Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in, Polonya Cumhurbaşkanı Aleksander Kwasniewski tarafından onuruna düzenlenen resmi kabulde yaptığı konuşma - Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Varşova, 26 Ağustos 1997


Sayın Başkan Kwasniewski!

Saygıdeğer bayanlar ve baylar!


Size ve şahsınızda tüm Polonya halkına Azerbaycan halkının, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin sıcak selam ve en iyi dileklerini sunarım.

Sayın Cumhurbaşkanı, Polonya'yı resmi ziyarete davet ettiğiniz için Size yürekten teşekkür ediyor ve Polonya toprağında, Varşova'da bulunduğumuz ilk andan itibaren bize gösterilen misafirperverlik, sıcak ve dostane karşılama için içten  şükranlarımı sunuyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı, ben size tamamen katılıyorum: bugünkü görüşme, bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın Polonya'ya ilk gezisidir ve bugün yapılan çalışmalar gerçekten tarihi bir gelişmedir.

Sayın  Cumhurbaşkanı, konuşmanızda Polonya ve Azerbaycan halkları arasında tarihi ilişkileri net bir şekilde yansıtan çok anlamlı olgulardan bahsettiniz. Birbirine çok uzak olmasına rağmen, halklarımızın her zaman sıkı ilişkiler içinde olması ve bu ilişkilerin asla kopmaması nedeniyle gurur duyabiliriz.

Sayın Cumhurbaşkanı Kwasniewski’nin anlattıklarına birkaç olguyu ekleyebiliriz. Evet, gerçekten, ortaçağda Polonya ve Azerbaycan etkin ekonomik ve ticari ilişkiler kurdular. Azerbaycan'dan Polonya'ya güzel halılar, pamuk, ipek ve birçok önemli ürün getiriliyordu. Sadece ticari, ekonomik ilişkiler değil, insani ilişkiler de gelişti. Örneğin, 15.yüzyılda Azerbaycan Hükümdarı Uzun Hasan ile Polonya Kralı Yagello arasında yoğun ilişkilerin olduğu iyi bilinmektedir.

Azerbaycan'ın siyasi adamları ve eğitimcilerinden biri olan Topçubaşov, yüzyılın başında Adam Mickiewicz’in şiirlerini Azericeye çevirmiştir. Azerbaycan profesyonel müzik sanatının kurucusu, 1918 yılında yazılan ve bugün sizin duyduğunuz Azerbaycan milli marşının bectecisi Üzeyir Hacıbeyov, bu şiirleri kendi gazetesinde yayınlamıştır.

19.yüzyılın ortalarında Azerbaycan yazarları, düşünürleri, filozofları - Abbaskulu Ağa Bakıhanov ve Kutkaşınlı Polonya'da yaşadılar ve Polonyalı meslektaşları ile işbirliği yaptılar. Azerbaycan kahramanlık destanı Köroğlu daha geçtiğimiz yüzyılın ortalarında Polonyalı Chodzko tarafından İngilizce ve Fransızca’ya tercüme edilerek yayınlandı.

19.yüzyılın sonu ve 20.yüzyılın başları Azerbaycan ve Polonya arasında ilişkilerin çok hızla geliştiği bir dönem olarak nitelendirilir. İlişkiler sadece ekonomi, ticaret, kültür alanı ile kalmadı, siyaset alanına da yayıldı. Polonyalı Ledinski ve Azerbaycanlı Topçubaşov, Çarlık Duması’nda Polonya ve Azerbaycan'ın özerkliği uğruna mücadele veren özel bir grup oluşturdular.

Çarlık Rusyası’nda hem Polonyalılar, hem Azerilerin özgürlüğünü, bağımsızlığını, özerkliğini sağlama amacı güden bu hareket zaten tarihte yerini almıştır. Pilsudski ve 1918 yılında kurulan ilk Azerbaycan demokratik hükümetinin kurucularından biri olan Mehmet Emin Resulzade bu alanda aktif işbirliği yapmışlar. Belirttiğim üzere, Azerbaycan'da ilk bağımsız hükümetin kurucularından olan Mehmet Emin Resulzade, daha sonraları yurt dışına göç etti ve 30'lu yıllarda uzun süre Polonya'da ikamet etti. Cumhurbaşkanı Kwasniewski, Azerbaycan'dan olan mültecilerden bahsetti. Ünlü mültecilerden biri burada, Polonya'da ikamet eden Mehmet Emin Resulzade idi. Bu arada onun Vanda isimli eşi Pilsudski’nin akrabasıydı.

Mühendis Pototski’yi Azerbaycan'da büyük şükranla anıyorlar. Kendisi Hazar Denizi kıta sahanlığında petrol üretimi için ilk projeyi hazırlamış ve bunun üretimini organize etmiştir. Bakü kentinin merkezinde birkaç muazzam yapının mimarı olan mühendis Ploszko’yu da Azerbaycan'da büyük şükranla anıyorlar.

