Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in İngiltere Sanayiciler Konfederasyonu’nda yaptığı konuşma - 22 Şubat 1994


Sayın Bayanlar ve Baylar, iyi akşamlar!

Ben bugün sizlerle bir araya gelmekten çok memnunum. Öncelikle BP ve Statoil şirketlerine bu görüşmeyi düzenledikeri için teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Bildiğiniz üzere, ben İngiltere Başbakanı Sayın John Major’un daveti üzerine resmi ziyaret için İngiltere'ye geldim. Uçaktan Londra'ya indiyim dakikadan şu ana kadar resmi dairelerin misafirperverliğini gördüm ve görüşmelerimiz sıcak bir atmosferde gerçekleşti. Ziyaret sırasında Başbakan Sayın John Major ile bir araya gelecek, görüşmeler yapacağız. Fakat şimdi İngiltere işadamlarının temsilcileriyle bir arada bulunmak benim için son derece büyük önem arzetmektedir.

İngiltere gezimin temel amacı bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti ile Büyük Britanya arasında ilişkileri genişletmek ve geliştirmektir. Azerbaycan Cumhuriyeti, uzun yıllar boyunca Sovyetler Birliği'nin sınırları içinde bulundu ve 1991 yılının sonu ve 1992 yılının başlarında bağımsızlığını kazandı. Şimdi kendisi iki yılı aşkın bir süredir bağımsız bir devlet olarak dünya ülkeleri tarafından tanınmıştır. Azerbaycan, tüm devletlerle karşılıklı yararlı ilişkiler kurma çizgisini izliyor. Aynı şekilde dünyanın önde gelen devletlerinden biri olan İngiltere ile tüm alanlarda ilişkiler kurma ve bu ilişkileri geliştirme kararlılığı içindedir.

Azerbaycan, İngiltere ile ilişkilerini genişletme yolunu izleyerek ilk önce ekonomik ilişkilerin kurulması ve geliştirilmesine özen gösteriyor. Sizi bu konuda bilgilendirerek Azerbaycan Cumhuriyeti’nin büyük ekonomik potansiyelinin bulunduğunu, yeraltı ve yerüstü kaynaklarla zengin olduğunu belirtmek isterim. Dolayısıyla Azerbaycan diğer devletlerle, keza İngiltere ile tüm alanlardaki ilişkilerinde, kuşkusuz, çok değerli bir ortak olabilir.

Günümüzde Azerbaycan,  iç politikasında, özellikle ekonomi alanında piyasa ekonomisini uyguluyor. Ülkemiz ekonomide reformlar yaparak, mevcut ekonomik sistemi, ekonomik yapıyı değiştirerek sahibkarlığa, girişimciliğe ve ekonomide serbestliğe geniş olanaklar tanımak niyetindedir. Bu alanda gerekli önlemler alınmaktadır. Bu yüzden de Azerbaycan Cumhuriyeti ile diğer ülkeler, özellikle İngiltere arasında ekonomik ilişkilerin kurulması için şimdi daha uygun koşullar sağlanmıştır.

Azerbaycan'ın ekonomik potansiyeli, yeraltı ve yerüstü kaynakları, bilimsel, entelektüel potansiyelinin yanı sıra ekonomi alanında diğer devletlerle işbirliği için daha uygun ortamı sağlayan unsurlardan biri de ülkemizin jeopolitik konumudur. Azerbaycan'ın devlet yapısı, iç politikası bağımsız devlete özgü bir yapı ve politikadır, yani Azerbaycan artık bağımsız bir devlettir ve kendi bağımsızlığını bundan sonra asla kaybetmeyecektir. Devlet yapısında tarihi ve milli geleneklerimiz dikkate alınmakla birlikte  uluslararası birikim ve  demokratik ilkeler de kullanılıyor, bugün Azerbaycan'da demokratik hukuk devletinin kurulması süreci uygulanıyor, hukuksal demokratik bir toplum oluşturuluyor. İç yaşamımızda demokratik ilkeler yaygın bir biçimde uygulanıyor. Azerbaycan hem devlet politikası alanında, hem sosyo-politik alanda siyasi çoğulculuk, düşünce özgürlüğü, bireysel özgürlük, vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü gibi ilkelerin önemli ilkeler olarak uygulanması yolunu izliyor. Tüm bunlar Azerbaycan'da demokratik bir ortamın oluşmasına yol açtı ve aynı zamanda yurtiçi sosyal ve siyasi durumun tamamen istkrar kazanmasına olanak tanıdı.

