Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev´in Azerbaycan - Türkiye ortak ‎işletmesi - çay paketleme fabrikasının açılış töreninde konuşması - 28 Aralık 1996, ‎Bakıhanov kasabası, Bakü‎


Sayın kardeşler!

Sayın dostlar, bayanlar ve baylar!

Sayın konuklar!

Bugün bu tören özel bir önem ifade etmektedir. Bunun anlamı, konusu son yıllarda Azerbaycan`da ekonominin iyileştirilmesi, piyasa ekonomisinin oluşması ve gelişmesi yolunda atılan bir adım olarak değerlendirilmelidir.

Cumhuriyetimizin üretim olanakları, doğal kaynakları ve ayrıca Azerbaycan doğasından elde edilen ürün yelpazesi çok zengindir, geniştir. Bunların verimli bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Bunun için girişimciliğin geliştirilmesi, serbest piyasaya geniş olanak tanınması, piyasa ekonomisinin oluşturulması bizim stratejik yolumuzdur. Biz bu yolda kararlılıkla, adım adım ilerliyoruz.

Bildiğiniz üzere, Azerbaycan`da geniş olanaklar sağlanmıştır, gerekli yasalar çıkartılmıştır. Cumhuriyetimizde ekonomik reformlar yaşama geçiriliyor ve insanların müteşebbisliğe, girişimciliğe yönelik adımları devlet ve hükümet tarafından takdirle karşılanıyor, onların yaşama geçirilmesi için gerekli olanaklar sağlanıyor. İzlenen bu ekonomik politika sonucunda son yıllarda Azerbaycan`da özel şirketler kuruluyor, yabancı yatırımcılar, iş adamları Azerbaycan`ın çeşitli kuruluşları, üretim tesisleri, farklı iş adamları ile iş ilişkileri kurmaya daha büyük özen gösteriyorlar ve bunlar da kendi olumlu sonucunu veriyor. Bunların çarpıcı örneklerinden birisi de Azerbaycan`ın ve Türkiye`nin "İntersun" şirketi ile beraber kurdukları ortak işletmenin - yeni çay fabrikasının bugün burada faaliyete geçmesi ve bu vesileyle düzenlenen şu törendir.

Azerbaycan`da çay bitkisi yaygın olarak bulunan bir bitkidir. Azerbaycan toprakları çay yetiştirmek, üretmek için uygun koşullara sahiptir. Azerbaycan eskilerden beri çay üreticisi bir ülkedir. Güney bölgesinde - Lenkeran, Astara, Masallı rayonlarında (red. rayon - idari bölge) geniş çay tarlaları bulunuyordu. Bir zamanlar Azerbaycan`da yılda 25-26 bin ton yaş çay yaprağı toplamak mümkündü.

Şunu kaydetmek istiyorum, o dönemlerde cumhuriyetimizin güney bölgesinde çay üretimi yapan işletmelerimiz çay bitkisinin yetiştirilmesi sonucu elde edilen üründen çok büyük gelir sağlamış oldukları halde, Azerbaycan`da bu ürünün, kullanılan çayın kalitesini yükseltmek pek mümkün olmamıştır. Fakat buna rağmen bizde büyük çay tarlaları olmuş, çaycılarımız bundan kazanç sağlamışlar, çay bitkisini yetiştirerek, ürün elde ederek kendi yaşamlarını kurmuşlar.

Ne yazık ki, sonraki dönemde bu çay tarlaları bakımsızlık nedeniyle, farklı grupların yıkıcı, bozucu faaliyetleri sonucu tahrip olmuştur. Tarım Bakanı bugün bana şu bilgiyi aktardı, cumhuriyetimizde bu sene sadece bin ton yaş çay yaprağı toplanmıştır. Fakat ben hatırlıyorum, 1980 yılında ülkede 26 bin ton çay yaprağı hasat edilmişti. Demek ki, bu rakam 26 kat azalmıştır. Ben sordum, bu neden böyle olmuş? Diyor ki, sizin görmüş olduğunuz çay tarlalarından geriye şimdi çok küçük bir bölüm kalmıştır. Biliyorsunuz, yıkmak çok kolay, fakat yapmak, kurmak çok zordur.

