Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in, Romanya Cumhurbaşkanı İon İliescu tarafından onuruna verilen yemekte konuşması - Bükreş, 1 Temmuz 1995


Sayın Romanya Cumhurbaşkanı, Sayın Romanya Senato Başkanı, Sayın Bakanlar, Romanya devleti ileri gelenleri, kamuoyu ve basın mensupları, muhterem bayanlar ve baylar!

Ben Romanya Cumhurbaşkanı İliescu`nun teklifini memnunlukla kabul ettim ve ülkenizi resmi ziyarete geldim. Bu davet başlı başına Romanya ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasında dostluk ilişkilerinin geliştirilmesi için çok önemli bir adımdır. Ben bu adımı çok takdir ediyorum. Buraya Romen halkına dostluk ve sevgi duyguları içinde, son yıllarda ülkenizde yaşanan gelişmelere saygı duyarak geldim. Çalışma arkadaşlarım bana eşlik ettiler.

Romen halkı, güzel çalışmaları, kahramanlık tarihi, bağımsızlık mücadelesi ile dünyaca tanınmaktadır. Azerbaycan`da Romanya`yı, Romen halkını iyi tanıyor, tarihine, eski kültürüne, edebiyat ve sanatıni iyi biliyorlar. Romanya, bilhassa petrolü ile tanınmıştır. Eski petrol ülkesi olan Azerbaycan, dünyanın petrol üretimi yapan bölgeleriyle hep bir temas halinde oldu. İşte bunun kendisi de bizimle Romanya arasında bağı sağlıyor. Birçok Azerbaycan petrolcüsü, bilim adamı, mühendisi, teknisyeni, uzmanı 1950 ve 60`lı yıllarda Piteşti İli`nde Romanya`nın petrol yataklarının işlenmesine iştirak ederek, Romen halkına ülkesinin gelişmesinde dostça yardımda bulundu.

Azerbaycan petrolcülerinin yanı sıra Azerbaycan kültürünün, bilim ve sanatının temsilcileri ile Romen meslektaşları arasında sıkı bir ilişki söz konusuydu. Romanya`da onlar hep misafirperverlik gördü, kardeşçe ve dostça sıcak bir şekilde ağırlandılar, burada onlara hep destek oldular. Bu nedenle Romanya ve Azerbaycan halkları arasındaki dostluk, işbirliği ilişkilerinin kendine özgü tarihi olduğunu bugün kesin olarak söyleyebiliriz. Bugün biz işbirliğimizin ve halklarımız arasındaki dostluğun gelişmesine yeni bir ivme kazandırmak için birlikte emek veriyor, birlikte çaba gösteriyoruz.

Aralık 1989 devriminden bu yana Romanya`da yaşanan tüm süreçleri Azerbaycan`da dikkatle takip ediyorlar. Romanya tarihinin bu döneminde Romen halkının potansiyel olanaklarının ortaya çıkması, ülkenin demokratikleştirilmesi, insan haklarının ve Romanya`nın bağımsızlık ilkelerinin sağlanması için önemli sosyo-politik değişimler yaşandı ve hala yaşanmaktadır.

Biz basından, edindiğimiz bilgilerden, kişisel temas ve görüşmelerimizden yola çıkarak, bu yılların halkınız için zor, meşakkatli, kimi zaman trajik yıllar olduğunu biliyoruz. Mamafih aynı yıllar şanlı yıllar oldu, zira geçen yıllar zarfında Romanya`nın, Romen halkının hayatında köklü bir değişim yaşandı. Son yıllarda ülkenizde yapılan demokratik değişimler, sosyo-politik yaşamın demokratikleştirilmesi adına gerçekleşen süreçler, piyasa ilişkilerinin sağlanması ve siyasi çoğulculuk, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, vicdan özgürlüğü - tüm bu yenilikler Azerbaycan toplumunda, halkımızda büyük memnunlukla karşılanıyor.

Biz bu yıllar zarfında yapılan herşeyin gerçek anlamda halkın iradesiyle ve halk için yapıldığını iyi biliyoruz. Bu konuda Romanya Cumhurbaşkanı, dostumuz Sayın İon İliescu`nun özel rolünü vurgulamak isterim. Bu yıllar zarfında kendisi tüm süreçleri kararlılıkla yöneterek tamamen halkının çıkarlarına uygun bir siyaset yapmaktadır.

