Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in Azerbaycan halkına Yeni yıl kutlama mesajı - 31 Aralık 1995


Sayın Yurttaşlar!

Değerli kardeşler, Azerbaycan Cumhuriyeti Vatandaşları!

Sizin önümüzdeki 1996 yılınızı - Yeni yılınızı kutlarım, size esenlikler, mutluluk, işlerinizde başarılar dilerim.

Biz 1995 yılının son dakikalarını yaşıyoruz. 1995 yılı Azerbaycan Cumhuriyeti`nin, halkımızın yaşamında büyük başarılar yılı, önemli gelişmeler yılı olarak artık tarihimize geçmiştir. 1995 yılının en büyük kazanımı şu ki, Azerbaycan Cumhuriyeti kendi bağımsızlığını daha da pekiştirdi, Azerbaycan Cumhuriyeti bağımsız bir devlet olarak bir yılın daha sonuna geldi.

1995 yılında biz uzun seneler boyunca hep düşlediğimiz bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti`nin ilk Anayasası`nı kabul ettik. Bu, tarihi bir gelişmedir. Azerbaycan bağımsızlığının dördüncü yılını bağımsız devletin Anayasası ile tamamladı. Biz ilk defa bağımsız Azerbaycan`ın demokratik parlamentosunu seçtik ve parlamento artık oluşturulmuştur, faaliyette bulunmaktadır. Azerbaycan`ın ilk demokratik Anayasasının kabul edilmesi, ülkemizde ilk demokratik parlamento seçiminin yapılması Azerbaycan`da demokrasinin gelişmesinde önemli bir aşamadır ve bağımsız Azerbaycan`ın geleceği açısından iyi zeminler oluşturmaktadır. Bağımsız Azerbaycan birkez daha tüm dünyaya gösterdi ki, halkımız tuttuğu yolda kararlılıkla ilerlemektedir. Azerbaycan`da demokratik hukuk devleti kuruluyor, demokratik sivil bir toplum oluşturuluyor, demokrasinin tüm gerekleri cumhuriyetimizde yerine getiriltmiştir ve bunların ileride de gelişmesi, insanların serbest, hür özgür yaşaması için, onların haklarının korunması için ve her vatandaşın kendi isteğini, dileğini özgür bir biçimde gerçekleştirmesi için uygun ortam sağlanmıştır.

Azerbaycan`ın Anayasasının kabul edilmesi ve ilk demokratik parlamentosunun oluşturulması cumhuriyetimizin yaşamında dört sene süren zorlu, sıkıntılı sosyo-politik süreçlerin sona erdiğini gösteriyor. Bu süreçler Azerbaycan`da bağımsız devletin varlığını sürdürmesi açısından çok zorluklar çıkarmıştı. Bu nedenle de tüm bunların düzene koyulması ve nihayet, Anayasanın kabul edilmesi Azerbaycan`da bağımsızlığın sarsılmaz olduğunu, sonsuza kadar hep süreceğini birkez daha tüm dünyaya gösterdi. Biz 1995 yılını tamamlayarak şunu büyük memnuniyet duygusu ile söyleyebiliriz ki, Azerbaycan`ın bağımsızlığı korundu, sürdürüldü ve onun sonsuzdek olması için, Azerbaycan halkının hep ulusal özgürlük ortamında yaşaması için iyi bir ortam sağlanmış oldu.

1995 yılının bir diğer önemli özelliği şu ki, bu sene de halkımız ateşkes koşulları altında, barış ve huzur ortamında yaşadı. Ermenistan ile Azerbaycan arasında yedi seneden fazla süren savaşta, Ermenistan`ın Azerbaycan`a askeri saldırısı sonucunda çıkan ihtilafta 1994 yılında sağlanmış ateşkes antlaşması tüm 1995 yılı boyunca uygulandı. Bütün senenin huzur içinde geçmesi, yani cephede ateşin durması, kan dökülmemesi, insanlarımızın barış ortamında yaşaması son yılların büyük başarılarından biridir.