Halkımız her zaman kurucu, yapıcı bir halk olmuştur. Halkımızın bu yeteneğini, özverisini değerlendirerek biz 1970-1980 yılları arasında Azerbaycan`ın tarım sektöründe büyük olanaklar oluşturduk, bunun yanı sıra Lenkeran, Astara, Masallı rayonlarında güzel çay tarlaları kurduk. İnsanlar onlara bakarken hayranlık duyuyorlardı. Hatta bazen insan televizyonda, bizim filmlerimizde aynı çay tarlalarını, Azerbaycan`ın genç kızlarının - çaycılarının şu tarlalardaki çalışmalarını izlerken çok seviniyordu. Ne yazık ki, söz konusu yıkıcı, bozguncu güçler halkın uzun seneler, on seneler boyunca oluşturmuş olduğu zenginlikleri yıkmışlar, tahrip etmişler. Şimdi bunları yeniden kurmak, yapmak gerekir. Biz bununla uğraşıyoruz. Ben bugün şunu size tam kararlılıkla söylüyorum ki, Azerbaycan`ın çay tarımı kısa bir sürede yeniden yapılanacak, çalışkan insanlarımıza, Azerbaycanlılara yeniden büyük oranda gelirler, faydalar sağlayacak ve halkımızın refah durumunun iyileştirilmesine katkıda bulunacaktır.

Cumhuriyetimizde yeni adımlar atılıyor ve bu nedenle de yabancı sermaye şimdi yaygın olarak kullanılıyor. Azerbaycan`ın ilgili kuruluşları yabancı yatırımcılarla ortak çalışmalar yapıyorlar. Ben bu tür çalışmaların yapılmasını onaylıyorum, takdirle karşılıyorum. Onların iş yapması için cumhuriyetimizde gerekli koşullar sağlanmış, gerekli kararlar alınmış ve bundan böyle de alınacaktır. Bu yüzden de ben hem çaycılarımıza, çay üretimi yapılan bölgelerin çalışanlarına, hem de yabancı yatırımcılara söylüyorum, bu alanda verimli ortak çalışma yapmak, gelir, iyi bir kazanç sağlamak mümkün. Haydi gelin, birleşin, çalışın, ortak iş yapın, hem kendiniz kazanç sağlayın, hem halkın refah düzeyi yükselsin, hem de Azerbaycan ekonomisi büyüsün. Bunun için ben sizin hepinize gerekli garantiyi veriyorum.

Bugün burada açılışını yaptığımız modern, günümüz koşullarına uygun araçlarla donatılmış, büyük üretim olanaklarına, çağdaş teknolojiye sahip yeni çay fabrikası beni çok sevindiriyor. Düşünüyorum ki, bu, cumhuriyetimizin ekonomik yaşamında önemli bir olaydır. Ben eminim, bu başlangıç bir süreklilik arz edecektir, çay fabrikası öngörülen üretim kapasitesine ulaşacak, yüksek kaliteli ürün üretecektir ve Azerbaycan Cumhuriyeti nüfusunun çay ihtiyacını karşılayacaktır.

Bugün ben fabrikanın bütün dairelerini gezdim, teknolojik süreçleri izledim, araçları ve üretilen çay ürünlerini inceledim. Bunu siz de gördünüz. "İntersun" şirketi son dönemlerde çok ilginç bir iş yapıyor, düzenli olarak Azerbaycan televizyonunda bu çayların tanıtımını, reklamını yapıyor, halkımıza tanıtıyor. Nitekim buraya gelmeden önce ben televizyondan bu çaylarla ilgili bilgi edindim. Ama şimdi bu çayları yakındangördüm, yani bu çayın kendisini de, onun ambalajını da, kutularını da gördüm. Bunların hepsi gerçekten dünya standartlarına uygundur. Ben şuna inanıyorum, zira "İntersun" şirketinin yöneticileri de bana söylediler, onların bu çayları sadece Azerbaycan`da değil, başka ülkelerde de satılacak, yaygın olarak kullanılacaklar.

