Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliye`in, Gürcistan Cumhurbaşkanı tarafından onuruna verilen resmi yemekte yaptığı konuşma - 8 Mart 1996

Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Meclis Başkanı, sayın bayanlar ve baylar!

Bugün bizim için, benim için ve beraberimde Gürcistan'a, başkenti Tiflis’e gelen Azerbaycan heyeti için çok önemli bir gündür. Dostum Eduard Şevardnadze bunu tarihi bir gelişme olarak değerlendirdi. Ne var ki bağımsız Gürcistan ile bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti arasında son derece önemli belgeler imzalanmış ve iki ülkenin, iki cumhuriyetin, iki halkın, iki bağımsız devletin cumhurbaşkanları bir araya gelerek geleceğe yönelik işbirliğini daha da geliştirmek için önemli kararlar almışlar, dolayısıyla bu gerçekten tarihi bir olaydır.

Allah Teala, bizim halklarımıza büyük bir lütufta bulunmuştur. Bu da şu ki, halklarımıza komşu olmak, birbiriyle sıkı ilişkiler kurarak yaşamak nasip olmuştur. Bu, gerçekten büyük bir mutluluktur. Bu mutluluğun nimetlerini atalarımız, dedelerimiz gördüler. Bize düşen görev bu gelenekleri yaşatmak, sürdürmek ve gelecek nesillere daha güzel bir şekilde bırakmaktan ibarettir. Allah Teala’nın bize lütfettiği bu yazgı yüzyıllar boyunca bizi birbirimize bağladı ve biz de dostluk ve kardeşlik içinde birlikte yaşadık, çabaladık ve bu günlere, bu mutlu günlere geldik. Bizden önce nice kuşaklar bu dostluğu, kardeşliği kurdular, yaşatıp geliştirdiler. Bu arada biz 20.yüzyılın ikinci yarısında ve yüzyılın sona erdiği şu dönemde bu dostluk, kardeşlik ilişkilerini pekiştirerek gelecek kuşaklara bırakacağımız için şanslıyız.

Burada halklarımızın tarih boyunca süregelen yoğun ilişkileri hakkında sayısız örnekler, kanıtlar sunmak mümkündür. Bizim düşünürler, aydınlar, bilim adamları, yazarlar, besteciler, sanatçılar, sıradan insanlarımız her zaman dost oldular, zor günlerinde birbirlerine destek oldular, mutlu günlerde ise bir arada toplandılar.

Dostum Eduard Şevardnadze, bizim dev şairimiz Samed Vurgun’un sözlerine atıfta bulundu. Ben de  Samet Vurgun ile Georgi Leonidze’nin dostluğunu hatırlıyorum. Bu, gerçekten  samimi içten bir dostluktu! Hayatta iken onlar halklarımıza ne denli büyük hizmetlerde bulundular! Onların yanı sıra Qriqol Abaşidze ve Resul Rıza, Irakli Abaşidze ve Samed Vurgun, bizim akranlarımızın bıraktıkları miraslar hepimiz için değer ifade etmekle birlikte, bu dostluğumuzu ileri boyutlara taşımak için büyük bir kaynak oluşturmaktadır. Rahmetli Samed Vurgun’un oğlu Yusuf Sametoğlu da bugün bizim delegasyonda yer alıyor. Kendisi bizim milletvekilidir ve parlamentonun Uluslararası İlişkiler ve Parlamentolararası İlişkiler Komisyonu Başkanlığını yürütmektedir.

Tüm bunlar ortak tarihimizin birer güzel sayfalarıdır. Bugün biz de tarih yazıyoruz. Eduard Şevardnadze ile dostluğum 30 yıl öncesine dayanıyor. Belki biraz daha fazladır. Ben daha net olsun diye 30 yıl söylüyorum. Eduard Şevardnadze  Gürcistan’da, ben Azerbaycan'da çok önemli sorunların çözümü ile uğraşıyoruz.1969 yılında ben Azerbaycan başkanlığına seçildim, 1972 yılında ise Eduard Şevardnadze Gürcistan başkanı seçildi. Biz çok verimli bir dostluk ve işbirliği yaptık.

Çeçmişteki herşey benim için çok değerlidir. Bununla birlikte Eduard Şevardnadze ile Haydar Aliyev’in Gürcistan ve Azerbaycan başkanlığını yaptıkları dönemin Gürcistan-Azerbaycan ilişkilerinin en parlak dönemi olduğunu düşünüyorum. Ardından kader ikimizi de Moskova'da karşılaştırdı. Ben Güney Kafkasya'da Eduard’dan bir önde olduğum için Moskova'ya da kendisinden önce gittim. 1982 senesi sonlarında ben Moskova'ya gittim. 1985 senesi ortalarında Eduard Şevardnadze Moskova'ya geldi. Orada da birkaç yıl çok verimli bir işbirliği yaptık. Halkımıza, milletimize, ülkemize bağlılığımız, bence,  faaliyetlerimizin temel unsurunu oluşturdu ve biz  sonuna kadar bu çizgimizi sürdürdük.