1995 yılında cumhuriyetimizin ateşkes koşulları altında varlığını sürdürmesini sağlayarak biz savaşa son vermek, büyük barışı tesis etmek, işgal altındaki topraklarımızdan silahlı işgal birliklerinin çekilmesi, cumhuriyetimizin toprak bütünlüğünün sağlanması için kararlı bir biçimde çalışmalarda bulunduk. Bugün biz bir dizi başarılar sağladığımızı söyleyebiliriz. Bir sene boyunca ateşkes düzeninin sürdürülmesi şunu gösteriyor ki, biz artık hem dünya kamuoyunda, hem de Azerbaycan`a saldıran Ermenistan`daki çevrelerde barışın sağlanması için ilgili kararların alınması düşüncesinin oluşmasını sağlamayı başarmışız. Bunun yanı sıra, bir sene boyunca sürekli olarak farklı boyutlarda, çerçevelerde yapılan görüşmeler bizim barış doğrultusunda çalışmalarımıza hız kazandırmış ve Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığının ortadan kaldırılması, Dağlık Karabağ sorunun çözümlenmesi için uygun ortam sağlanmıştır.

Umarım, 1995 yılındaki başarılar 1996 yılında Büyük Barış Sözleşmesi`nin sağlanması, büyük barışın tesisi için iyi bir zemin oluşturmaktadır ve bunları verimli bir şekilde değerlendirerek biz 1996 yılında cumhuriyetimizi askeri saldırıdan kurtarabiliriz, işgal altındaki topraklarımızdan işgal güçlerini çıkarabiliriz, cumhuriyetimizin toprak bütünlüğünü sağlayarak yerinden, yurdundan göçe zorlanmış Azerbaycan vatandaşlarının kendi topraklarına dönmelerini sağlayabiliriz. Bu alanda hem uluslararası örgütlerde - BM kuruluşlarında, AGİT Minsk Grubu çerçevesinde, öbür uluslararası örgütlerde yürüttüğümüz çalışmalar, hem de dünyanın büyük devletlerinin başkanları, temsilcileri ile yapılan görüşmeler ve bizim gösterdiğimiz çabalar şu sonuçlara götürmüştür.

1995 yılında bu alanda yapılmış çalışmaları konuşmak fazla zaman alıyor. Fakat şunu kaydetmek isterim ki, uluslararası kuruluşlarda yapılan görüşmelerin yanı sıra, Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığının çözümü için son yıllarda girişimde bulunmuş Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sayın Bill Clinton ile, Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ile, Turkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile ve diğer ülkelerin devlet başkanları ile benim bizzat yaptığım görüşmeler ve sağlanan anlaşmalar, uzlaşmalar şunu gösteriyor ki, dünya kamuoyu, uluslararası örgütler, aynı zamanda dünyanın önde gelen devletleri bizim bölgede barışın sağlanmasını istiyorlar, bunun sağlanması için faaliyette bulunur, çabalar gösteriyorlar ve umarım bundan böyle de gösterecekler.

Bizim 1995 yılında kazandığımız en büyük başarı şu ki, son yıllarda cumhuriyetimizi zor duruma sokan, kendi içimizde var olan kargaşaya, farklı grupların iktidar, vazife için mücadelesine, farklı silahlı çetelerin Azerbaycan`ı içeriden çökertme faaliyetlerine son verilmiştir. Ben bugün, Yeni yıl arifesinde, birkez daha kaydetmek isterim ki, halkımızın, cumhuriyetimizin son yıllarda şu zor duruma düşmesinin temel nedeni Ermenistan`ın Azerbaycan`a askeri saldırısı, bunun yanı sıra cumhuriyetimizin içinde farklı grupların, çetelerin, güçlerin görev çekişmesi, bireysel kibirleri, özel amaçlarına ulaşmak için yasadışı eylemleridir. Onların yasadışı eylemleri halkımızı böylesine acılı bir duruma sokmuştur.

Değerli yurttaşlar, siz tüm bunlara tanık oldunuz. 1993 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti`nin iç savaşa kadar gitmesi, 1994 yılında Azerbaycan`da çeşitli çetelerin, grupların, bunun yanı sıra maalesef farklı siyasi partilere, örgütlere üye olan grupların tüm sene boyunca cumhuriyetimizde istikarı bozma, devlet düzeninı bozma eğilimleri - bunlar hepsi anlattıklarımın bariz kanıtıdır.