Böylece, Azerbaycan tüm dünya ülkeleri ile, ilk önce ekonomik yönden gelişmiş devletlerle ekonomik ilişkilerini genişletme planlarını gerçekleştirerek yabancı ülke şirketlerinin, firmalarının, işadamlarının Azerbaycan'a ilgi göstermesine özel önem veriyor. Bu yüzden de biz İngiliz işadamlarının, ünlü firma ve şirketlerinin ülkemize gelmesini temenni ediyoruz. Ben Azerbaycan'da işadamlarına ortak iş yapmak için, yatırım ve diğer benzeri faaliyetlerde bulunmak için tüm koşulların sağlanabileceğini vurgulamak istiyorum.

Tarihe bir göz atarsak İngiltere’nin her zaman Azerbaycan'a ilgi gösterdiğini açıkça görürüz. Tarihi olgular İngiltere tüccar, gezgin ve işadamlarının daha  15-16. yüzyıllarda Azerbaycan'da bulunduğunu, 19. yüzyılın sonlarında – 20. yüzyılın başlarında ise büyük İngiliz şirketlerinin Azerbaycan'a akın akın geldiğini ve orada çok büyük çalışmalar yaptıklarını gösteriyor. British Petroleum Başkanı ile bugünkü görüşmemizde kendisi BP’nin birkaç yıldır Statoil ile birlikte Azerbaycan'da iş yaptığını söyledi. Fakat ben  British Petroleum’un birkaç yıl değil, daha yüzyılın başlarında, yaklaşık 90 yıl önce Azerbaycan'a geldiğini ve Bakü'de petrol üretiminde yer aldığını kendisine hatırlattım. Bu yüzyılın başlarında, yani 1920 yılına kadar İngiliz işadamları Azerbaycan'da geniş faaliyetlerde bulunarak çok işler yaptılar. Onlar Azerbaycan petrolünün üretimine katılarak, kuşkusuz, büyük gelir elde ettiler. Ama aşağı yukarı 1920 yılında bu süreç durdu, ardından ilişkiler kesildi. Oysa bugün bu ilişkilerin yeniden sağlandığını ve daha da genişlemesi için adımlar attığımızı memnuniyetle belirtebiliriz.

Ben tarihi gerçekleri hatırlatarak sizi ve genel olarak tüm İngiliz işadamlarını Azerbaycan'a davet ediyorum ve Azerbaycan'a yatırım yapmak, iş yapmak, ortak işletmeler kurmak için geniş olanakların bulunduğu konusunda bana güvenmenizi isterim. Umarım, İngiltere işadamları bu olanakları verimli bir şekilde değerlendirecekler.

Bir konuya da değinmek istiyorum. Çünkü bu konu bazı kişilerin Azerbaycan'da iş yapmasına engel olabilir. Bu konu şu ki, bildiğiniz üzere Azerbaycan ve Ermenistan arasında altı yıldır savaş sürüyor, Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının bir kısmı Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından işgal edilmiştir. Bu savaş yapay bir biçimde oluşturulmuş Dağlık Karabağ sorunuyla başlamış, fakat ardından iki cumhuriyet, iki devlet - Ermenistan ve Azerbaycan arasında geniş kapsamlı bir savaşa dönüşmüştür. Biz bu savaşı istemiyoruz, buna son vermek istiyoruz, sorunları barış yoluyla çözmeye çalışıyoruz, bunların uluslararası kuruluşlar aracılığıyla çözümü için uğraşıyoruz. Onun için bu alanda çok ciddi adımlar atıyoruz. Fakat bizim temel şartımız, Ermeni silahlı kuvvetlerinin işgal altındaki Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarını terk etmesi ve buna dayanarak Ermenistan ve Azerbaycan arasında barış görüşmelerinin yapılması ve barışın sağlanmasıdır. Biz eminiz, barış sağlanacak, savaş bitecek ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğü, sınırlarının dokunulmazlığı temin edilecektir. Bu yüzden de bu sorun işadamlarının Azerbaycan'da iş yapmasına engel oluşturmamalı. Ben bunu size tüm kararlılığımla söylüyorum ve bunun kimseyi tedirgin etmemesini ve hiç kimseyi Azerbaycan'da iş yapmak niyetinden alıkoymamasını istiyorum.

Bugün Londra'da birkaç büyük şirketin başkanlarıyla, keza BP, Cayzer Engineering, CPT, John Brown şirketlerinin başkanlarıyla görüşmelerimiz olduğunu memnuniyetle ifade etmek isterim. Bu görüşmelerin iyi ve verimli çalışmaların bir başlangıcı olduğunu düşünüyorum. Yarın bu şirketlerle bizim ilgili şirketler arasında protokoller, anlaşmalar imzalanacaktır. Biz bu şirketlerle somut çalışmalar yapma kararlılığı içindeyiz ve öngörülen istekler gerçekleştirilecektir. Bu yüzden de diğer şirket ve işadamlarını da benzer girişimlerde bulunmaya davet ediyorum. Yineliyorum, Azerbaycan'ın ekonomik potansiyeli çok yüksektir. Gerek petrol alanında, gerek petrokimya alanında, gerek makina, elektronik, elektik makineleri üretimi dalında, gerekse tarım, hafif sanayi dalında Azerbaycan’da çok önemli işletmeler bulunuyor. Hemen hemen tüm sanayi dallarında geniş olanaklara sahibiz, önemli oranda üretim kaynaklarımız bulunuyor. Bunlar ortaklaşa olarak etkili bir biçimde değerlendirilebilir. Ben  İngiliz işadamlarına tüm bu bilgileri sunarak kendilerini ortak çalışmalar yapmaya çağırıyorum.

