Azerbaycan-Türkiye ilişkileri


Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ilişkiler uzun bir geçmişe dayanmaktadır. Ortak köken, dil, din birliği, benzer kültür, gelenek ve görenekler bu ilişkileri gerekli kılan başlıca faktörlerdendir. Türkiye ve Azerbaycan, tarihlerinin en zorlu dönemlerinde birbirlerine destek oldular. 1918 yılında Nuri Paşa komutanlığındaki Türk Kafkasya İslam Ordusu’nun uzun mücadele ve savaşlar vererek Bakü’yü kurtarması Azerbaycan için önemli bir dönüm noktası oldu. Azerbaycan halkının lideri Haydar Aliyev’in vurguladığı üzere: “Türk ordusunun Azerbaycan’a, Bakü’ye gelmesi, Azerbaycan’ı Taşnakların saldırısından kurtarması her Azerbaycanlının kalbinde yaşıyor. Azerbaycan halkı, işte o acılı dönemde Türk halkının yaptığı yardımı asla unutmayacaktır.” Anadolu’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yapılan Ulusal Kurtuluş Savaşına Azerbaycanlılar maddi ve manevi yardımlarda bulundular.

İki cumhuriyet arasında resmi ilişkiler Azerbaycan daha Sovyetler Birliği üyesi olduğu dönemde kuruldu. 1967 senesinde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Süleyman Demirel ve 1969 yılında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın Bakü ziyaretleri bu ilişkilerin niteliğinin belirlenmesinde önemli rol oynadılar.

Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin gelişmesi her iki tarafın çıkarınadır. Uluslararası alanda Türkiye, Azerbaycan’ın müttefiki ve destekçisidir. Tabiatıyla Azerbaycan’ın da güçlü bir devlet olması Türkiye’nin dünya siyasetinde gücünün ve rolünün artması anlamına gelmektedir. Bu yüzden de söz konusu iki devletin ilişkilerinin uluslararası hukuk ilkeleri temelinde gelişmesi önemlidir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir” ve Haydar Aliyev’in “Biz bir millet iki devletiz” sözleri hem Türkiye’de hem Azerbaycan’da iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihçesini, bugününü ve gelişme doğrultularını net bir biçimde ifade eden en mükemmel formül olarak görülmektedir.

Azerbaycan, 1991 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra 9 Kasım 1991’de onu tanıyan ilk ülke Türkiye oldu. 14 Ocak 1992’de Azerbaycan-Türkiye diplomatik ilişkileri kuruldu. O dönemden bu yana Türkiye’nin Azerbaycan’da, Ağustos 1992’den bu yana Azerbaycan’ın Türkiye’de diplomatik temsilciliği faaliyette bulunmaktadır.

Diplomatik ilişkilerin kurulması iki ülke arasında karşılıklı ilişkilerin gelişmesi için geniş olanaklar sundu. Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 1-3 Mayıs 1992 tarihlerinde yaptığı ziyaret ve bu kapsamda imzalanmış Ortak Bildiri karşılıklı ilişkilerin temel ilkelerini ve gelişme doğrultularını tespit etti. İki devlet karşılıklı yarara dayalı işbirliği ilkelerini temel alarak kararlı adımlar atmaya başladı. Türkiye, bağımsız devlet kuruluşu yoluna giren Azerbaycan Cumhuriyeti’nin çabalarını destekleyerek çok yönlü ilişkilerin gelişmesine önemli yardımda bulunuyordu.

Azerbaycan’ın uluslararası alana entegrasyonu, bölgesel güvenliğin sağlanması ve genel olarak ülkemizin sosyo-ekonomik ve bilimsel, kültürel çıkarlarının gerçekleşmesi konusunda Türkiye ile çok yönlü işbirliğinin geliştirilmesine özel önem veren Haydar Aliyev 1993 yılında tekrar yönetime geldikten sonra bu politikanın giderek yükselen bir çizgi üzerinde gelişmesini temin etti. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in belirttiği üzere: “1993 yılının yazından itibaren Türkiye’ye yönelik dış politikada önemli değişiklikler yapıldı ve Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinde nitelik itibariyle yeni bir aşama başladı. Bugün Türkiye Azerbaycan’ın en güvenli siyasi müttefiki, eşit haklara sahip ekonomik ortağıdır. İki kardeş devletin cumhurbaşkanlarının karşılıklı resmi ziyaretleri sırasında çok yönlü işbirliğimizi içeren birçok önemli belge imzalandı. Azerbaycan-Türkiye ilişkileri iki kardeş halkın çıkarlarına hizmet etmekle birlikte dünyada ve bölgede barışın ve huzurun sağlanması çalışmalarına da katkıda bulunmaktadır.”