Biz tüm bunların önüne geçtik. Fakat buna rağmen 1995 yılında yine de bu girişimler sürdü. Bu yönde girişimler sürdükçe insanlarımız korku içinde yaşayarak istikrar sağlanmadığı için gelecek konusunda ümitsizliğe kapılmış ve cumhuriyetimizde acılı bir durum ortaya çıkmıştı. 1995 yılının başında bu suç örgütleri yine de kendi suç eylemlerini gerçekleştirme gayretlerinde bulundular. Mart ayında yeniden Azerbaycan`da darbe girişimi oldu, onların önüne geçildi. Fakat bunlar da ders olmadı. Azerbaycan`ın içinde mevcut olan düşman güçler ve ülkemizin istiklalini bozmak için, cumhuriyetimizin kalkınmasına engel olmak için provokasyon nitelikli eylemlere kol koyan yabancı güçler yine de kendi girişimlerinden vaz geçmediler. Şu malum Mart olaylarının ardından 1995 yılında Azerbaycan`da çeşitli terör eylemlerinin gerçekleştirilmesi yönünde girişimler, köprü patlatma, diğer provokasyon türü durumlar yaşandı ve tekrar bir çete terör aracılığıyla Azerbaycan`da darbe girişimi yaptı. Bunlar da önlendi. Tüm bu suçların önüne geçildiği sırada, onlarla ilgili soruşturma, araştırma yapıldığı esnada cumhuriyetimizde yeni suç örgütleri, silahlı çeteler açığa çıkarıldı. Onlar da etkisiz hale getirildiler, ortadan kaldırıldılar. Onlara karşı gerekli yasal önlemler alındı.

Tüm bunların sonucunda hem cumhuriyetimizin kamuoyu hem dünya kamuoyu şunu gördü, Azerbaycan devleti kendi devlet düzenini korumak gücüne sahiptir ve Azerbaycan Cumhuriyeti`nde insanların normal koşullarda yaşaması için uygun ortamı sağlamak mümkündür. Sırf alınan önlemler sonucunda cumhuriyetimizde sosyo-politik istikrar, huzur sağlanmıştır. Cumhuriyetimizde devlet yapılanması sürecini, ülkemiz ekonomisinde reformları uygulamak için artık gerekli ortam sağlanmıştır.

Nitekim 1995 yılının önemli yönlerinden biri de şu ki, son yıllarda ülkemizin dışından ve içinden cumhuriyetimizi çökertme, bölme, kargaşa çıkarma, insanları tehlike atında yaşatma girişimlerinde bulunan gruplar artık etkisiz duruma getirilmişler, ortadan kaldırılmışlar, onlarla ilgili yasal çerçevede önlemler alınmaktadır. Onların dışarıda yaşayan hamileri de ve bugün hâlâ cumhuriyet dahilinde gizli olarak bazı umutlarla yaşayan bir takım güçler de artık şunu anlamalılar ki, bunlar hiçbir sonuç vermeyecektir. Ülkemizde istikrarlı bir ortam sağlanmıştır, şunu tekrar belirtirim ki, Azerbaycan devleti kendisini koruma gücündedir, vatandaşlarımız huzur içinde yaşayabilirler, kendi istek ve dileklerini gerçekleştirebilirler.

1995 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti uluslararası alanda kendi konumunu güçlendirmek için pekçok önlem uyguladı ve bunlar çok iyi sonuçlar verdi. Cumhuriyetimizin uluslararası örgüt toplantılarına katılımı ve Azerbaycan`ın tutumlarının ortaya konması, dünaynın birçok devletleri ile karşılıklı ilişkilerin kurulması ve sürdürülmesi, cumhurbaşkanının faklı ülkelere gezileri ve dünyanın birçok ülke başkanlarının, delegasyonlarının Azerbaycan`ı ziyaretleri, sağlanan uzlaşmalar ve bunların sonucunda cumhuriyetimizin dünyanın birçok ülkeleriyle oluşan ikili, karşılıklı faydaya dayalı ilişkileri Azerbaycan Cumhuriyeti`nin, bağımsız devletimizin dünya genelinde konumlarını güçlendirdi, dünya kamuoyunun Azerbaycan`ı bağımsız bir devlet olarak daha da iyi tanımasını sağladı.

