Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev´in Dünya Azerilerinin Dayanışma günü nedeniyle Cumhuriyet Sarayı´nda düzenlenen törende konuşması - 27 Aralık 1997


Değerli yurttaşlar, kardeşler!

Sayın Bayanlar ve Baylar!

Dünya Azerilerinin Dayanışma günü vesilesiyle sizi içtenlikle kutlarım.

Bu muhteşem salonda sizin adınıza, Azerbaycan vatandaşları, Azerbaycan devleti adına tüm dünya Azerilerine bayram selamlarımı ve en iyi dileklerimi iletirim.

Dünya Azerilerinin dayanışma günü ile ilgili görüşlerim, düşüncelerim ve dileklerim demin okunan çağrıda yankısını bulmuştur. Bu yüzden de burada benim konuşmama belki gerek yoktur. Fakat ben sadece birkaç kelime söylemek için bu kürsüye çıktım.

Azeriler binlerce yıl boyunca kendi tarihsel, etnik, öz yurtlarında - büyük Azerbaycan'da yaşamışlar, yaratmışlar ve evrensel uygarlığa değerli katkılarda bulunmuşlar. Dünyada çıkan savaşlar, devrimler, askeri anlaşmazlıklar, sosyo politik süreçler sonucunda Azerbaycan bölünmüş, Azerilerin bir kısmı yerinden, yurdundan sürülmüş, sınırdışı edilmişler, bölünme sonucunda birbirlerinden ayrı düşmüşler. Bazıları ise kendilerine iş bulmak, eğitim almak için öz topraklarını bırakarak diğer ülkelere yerleşmişler. Böylece, Azeriler tarih boyunca büyük Azerbaycan toprağından dünyanın dört bir yanına dağılmışlar. Şimdi dünyanın neredeyse birçok ülkesinde Azeriler yaşıyorlar. Rusya'da, Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi diğer ülkelerde, Kafkasya'da, komşu Gürcistan'da, Dağıstan'da, İran'da, Türkiye'de, Avrupa'da, Amerika'da, Doğu ülkelerinde büyük Azeri toplulukları oluşmuştur. Onlarda milli duygular her geçen gün güçleniyor. Onlar birbiriyle daha yoğun ilişkiler kurmaya çalışıyorlar ve birlik duyguları güçleniyor.

Biz - bu toprakta ikamet eden Azeriler diğer ülkelerde yaşayan yurttaşlarımızı hep düşündük, onlarla ilişkiler kurmak istedik ve onlarla dayanışma içinde olduğumuzu bidirmeye çalıştık. Ancak biz geçmiş dönemlerde - büyük Sovyetler Birliği'nde bulunduğumuz sırada bu olanaklardan yoksun kaldık, ya da bu olanaklar çok sınırlı oldu.

1980'li yılların sonunda, Sovyetler Birliği zayıflamaya başladığı sırada bizim Azerbaycan'da yaşayan Azeriler kendi yurttaşları, kardeşleri ile ilişki kurmak için daha fazla çaba gösterdiler. İşte bu istek, bu dilek, bu çabalar 1989 yılının sonunda genç Azerileri, Sovyetler Birliği sınır birliklerinin İran'da, Türkiye'de ikamet eden Azerilerden bizi ayırmak için yaptığı mühendislik istihkamlarını, dikenli tel örgüleri söküp atmaya, yıkmaya tahrik etti. Bu, o dönem - Aralık 1989 için tarihi bir gelişme niteliği taşıdı. O günler Aras'ın hem bu kıyısında, hem karşıda Azeriler birbirine kavuşmaya, birleşmeye çalıştılar. Bu dilekler, bu istekler artık gerçekleşmiştir ve bugün biz diğer ülkelerde ikamet eden yurttaşlarımızla, akrabalarımızla özgür, sınırsız ilişki kurma olanağına sahip olduğumuzu büyük mutlulukla söyleyebiliriz.

