Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in, tarihi İpek Yolunun restorasyonu konulu uluslararası konferansa katılmak için Azerbaycan`a gelen cumhurbaşkanlarını ve heyetleri karşılamadan önce Bakü Bine Havaalanında yerli ve yabancı gazetecilerle mülakatı - 7 Eylül 1998


Soru: Sayın Cumhurbaşkanı, Büyük İpek Yolu Ukrayna üzerinden geçmeyecektir. Sizin bu proje Ukrayna devletine nasıl yarar sağlar?

Cevap: Neden geçmeyecek diyorsunuz?

Gazeteci: Ben haritada gördüm.

Haydar Aliyev: Haritayı her şekilde çizmek mümkün. Öncelikle, Ukrayna TRACECA programına katılmıştır. Tarihi İpek yolunun ise 1993 senesinde kabul edilmiş asıl bu TRACECA programı kapsamında canlandırılması planlanıyor. Ukrayna bu programda aktif yer almıştır ve zannedersem Büyük İpek yoluna katılmayı çok istiyor. Bunun için tüm olanaklar vardır.

Soru: Azerbaycan ve TRACECA'ya üye diğer ülkeler bugünkü konferanstan siyasi ve ekonomik anlamda ne gibi yararlar elde edecekler?

Cevap: Biliyorsunuz, beş seneden beri uygulanan TRACECA programı yarar sağlamaktadır. Ulaştırma hatları, Avrupa-Kafkasya-Asya ulaşım koridoru yapılmıştır. Bunun kendisi artık ekonomik kazanç demektir. Siyasi kazanca gelince, biz birbirimizle ne kadar sıkı işbirliği yaparsak, ilişki kurarsak, ortaklığımız bir o kadar güçlü olacak ve bu, bize bir o kadar siyasi fayda sağlayacaktır. En önemli siyasi kazanç ise barışı, istikrarı, devletler arasında karşılıklı işbirliğini sağlamaktan ibaret. Tüm bunlar hem ekonomik, hem siyasi yararları oluşturuyor.

Soru: Sayın Cumhurbaşkanı, bildiğiniz üzere, Ermenistan Başbakanı da bu toplantıya katılacaktır. Bunun Ermenistan-Azerbaycan sorununun çözümüne bir katkısı olur mu dersiniz?

Cevap: Birincisi, Ermenistan TRACECA programının onaylanmasına iştirak eden ülkelerden biridir. 1993 yılında Brüksel'de Kafkasya ve Orta Asya ülkeleri TRACECA programını geliştirdiler. Bu nedenle de Ermenistan bu konferansa katılma hakkına sahiptir.

İkincisi, biz Ermenistan ile Azerbaycan arasında bulunan sorunu barışçı yoldan çözmek istiyoruz. Bunun için de iki ülke arasındaki düşmanlığın yerini karşılıkı güven ortamına bırakması gerekir. Karşılıklı güven olmazsa, bu sorunun barışçıl çözümü de zor olur. Doğru, geçen on yıl zarfında biz büyük yaralar aldık, çok büyük kayıplara uğradık. Zaiyat verdik, kan döküldü, topraklarımız işgal edildi. İşgal altındaki topraklar tahrip edilmiştir, şuan berbat durumdadır.

Tüm bunlar biliniyor. Fakat ileriye bakmak gerek. İleriye bakmak için iki komşu ülkenin birbiriyle hep düşmanlık ilişkileri içinde yaşayamayacığını benimsemek lazım. Dünyanın tüm ülkelerine, Avrupa ülkelerine bakın. Fransa ile Almanya yüz sene savaştılar, şimdi ise dost ülkelerdir. Yahut, Rusya, birçok Avrupa ülkesi Almanya ile savaş yaptılar, nice kayıplar verildi, insanlar öldü, kentler yıkıldı. İkinci dünya savaşında Sovyetler Birliği'nden 27 milyon insan öldü. Sadece Azerbaycan'dan 600 bin kişi savaşa seferber edildi, onlardan 300 bini dönmedi. Fakat görüyorsunuz, şimdi Almanya ile Rusya, eski Sovyetler Birliği üyesi diğer ülkeler arasında işbirliği, dostluk ilişkileri kurulmuştur. Hayat bu, onun için geleceğe bakmak gerekir.

Soru: Sayın Cumhurbaşkanı, Sizin ikili görüşmelerinizde Azerbaycan petrolünün dünya piyasalarına nakil yolları masaya yatırılacak mıdır?

Cevap: Biliyorsunuz, bu öyle bir konudur ki, biz onu sürekli tartışıyoruz. Bu, hiç eksilmeyen bir konudur.

Soru: Uzmanlar bildiriyorlar ki, Azerbaycan petrolünün ihracatından elle tutulur bir gelir yedi sene sonra sağlanacaktır. Sizin düşünceniz, tahminleriniz ne, - bugünkü tarihi toplantıya katılmanın yararını Azerbaycan'ın sıradan vatandaşları ne zaman görecekler?

