Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in Karadeniz Bölgesinde Yeni Fırsatlar konulu iş konferansında konuşması -28 Nisan 1997 


Sayın Başkan!

Bayanlar ve baylar!

Sayın devlet ve hükümet başkanlarını, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı İş Konseyi’nin Türkiye Cumhuriyeti Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ile ortaklaşa düzenlediği Karadeniz Bölgesinde Yeni Fırsatlar konulu iş konferansına tüm katılanları yürekten selamlıyorum.

Misafirperverlik ve bize mükemmel bir çalışma ortamı sağladığı için değerli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, konferansı organize edenlere teşekkürümü sunuyorum.

Toplantımızın güzel İstanbul kentinde yapılıyor olması son derece anlamlıdır. Beş yıl önce, Haziran 1992’de işte burada Karadeniz havzasındaki on bir ülke bölgemizi barış, istikrar ve refah bölgesine dönüştürecek, halklarımızın refahını yükseltecek yeni bir uluslararası teşkilatın oluşturulduğunu duyurdu.

Geçen beş yıl bu kararın doğruluğunu, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın gerekliliğini ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir kuruluş olduğunu inandırıcı bir şekilde kanıtlamıştır. Birçok alanlarda işbirliğimizin genişlemesi ve derinleşmesi için aynı dönem zarfında bir hayli iş yapılmış, bölgesel ticarette ve ekonomik işbirliğinde olumlu sonuçlar elde edilmiştir.

Tüm bunlar bizim işbirliğimizin daha üst düzeylere çıkarılması ve yeni biçimlerinin oluşması için uygun ortam ve koşulların sağlanmasına katkıda bulunmuştur. Karadeniz Ekonomik İşbirliği ülkeleri iş konferansı da bu tür yeni biçimlerden biridir. İş konferansına Karadeniz Ekonomik İşbirliği üyesi ülkelerinin işadamları, iş çevrelerinin temsilcileri katılıyorlar. Hiç kuşkusuz bu, işbirliğimizn başarısına, planlarımızın netlik kazanmasına, yeni işbirliklerinin kurulmasına, mevcut sorunların çözümüne katkıda bulunacaktır.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının, BM yetkililerinin, Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası, Uluslararası Finans Kuruluşu ve birçok nüfuzlu uluslararası kurumların başkanlarının bu toplantıya katılmaları onların Karadeniz Ekonomik İşbirliği’ne çok büyük önem verdiklerini gözler önüne seriyor.

Bölgemizin muazzam ekonomik potansiyelinin daha iyi değerlendirilmesi için konferansımızın uygun ortam sağlayacağına, yatırımların artmasına ve bizim bölgesel işbirliği projelerimizin fiilen gerçekleşmesine katkıda bulunacağından eminim.

Örneğin, ulaşım, enerji, haberleşme alanlarında ortak çalışma ve yatırımların yapılması için geniş olanaklar bulunmaktadır. Karadeniz Ekonomik İşbirliği bölgesinde ulaşım altyapısı ile ilgili projeler büyük önem taşımaktadır. Bu altyapının Avrupa ulaşım ağına entegrasyonu sağlanacaktır. Karadeniz Ekonomik İşbirliği ulaştırma projeleri ile TRACECA projelerinin koordinasyonu Avrupa ve Asya ülkeleri arasında yük taşımacılığı için geniş fırsatlar sunacaktır.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği üyesi ülkelerin enerji sistemlerinin birleştirilmesi projesi ileriye dönük bir projedir. Bu, aynı zamanda tek Avrasya enerji sisteminin oluşturulması yönünde atılan bir adım olarak yorumlanabilir. Karadeniz bölgesi, Hazar Denizi bölgesinden enerji kaynaklarının taşınmasında özel bir önem taşımaktadır. Bununla ilgili olarak söz konusu enerji kaynaklarının çevresel bakımdan duyarlı ve güvenli taşıma sisteminin oluşturulması zorunluluğu ortaya çıkıyor.

Azerbaycan, bu projelere ilgi duyuyor ve bunların gerçekleştirilmesinde etkin yer almak niyetindedir.

Sayın bayanlar ve baylar!

Karadeniz Ekonomik İşbirliğinin temel amacı bölgemizin canlanmasını, halklarımız için barış ve refahı sağlamaktır. Bu nedenle bizim bölgede bulunan silahlı ihtilafların sürmesine izin verilemez.

Bilindiği üzere, Azerbaycan Cumhuriyeti Ermenistan Cumhuriyeti’nin saldırısı sonucu çok büyük zarara uğramış, topraklarımızın yüzde 20’si işgal edilmiştir, bir milyonu aşkın Azerbaycanlı mülteci durumuna düşmüştür ve son derece zorlu koşullarda yaşıyor.

Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığının çözüme kavuşturulması için Aralık 1996’da AGİT Lizbon Zirvesinde örgüt üyesi 53 devlet adına şu temel ilkeler kabul edilmiştir:

-Ermenistan ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü;

-Azerbaycan’ın sınırları içinde Dağlık Karabağ’a geniş özerklik;

-Dağlık Karabağ’ın tüm nüfusunun güvenliği.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi de 22 Nisan 1997 tarihli kararında bu ilkeleri onaylamıştır.

Lizbon Zirvesi’nin kararlarının fiilen uygulanmasını sağlamak için biz tarafımızca tüm gerekli önlemleri alıyoruz ve 1997 yılının barış anlaşmasının sağlanması bakımından kritik bir yıl olacağını ümit ediyoruz. AGİT Minsk Grubunun uzun süredir devam eden bu sorunun çözümüne yönelik faaliyetlerinin daha da güçleneceğine, Minsk konferansı eşbaşkanları olan Rusya, ABD ve Fransa’nın ortak çabalarının yanı sıra Karadeniz havzası ülkelerinin yardımına inanıyoruz.

Biz Ermenistan’ı, AGİT Lizbon Zivresi’nin onayladığı ilkeler temelinde sorunu barışçı yoldan çözmeye davet ediyoruz.

Ben bu kürsüde Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kesin tutumunu, üç senedir devam eden ateşkes düzenine cumhuriyetimizin barış sözleşmesi imzalanıncaya dek uymak niyetinde olduğunu birkez daha ifade ediyorum.

Ortak çabalarla bölgemizdeki tüm sorunların çözümünü sağlayacağımıza, kalıcı barışın, istikrarın, halklarımızın kalkınmasının ve işbirliğinin temelini atabileceğimize inanıyorum. İlginiz için teşekkür ederim.

Çeviri 29 Nisan 1997 tarihli AZERBAYCAN Gazetesinden yapılmıştır.