Ardından yine bizim yaşamımızda aynı değişiklikler yaşandı. 1987 yılı sonlarında ben Moskova'da görevimden istifa ettim. Benden birkaç yıl sonra, 1991 yılında Şevardnadze istifa etti.

Doğru, benden sonra nedense biraz gecikti. Bu yüzden ben kendisine haber yollayarak,  geç kalıyorsun, bu, iyi olmadı dedim. Nihayet, 1991 yılı sonlarında Eduard Şevardnadze tekrar Gürcistan yönetiminim başına geçti.

Eduard Şevardnadze: Biz her şeyi önceden kararlaştırdık.

Haydar Aliyev: Bu sefer o, benden atik davrandı. Sonralar o, bana  gelmem için haber yolladılar. Fakat ben gelmedim. Nihayet, 1992 yılında ben de gelmek zorunda kaldım ve böylece, Eduard Şevardnadze Gürcistan , Haydar Aliyev de Azerbaycan Cumhurbaşkanı oldular. Bu, belki, tarihte ender bir olaydır. Ancak ikimizin de yaşam yolu, yazgılarımız birbirine çok benziyor ve birbiri arasında çok yoğun bir bağ söz konusudur.

Bu arada şunu belirtirim ki, eski Sovyetler Birliği’nde  bir kişinin yıllar önce görevini bıraktıktan sonra bambaşka bir şekilde tekrar iktidara geldiği  bir cumhuriyet bulamazsınız. Bu şu demek oluyor ki, biz halkımıza sadakatle hizmet ettik  ve halk bizi ikinci kez davet etti.

Örneğin, eski meslektaşlarımızdan Gorbaçov tekrar Stavropol valisi olabilir mi? Olamaz! Yahut Likaçov gidip Tomsk valisi olabilir mi? O da olamaz! Bizim onlardan farkımız işte budur.

Biz halkımıza, milletimize her zaman müteşekkir olmalıyız. Bizi tekrar bu yüksek görevlere getirdiği için değil, nitekim halk, zorlu süreçlerin yaşandığı bir dönemde bizi unutmadı ve bize ihtiyaç duyarak ülkeyi yönetmeye davet etti. Zamanınızı alıp bunları konuşmakta amacım dostum, kardeşim Eduard Şevardnadze’nin Gürcistan için ne kadar büyük hizmetlerde bulunduğunu bir kez daha vurgulamak ve Gürcü halkının gözünde kendisinin ne denli büyük bir itibar kazandığım bir kez daha belirtmektir.

Kendimle ilgili bazı şeyleri anlatmakta amacım ise, benim her zaman Eduard Şevardnadze’nin yanında olduğumu bilmenizi istedim. Zira bunları anlatmasaydım durum pek anlaşılır olmazdı. Biz eskiden ne denli önemli çalışmalar yapmış olsak da, şimdi önümüzdeki görevler onlardan daha ağır, daha zor ve bir o kadar yüce görevlerdir. Eminim, dostum Eduard Şevardnadze, eskiden olduğu gibi, Gürcistan Cumhurbaşkanı olarak layıkıyla bu görevlerin üstesinden gelecek ve bu zor aşamaları beceriyle atlatarak Gürcistan'ı, Gürcü halkını güzel geleceğe götürecektir. Bu nedenle Azerbaycan ile Gürcistan arasındaki ilişkilerin yeni aşaması bizim için çok önemlidir ve aynı şekilde büyük sorumluluk gerektirmektedir. Ben bu sorumluluğun bilincindeyim ve dostum Eduard Şevardnadze’nin davetini kabul ederek sizi ziyaret ettim, size misafir geldim. Bu sorumluluğumuzu idrak ederek bugün biz ülkelerimiz, devletlerimiz arasında  büyük önem arzeden ve büyük istikbal vadeden belgeleri büyük memnuniyetle imzaladık.

Değerli Gürcü kardeşlerim, Azerbaycanlıların dostlukta çok sadık insanlar olduğuna emin olabilirsiniz. Bizzat ben de işte o sadık insanlardan biriyim. Gürcistan ile Azerbaycan arasında dostluk ve kardeşlik ilişkilerini geliştirmek için bundan sonra da elimden geleni yapacağıma inanın. Eduard Şevardnadze bugün imzaladığımız belgeler hakkında çok güzel konuştu. Ben kendisine tamamen katılıyorum. Kura nehri, Türkiye topraklarında doğup  hep Gürcistan’dan geçer.  Kura nehri, bundan böyle de akarak Hazar Denizi'ne dökülecektir. Azerbaycan petrolü de  boru hattıyla hep Gürcistan’a, Gürcistan üzerinden ise Karadeniz'e akacaktır.

Lütfen bu kadehleri Gürcü halkına kaldıralım. Özgür, bağımsız, demokratik Gürcistan için, Gürcistan'ın çok değerli cumhurbaşkanı ve Gürcü halkının büyük oğlu Eduard Şevardnadze’ye, Gürcistan Parlamento Başkanına, buraya katılan Gürcistan'ın diğer ileri gelenlerine, Gürcü ve Azerbaycan halklarının ebedi dostluğuna kaldıralım. Şerefe. Teşekkür ederim.