Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in Japonya’nın ”Asahi Simbun” Gazetesine verdiği röportajı - 27 Şubat 1998

Soru: Japonya gezinizin başarılı geçtiğini söyleyebilir misiniz?


Cevap: Evet, çok başarılı oldu. Bu, bağımsız Azerbaycan Cumhurbaşkanı\'nın ilk Japonya ziyaretidir ve başarılı geçti. Ben Başbakan Sayın Hashimoto, Japon hükümetinin diğer üyeleri ile yaptığımız toplantıları, verimli, samimi ve sıcak görüşmeleri kastediyorum. Ben Majesteleri Japonya İmparatoru ile de bir araya geldim. Ayrıca ülkenizin iş çevreleri ile görüşmelerde bulundum. Burada bulunduğum üç gün zarfında onlarca görüşme yaptım. En başlıcası biz çok önemli hükümetlerarası, devletlerarası belgeler imzaladık. İki belgeyi Japonya Başbakanı Sayın Hashimoto ile imzaladık. Kısacası, ben ziyaretin çok başarılı, elde edilen sonuçların ise iyi sonuçlar olduğunu düşünüyorum.

Soru: İmzaladığınız belgeler bu gezinin en büyük başarısı mıdır?

Cevap: Elbette ki, öyledir. Herhangi gezi, herhangi görüşmenin bir takım belgelere yansıması gerekir.

Soru: Siz Başbakan Hashimoto’nun \"İpek yolu diplomasisi\" olarak adlandırılan diplomasi çizgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cevap: Ben bunu çok takdir ediyorum. Ayrıca onun \"İpek yolu diplomasisi\" bu yolun onarımı için yaptığımız çalışmalara tam uygundur. Dün, görüşmemiz sırasında ben kendisine detaylı bilgiler vererek artık birkaç yıldır eski İpek Yolunun restorasyonu ile ilgilendiğimizi ve bu konuda bir hayli iş yaptığımızı bildirdim. Nitekim Başbakan Sayın Hashimoto’nun \"İpek yolu diplomasisi\" bizim isteklerimizle, Avrupa Birliği\'nin yaptığı çalışmalarla tam bir uyum içindedir. Bu nedenle burada görüş ve düşünceler tamamen örtüşüyor. Biz bu programı hep birlikte gerçekleştireceğiz.

Soru: Haberlere göre, Siz Mayıs sonlarında Bakü\'de 33 ülke temsilcilerinin katılımıyla \"İpek Yolu\" toplantısı yapmayı planlıyorsunuz. Bu toplantı hangi amaçla yapılacaktır?

Cevap: Biliyor musunuz, biz bu görüşmeyi Avrupa Birliği\'nin önerisi üzerine büyük bir toplantıya dönüştüreceğiz. Avrupa Birliği, bu konuyla ilgileniyor ve bu çalışmayı hızlandırmak, etkinlik kazandırmak istiyor. Biz Mayıs sonlarında Azerbaycan\'da böyle bir görüşmenin yapılmasını tasvip ettik. Bu konuyla ilgili anlaşmaların altı tasarısı hazırlandı. Bunlar esas itibariyle çerçeve ve normatif belge niteliğini taşımakla birlikte İpek Yolunun restorasyonuna yönelik çabalarımızın daha da yoğunlaştırılmasının temel ilke ve doğrultularını belirleyecektir. Ben bu güzergah üzerinde bulunan 33 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarına davet mektubu gönderdim. Dün benzer davet mektubunu ve hazırlanmış olan anlaşma tasarılarını Başbakan Sayın Hashimoto’ya sundum. Sanırım bu, İpek yolu projesinin gelişiminde önemli bir aşamayı oluşturacaktır.

Soru: Siz gelecek yüzyılda Hazar bölgesinin önemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cevap: Zannediyorum ki, 21.yüzyılda Hazar havzası küresel açıdan önem arzedecektir. Zira Hazar havzası ve çevresinde bulunan ülkeler, özellikle Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan çok büyük enerji rezervlerine sahiptir. Bu kaynakların, hidrokarbon hammaddesinin, daha kesin söylersek, petrol ve doğalgazın kullanımı tüm uluslararası birliğin yararınadır. Dolayısıyla buna dayanarak bu konunun dünya açısından önemli bir konu haline geleceğini söyleyebiliriz. Üstelik, bildiğiniz üzere, imzaladığımız anlaşmalara, - ki 1994 yılından başlayarak dokuz anlaşma yapılmıştır, - dünyanın 12 ülkesinden 20 şirketi katılmaktadır. Bu ülkeler Amerika Birleşik Devletleri, Büyük Britanya, Fransa, Almanya, Norveç, İtalya, Rusya, Türkiye, İran, Suudi Arabistan ve Japonyadır. İşte bakar mısınız, ne kadar çok ülke vardır.