Bir kez daha ifade ediyorum ki, İngiltere girişimcileri, işadamları için Azerbaycan çok yararlı ve güvenilir bir ortaktır. Sanırım, siz bu olanaklardan faydalanmak için gerekli adımları atacaksınız.

Hepinizi Azerbaycan'a davet ediyorum. İlginize teşekkür ederim. Aklınıza takılan sorular varsa, onları yanıtlamaya hazırım.

Soru: Sizin dış politikanızda Rusya, Ortadoğu, özellikle İran'a karşı ne tür bir yaklaşım söz konusudur? Bakü-Enzeli (İran) petrol boru hattı ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? Uyguladığınız piyasa ekonomisinde yabancı ülkelerin, genellikle Orta Doğu'nun, özellikle İran'ın ne tür bir rol üstleneceğini düşünüyorsunuz? Hazar Denizi havzası ülkelerinin lideri kimdir?

Cevap: Azerbaycan'ın dış politikası tüm devletlerle eşit ve karşılıklı yarara dayalı ilişkilerin kurulmasından ibaret. Evet, bütün devletlerle, özellikle komşu ülkelerle. Şüphesiz ki, jeopolitik durum nedeniyle komşu devletlerle ilişkiler daha yoğundur. Fakat ben bir cumhurbaşkanı olarak İngiltere ile Azerbaycan arasında ilişkilerin kurulmasına bizzat çok büyük önem veriyorum. Bu nedenle bugünkü konuşmamın rastlantı olmadığını, bilakis iyice düşünürek İngiltere’nin daha birkaç yüzyıl önce Azerbaycan'a ilgi gösterdiğini belirtmek isterim. Yüzyılımızın başında Azerbaycan'a yapılan yabancı sermayenin büyük bir kısmı İngiliz iş adamlarına ait. Bu nedenle İngiltere ile Azerbaycan'ın ilişkileri tarihsel ve geleneksel bakımdan bir takım nitelikler taşımaktadır.

Bu yüzden  bütün ülkelerle ilişkilerimiz hukuk eşitliğine dayanmalı ve karşılıklı yarar sağlamalıdır. Aynı şekilde Rusya ve  İran ile olan ilişkilerimiz. Biz bunlar arasında bir ayırım yapmayız.

Sizin  hangi boru hattından bahsettiğinizi bilmiyorum. Benim bir şey dikkatimi çekiyor, bu boru hattıyla ilgili hep çok soru soruyorlar. Ner var ki hangi boru hattından söz edildiği belli değildir. Bir boru hattı olabilir. Biz artık görüşmeler yapıyoruz. BP, AMOCO, Statoil çalışmalarda bulunacaklar. Bu konsorsiyumun ürettiği petrol, kuşkusuz, boru hattıyla nakledilecektir. Fakat bu hattın nereden geçeceği, nasıl inşa edileceği henüz belli değildir. Bunu belirleyecğiz. Boru hattının Bakü'den Enzeli’ye uzanacağı konusunda sorunuza gelince, benim bundan haberim yok.

Hazar Denizi havzası ülkelerinin liderine gelince, böyle bir lider söz konusu değildir. Her ülkenin kendi lideri vardır.

Bir kez daha belirtmek isterim ki, Azerbaycan ekonomisi serbest ekonomi, piyasa ekonomisi yolunda ilerleyecektir ve bu, bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti'nin ekonomik alanda stratejik yoludur. Biz bu yolu seçtik ve bunu seçerken uluslararası birikimden yararlandık, bundan sonra da yararlanacağız. Başka bir ülke, özellikle İran veya herhangi bir komşu devlet bizim piyasa ekonomisini hiçbir şekilde etkileyemez. Genel olarak, dünyada piyasa ekonomisi uygulanıyor. Bildiğiniz üzere, son dönemlere kadar sadece Sovyetler Birliği'nde sosyalist yapıya dayalı bir ekonomi söz konusuydu, oysa diğer ülkelerde serbest ekonomi, piyasa ekonomisi uygulanıyordu. Şimdi biz de bu yolu izliyoruz. Bu yüzden her hangi diğer ülke bunu etkileyemez, buna karşı çıkamaz.

Çeviri 24 Şubat 1994 tarihli AZERBAYCAN Gazetesinden yapılmıştır.