Polonyalılar, Azerbaycan'da 1918 yılında kurulan ilk demokratik hükümetin faaliyetlerine de katıldılar. Örneğin, Kuchinski kardeşleri Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti hükümetinde çalıştılar. 1918 yılında Azerbaycan demokratik hükümetinin ilk milli ordusunun Genelkurmay Başkanlığını General Sulkevic üstlenmişti. Birinci dünya savaşından sonra Polonyalılar, Polonya'dan sınırdışı edildiğinde on binlerce kişi Azerbaycan'a geldi. Onlar Bakü, Azerbaycan'ın diğer bölgelerine yerleştiler ve şu anda ikamet ediyorlar. Günümüzde yalnız Bakü'de iki bini aşkın Polonyalı ikamet ediyor.

Savaş sonrasında, - ben İkinci Dünya savaşını kastediyorum, - Polonya ile Azerbaycan arasında ekonomi, bilim, kültür, edebiyat alanında çok yoğun ilişkiler gelişti. Azerbaycan yazarları ve şairleri Polonyalı yazarların, şairlerin birçok eserini tercüme ettiler. Bu eserler Azerbaycan dilinde yayınlandı ve Azerbaycan okurları bunları seve-seve okuyorlar. Aynı durum Polonya'da da yaşandı.

Bunların hepsi artık tarih oldu. Fakat ilişkilerimizin tarihi ne kadar zengin olsa da, bugün yaşanan benzer gelişmeler hiçbir zaman olmadı. Bugün  Azerbaycan bağımsız, egemen devlettir. Azerbaycan, 1918 yılında elde ettiği bağımsızlığını 1920 yılında kaybettikten sonra 1991 yılı sonlarında Sovyetler Birliği'nin çökmesi üzerine bu bağımsızlığını yeniden kazandı. Fakat artık bu bağımsızlık ebediyen sağlanmıştır, her daim devam edecektir.

Biz Polonya'ya minnettarız, zira kendisi çağrımıza hemen karşılık vererek, bağımsızlığımızı ilan ettikten hemen sonra ilk aylarında Azerbaycan'ın bağımsızlığını tanıdı.

Geçtiğimiz yıllar zarfında ilişkilerimiz gelişti. Fakat bugün Polonya ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerde yeni bir aşama başlıyor ve biz bunu çok takdir ediyoruz. Birkez daha belirtmek isterim ki, yüzyıllara daynanan ilişkilerimizin tarihinde ilk defa Azerbaycan ve Polonya arasında devletlerarası ilişkiler kurulmaktadır. Nitekim bu, Polonya  ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın, Polonya ve Azerbaycan'ın diğer devlet adamlarının bugün imzaladıkları belgelerde güzel ve somut ifadesini buldu.

İlişkilerimizin gelişmesi için iyi bir anlaşma - hukuki bir temel sağlandığını düşünüyorum. Umarım, tüm bunlar işbirliğimizin genişlemesine ve derinleşmesine yeni bir ivme kazandıracaktır. Hiç kuşku yok ki, Azerbaycan'da, Bakü'de yakında Polonya Büyükelçiliği faaliyete başlayacaktır.

Polonya, Avrupa'nın en büyük ülkelerinden biridir, önemli stratejik bir konuma ve oldukça büyük bir potansiyele sahip bulunuyor. Polonya halkının yaşam tarihini biz iyi biliyoruz. Şu da iyi bilinmektedir ki, Polonya halkı, tüm dönemlerde özgürlük, bağımsızlık ve devlet düzeni uğruna mücadele verdi.

Polonya halkının kahramanlıklarına çok büyük bir saygı duyarak  bugün ben Polonya'nın özgürlüğü ve bağımsızlığı uğruna hayatını feda eden meçhul askerin mezarını ziyaret ettim. İkinci Dünya savaşında Polonya halkının ne denli büyük kayıplara maruz kaldığı, ne denli kurbanlar verdiği iyi bilinmektedir. Güzel bir kent olan Varşova, çok değerli eski tarihi ve mimari anıtları ile birlikte yerle bir edildi. Polonya halkının emeği pahasına, becerisi sayesinde restore edilen güzel Varşova'yı bugün biz büyük bir sevinçle dolaştık. Arkadaşlarınız gibi biz de son yıllarda Polonya Cumhuriyeti'nin siyasi, sosyal ve ekonomik yaşamındaki son derece büyük değişikliklerden dolayı çok mutluyuz.

Bağımsız, egemen bir devlet olan Polonya, uluslararası toplumda, Avrupa'da hakettiği yeri aldı. Bu arada biz de sizin başarılarınıza seviniyor, Avrupa'da güvenliğin sağlamlaştırılması, Polonya'nın egemenliğinin, bağımsızlığının pekiştirilmesi adına uyguladığınız önlemleri beğeniyoruz. Polonya'nın Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne üye olmasından dolayı sizi bir kez daha tebrik ediyorum. Bu, Polonya halkı için önemli bir tarihi gelişmedir. Bununla birlikte, bu, Avrupa'da güvenliği pekiştiren son derece önemli bir faktördür. Değerli dostlar, size bu doğru yolda başarılar diliyorum.