Bu açıdan ben uluslararası arenada en önemli olayları kaydetmek isterim. İkinci Dünya Savaşı`nda Alman Faşizmine karşı kazanılmış zaferin 50. yıldönümünü tüm dünya, aynı zamanda Azerbaycan Cumhuriyeti de kutladı. Azerbaycan Cumhuriyeti`nin üst düzey delegasyonu Londra`da, Paris`te, Moskova`da uluslararası düzeyde düzenlenen etkinliklere katıldı ve ülkemizi temsil etti.

İkinci Dünya Savaşı`ndan sonra dünyada barışı, huzuru sağlamak için kurulmuş olan Birleşik Milletler`in 50.kuruluş yıldönümü de ululararsı alanda 1995 yılında yaşanmış en anlamlı olaylardan biridir. Azerbaycan Cumhuriyeti eşit haklara sahip bir devlet olarak BM`nin 50.kuruluş yıldönümü törenine katılarak ülkemizi gereğince temsil etti. Aynı törenlerde dünyanın birçok ülkelerinin başkanları ile düzenlenen görüşmeler, yapılan müzakereler Azerbaycan Cumhuriyeti`nin dünya genelindeki konumunu daha da pekiştirdi.

1995 yılında biz cumhuriyetimizde ekonomiyi geliştirmek, ekonomik reformları uygulamak için ülkemizde tüm alanlarda demokratikleşme sürecini gerçekleştirmek için birçok önlemler aldık. Aynı zamanda cumhuriyetimizin piyasa ekonomisine dayalı olarak gelişmesi alanında birçok düzenlemeler yaptık. İşte bu düzenlemelerin sonucunda, cumhuriyetimizde demokrasinin varolduğunu, geliştiğini, ülkemizde piyasa ekonomisine uygun biçimde reformların uygulandığını göz önünde bulundurarak dünyanın ekonomi ve finans kuruluşları Azerbaycan konusundaki olumlu tutumlarını daha da pekiştirdiler. Uluslararsı Para Fonu, Dünya Bankası, Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası ve dünyanın başka ekonomi, finans kuruluşları Azerbaycan`la ilişkilerini daha da geliştirdiler ve cumhuriyetimize yardımlarını artırdılar.

Bu süre içinde bizim yaptığımız görüşmeler, bulunduğumuz temaslar sonucunda Azerbaycan`da ekonomik reformların uygulanması, ülkemiz ekonomisinin geliştirilmesi için uzun vadeli krediler tahsis edilmiş ve biz artık onları kullanıyoruz. Avrupa Konseyi Azerbaycan`a yardımda bulunarak ülkemize gıda ürünlerini sağlamak için bize bir hayli yardım etmiştir ve bu yardımlar hala sürüyor. Avrupa Konseyi ile olan ilişkilerimiz Azerbaycan`ın bu birliğe üye olması doğrultusunda yeni bir adım olarak değerlendirilmelidir.

Biz Azerbaycan`ı dünya ekonomisine açtık ve ülkemizi dünya ekonomisi ile bütünleştirmek istiyoruz, dünya ekonomisine entegre olma sürecini gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle de bizim 1995 yılında dünyanın önemli ekonomik kuruluşlarında yapılan görüşmelerimiz, temaslarımız ve Azerbaycan`ın olanaklarının dünya ekonomik kuruluşlarına kapsamlı olarak anlatılması büyük önem arz etmektedir. Bu bakımdan Londra`da Adam Smith Enstitüsü`nün Azerbaycan konulu ekonomik konferansı, Paris`te Dünya Bankası`nın Azerbaycan`a yatırım yapılması ile ilgili düzenlediği büyük konferans ve benzeri etkinlikler ülkemizin ekonomik gelişmesi açısından çok büyük etkinliklerdir. Sanıyorum, biz bunlardan verimli bir biçimde yararlanacağız.