Bağımsız bir devlet olan Azerbaycan, bağımsızlığını Aralık 1991`de kazandı. Halkımız bunu büyük bir tarihi başarı olarak değerlendiriyor. Yüzyılın başlarında, 1918 yılında Azerbaycan halkı bağımsızlığını elde etti, ilk Azerbaycan demokratik hükümeti kuruldu. Fakat o, toplam yirmi üç ay varlığını sürdürdü ve Kızıl Ordu`nun Azerbaycan`a girmesi sonucunda Azerbaycan`da Sovyet Yönetiminin kurulması üzerine çöktü. Azerbaycan,77 sene Sovyetler Birliği`nin bünyesinde bulundu, nihayet, Aralık 1991`de bağımsızlığını sağladı. Azerbaycan`ın bağımsızlığının şu üç buçuk yılında halkımız, ülkemiz çok zor ve karmaşık bir dönemden geçti. En başta yaşamımızı zorlaştıran unsur, 1988 yılından beri Azerbaycan`ın komşu Ermenistan Cumhuriyeti tarafından askeri saldırıya uğramasıdır. Maalesef, Sovyetler Birliği Komünist Yönetimi, zamanında bu saldırıyı önlemedi. Ne var ki o sırada Azerbaycan ve Ermenistan müttefik cumhuriyetler olarak ortak bir devletin - Sovyetler Birliği`nin bünyesinde bulunuyordu.

Tüm bunlar sonucunda bütün Kafkasya bölgesi büyük bir siyasi zarara uğradı. Ermenistan`ın saldırısı yüzünden Azerbaycan, kuşkusuz, çok büyük kayıplar verdi. Azerbaycan topraklarının yüzde 20`si Ermenistan silahlı kuvvetleri tarafından işgal edildi. Bir milyondan fazla Azerbaycan vatandaşı - Ermenistan silahlı kuvvetlerinin işgal ettiği toprakların insanları kendi yerleşim yerlerinden kovuldu, şu anda zorlu koşullar altında çadır kamplarında barınıyorlar.

Bugün çok üzülerek belirtmek gerekir ki, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ihtilaf, Azerbaycan Cumhuriyeti`nin Dağlık Karabağ bölgesi nedeniyle çıkan anlaşmazlık çok bozucu bir nitelik taşımaktadır. Şimdi tüm Kafkasya`yı ve eski Sovyetler Birliği`nin bir çok bölgesini, keza dünyanın diğer bölgelerini ihtilaf alevleri sarmış durumda. Bu saldırı sonucunda biz birçok şey kaybettik, on binlerce insan yaşamını yitirdi, işgal altındaki topraklarda 700`den fazla şehir, köy ve kasaba yıkıldı. Demin söylediğim gibi, Azerbaycan topraklarının bir bölümü Ermenistan silahlı birliklerinin işgali altında bulunmaktadır .

Tüm bunlara rağmen, barışçı bir ülke olan Azerbaycan, anlaşmazlığa barışçıl siyasi yollardan çözüm bulunması tutumunu savunuyor. Bu doğtultuda bir takım sonuçlar elde edildi. Geçtiğimiz sene Mayıs ayında ateşkes anlaşması sağlandı ve on üç ayı aşkın bir süredir ateşkes düzeni uygulanmaktadır. Kalıcı gerçek barışın tesisi için bu, önemli şartlardan biridir. Bu konuda biz uluslararası kurumlara - Birleşmiş Milletler, özellikle AGİT ve Ermenistan-Azerbaycan sorununu gidermek için özel olarak oluşturulan Minsk Grubuna büyük umutlar bağlıyoruz.

Geçtiğimiz Aralık ayında AGİT üyesi ülkelerin devlet başkanlarının Budapeşte Zirvesinde Ermenistan-Azerbaycan sorununun barışçıl yoldan çözümüne ilişkin önemli bir karar alındı. Ne var ki biz bu kararın uygulanmasından çok umutluyuz.

AGİT üyesi olan Romanya, bu konunun barışçıl çözümüne katkılarda bulunmaktadır. Bu yüzden ben Romanya Cumhurbaşkanı İliescu`nun bildirisini büyük bir memnunlukla karşıladım. Bildiride, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sorunun barışçıl çözümünde Azerbaycan`ın tutumunun tamamen desteklendiği vurgulanmaktadır.