Ülkelerimiz ekonomik, kültürel, bilimsel ve teknik alanda işbirliği açısından son derece uygun bir ortamın sağlanması için olanaklara sahip bulunuyor. Biz bunun için payımıza düşen her şeyi yapacağız. Bence, Polonya'nın Kafkasya'ya, Hazar havzasına, bölgemize ilgisi giderek artmalıdır. Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Hazar Denizi havzasındaki enerji kaynaklarının kullanımı konusunun Polonya’nın çok ilgisini çektiğini düşünüyorum.

Zannedersem, Polonya, Avrasya ulaştırma koridoruna da son derece büyük ilgi duymaktadir. Bu etkin koridor üzerinden yükler Hazar Denizi, Azerbaycan aracılığıyla Orta Asya'dan Avrupa'ya ve oradan geri taşınnaktadır. Azerbaycan ile Polonya'nın bu alanda etkin işbirliği için biz somut öneriler sunmaya hazırız.

Azerbaycan, bağımsızlığına, egemenliğine, ulusal özgürlüğüne çok değer veriyor. Biz bu tutumlarımızı kararlılıkla savunuyoruz ve egemenliğimizin bozulmasına asla ve asla izin vermeyeceğiz. Bu arada Kafkasya'da yaşanan karmaşık süreçler Azerbaycan'a çok büyük zarar verdi. Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ İli’ni ilhak ederek Ermenistan'a bağlamak amacıyla 1988 yılında Ermenistan’ın Azerbaycan'a karşı başlattığı askeri saldırı savaşa, çok kan dökülmesine neden oldu. Azerbaycan, çeşitli nedenler yüzünden topraklarının yüzde 20'sini kaybetti. Daha net söylersek, Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si Ermeni silahlı birlikleri tarafından işgal edildi. Bir milyondan fazla Azerbaycanlı, bu topraklardan zorla kovuldu. Dört yılı aşkın bir süredir, onlar son derece zorlu koşullarda, pekçoğu çadırlarda barınıyor.

Biz büyük kayıplar verdik, pekçok kişi öldü, cumhuriyetimiz çok büyük manevi zarara uğradı. Fakat, buna rağmen, biz ateşkesin sağlanmasını gerekli buldukk. Üç yılı aşkın süre önce – Mayıs 1994’te Azerbaycan ve Ermenistan arasında ateşkes antlaşması imzalandı. Şimdi savaş yok, ancak barış da sağlanmış değil. Biz bölgemizde kalıcı bir barış - Ermenistan ile Azerbaycan arasında barış sağlanmasına çalışıyoruz. Ancak tek şartımız var: Ermeni silahlı birlikleri Azerbaycan topraklarından tamamen çekilmeli, Lizbon'da kabul edilmiş üç ilke temelinde Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü sağlanmalıdır. Fırsattan yararlanarak, Cumhurbaşkanı Alexander Kwasniewski’ye AGİT Lizbon Zirvesi’nde cumhuriyetimizi desteklediği için bir kez daha teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Dağlık Karabağ nedeniyle ortaya çıkan Ermenistan - Azerbaycan sorununun barışçıl çözümünün temel ilkeleri aynı zirve toplantısında kabul edildi.

Biz bu sorunun barış yoluyla çözüme bağlanacağına inanıyoruz. Bu konuda uluslararası toplum, AGİT, bu sorunu gidermek için özel olarak oluşturulan AGİT Minsk Grubu ve Minsk Grubu eşbaşkanları ABD, Rusya ve Fransa bize güvence veriyor. Bu arada biz ateşkesin sürmesi, kalıcı barışın sağlanması için payımıza düşen herşeyi yapacak ve uluslararası alanda tüm ülkelerin, Polonya dahil AGİT üyelerinin yardım ve desteğine güveneceğiz .

Sayın arkadaşlar, Azerbaycan, demokratik, laik devletin kurulması yolunda kararlılıkla ilerliyor. Biz ekonomik reformları başarıyla gerçekleştiriyoruz ve artık olumlu sonuçlar elde ettik. Azerbaycan'da eski rejim, eski düzen, komünist ideoloji yok ve asla olmayacaktır. Bizim yolumuz özgür, bağımsız gelişme, demokrasi yoludur, dünyanın tüm öncü ülkelerinin izlediği yoldur. Tüm bunlar Polonya ve Azerbaycan arasındaki ilişkileri sağlamlaştırmak ve geliştirmek için iyi bir zemin oluşturmaktadır.

Polonya halkına sonsuza kadar mutluluk, refah ve barış, özgürlük ve bağımsızlık diliyorum! Kadehi Polonya Cumhurbaşkanı, benim dostum, güzel insan Alexander Kwasniewski’nin şerefine, Polonya Cumhuriyeti'ne, Polonya halkının şerefine kaldırıyorum! Değerli dostlar, Polonya-Azerbaycan dostluğuna, halklarımızın şerefine kadeh kaldırıyorum!