Bildiğiniz üzere, 1994 yılının sonunda cumhuriyetimiz kendi doğal kaynaklarını daha etkin kullanmak için dünyanın nüfuzlu petrol şirketleri ile büyük bir petrol anlaşması imzaladı. Bu anlaşma dünyada çok büyük yankı uyandırdı, farklı düşüncelerin ortaya çıkmasına neden oldu. Bir yandan, Azerbaycan`ın büyük olanaklara sahip olduğunu dünyaya kanıtladı, dünyanın büyük şirketlerinin dikkatini cumhuriyetimize çekti. Öte yandan, farklı ülkelerde, çevrelerde bize yönelik baskıların yoğunlaşmasına ve olumsuz yaklaşımların ortaya çıkmasına neden oldu. Fakat bunlara rağmen, biz tuttuğumuz yolda ilerledik. 1995 yılında "Yüzyılın anlaşması" diye isimlendirilen anlaşmanın yaşama geçirilmesi için gerekli çalışmalar yapıldı ve onlar da kendi sonucunu verdi. Bunların fiili sonuçlarından biri 1995 yılı Ekim ayında imzalanmış büyük bir karardır: Azerbaycan`da anlaşma gereğince üretilecek erken petrolün nakli için iki petrol hattının yapımına ilişkin alınmış karar - bir petrol hattının Ruysa üzerinden, ikinci petrol hattının Gürcistan üzerinden geçerek Karadeniz`e ulaşması ile ilgili karardır. Bu karar dünayada çok büyük ilgi topladı, dünya devletlerinin dikkatini bizim üzerimize çekti ve genel anlamda çok büyük değer verildi.

Azerbaycan`ın petrol yataklarını işletmek için 1995 yılı Kasım ayında yeni bir anlaşma, "Karabağ" petrol yatağının kullanımı ile ilgili anlaşma imzalandı ve bu anlaşmanın da yaşama geçirilmesi için gerekli önlemler alındı.

Nitekim ekonomimizin olanaklarını değerlendirmek için dünya çapında yaptığımız çalışmalara engel olmak isteyen güçler kendi isteklerine ulaşamadılar. Biz ise tuttuğumuz yolda kararlılıkla ilerliyoruz ve umarım, 1996 yılında bu etkinlikler sürecek ve Azerbaycan`ın ekonomisi için pek çok yeni sonuçlar sağlayacaktır.

1995 yılında cumhuriyetimizin ekonomisini geliştirmek, halkın refah düzeyini yükseltmek için birçok adımlar attık, birçok yasalar, programlar kabul ettik. Bunun yanı sıra tarım sektöründe ekonomik reformların uygulanması için kanunlar kabul edilmiştir ve onlar artık fiilen uygulamakatadır. Özelleştirme programı kabul edilmiş ve yasal düzeyde uygulanıyor. Özelleştirme programı 1996 yılında daha kapsamlı olarak uygulanacaktır. Diğer önlemler de alınıyor ve alınmaktadır. Bunlar hepsi bir yandan Azerbaycan`ın iç olanaklarının, büyük ekonomik potansiyelinin değerlendirilmesi için çok iyi bir ortam sağlıyor, öte yandan Azerbaycan`ın dünya ekonomisi ile bütünleşmesi, dünyanın gelişmiş devletlerinden ülkemize sermaye girişi için çok iyi bir ortam sağlanmıştır. Biz bu doğrultuda bundan böyle de ilerleyeceğiz ve umarım, 1996 yılı bu etkinliklerin sonuçları yılı olacaktır.

1995 yılında pek çok çalışma yapılmıştıır. Sırf bu yüzden ben onun bizim tarihimize büyük başarılar ve önemli olaylar yılı olarak geçeceğini kaydettim. Bunlara dayanarak biz 1996 yılına büyük umutlarla bakıyoruz. Umarım, 1996 yılında bizim en büyük, en acılı sorunumuz - halkımızın Ermenistan`ın askeri saldırısından kurtulması, savaşın son bulması, işgal altındaki topraklarımızın boşaltılması, yerinden, yurdundan zorla göç ettirilmiş bir milyondan fazla vatandaşımızın kendi evlerine geri dönmesiyle ilgili sorun çözülecektir.

Önceki yıllarda olduğu gibi, 1996 yılında da biz bu sorunu barış yoluyla çözmeye çalışacağız. Bu alanda şimdiye dek uyguladığımız önlemleri sürdüreceğiz. Düşünüyoruz ki, bunun için iyi bir zemin oluşturulmuştur ve biz burada istediğimiz sonuçları alabileceğiz. Halkımız emin olabilir ki, cumhuriyetin bir yöneticisi olarak bu, benim için temel hedeftir. Bu, benim hayatımın anlamıdır. Bu hedefi ve kendi Vatanıma, halkıma olan borcumu yerine getirmek için ben hep çalışacağım.