Burada şu bilgi verildi, artık bu çaylar Irak`a, Türkiye`ye ihraç edilmiştir. Kuşku yok ki, bundan böyle de geniş alanlara yayılacaktır. Böylece, Azerbaycan`da üretilmiş olan çay öteki ülkelerde de kullanılacaktır. Bu ise gelir sağlayacaktır ve çay üreten ülke olarak Azerbaycan`a da yeni bir şöhret kazandıracaktır. Ben buna çok değer veriyorum ve şundan emin olduğumu belirtmek istiyorum, fabrika yüksek bir düzeyde çalışacak, kendi üretim birimlerini temin edecek ve cumhuriyetin ekonomisine de gerekli geliri sağlayacaktır, burada çalışan işçiler de kendi maddi ihtiyaçlarını karşılayabilecekler ve böylece ortak, verimli bir çalışma yapılacaktır.

Bu çay işletmesinin yapılmasının ve bugün hizmete açılmasının bir özelliği de şu, çay çok güzel bir üründür. Azerbaycanlılar, halkımız açısından kişi için gerekli tüm ürünler arasında çaydan daha güzel ve daha yaygın kullanılan bir ürün yok. Belki bunu sadece ekmekle kıyaslamak mümkün. Her Azerbaycanlı yemek yedikten sonra mutlaka çay içiyor. Bu, bizim kuşaktan kuşağa geçen bir geleneğimizdir. Siz çay içmeden edebilen bir Azerbaycanlı bulamazsınız. O yüzden de böyle bir tesisin yapılması Azerbaycan`ın ulusal gelenekleri, halkımızın ulusal ihtiyacı açısından uygun görülen bir durumdur. "İntersun" şirketinin de cumhuriyetimizde asıl olarak bu ürünün üretimine başlaması şunu gösteriyor, onlar bizim Azerbaycan`ın yaşamını iyi gözlemlemişler, halkımızın öncelikli olarak ihtiyaç duyduğu ürünü saptamışlar ve bu ürünün üretimine başlamışlar. Ben şuna bilhassa değer veriyorum.

Çayın çok gelirli bir içecek, ürün olduğu açık. İnsanların kullandığı bütün içeceklerden- sadece su dışında,- çay çok faydalı bir içecek türüdür ve su ile beraber tüketiliyor. Onun için de ben alkollü içecekler üreten işletmelere, yahut bu tür içeceklere ilgi duyan insanlara söylüyorum: bizim dedelerimiz her zaman çay içmişler. Onlar çayı en önemli içecek olarak görmüşler ve bu da dedelerimizden bize ulaşan bir gelenektir, edindiğimiz bir alışkanlıktır. Bu yüzden de çayı verimli olarak kullanmak gerekir. Yani bunun tanıtımına gerek yok. Söylesem de, söylemesem de her ailede, her evde her hangi birisi mutlaka çay içiyordur. Kuşku yok ki, herkes bu çayın kaliteli olmasını istiyor. Hatta bizde çay hakkında şarkılar, çayla ilgili nice kelimeler var.

Azerbaycan`da güzel bir gelenek mevcuttur, her yerde çay evleri var. Bu, Azerbaycan`ın ulusal özelliğini yansıtan bir gelenektir. Yabancı ülkelerde alkollü içecekler içilen yerler, birçok diğer tesisler de vardır. Ben buna itiraz etmiyorum, evet, bunlar da olmalı. Fakat Azerbaycan`da çay bahçelerine gidip dinleniyorlar, sohbet ediyorlar. Semaverler, çay türleri her zaman halkımız tarafından sevilmiştir. Yine söylüyorum, çay içmek halkımızın bir alışkanlığıdır, özelliğidir. Ben, halkımız sadece çay içsin, insanlar alkollü içeceklere, onların yaşamına zarar veren içeceklere yönelmesinler, isterim. Bu açıdan yüksek kaliteli çay üretimi bu geleneklerimizin daha sağlam olarak yerleşmesine, yaygınlık kazanmasına, gelişmesine katkıda bulunyor.