Cevap: Biliyorsunuz, sıradan Azerbaycan vatandaşının bunu çok gerçekçi ve objektif değerlendirmesi gerek. Sıradan Azerbaycan vatandaşı yavaş yavaş bu yararı sağlıyor. Şöyle düşünmemek lazım, günün birinde sıradan Azerbaycan vatandaşına gökten veya bir yerlerden içerisinde şu kadar kadar para, şu kadar yağ ve şu kadar bilmem ne bulunan koli gelecektir. Biliyorsunuz, şimdi bizim yaptığımız tüm şeyler sıradan Azerbaycan vatandaşına her ay fiilen bir yarar sağlıyor. Bu, bir gerçektir. Çevrenize bir göz atın, beş sene, üç sene önce nasıldı bir değerlendirin . Rusya'da rublenin durumuna bakın. Bir dolar 6 ruble iken şimdi 20 rubleye kadar çıktı. Azerbaycan'da durum nasıl? Manat istikrar kazanmıştır. 1994 senesinde enflasyon 1600 oranında iken şimdi enflasyon yok. Rusya'da yaşananlar bizi çok tedirgin ediyor - bu, Azerbaycan'ı da olumsuz etkileyebilirdi. Biz önlemler aldık, bunun önüne geçtik, izin vermedik. İşte bu, Azerbaycan vatandaşının elde ettiği somut, gerçek yarardır. Reformlar uygulanıyor, ekonomi gelişiyor. Önceki yıllarda sanayi ve tarım üretimi her sene yüzde 10, 15, 20, 25 oranında gerilemiştir. Şimdi yalnız son sekiz ayda sanayide 0,9 oranında artış sağlanmıştır. Bu az bir rakam, fakat ne de olsa bir artıştır, düşüş değildir. Yahut gayri safi milli hasıla yüzde 9 artmıştır. Dün ben Alman heyetini kabul ettim. Evvelsi gün onlar Nauman Fonu kapsamında bir seminer düzenlediler. Bu arada, oraya çeşitli özel, gayri resmi kamu kuruluşlarının, bunun yanı sıra muhalefet partileri dahil birçok partilerin temsilcileri, benim danışmanım, profesör Ahundov da katılmıştı. Orada net rakamlar söylendi. Alman heyetin başkanı bana, Azerbaycan'da yaşanan olumlu değişiklikleri memnunlukla karşıladıklatrını bildirdi. Bu, hergün, yavaş yavaş oluyor, - ekonomide keskin çıkışlar olamaz.

Petrole gelince, herkes bildiği gibi hesap yapıyor. Bizim ise kendi hesaplarımız vardır. Her uzman kendi düşündüğünü söylüyor. Bizim somut planlarımız, tahminlerimiz vardır. Petrol ve doğal gaz yataklarının değerlendirilmesine ilişkin programı düzenli bir şekilde uygulayarak ekonominin gelişmesini ve halkın refahının artmasını sağlayacağız. Birkaç gün önce "İstiklal" ismini verdiğimiz yüzer sondaj kulesinin işletmeye alınması ile ilgili törenli bir kutlama yapılmıştır. Siz oraya katıldınız ve bunu televizyondan izlediniz. Bu tesisatın onarımı, restorasyonu, modernizasyonu için 17 ayda 200 milyon dolar harcandı. Bu 200 milyon doların büyük bir kısmı farklı çalışmalarda yer alan Azerbaycan vatandaşlarına, halkına verildi. Öte yandan Azerbaycan'a 200 milyon dolar yatırım yapıldı. Aynı tesisat kuyu açmak için "Şahdeniz" yatağına götürüldü. Biz her kuyudan petrol çıkaracağız. Tüm bunlar birbiriyle ilişkili bir süreçtir.

Veya örneğin bizim petrol şirketinin gemi onarım tersanesi. Orası bakımsız bir durumdaydı, onu onarma olanağımız yoktu. Bu gemi onarım tersanesinin restorasyonu için 13 milyon dolar harcama yapıldı. Onardılar, şimdi diğer tesisatlar da yeniden yapılacak, gemiler onarılacaktır.

Eğer televizyondan izlemiş, yahut oraya gitmiş iseniz, bilirsiniz - fabrikada üç büyük algarina bulunuyor. Onlar çalışmıyordu. Bu algarinalar da onarıldı.

