya\'ya yükler taşınmaktadır. Bu da ekonomik bakımdan çok verimlidir. Bu yükleri Hazar Denizi üzerinden Azerbaycan\'a ait feribotlar taşıyor. Azerbaycan, Gürcistan üzerinden ise yükler demiryolu ile naklediliyor. Sonra bunlar Karadeniz\'den gemilerle Avrupa\'ya ulaştırılıyor. Bu ulaşım koridorunun çok büyük önemi, geleceği var. Biz bunu da desteklemişiz ve bu ulaşım koridoru üzerinde bulunan ülkelerle işbirliği yapıyoruz ve bu işbirliğini bundan böyle de sürdüreceğiz.

Düşünüyorum ki, hem petrol boru hatları, hem de Asya-Avrupa, Avrupa-Asya ulaşım koridoru bu ülkelerin ekonomisini birbirine daha sıkı bağlayacak, onların ilişkilerini daha da geliştirip-pekiştirecektir.

Sayın bayanlar ve baylar!

Bugünkü tören, kazanılan başarılar yalnız ve yalnız Azerbaycan bağımsızlığına kavuştuktan sonra sağlanmıştır. Biz bugün Azerbaycan\'ın bağımsız bir devlet olmasının sonuçlarını alıyoruz.

1994 yılı Eylül ayında biz ilk büyük petrol anlaşmasını imzaladığımızda tüm dünyada şunu gözler önüne serdik ki, Azerbaycan bağımsız bir devlettir ve bağımsız bir devlet olarak kendi zenginliklerinin sahibidir ve onların kullanımına ilişkin kararları kendisi alıyor. Üç yıl geçtikten sonra biz bir daha şunu kanıtladık: Azerbaycan bağımsız bir devlettir, Azerbaycan\'ın bağımsızlığı süreklidir, kalıcıdır ve biz artık bağımsızlığımızın güzel sonuçlarını alıyoruz.

Bizim bugün gerçekleştirdiğimiz çalışmalar 21.yüzyıl, gelecek kuşaklar için yapılan çalışmalardır. Biz bugün erken petrolün çıkarılmasını kutluyoruz. Gelecek sene \"Çırak\" petrol yatağından 2 milyon ton petrol çıkarılacaktır. Fakat birkaç sene sonra 5-6 milyon ton, 5-6 sene sonra ise 40-50 milyon ton petrol üretilecektir. Ondan sonrasında daha fazla petrol çıkarılacaktır. Demek ki, 21.yüzyılda Azerbaycan ekonomisi petrol endüstrisinin yardımı ile büyüyecek ve gelişecektir.

Biz düşünüyoruz ki, bu yalnızca petrol endüstrisi açısından değil, aynı zamanda Azerbaycan ekonomisinin tüm alanlarının, bağımsız bir devlet olarak Azerbaycan\'ın geliştirilmesi, ülkemizde piyasa ekonomisini yerleşmesi açısından da çok güzel bir fırsattır. Biz bu olanakları değerlendireceğiz.

Bugünkü tören, bu görüşmeler şunu bir kez daha gösteriyor ki, Azerbaycan\'ın kapısı dünya ekonomisine açıktır. Azerbaycan her geçen gün dünya ekonomisiyle daha sıkı bir biçimde bütünleşiyor. Azerbaycan kendi ekonomisini bundan böyle de piyasa ekonomisi düzeni içinde geliştirecektir. Biz artık bunun güzel sonuçlarını görüyoruz.

Sizlere birkaç bilgi aktarmak istiyorum. Şu son yıllarda cumhuriyetimizin ekonomisinde uygulanan işte bu reformlar ve demokratik devlet kuruculuğu Azerbaycan ekonomisinde 5-6 sene önce patlak veren krizi ortadan kaldırdı. Şimdi Azerbaycan ekonomisinde büyüme sağlanmıştır. Ülkemizde geçen sene Gayri Safi Milli Hasıla %1.3 oranında artmıştır, bu sene ise %5 oranında bir artış kaydetmiştir. Sanayi üretiminde yılda %20-%25 oranında düşüş görülmekteydi. Şimdi bu düşüş durdurulmuştur. Bu senenin ilk 9 ayında yaklaşık olarak %1 oranında bir büyüme sağlanmıştır. Azerbaycan\'da 1994 yılında enflasyon rakamları yıl boyunca % 1600 düzeyindeydi. Geçen sene bu oran %6 olmuştu. Bu senenin ilk 9 ayında enflasyon yok, sıfır düzeyine indirilmiş durumdadır.

Azerbaycan\'da ekonomik reformlar uygulanmaktadır. Toprak yasası toprağın özel mülkiyete geçmesini sağlamıştır. Şimdi toprağın özel mülkiyetine izin veriliyor. Mülkiyet özelleştiriliyor ve biz bu özelleştirmenin sonuçlarını alıyoruz. Dış ticaret liberalleştirilmiş, dış ticaret hacmi 9 ayda %30 oranında artış göstermiştir. Bu sene biz tüm ekonomide genel olarak 1 milyar 500 milyon dolar tutarında yatırımın yapılmasını öngörüyoruz. Şunun bir milyar doları yabancı sermaye yatırımı niteliğinde olacaktır.

Tüm bunların hepsi Azerbaycan\'da uygulanan demokratik süreçlerin, eğilimlerin, piyasa ekonomisinin yerleşmesinin sonucudur. Azerbaycan ekonomisinin dünya ekonomisi ile bütünleşmesi sürecinin düzenli bir biçimde gelişmesinin sonucudur.

Tüm bunlar bizi sevindiriyor. Tabii ki, bugün ben bu sevincimi sizinle ve bizim törene katılan konuklarla paylaşmayı kendime bir borç biliyorum.

Bu önemli tarihi gelişme dolayısıyla ben sizleri birkez daha kutlarım. Azerbaycan petrolcülerine ve şimdi Azerbaycan\'da bizimle ortak çalışmalar gerçekleştiren tüm şirketlere, petrolcülere, uzmanlara, iktisatçılara - herkese ilerideki çalışmalarında başarılar dilerim.

Teşekkür ederim.