Haydar Aliyev’in Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye’yi üç resmi, iki gayri-resmi, on beş çalışma gezisi milli liderin dış politika konseptinde Türkiye’ye verdiği önemin ve ülkeler arasındaki stratejik birliğin çok farklı olduğunu gösteriyor.

Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in 8-11 Şubat 1994 tarihleri arasında gerçekleşen ilk resmi gezisi ikili ilişkilerin gelişmesine ivme kazandırdı. Ziyaret sırasında Türkiye Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Meclis Başkanı ile bir araya gelen Haydar Aliyev Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir konuşma yaparak iki ülke ilişkileri ve bu ilişkilerin genişlemesi için Azerbaycan tarafının düşünceleri hakkında bilgi verdi. Ziyaret esnasında iki ülke arasında işbirliği ve karşılıklı yardımlaşma protokolü; bilimsel, teknik, kültürel ve ekonomi alanlarında işbirliği anlaşması; dostluk ve çok yönlü işbirliğinin geliştirilmesine ilişkin anlaşma; siyasi istişarelere dair anlaşma; yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşması ve diğer önemli belgelere imza atıldı. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in 5-8 Mayıs 1997 tarihlerinde gerçekleşen ikinci resmi ziyareti kapsamında yapılan görüşmeler, müzakereler sonucunda imzalanmış olan sekiz belge, özellikle stratejik işbirliğinin derinleştirilmesi hakkında anlaşma Türkiye-Azerbaycan dostluk ve kardeşlik ilişkilerinde yeni bir aşamaya girildiğinin belirtisiydi.

12-17 Mart 2001 tarihlerinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev Türkiye’ye bir resmi ziyaret daha gerçekleştirdi. Haydar Aliyev’in Türkiye devlet ve hükümet başkanları ile görüşmelerinde iki devlet arasındaki ilişkilerin mevcut durumu ve gelişme doğrultuları masaya yatırıldı. Ziyaret sırasında imzalanan vergiler, finans, Azerbaycan doğal gazının Türkiye’ye taşınmasına ilişkin anlaşma ve diğer belgeler karşılıklı yarara dayanan işbirliği politikasının sürdürülmesi bakımından önem arz etmektedir.

Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’e 1997 yılında Türkiye’nin Devlet Nişanı, 1999 yılında Atatürk Uluslararası Barış Ödülü’nün verilmesi, Türkiye’nin farklı basın kuruluşlarınca defalarca kez Yılın Adamı olarak seçilmesi, bu ülkenin birçok üniversitesinin Fahri Doktoru unvanını alması Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin gelişmesine yönelik hizmetlerinin göstergesidir.

2003 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına seçilen İlham Aliyev de Türkiye ile ilişkilerin gelişmesine müstesna önem verdi. Geçen dönem zarfında Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Türkiye’ye iki resmi, 11 çalışma ziyareti yaptı.

Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev 13-15 Nisan 2004 tarihlerinde Türkiye’ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdi. Ziyaret sırasında Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Aliyev Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile bir araya geldi. Daha sonra heyetler arası görüşme ve belgelerin imza töreni yapıldı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile başbaşa görüşme yaptı. Aynı gün Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Türkiye Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüştü. 14 Nisan 2004’te İlham Aliyev Ankara Batıkent’te halkımızın lideri Haydar Aliyev anısına yaptırılan parkın açılışına katıldı. İ. Aliyev aynı gün TBMM’yi ziyaret ederek meclis başkanıyla başbaşa görüştü, Meclis’te bir konuşma yaptı. 14 Nisan 2004’te Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e Bilkent Üniversitesi Fahri Doktora ve Uluslararası İhsan Doğramacı Barış Ödülü verildi.