"İstiklal" sondaj kulesi nedir? O, en yüksek uluslararası göstergelere sahip bir tesisattır. Norveç ziyareti sırasında helikopter ile Stavanger'den yaklaşık 260 kilometre açıkta - Kuzey Denizi'nde bulunan "Sleipner" platformuna gittik. Orada yılda 6 milyar metreküp doğal gaz üretiliyor ve bana söylediler ki, bu, doğrudan Avrupa'ya - Fransa'ya sevkediliyor. Biz bu platformu gördüğümüzde hayran kaldık. Şimdi bizim ona benzer "Çırak-1 " platformumuz bulunuyor. Düşünebiliyor musunuz, denizin 700 metre derinliğinde kuyu açabilen "İstiklal" yüzer sondaj platformumuz var. Suyun 700 metre derinliğinde kuyu açmanın mümkünlüğünü düşünmek bile zordu. O, dev bir yapıdır. Bakın, işte bu, fiili bir yarardır.

Ben orada Azerbaycanlılarla - uzmanlarla, sıradan işçilerle söhbet ettim. Ne kadar ücret aldığını sordum. 2 milyon 600 bin manat olduğunu söyledi. Dolara çevirin, ne kadar ettiğini görün. 2 milyon 600 bin manatın kendisi de kulağa yüklü bir rakam gibi geliyor. Sıradan bir işçi bu kadar maaş alıyor. Buyurun, bu da bizim ekonomik yararımız ve her Azerbaycan vatandaşına sağlanan somut bir kazanç. Onun için de siz şunu anlayın,- bu, her gün yarar sağlayan bir süreçtir.

Biz 15 anlaşma imzaladık. Bunların hepsi yürürlüktedir. Her anlaşmaya göre yatırımlar geliyor. Tekrarlıyorum, "Şahdeniz " yatağına ilişkin anlaşmayı 1996 yılında 4 haziranda imzaladık. İki sene sonra ise artık orada "Dede Korkut" sondaj kulesi sondaja başlamıştır. Birkaç gün önce yeni sondaj kulesini işletmeye aldık ve o, orada kuyu açacaktır. Bu tesisat yalnız orada sondaj çalışması yapmayacak, hem de Hazar Denizi'nde başlıca donanım olacaktır. Hazar'da yataklarını değerlendirmek isteyen diğer devletler bu tür olanağa sahip değiller, bu yüzden onlar bize başvuracaklar. Halihazırda jeofizik, sismik araştırmaları bize, Azerbaycan'a ait gemi yapmaktadır. LUKOİL petrol şirketi onu modernleştirerek çağdaş teknolojilerle donatmıştır. O, hem Kazakistan, hem İran, hem Türkmenistan, hem Rusya için jeofizik çalışmaları yapıyor. Orada 600 kişi çalışıyor ve onlar çok yüksek maaş alıyorlar. İşte, bu da somut bir yarar. Yeter mi?

Soru: Büyük İpek yolunun restorasyonunda Çin'in rolü ile ilgili ne söyleyebilirsiniz?

Cevap: Büyük İpek yolu başlangıcını Çin'den alıyor, öyle mi? Neden İpek yolu diyorlar? Zira Çin'de ta eski dönemlerde, milattan önce ipek üretiliyor ve Avrupa'ya gönderiliyordu. Ve onları işte bu Büyük İpek yoluyla götürüyorlardı. Tabii, şimdi Çin'in birçok başka ulaşım hatları bulunuyor. Fakat ben yeniden canlandırılacak olan bu yolun da Çin'e yarar sağlayacağını düşünüyorum.

Soru: Sayın Cumhurbaşkanı, yarın konferansın sonuçlarıyla ilgili sözleşme imzalanacaktır. Onun önemini açıklar mısınız?

Cevap: Çok büyük öneme sahiptir, zira böyle bir sözleşme ilk defa imzalanacaktır. Bu, kendi başına şunu ifade eder ki, sözleşme içerik olarak ulaşım hattının daha da gelişmesi ve Büyük İpek yolunun restorasyonu için iyi bir ortam sunmaktadır.

Soru: Sözleşme yüklerin güvenli bir şekilde taşınmasını öngörüyor mu?

Cevap: Kuşkusuz, orada herşey öngörülmüştür.

Soru: Haydar Aliyeviç, TRACECA Rusya'yı fiilen devre dışı bırakyor. Bu ilişkileri gerginliğe sokmaz mı?

Cevap: Neden devre dışı bıraksın? Biz Rusya'yı davet ettik ve Rusya konferansa katılıyor.

Gazeteci: Gözlemci olarak katılıyor.

Haydar Aliyev: Biliyorsunuz, kimin gözlemci, kimin gözlemci olmaması ile ilgili bir statü yok. Herkes konferansın katılımcısıdır. Biz Rusya ile ilişkilerin gerginleşmesine asla izin vermeyiz.

Soru: Ermenistan Başbakanı ile görüşmede sorunun çözüm yolları masaya yatırılacak mı?

Cevap: Bakalım, mümkün olursa görüşmeler yapılacaktır.

Çeviri 8 Eylül 1998 tarihli AZERBAYCAN Gazetesinden yapılmıştır

Bilgi notu

DEMEÇLER