Ekonomik açıdan güç durumdayız. Biz geçiş dönemini yaşıyoruz. Bunların hepsi ekonomide, halkın refahında büyük sıkıntılara neden olmuştur. Bunlar sadece bizim cumhuriyetimizi ilgilendiren konular değildir, hem de bir ekonomik düzenden öteki ekonomik düzene geçiş yapan diğer cumhuriyetlerin hayatında yaşanan süreçlerdir. Fakat şunu da söylemek isterim ki, biz bu süreçlerin üstesinden geleceğiz. Eminim, 1996 yılı için öngörülen etkinlikler ekonomide giderek artan bir yükselmenin sağlanması için bir zemin oluşturacaktır ve halkın refah düzeyinin yükselmesi için yeni ortam sağlanacaktır. Ben bundan eminim, buna inanıyorum ve bu inançla da biz 1996 yılında kendi çalışmalarımıza başlayacağız.

Son yıllarda cumhuriyetimiz zor durumdadır, savaş içindedir, bir milyondan fazla vatandaşımız mültecidir, onlar zor koşullar altında yaşıyorlar. Onların durumu ve kendi yerlerine, yurtlarına geri dönmesi bizi hep düşündüren, kaygılandıran hususlardır. Kaydettiğim üzere, faaliyetimizin temel yönü bundan oluşmaktadır ve 1996 yılında bu alanda çabalarımızın daha da yoğunlaşacağından emin olabilirsiniz.

Böylece, biz 1996 yılına büyük umutlarla, dileklerle giriyoruz ve Azerbaycan`ın her vatandaşı iyimserlik içinde yaşasın isterim. İyimserlik için bir neden var. Zira birkez daha söylüyorum, biz bağımsızlığımızı pekiştirmişiz, ülkemiz içinde sosyo-politik istikrarı sağlamışız, bunu başarmışız. Halkımızı birçok suç örgütlerinden, çetelerden, olaylardan kurtarmış bulunuyoruz. Huzur ortamını sağlamışız, insanların huzur içinde yaşaması için olanaklar sağlamışız ve bundan böyle de sağlayacağız. Bu yüzden de iyimserlik için neden var.

Kuşkusuz, biz 1995 yılında kazanılmış başarılarla yetinmemeliyiz ve bizzat beni bunlar tatmin etmemektedir. Ben o başarıları anlatırken halkımızda, ulusumuzda geleceğe yönelik güven oluşturmak istiyorum. Güven duymak için de nedenimiz var. Şunu bir daha belirtiyorum ki, eğer biz 1993 yılında iç savaştan kurtulduysak, 1994 yılında cumhuriyetimizi birkaç defa darbe girişimlerinden kurtardıysak, 1995 yılında birkaç darbe girişiminin önüne geçtiysek, suç gruplarını ortadan kaldırdıysak, cumhuriyetimizi bu suç gruplarından bir ölçüde arındırdıysak, halkımızda ortak dayanışma, ulusal dayanışma duygularını sağladıysak ileriye yönelik büyük umutlar beslemeye bizim bir hakkımız, bir nedenimiz var.

Beni sevindiren olay şu ki, artık insanlar huzur içinde yaşıyorlar, birbirleriyle sıcak ilişki içindeler. Önceki yıllarda yaşanan o öfke, korku, düşmanlık duyguları ortadan kaldırılmıştır. Eğer biz bunların hepsini başarmamış olsak bile, yine de çok ilerleme kaydetmişiz, çok şeylere ulaşmışız. Referandum yoluyla bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti`nin ilk Anayasasının kabul edilmesi ve demokratik ilkelere uygun olarak Azerbaycan Cumhuriyeti`nin ilk parlamentosunun kurulması cumhuriyetimizin yaşamında, halkımızda ulusal dayanışmanın, vatandaş dayanışmasının, ulusal birliğin artık yerleştiğini gösteriyor.

