Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in Portekiz televizyon kanalı muhabirine verdiği demeç - 3 Aralık 1996, Lizbon


 Soru: Sayın Cumhurbaşkanı, Dağlık Karabağ anlaşmazlığını anlatabilir misiniz?

Cevap: Evet, anlatabilirim. Gerçekten de, Portekiz`de şu konuda az bilgiye sahiptirler. Şimdi, Lizbon Zirve Toplantısı`nın ardından Portekiz kamuoyu belli bir fikir edinecektir. Bugün ben Portekiz Başbakanı ile bizzat bir görüşme yaptım. Biz bu konuyu konuştuk. Başbakanın artık bu konuyu iyi bildiğini anladım.

Bu anlaşmazlık 1988 yılında Ermenistan`ın suçu yüzünden başlamıştır. Azerbaycan`da Dağlık Karabağ diye bilinen küçük bir bölge bulunmaktadır. Bir zamanlar o, Azerbaycan Cumhuriyeti`nin sınırları içinde Dağlık Karabağ Otonom İli diye isimlendiriliyordu. O sıralarda tüm bunlar Sovyetler Birliği içinde yer alıyordu. Yüz ölçümü dörtbin kilometre kare olan bu bölgede yaklaşık 130 bin kişi yaşıyordu. Onların yüzde 70`ini Ermeniler, yüzde 30`unu Azeriler oluşturuyordu. Bu bölge Azerbaycan`ın ortasında bulunuyor ve dört bir yandan sırf Azerilerin ikamet ettikleri bölgelerle çevrilidir.

Nitekim Ermenistan Dağlık Karabağ`ı ilhak etmek amacıyla bu anlaşmazlığı ortaya çıkarmıştır. İhtilaf kan dökülmesine, daha sonra savaşa yol açmıştır. Askeri operasyonlar öylesine yoğun bir hal almıştır ki, sonuçta çok sayıda kişi öldürülmüş ve yaralanmıştır. Fakat çeşitli objektif ve subjektif nedenlerden dolayı ve açık söylersek, Ermenistan ve Azerbaycan henüz Sovyetler Birliği içinde yer aldıkları sıralarda Ermeni tarafı Sovyetler Birliği yönetimince, diğer ülkelerin bir takım çevrelerince desteklenmiştir, Azerbaycan`da ise durum istikrarlı değildi. Bundan yararlanan Ermenistan silahlı kuvvetleri önce Dağlık Karabağ topraklarından tüm Azerileri kovmuş, sonra da kendi saldırılarını Dağlık Karabağ`ın sınırları dışına genişletmişler. Tüm bunlar sonuçta Azerbaycan topraklarının yüzde 20`sinin işgaline neden olmuştur. Buraya Dağlık Karabağ ve onun çevresinde bulunan yerleşim birimleri, kent ve rayonlar (red. rayon-idari birim) dahildir.

Soru: Size öyle gelmiyor mu, Rusya bu anlaşmazlığın önüne geçemediği için sorumluluğun bir bölümü ona düşüyor?

Cevap: Tabii, Sovyetler Birliği yönetimi üç misli daha suçludur ve bunun için doğrudan sorumluluğu o taşımaktadır. O sırada ülke Rusya olarak değil, Sovyetler Birliği diye isimlendiriliyordu.

Muhabir: Şimdi ise Rusya sorumluluk taşımaktadır.

Haydar Aliyev: Şimdi ne Ermenistan, ne Azerbaycan sözün tam anlamıyla Rusya`ya bağlı değiller. Fakat Rusya, kuşkusuz, bölgemizde bir nüfuza sahiptir. Onun özellikle Ermenistan`da daha büyük nüfuzu vardır, Ermenistan ve Rusya arasındaki birçok ilişkiler son derece yoğundur. Bu yüzden de Rusya bu anlaşmazlığın önüne geçebilirdi, bu katliama izin vermeyebilirdi. Buarada Sovyetler Birliği, onun ardından Rusya yönetimi kendi yaptıklarının acısını çekiyor.Bu, Sovyetler Birliği`nin topraklarındaki ilk anlaşmazlıktı ve belki de Avrupa kıtasındaki ilk anlaşmazlıktı. Eğer zamanında bu ihtilafın önüne geçilseydi, ihtimal ki, daha sonralar Gürcü-Abhaz, Gürcü-Oset, Oset-İnguş, Dinyester yanı-Moldova, nihayet, Çeçen ihtilafları da ortaya çıkmazdı. Bir bakar mısınız, ne kadar fazla sayıda ihtilaf bulunmaktadır, hepsi de birbirine yakın bölgelerde. Bunların hepsi Dağlık Karabağ`dan başlamıştır. Hepsi de şu nedenden dolayı, o sıralarda Sovyetler Birliği`nin başında bulunan bazı kimseler Ermeni bölücülere, milliyetçilere hamilik yaparak Dağlık Karabağ`ı Azerbaycan`dan koparmayı, onu Ermenistan`a bağlamayı ve bu yolla iyi bir kazanç sağlayabileceklerini düşünüyorlardı. Fakat bu istek gerçekleşmedi. Savaş açtılar, bölgeyi ilhak etmeyi başaramadılar. Ve işte budur, artık sekiz senedir bu anlaşmazlık sürmektedir.

Soru: Siz anlaşmazlık son bulur mu dersiniz?

Cevap: O, henüz son bulmuş değil, fakat düşünüyorum ki, son bulacaktır. Anlaşmazlık böyle uzun süremez. Bugün AGİT Dönem Başkanı`nın, Ermenistan dışında, bütün AGİT üyeleri adına şu ilkeleri - anlaşmazlığın giderilmesinin temelini oluşturacak ilkeleri duyurması şunu kanıtlamaktadır ki, AGİT, ona üye olan ülkeler bu anlaşmazlığın aynı ilkelerin temelinde çözülmesi kararını destekliyorlar. Anlaşmazlık şu nedenden dolayı çözüm bulmamaktadır, zira Ermenistan bu ilkelere uymak istemiyor, onları onaylamıyor. Fakat şimdi, tüm AGİT üyesi ülkelerin şu prensiplere bağlı olduklarını söyledikleri bir dönemde, zannediyorum, Ermenistan tarafının bir düşünmesi gerekiyor.

Soru: Yani sekiz sene sonra!

Cevap: Ne yapalım, bundan daha uzun süren anlaşmazlıklar bile oluyor.

Bilgi notu

DEMEÇLER