Soru: Japonya bu bölgenin enerji alanında nasıl bir rol oynayabilir?

Cevap: Japonya, bu petrol yataklarının işlenmesine ilgi gösteriyor. Keza biz de bunu takdir ediyoruz. Bu arada Japonya\'nın İtochu şirketi \"Asrın Anlaşması\" olarak adlandırılan ilk anlaşmada pay sahibidir. 1996 yılında İtochu daha bir projede yüzde 20’lik bir pay aldı. Dün biz Mitsui şirketi ile bir anlaşma imzaladık. O, İtalyan Eni/ACİP  şirketi ile imzaladığımız anlaşmada yüzde 15 oranında bir pay  aldı. Kısacası, gördüğünüz üzere, Japonya, artık Hazar havzasına gelmiştir.

Soru: Gelecekte sizin bölgenin İran körfezinden daha önemli olması mümkün müdür?

Cevap: Bunu zaman gösterecektir.

Soru: Azerbyacan ve Japonya arasında dostluk ilişkilerinin gelişmesi için neler yapmak lazım?

Cevap: İlk önce istek gerekir. Böyle bir istek bizde de var, Japonya\'da da. Ekonomik ilgi gerekir. Bu da vardır. Japonya, Azerbaycan ekonomisine, petrol ve doğal gaz rezervlerine, diğer ekonomi alanlarına büyük ilgi gösteriyor. Biz Japon teknolojilerine, teknik araçlarına ve  bugün bilimsel-teknik gelişme alanında uluslararası önem arzeden tüm başarılarınıza ilgi duyuyoruz. Japonya, Azerbaycan\'a Kafkasya\'daki jeostratejik konumundan dolayı ve İpek Yolunun ortasında bulunan bir ülke olduğu için ilgi gösteriyor. Biz Japonya\'ya ilgi duyuyoruz, zira o, İpek Yolunun en doğu noktasında yer almaktadır. Kısacası, işte, pekçok çıkar iç içe geçmiş durumdadır. Bu çıkarlara özellikle Azerbaycan\'ın, ekonomik anlamda çok gelişmiş bir ülke olan Japonya ile etkin işbirliği yapma arzusunu da eklersek, işbirliğimizin başarılı ve uzun vadeli olacağı net  olarak anlaşılacaktır.

Soru: Bu arada Kazakistan ve Türkmenistan\'da da petrol bulunmaktadır. Onların petrolü ile sizin petrol arasında ne fark vardır?

Cevap: Kalite farkı. Azerbaycan petrolü çok kalitelidir, oysa Kazakistan petrolünde çok fazla kükürt bulunuyor ve çok yapışkandır. İkinci Dünya Savaşı sırasında uçakların depoları bizim petrolle dolduruluyordu ve onlar bu ham petrolle çalışıyordu. Kısacası, bizim petrol çok kalitelidir.

Soru: Japonya\'dan en büyük beklentiniz nedir?

Cevap: Dün biz Başbakan Sayın Hashimoto ile Japonya ve Azerbaycan arasında etkin işbirliği için özel bir mekanizmanın geliştirilmesi konusunda  anlaşmaya vardık. Hashimoto kendi kabine üyelerine talimat verdi, ben de kendi hükümetimizin üyelerini görevlendirdim. Onlar öneriler hazırlayacaklar. 1994 yılında Japonya, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan arasında ikili komisyonların oluşturulduğunu biliyoruz. Dün bu konuyu görüşürken Sayın Hashimoto, Azerbaycan ve Japonya arasındaki işbirliğinin yüksek düzeyde olması gerektiğini savundu. Bu yüzden de işbirliği mekanizmasını geliştirilmesi, oluşturulması, mevcut tecrübenin ekin bir şekilde değrlendirilmesi önerisinde bulunduk. Benim Japonya\'dan beklentilerim işte bunlardır. Tabiatıyla, bütün anlaşmaların uygulanmasını bekliyorum. Ben dün söyledim, imzaladığımız belgelerde tüm öngörülenleri gerçekleştireceğiz. Nitekim Japonya’nın da yükümlülüklerine bağlı kalacağını umuyorum.