Fakat aynı zamanda biz bunların sonucunda uyanıklığı kaybetme gibi bir duyguya kapılmamalıyız. Bizim cumhuriyetimiz pekçok tehlikeden henüz kurtulmamıştır. Azerbaycan Cumhuriyeti`nin dünya genelinde bağımsız bir politika izlemesi çok çevreleri tedirgin etmemektedir. Bizim bağımsızlığımızı elimizden almak, yahut onu kısıtlamak için hala girişimler yapılıyıor. Bu, sadece farklı devletlerde bulunan çeşitli çevrelerin amaçları, niyetleri olmakla kalmamaktadır, ne yazık ki, hem cumhuriyetimizin içinde hem de ülkemizin sınırları dışında ikamet eden, halkımıza mensup farklı grupların da niyetleri ve amaçlarıdır. Bu nedenle de bağımsızlığımızı korumak bizim temel görevimizdir ve bugün sizi şu konuda temin ederim ki, ben bir cumhurbaşkanı olarak hep bunu savunacağım ve bunu kendi açımızdan kutsal bir görev olarak değerlendiriyorum.

Cumhuriyetimizde kargaşa çıkarmak, Ermenistan`ın saldırısını yeniden güçlendirmek ve bazı koşulları cumhuriyetimize kabul ettirmek için baskılar yapan güçler de bulunuyor. Bunları da unutmamak lazım. Bu nedenle de biz dayanışmamızı daha da pekiştirmeliyiz. Biz temel amacımızı, hedefimizi hep düşünmeli ve onu asla unutmamalıyız. Onun için de uyanıklığı elden bırakmamalıyız.

Biz başarılarımızı elimizde tutmalıyız. Ama bununla birlikte bizim önümüzde duran görevlerimizin çok fazla olduğunu ve ileride alacağımız yolun zorlu, sıkıntılı olduğunu da bilmeliyiz. Onun için biz bir yandan sakin olmalıyız. Her provokasyonun, cumhuriyetimize yönelik her hangi olumsuz tutumun önüne geçmeye hazır olmalıyız. Her vatandaşın bunları bilmesi gerek.

Vatandaşlarımız bundan böyle de yurttaşlık duygusu içinde, Vatanı, ulusal özgürlüğümüzü, ulusal benliğimizi savunma duygusu içinde yaşamalıdır. Bu duygular her vatandaşın, her Azeri insanının yaşamının anlamı olmalıdır. Sırf bu yolla halkımızın daha sıkı dayanışmasını sağlayabiliriz ve önümüzde duran görevleri yaşama geçirebiliriz.

Ben bugün, Yılbaşı akşamı şunu belirtmek istiyorum ki, cumhuriyetimizin sıkıntılı sosyo-ekonomik durumu nedeniyle nüfusumuzun bir bölümü maddi açıdan güç durumda yaşıyor. Biz bunu biliyoruz. Bu, bizzat beni rahat bırakmıyor, hep canımı sıkıyor. Fakat halkımız şundan emin olmalı ki, biz tüm bu zorlukları ortadan kaldırmak, nüfusumuzun tüm kesmlerinin refahını iyileştirmek için elimizden geleni yapıyoruz ve ben bundan böyle de elimden geleni yapacağım. Bunları gerçekleştirmek için bizim olanaklarımız var ve 1996 yılında bu olanaklara etkinlik kazandırmak için biz gerekli önlemleri alacağız, bundan emin olabilirsiniz.

Kısacası, biz memnunluk duygusu içinde 1995 yılını geride bırakıyoruz, 1996 yılını iyimserlikle karşılıyoruz. Yeni yıl vesilesiyle sizin hepinizin iyimser olmanızı diliyorum, iyi dilekler diliyorum, güzel bir moral diliyorum.

Ben Yen yıl vesilesiye selamlarımı ve kutlama mesajlarımı Azerbaycan Cumhuriyeti`nin bağımsızlığının, topraklarımızın savunmasını üstlenen, savaş bölgesinde bulunan Azerbaycan Ulusal Ordusu askerlerine, subaylarına, Ulusal Ordu`da hizmet eden evlatlarımıza yolluyorum. Değerli dövüşçülerimiz, askerlerimiz, ben sizin Yeni yılınızı yürekten kutlarım ve bağımsız Azerbaycan`ın sınırlarını, topraklarını bundan böyle de cesur bir biçimde savunacağınız konusunda umutlu olduğumu belirtmek isterim.