Ziyaret çerçevesinde Azerbaycan ve Türkiye arasında ortak bildiri, sivil havacılık ve kültür alanında işbirliğine ilişkin protokoller ve diğer önemli belgeler imzalandı.

5-6 Kasım 2008 tarihlerinde Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün daveti üzerine resmi ziyaret için tekrar bu ülkeye geldi. Bu, İlham Aliyev’in yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra ilk yurtdışı gezisi idi. 5 Kasım’da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanları İlham Aliyev ve Abdullah Gül baş başa görüşme yaptılar. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ziyaret sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde geniş bir konuşma yaptı, Ankara’nın Batıkent semtinde Haydar Aliyev caddesinin açılışına katıldı, Haydar Aliyev Parkı ve Haydar Aliyev İlkokulunu ziyaret etti.

İki ülke arasındaki ilişkilerin niteliğinden bahsederken bir konuya da dikkat çekmek isteriz. Türkiye devlet ve hükümet başkanlarının ilk yurtdışı gezilerini Azerbaycan’a yapmaları artık güzel bir gelenek halini almıştır.

Azerbaycan-Türkiye kültürel ilişkilerinin gelişmesinde iki ülke arasında yapılan öğrenci değişimi, karşılıklı olarak televizyon ve radyo yayınları da önemli rol oynamaktadır. Çağdaş dönemde Haydar Aliyev tarafından temeli atılan Azerbaycan-Türkiye kültürel ilişkileri günümüzde oldukça hızlı bir tempoyla gelişmektedir, bunu devlet ve hükümet başkanları düzeyinde, toplumlar ve diasporaların işbirliği çerçevesinde yapılan etkinlikler de teyit etmektedir. 9 Mart 2007’de Haydar Aliyev Sarayı’nda Dünya Azerbaycan ve Türk Diaspora Teşkilatları Başkanları 1. Forumunun açılışı yapıldı. Foruma 48 ülkeden toplam 513 kişi katıldı. Foruma Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye Başbakanı Recep Tayip Erdoğan katıldılar.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sözleri iki ülke arasındaki ilişkilerin boyutunu net olarak yansıtmaktadır: “Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkiler, köklerini tarihi ve kültürel bağlardan alan kardeşlik temeli üzerinde her alanda gelişmekte ve güçlenmektedir. Bu ilişkilerin mimarlarından biri olan büyük lider, saygıdeğer Haydar Aliyev’in söylediği üzere, Türkiye ve Azerbaycan aynı milletin iki ayrı devletidir. Merhum Cumhurbaşkanı’nın iki ülke arasındaki ilişkilerin ideal değerini ifade etmek için kullandığı bu slogan gerçek hayata yansımıştır. Sevinçte de kederde de bir olan Türkiye ve Azerbaycan’a tüm dünya gıpta ile bakıyor.”

20 Eylül 1994’te imzalanmış olan Asrın Anlaşması’nda yabancı petrol şirketleri konsorsiyumunda Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın temsil edilmesi Türkiye ile Azerbaycan arasında stratejik işbirliğinin gelişmesinin gerçek göstergesidir.

Genel olarak, Azerbaycan’ın petrol ve doğal gaz sektörü ile ilgili 5 anlaşmada Türkiye’nin payı bulunmaktadır: Bakü-Tiflis-Ceyhan projesinde-yüzde 6,53; Azeri-Çırak-Güneşli projesinde yüzde 6,75; Şahdeniz projesinde yüzde 9; Kürdaşı projesinde yüzde 5; Araz-Alev-Şark projesinde yüzde 10.

13 Temmuz 2006 tarihinde Azerbaycan petrolünü Türkiye’nin Akdeniz kıyısındaki Ceyhan terminaline ulaştıran Bakü-Tiflis-Ceyhan Ana İhraç Petrol Boru Hattı’nın işletmeye açılması ile iki ülkenin yer aldığı uluslararası dev proje yaşama geçirildi.