Biz Aralık 1989'da yaşanmış bu olaya özel bir önem vererek ve ona büyük değer biçerek 16 Aralık 1991 tarihinde Nahçıvan'da Özerk Cumhuriyet Yüksek Meclisi'nin bu konuyla ilgili özel kararını onayladık ve 31 Aralık tarihini Dünya Azerilerinin dayanışma günü olarak ilan ettik.

Daha sonra Azerbaycan Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti (red. ulusal meclis) bizim Nahçıvan'da kabul ettiğimiz bu karara dayanarak bir meclis kararı kabul etti. Böylece, Aralık 1991 yılından itibaren bizim çok değerli bir bayramımız - 31 Aralık Dünya Azerilerinin Dayanışma günü diye bir bayramımız oldu. Bu, bizim için çok önemlidir. Nitekim dünyada milyonlarca Azeri yaşıyor. Onlar farklı ülkelerde ikamet ediyorlar.

Onları birlik ve dayanışmaya davet etmek, bu konuda öncülük yapmak bizim bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti'nin tarihsel misyonudur. Biz bu tarihi misyonumuzu yerine getirdik.

Umarım, altı yıl önce ilan edilmiş bu bayram tüm Dünya Azerileri tarafından her yıl kutlanacak ve Azerileri birbirine kavuşmak, birbiriyle ilişkiler kurmak, sıkı birlik oluşturmak için daha büyük etkinliklere teşvik edecektir.

Bugünler Azerbaycan'ın istiklalinin, bağımsızlığının altıncı yılı doluyor. Biz altı yıldır bağımsızlık ortamında yaşıyoruz. Biz bu yıllarda sert sınavlardan, zorlu yollardan geçtik. En başlıcası, en önemlisi şudur ki, bağımsızlığımızı, milli özgürlüğümüzü koruyup sürdürdük ve Azerbaycan Cumhuriyeti kendi ülkesinde demokratik, laik hukuk devleti kurarak Dünya Birliği'nde kendine özgü yerini aldı.

Bugünler bir diğer önemli tarihi olayı da kutlamak gerekir. 25 sene önce Azerbaycan'ın başkentinde, Bakü'de, şimdi bizim bu töreni yaptığımız Cumhuriyet Sarayı inşa edilip hizmete açılmıştır. 1971-1972 yıllarında biz bu sarayın inşası ile uğraşıyorduk. Bu büyük, muhteşem saray iki sene içinde yapıldı ve Aralık 1972'de hizmete açıldı. Bu saray 25 senedir Azerbaycan halkına, cumhuriyetimize hizmet ediyor. Artık bu saray bizim devlet yapımızın bir simgesi haline gelmiştir. Bu saray Azerbaycan devletinin, halkının, kültürünün en büyük zenginliklerinden biri olmuştur.

Ben o yılları hatırlıyorum. O yılları hatırlayanlar biliyorlar ki, bu sarayın bulunduğu arazi ve onun çeversi Bakü'nün neredeyse hiç sevilmeyen bir bölgesiydi. Biz burada güzel kentimizin manzarasını bozan, kullanım süresini artık doldurmuş binaları yıktık, şu sarayı inşa ettik. Sarayın önünde büyük bir alan, havuzlar, fıskiyeler yaptık, ağaçlar, güller, çiçekler diktik. 25 senedir bu saray da, onun çeversinde bulunan arazi de Azerbaycan halkının dinlenmesine, kültürüne, eğlencesine hizmet ediyor.

Ben bu vesileyle sizi kutluyorum. Azerbaycan'da 25 sene içinde bu sarayı ziyaret etmeyen kişi yok diye düşünüyorum. Zira burada o kadar çok tören, gösteri, güzel konser, toplantı yapılmıştır ki, kişilermiz buraya alışmışlar ve burayı kendi evleri gibi görüyorlar.

1971-1972 yıllarında gece gündüz bu binanın inşası ile uğraşmış inşaatçıların bir grubu da bugün bu salonda bulunuyor. Onları davet etmelerini ben rica ettim.