Son yıllarda cumhuriyetimizin bağımsızlığının kollanmasında, topraklarımızın savunmasında, ulusal özgürlük uğruna Azerbaycan halkı şehitler vermiştir. Son dönemlerde darbe girişiminde bulunan güçlerin önüne geçerken halkımızın yiğit evlatları şehit düşmüşler. Ben bu yılbaşı akşamı bütün şehitleri büyük şükran duygusu ile anıyorum. Allah`tan onlara rahmet diliyorum. Onların ruhu şad olsun. Bir daha beyan ederim ki, şehitlerin kahramanlığı bizim kalbimizde, gelecek kuşakların kabinde sonsuza kadar yaşayacaktır. Şehit ailelerinin Yeni yılını yürekten kutlarım! Değerli yurttaşlarım! Sizin acınız, üzüntünüz bütün halkımızın, benim acımdır, üzüntümdür. Biz hep sizin yanınızdayım. Sizi kutluyorum, aynı zamanda size teşekkür ediyorum, zira sizin aileleriniz Azerbaycan`ın benliğini savunarak şehit düşen kahraman evlatlara sahip olmuşlar. Siz bununla gurur duyabilirsiniz.

Yeni yıl mesajımı, selamlarımı göçmen, mülteci durumunda olan vatandaşlarımıza sunuyorum. Onların büyük bir kısmı çadırlarda yaşıyor. Belki onların televizyonları bile yok. Radyo aracılığıyla, başka araçlarla belki benim sesimi duyacaklar, benim bu kelimelerim onlara ulaşacaktır. Sizin yaşamanızı zor koşullar altında sürdürmeniz bizi hep kaygılandırıyor, bize üzüntü veriyor. Fakat sizn dayanaklığınız bizde büyük iftihar, gurur duygusu uyandırıyor.

Siz kendi dayanaklığınızla halkımıza özgü olan dayanıklığı birkez daha tüm dünyaya sergiliyorsunuz. Emin olabilirisiniz ki, siz kendi evinize, toprağınıza geri döneceksiniz, kendi öz toprağınıza, kendi atalarınızın yaşadıkları, sizin kendinizin yaşamış olduğunuz yerlere geri döneceksiniz. Bundan emin olabilirsiniz. Bu kadar dayandınız, dayanıklığınız için size teşekkür ederim. Sizi kutlarım. İyimser olun. Bu Yeni yılı iyimser duygular içinde karşılayın ve emin olun, 1996 yılı size de, bize de- hepimize büyük başarılar sağlayacaktır.

Ben yeni yıl mesajımı, selamımı Azerbaycan`ın sınırları dışında ikamet eden tüm Azerilere yolluyorum. Bugün 31 Aralık Dünya Azerilerinin dayanışma günüdür, çok önemli bir gündür. Artık dünyanın birçok ülkelerinde Azeriler yaşıyorlar. Onlar her geçen gün bir Azeri gibi bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti`nin nüfuzunu, sevgisini ifade ediyorlar. Bu bağımsız Azerbaycan için önemli bir durumdur. Umarım, bu süreç her geçen gün gelişecek ve dünyanın birçok ülkelerine yayılmış Azeriler bir Azerbaycanlı gibi kendilerini daha cesur bir biçimde anlayacaklar, birbirleriyle görüş birliği içinde olacaklar, birbirlerine yardımcı olacaklar. Biz de -bağımsız Azerbaycan`da yaşayan Azeriler tüm dünya Azerileri ile hep görüş birliği içindeyiz, hep onlarla ilgileniyoruz, onları düşünüyoruz, onlara kendi saygı ve ihtiramımızı sunuyoruz. Ben sizi, değerli Azeriler, dünyanın hangi kıtasında, hаngi ülkesinde bulunmanıza bağlı kalmaksızın en içten duygularla selamlıyorum. Sizin Yeni yılınız kutlu olsun!

Tüm Azerbaycan halkını, Azerbaycan vatandaşlarını birkez daha yürekten kutlarım! Her vatandaşımıza esenlikler, mutluluklar dilerim, çalışmalarınızda başarılar dilerim. Eminim, bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti, Azerbaycan devleti, demokratik Azerbaycan 1996 yılında daha bir tarihi adım atacaklar.

Yeni Yılınız kutlu olsun. Değerli kardeşler, değerli yurttaşlar!