Bu boru hattının toplam uzunluğu 1769 km, (Azerbaycan bölümü 443 km, Gürcistan bölümü 250 km, Türkiye bölümü 1076 km), yıllık taşıma kapasitesi 50 milyon tondur. 1999 yılında dev Şahdeniz doğal gaz ve kondensat yatağının keşfi Azerbaycan ve Türkiye arasında doğalgaz alanında işbirliğinin kurulması için zemin hazırladı. 12 Mart 2001’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in Türkiye’yi resmi ziyareti sırasında “Azerbaycan doğal gazının Türkiye Cumhuriyeti’ne sevkine ilişkin Azerbaycan ve Türkiye Cumhuriyetleri doğal gaz alım satım anlaşması” imzalandı.

Ocak 2007’de Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal gaz Boru Hattı işletmeye alındı. Boru hattının Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden geçen 690 kilometresini Güney Kafkasya Doğal gaz Boru Hattı (GKBH) oluşturuyor, Gürcistan-Türkiye sınırında GKBH’na bağlanan, Türkiye’nin BOTAŞ şirketinin inşa ettiği ve Erzurum’a uzanan bölümü 280 kilometredir.

2010 yılında Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) ile Türkiye’nin BOTAŞ şirketi arasında imzalanan anlaşma, Azerbaycan doğal gazının Türkiye ve diğer Avrupa ülkelerine satışını sağlıyor. Bu projeler Azerbaycan ve Türkiye’nin, aynı şekilde Avrupa ve diğer bölgelerin enerji güvenliğinin sağlanmasında önemli rol oynamaktadır.

Türkiye ve Azerbaycan’ın girişimi üzerine ülkelerimiz ve genel olarak tüm bölge için önemli pek çok proje gerçekleştiriliyor. Bunlardan biri de Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının inşasıdır. Uzun seneler bu önemli proje ikili görüşmelerde, uluslarararası finans kurumlarında, sadece konuşuluyor, fiilen bir icraata geçilmiyordu. Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan yönetimlerinin iradesi sonucunda bu sorunun çözümü sağlandı. Projenin başarılı bir şekilde uygulanması sonucu Azerbaycan, demiryolu ile Türkiye’ye bağlanacaktır. Hiç kuşkusuz bu projenin hem ekonomik hem siyasi yönden çok büyük önemi vardır. Türkiye Ulaştırma Bakanı’nın açıklamasına göre, bu yolun inşası Azerbaycan ile Türkiye arasında ticaret hacminin 10 milyar dolar kadar artması için reel olanaklar sunacaktır. 2012 yılında tamamlanması planlanan hattın hizmete alınmasından sonra 2012 yılında 1,2 milyon yolcu ve 3,5 milyon ton yük taşınacak. 2034 yılında demiryolu hattı aracılığıyla 7,8 milyon yolcu ve 21,5 milyon ton yük taşınacağı tahmin ediliyor. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı, Marmaray ve hızlı tren projeleri ile yalnız Türkiye değil, Gürcistan ve Azerbaycan da Asya-Avrupa koridorunun en ekonomik ve güvenli seçeneği olacaktır.

Ekonomiye yapılan yabancı yatırımlar alanında Türkiye Azerbaycan’ın başlıca ortaklarından biridir. TÜSİAB’in verilerine göre, Azerbaycan’da faaliyette bulunan 230 Türk şirketinin ülkemize yaptığı yatırımın tutarı 2 milyar ABD dolarından fazladır. Sadece 2010 yılında Türkiye Azerbaycan’a 94,8 milyon AZN (120 milyon dolar) tutarında yatırım (petrol ve petrol dışı sektörlere) yapmıştır ki, bu rakam aynı dönemde anaparaya yönelik toplam yabancı yatırımların yüzde 3,9’nu oluşturmaktadır.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in belirttiği üzere, Azerbaycan şirketleri şimdiye kadar Türkiye ekonomisine 4 milyar doların üzerinde yatırım yapmışlar. Gelecek yıllarda sadece petro-kimya endüstrisine 6 milyar dolar ek sermaye yatırımı öngörülüyor.

Devlet İstatistik Komitesi verilerine göre, 2010 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki dış ticaret hacmi 942,08 milyon dolar, aynı şekilde ithalat hacmi 771,19 milyon dolar, ihracat hacmi 170,89 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

2010 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin Azerbaycan Cumhuriyeti’nin dış ticaretindeki payı % 3,37, aynı şekilde ithalatındaki payı  % 11,69,  ihracatındaki payı ise % 0,8 olmuştur. 