Biz AGİT çerçevesinde Romanya ile ileriye yönelik işbirliği yapacağımızı umut ediyoruz ve AGİT`in bugün Ermenistan-Azerbaycan arasındaki ihtilaf konusuyla, keza bölgede barışın sağlanması için çok uluslu barış güçlerinin oluşturulması çalışması ile etkin bir şekilde ilgilenmesi için Romanya`nın ileride de çaba göstereceğine inanıyoruz.

Silahlı saldırının yanı sıra bazı iç karmaşık siyasi süreçler bağımsız Azerbaycan`da yaşamı zorlaştırıyor. Örneğin, bu dönemde Anayasaya aykırı bazı girişimler oldu. Biz tüm bu zorlukları, hoş olmayan durumları atlattık ve halihazırda Azerbaycan`da sosyo-politik durum istikrarlıdır.

Bağımsız bir devlet olan Azerbaycan, demokratik hukuk devletinin kurulması yolunda, ekonomi alanında reformların yapılması, piyasa ekonomisinin yerleşmesi ve uluslararası ekonomik sistemle bütünleşme yolunda ilerliyor. Azerbaycan`da siyasi çoğulculuk oluşmuştur, onlarca siyasi parti faaliyet gösteriyor, yüzlerce gazete çıkıyor, başka özgürlükler sağlanmıştır.

Bizim için temel ilke insan hakları ve temel özgürlüklerin sağlanması, ulus, dil, din inancı ayrımı yapılmaksızın tüm Azerbaycan vatandaşlarının haklarından yararlanma olanağının sunulmasıdır.

12 Kasım`da biz parlamento seçimleri, bağımsız Azerbaycan parlamentosuna ilk seçimleri yapacağız. Aynı gün halk referandumu ile bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti`nin ilk anayasası kabul edilecektir.

Azerbaycan, dış politikasında dünyanın tüm ülkeleri ile eşit ilişkiler kurmaya çalışıyor. Azerbaycan, bir çok uluslararası kuruluşlara üyedir, Birleşmiş Milletler`in çalışmalarına katılıyor. Romanya`nın, Aralık 1991`de Azerbaycan`ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkeler arasında yer almasını biz çok takdir ediyoruz. Ben fırsattan yararlanarak Azerbaycan halkı adına Romanya devletine, Cumhurbaşkanı İon İliescu`ya teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Umarız, tüm uluslararası ekonomik birliklerle ilişkiler kuracağız. Bizde yabancı yatırımlar yapılıyor, kamu mülkiyetinin özelleştirilmesine ilişkin geniş kapsamlı bir program kabul edilmiştir.

Geçtiğimiz yıl Azerbaycan Hazar Denizi`ndeki petrol yataklarının ortak işlenmesi için bir çok yabancı petrol şirketi ile sözleşme imzaladı. Biz bu çalışmayı gerçeğe dönüştürüyoruz.

Dün Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü ülkelerinin toplantısı yapıldı. Çok önemli bir bildirinin kabul edildiği üst düzey toplantı büyük bir önem taşımaktadır. Karadeniz havzası ülkeleri devlet ve hükümet başkanlarının zirvesini organize etmek için yaptıkları büyük verimli çalışmadan dolayı Romen halkına, Romanya hükümetine, Romanya Cumhurbaşkanı İon İliescu`ya teşekkürlerimi sunuyorum.

Biz Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü`nün çalışmalarına katılacak, öngörülenleri gerçekleştirmek için tüm önlemleri alacağız. Biz Romanya ile Azerbaycan arasındaki ikili ilişkilerin gelişmesi için her şey yapacağız . Biz ekonomi alanında, sosyo-politik yaşamın tüm alanlarında işbirliği yapmak istiyoruz .

Azerbaycan, Avrupa Birliği ile işbirliği yapacaktır. Geçen sene biz Brüksel`de NATO`nun Barış için Ortaklık programını imzaladık.

Azerbaycan halkı, uzun yıllar boyunca özgürlüğüne kavuşmak ve bağımsızlığını kazanmak için uğraştı ve nihayet bu bağımsızlığına ulaştı, gerçi bu yolda çok zorluklarla, çok sıkıntılarla karşılaştık, her türlü baskı yapıldı. Umarım, Romanya devleti dahil uluslararası birlik bizi destekleyecektir.

Romen halkına mutluluk ve refah, belirlemiş olduğunuz amaç ve planların uygulanmasında başarılar dilemek istiyorum.