Böylece, ben şu çay üretimini, yapılan çay fabrikasını hem ekonomik, insani ihtiyaçların karşılanması açısından, hem de ulusal geleneklerimizin geliştirilmesi için her evde, her çay bahçesinde yüksek kaliteli çayın yapılması açısından olumlu değerlendiriyorum. Tüm bunlar için ben Azerbaycan Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı`na ve Türkiye`nin "İntersun" şirketine bu girişimlerinden dolayı teşekkürümü sunuyorum.

Ben sizi bu yeni işletmenin açılması vesilesiyle kutluyorum. Piyasa ekonomisi yolunda önemli adımlar atılmasından, fiili çalışmalar yapılması ve bunların kendi sonuçlarını vermesinden ben çok menunum. Bugün birkez daha beyan ediyorum ki, piyasa ekonomisinin geliştirilmesi için Azerbaycan devleti, hükümeti tarafından ileride de gerekli önlemler alınacaktır. Sağlıklı, temiz piyasa ekonomisi yolunda ilerleyen iş adamlarına Azerbaycan`da geniş olanaklar sağlanacaktır, yabancı şirketlere, yatrırımcılara geniş olanaklar sunulacaktır. Ben sizin hepinizi bu tür çalışmalarla ilgili pratik faaliyetlerde bulunmaya çağırıyorum. Cumhuriyetimize gelmeleri ve ortak bir iş yapmaları için yabancı şirketleri bir kez daha Azerbaycan`a davet ediyorum.

Bugün açılan işletme hem de Azerbaycan-Türkiye işbirliğinin bir örneğidir. Ben defalarca söylemişimdir, dış ülkelerle işbirliği alanında Türkiye Cumhuriyeti`nin, şirketlerinin, iş adamlarının özel bir yeri bulunmaktadır ve biz şuna özel önem veriyoruz. Bu işletme bu açıdan Azerbaycan-Türkiye işbirliğinin pratik sonucu, örneğidir. Ben, bu işbirliğinin bundan böyle de hızla gelişeceğinden umutlu olduğumu belirtmek istiyorum.

Ben sizi bir kez daha kutluyorum. Hepinzi "Meryem", "Final", "Mercan", "Azerçay" çayını içmeye davet ediyorum. Bu çaylardan çok çok için, bu çaylardan ne kadar fazla içerseniz, o kadar sağlıklı olursunuz, iyi çalışırsınız.

Sizin hepinizi önümüzdeki önemli günler vesilesiyle kutluyorum. 31 Aralık Dünya Azerilerinin birlik ve dayanışma günüdür. Bu bizim için önemli bir gündür. Zira dünyanın bütün ülkelerinde Azeriler yaşıyorlar. Azeriler her geçen gün daha büyük birlik içinde olmalı, birbirlerine yaklaşmalı, ilişkilerini güçlendirmeliler. Tam anlamı ile şu gün - 31 Aralık günü, Azerilerin dayanışma günü işte bu amaçları taşıyor. Ben bugün bu bayram vesilesiyle sizi yürekten kutluyorum. Bütün dünya Azerilerine mutluluk diliyorum, onları birbirleriyle daha sıkı ilişkiler içinde olmaya çağırıyorum. Tüm dünya Azerilerinin dayanışma içinde olmalarını diliyorum.

Biz Yeni yıl arifesindeyiz. Birkaç gün sonra 1997 yılı başlayacak. Önümüzde büyük görevler duruyor. Umuyorum ki, bizim 1997 yılındaki çalışmalarımız daha yoğun bir biçimde gelişecektir. Azerbaycan`ı yeni başarılar beklemektedir. Ben bundan eminim.

Sizlerin ve Azerbaycan`ın tüm vatandaşlarının önümüzdeki yeni yılını yürekten kutluyorum. Sizin hepinize esenlikler, mutluluklar diliyorum, tüm çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Teşekkür ederim.