Azerbaycan Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında ticaret hacmi

(yıllar bazında milyon dolar)

 

2000

2001

2002   

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

İthalat

128,4

148,1

156,2

195,1

182,6

313,0

385,0

624,5

807,168

906,94

771,19

İhracat

104,9

67,4

83,4

107,0

224,9

276,0

388,1

1056,3

626,157

107,58

170,89

Denge

-23,5

-80,7

-72,8

-88,1

-42,3

-37,0

3,1

431,8

-181,01

-799,36

-600,3

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına göre, 2011 yılının ilk 5 ayında iki ülke arasında ticaret hacmi 1,4 milyar dolar olmuştur ve yıl sonunda 3 milyar dolara ulaşması beklenmektedir.

2010 yılında Türkiye’de Azerbaycan sermayeli 6’sı anonim ve 130’u limited toplam 136 şirket kurulmuştur. Bunların 74’ü İstanbul’da bulunuyor. Azerbaycan sermayeli şirketlerin çoğu inşaat sektöründe faaliyet gösteriyor. 2010 yılında Azerbaycan anaparası ile kurulan anonim şirketlerde Azerbaycan sermayesinin iştirak payı toplam sermayenin yüzde 25’ni oluşturuyor. Limited şirketlerde ise yaklaşık yüzde 50 iştirak payı Azerbaycan sermayesi ile sağlanmıştır. Türkiye’de 2010 yılında yabancı ortaklarla kurulan limited şirketler arasında Azerbaycan dördüncü, anonim şirketler arasında 14.sırada bulunuyor.

5 Haziran 2008’de Türkiye’nin petrokimya alanında en büyük şirketi Petkim’in yüzde 51 oranındaki kamu hissesinin blok satışı ile ilgili ihalede SOCAR’ın Türkiye’de kurduğu SOCAR&Turcas ortak girişim şirketi ve Suudi Arabistan’ı temsil eden İnjas Şirketi’nden oluşan SOCAR&Turcas/İnjas ortak girişim grubu 2 milyar 40 milyon dolar teklifte bulunarak ihaleyi kazandı. 2010 yılında Petkim, toplam üretim, gelir, kar ve ihracat konusunda rekor rakamlara ulaştı.

Ekonomik işbirliği hakkında bugüne kadar 23 belge imzalanmıştır.

Yukarıda belirtilenleri özetleyerek Azerbaycan ve Türkiye’nin uluslararası örgütlerde pekçok görüşmeler yaptıklarını, çeşitli uluslararası ve bölgesel konularda tutumlarının çok yakın olduğunu veya örtüştüğünü, ülkelerin birbirine karşılıklı destek verdiklerini söyleyebiliriz. Azerbaycan BM, İKT, NATO, Avrupa Konseyi, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, Ekonomik İşbirliği Örgütü, Türkçe konuşan Devletler Birliği ve benzeri kuruluşların bünyesinde de Türkiye ile yararlı işbirliği yapıyor. Türkiye ve Azerbaycan arasında ilişkilerin güçlendirilmesi Kafkasya bölgesinde istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacaktır. Nisan 1993’te Ermenistan Azerbaycan’ın Kelbecer bölgesini işgal edince ve işgal altındaki toprakların boşaltılmasına yönelik BM kararlarını yerine getirmediği sürece Türkiye, Ermenistan ile sınırlarını kapattı ve sorun çözüm buluncaya dek sınır kapılarını açmamakta kararlıdır. Türkiye, bütün uluslararası örgütlerde Ermenistan Silahlı Kuvvetleri tarafından işgal edilen Azerbaycan topraklarının boşaltılmasını, bu konuyla ilgili BM kararlarının yerine getirilmesini ısrarla talep ediyor.

Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev iki ülke arasında ilişkilerin mevcut durumunu şu kelimelerle değerlendirmiştir: “Türkiye-Azerbaycan ilişkileri şimdi en üst düzeydedir. Bu ilişkiler stratejik bir nitelik taşımakta, dostluk, kardeşlik ilkelerine dayanmaktadır. Bizi bağlayan unsurlar tarihi kökler, kültürel ilişkiler, bizim geçmişimiz ve bugünkü siyasi çıkarlarımızdır.”