Soru: Japonya Dağlık Karabağ sorununun giderilmesi için ne yapabilir?

Cevap: Dün Sayın Hashimoto ile imzaladığımız ortak bildiride Japonya’nın Azerbaycan\'ın toprak bütünlüğünü desteklediği belirtiliyor. Bu, bizim için çok önemlidir, çünkü Ermenistan tarafından Azerbaycan\'a yapılan saldırı sonucunda topraklarımızın yüzde 20\'si Ermenistan silahlı kuvvetlerince işgal edilmiş, toprak bütünlüğümüz bozulmuştur. Dağlık Karabağ, bağımsızlık iddiasında bulunuyor. Biz bunu kabullenemeyiz, çünkü kendi topraklarımızın bir bölümünü kimseye bırakıp ona bağımsızlık tanıyamayız. Dağlık Karabağ\'ın iddiaları uluslararası hukuk normlarına aykırıdır. Bu yüzden de Azerbaycan\'ın toprak bütünlüğü ve sınırlarının dokunulmazlığı ve kuvvet kullanarak sınırların değiştirilemeyeceği ilkelerinin Japonya tarafından desteklenmesi, - ki bunlar Sayın Hashimoto ile imzaladığımız ortak bildiriye yansımıştır, - bizim için çok önemlidir. Dağlık Karabağ ve Ermenistan ne kadar uğraşsalar da, Japonya gibi ülkeler Dağlık Karabağ’ın bağımsızlık statüsünü almasına asla razı gelmezler.

İkincisi. Aralık 1996’da Lizbon\'da, AGİT üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının toplantısında Dağlık Karabağ sorununu barışçıl yoldan giderilmesi ilkelerinin yer aldığı  bildiri kabul edilmiştir. Bu ilkeler üç maddeden oluşmaktadır: Azerbaycan ve Ermenistan\'ın toprak bütünlüğünün tanınması, Dağlık Karabağ\'a Azerbaycan Cumhuriyeti\'nin sınırları içinde özerklik statüsü, Dağlık Karabağ\'ın tüm nüfusunun - hem Ermeni, hem Azerbaycanlı nüfusunun güvenliğinin güvence altına alınması. Dünkü bildiride vurgulanmıştır ki, Dağlık Karabağ sorununun barış yoluyla giderilmesine yönelik Lizbon ilkeleri Japonya tarafından desteklenmektedir. Oysa Japonya, AGİT üyesi değildir. Kısacası, bizim için bu da önemlidir. Bu tür uluslararası destek bizim için çok büyük önem arzetmektedir.

Soru: Rusya konusunda hangi dış politika çizgisini izliyorsunuz?

Cevap: Rusya konusunda çizgimiz dostluk, iyi komşuluk ilişkilerini kurmak, tüm alanlarda işbirliğini geliştirmekten ibarettir. Geçtiğimiz yıl Temmuz başında ben Rusya\'ya resmi ziyarette bulundum ve biz Rusya ve Azerbaycan arasında dostluk ve karşılıklı güvenlik  anlaşmasını imzaladık. Bu öngörülen tüm unsurların yetine getirilmesini istiyoruz. Kısacası, Rusya ile ilişkileri biz bu doğrultuda geliştiriyoruz.

Soru: Rusya ve Japonya arasında ilişkiler iyileşecek mi?

Cevap: Elbette iyileşecektir. Rusya, Japonya ile, aynı şekilde Japonya da Rusya ile iyi ilişkilere kurmak istiyor. Biz de Rusya ile iyi ilişkiler sağlamak istiyoruz. Fakat bütün bunların eşitlik temeline oturtulması gerekir.

Soru: SSCB var olduğu  dönemde Siz Siyasi Büro üyesi idiniz. Ne var ki bugün SSCB yoktur. O zamandan beri ülkenizde hangi değişiklikler yaşandı?