Ben o yılları hatırlıyorum. O sırada bu çalışmaları bizzat ben kendim denetliyordum, sık sık, bazen arada sırada bu inşaata geliyordum, bu inşaat süreci ile ilgileniyordum. Ben bu binanın konstrüksiyon özelliklerini biliyorum. Bu binanın altında belki onun üzerinde bulunandan daha fazla sayıda tesisat, tüm bu sarayın çalışmasınuı sağlayan otomatik mekanizma, cihazlar bulunmaktadır. Tüm bunları iki sene içinde yapmak çok zordu. Bu yüzden de ben 25 sene geçtikten sonra inşaatçılara yine de şükranlarımı sunuyorum ve buraya katılan inşaatçıların temsilcilerini - Aliş Lemberanski başta olmak üzere - her kesi kutluyorum, onlara teşekkür ediyorum.

Güzel yapmışlar. Bu saray halkımıza 25 senedir onarım yapılmadan aralıksız hizmet veriyor. Bu, işin ne kadar kaliteli yapıldığını gösteriyor. Aynı zamanda, bu 25 sene içinde bu sarayda hizmet edenler, onu koruyanlar, yaşatanlar - saray çalışanları, buradaki herkes çok büyük emek vermiştir. Ben kapıdan içeriye girerken bir bayan bana yaklaştı. O, 25 senedir burada çalışıyor. Onun ismi Dilara. O, genç çağında buraya gelmiştir ve 25 senedir burada çalışıyor. Böyle insanlara ve genel olarak bu sarayı inşa eden, onu yapan ve 25 sene boyunca sarayın kullanımında emeği geçen kişilere ben sonsuz saygı ve sevgilerimi sunuyorum ve onların hepsine teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar, Azerilerin dayanışma gününü kutlamakla birlikte altı yıllık bağımsızlık döneminde Azerbaycan Cumhuriyeti'nin geleceğinin temelini attığımızı belirtmek gerekir. Bugünkü bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti tüm dünya Azerilerinin kalesidir ve tüm dünya Azerileri için bir örnektir. Ben eminim, dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan Azeriler de bağımsız Azerbaycan Cumhuriyetine yönelik sıcak tutumlarını hep sergileyecekler ve bizim birlik ve beraberliğimiz her geçen gün güçlenecektir.

Beni sevindiren olay şu, Azeri kimliği artık bilinçlere kazılmıştır. Azerice - Azerbaycan halkının ana dili, bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti'nin devlet dili artık dünya dilleri arasında kendi yerini almıştır. Dünya Azerilerinde ulusal bilinç, yurtseverlik duyguları her geçen gün artıyor, bu ise bizim birlik ve beraberliğimizin güçlenmesinin bir simgesidir. Eminim, tüm bu süreçler bundan böyle daha da gelişecektir.

Değerli arkadaşlar, biz Yeni yılın-1988 yılının eşiğindeyiz. İnanıyoruz ki, 1998 yılında Azerbaycan yeni başarılı adımlar atacak ve Azerbaycan halkının hayatı, yaşam düzeyi, cumhuriyetimizin tüm alanlarında çalışmalar 1997 yılında olduğundan daha iyi olacaktır. Ben bu fırsatı değerlendirerek sizin Yeni Yılınızı kutluyorum. Size, tüm Azerbaycan vatandaşlarına mutluluk ve tüm işlerinizde başarılar diliyorum.

Bağımsız Azerbaycan'ın altıncı yıldönümü her birimizde büyük gurur veriyor. Azerbaycan halkı, Azerbaycan ulusu hep yaşadı, yaşıyor ve yaşayacaktır! Azerice, bizim devlet dilimiz hep yaşadı, yaşıyor ve yaşayacaktır! Azerbaycan yaşadı, yaşıyor ve bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacaktır!

"AZERBAYCAN" Gazetesi, 28 Aralık 1997 yılı.