Cevap: Siz benim özgeçmişimi biliyorsunuz. Biliyorsunuz, ben Sovyetler Birliği Komünist Parti  üyesi olmakla kalmadım, hem de SSCB\'nin en üst hükümet makamının – Sovyetler Birliği Komünist Parti Merkez Komite Siyasi Büro üyesi, Sovyetler Birliği yöneticilerinden biri oldum. Bildiğiniz üzere, 1987 yılında ben bütün görevlerimden istifa ettim, yalnız kaldım, benim itibarımı düşürmeye çalıştılar, bana iftira attılar, iftira dolu yazılar yayınladılar. Ocak 1990’da Gorbaçov başta olmak üzere dönemin Sovyetler Birliği yöneticileri Azerbaycan halkına karşı büyük suç işlediler. Onlar halk hareketini bastırmak için Bakü\'ye askeri birlik gönderdiler ve bir gecede çok büyük insan kaybı yaşandı. Bakü sokakları kana bulandı. O sırada ben Moskova\'da yaşıyordum ve mitingde, basın toplantısında bir konuşma yaparak Sovyet hükümetinin, Gorbaçov\'un bu cinayetini kınadım, itiraz ettim ve Komünist Partiden isitfa ettim. O zaman ben Komünist Parti’nin iktidardan gitmesi gerektiği, Sovyetler Birliği’nin artık varlığını sürdüremeyeceği kanısına vardım. 1991 yılında Sovyetler Birliği çöktü ve Azerbaycan bağımsızlığını kazandı. 1993 yılında ben bağımsız Azerbaycan\'ın cumhurbaşkanı seçildim ve benim çizgim komünist ideolojiden, sosyalist sisteminden farklı yeni bir çizgidir. Bir Cumhurbaşkanı olarak ben ve devletimiz Azerbaycan\'da demokratik, laik, hukuk devleti kuruyor, ekonomik reformlar yapıyor, piyasa ekonomisi ilkelerine dayanarak ekonomiyi yeniden düzenliyor, dünyanın tüm ülkeleri ile karşılıklı yararlı işbirliği kuruyoruz. Qapılarımız tüm dünyaya açıktır. Sovyetler Birliği dönemindeki kapalı Azerbaycan daha yok. İşte, böyle dönüşümler yaşandı. Biz komünist ideolojiden, sosyalist sisteminden, sosyalist ekonomisinden vazgeçtik. Biz çağdaşlığı göz önünde bulundurarak ulusal çıkarlarımız, milli değerlerimiz, geleneklerimiz temelinde ve evrensel değerlerin, başarıların sentezini yaparak yaşamımızı kuruyoruz.

Soru: Japonya\'da Sizin 30\'dan fazla görüşmeniz oldu. Buradaki programınızın böylesine yoğun olmasının nedenini açıklar mısınız?

Cevap: Bugün ben sabah saat 8.30’da çalışmaya başladım ve işlerimi gün sonunda bitireceğim. Japonya\'da bulunduğum süreyi maksimum faydayı sağlayacak şekilde kullanmak istediğim için yoğun çalışıyorum. Elbette, sıradan bir insan gibi ben de Japonya\'nın doğal güzelliklerini görmek, görülmeye değer yerlerini tanımak, sokakta dolaşmak istiyorum. Bu otelin bir bahçesi olduğunu söylüyorlar. Ben orayı bile göremedim, çünkü zamanım yok. Kendi halkıma, cumhuriyetime, devletime  fayda sağlamak, Japonya’ya ilk gezimde ülkelerimiz arasında kalıcı işbirliğinin sağlam temelini atmak için bu süreyi verimli kullanmak istiyorum.

Muhabir: Halkınız böyle bir cumhubaşkanına sahip olduğu için çok mutludur diye düşünüyoruz.

Haydar Aliyev: Bizde de aynısını düşünüyorlar.

Muhabir: Çok teşekkür ederim. Yarın uçakla yurda dönüyorsunuz?

Haydar Aliyev: Evet, şimdi biz trenle Kyoto’ya geçiyoruz, sizin eski başkentinizi görmek istiyorum. Ne var ki orada da görüşmelerim olacaktır. Yarın da yurda döneceğim.

Muhabir: Siz Japonya\'da bulunduğunuz son ana kadar kendinizi iyi hissetmeniz için burada herşeyi yapacağız. Çok teşekkür ederim.

Haydar Aliyev: Azerbaycan\'a buyurun. Siz bizim ülkede oldunuz mu?

Muhabir: Ne yazık ki, hayır.

Haydar Aliyev: Öyleyse buyurun gelin.

Çeviri 29 Şubat 1998 tarihli AZERBAYCAN Gazetesinden yapılmıştır.