Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in, Gürcistan Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnadze tarafından onuruna verilen yemekte yaptığı konuşma - 22 Mart 2000


Aziz Eduard Amvrosiyeviç!

Sayın dostlar, bayanlar ve baylar!

Konukseverlik, sıcak dostluk, bu mükemmel ağırlama ve Gürcistan toprağında bize yaşattığınız güzel bayram için hepinize tekrar tekrar teşekkür etmek istiyorum.

Henüz gençlik, hatta delikanlılık yıllarımda Gürcistan`ı ziyaret ettiğimde Tiflis`te bulunmaktan hep mutlu olurdum. Çünkü, bildiğiniz üzere, ben Nahçıvan`da doğup büyüdüm. O zamanlarda, 1941-42 yıllarına kadar Nahçıvan`a direkt demiryolu yoktu. Dolayısıyla Bakü`ye gelmek için biz yüzyılın başlarında Çar Nikolay`ın yaptırdığı, Bakü`den Tiflis ve Erivan üzerinden Nahçıvan`a, oradan Culfa`ya, İran sınırlarına kadar uzanan demiryolu, yani treni kullanır ve üç gün boyunca seyahat etmek zorunda kalırdık.

Trenle gidierdik, elbette, önceleri babamla, daha sonraları yalnız başına giderdim. Tiflis`te Nahçıvan-Tiflis treninden inip Tiflis-Bakü trenine aktarma yapmak gerekiyordu. Bu trenler arasında 12 saatlik bir bekleme süresi vardı. Tren, Tiflis`e varınca ben bu süreyi değerlendirmek için hemen iner, Tiflis`i gezip dolaşır ve buraya hayran kalırdım. Zira o dönemde ben Bakü`de değil, Nahçıvan`da yaşıyordum, çok büyük bir fark vardı - ben hayranlık ve sevinç duyardım.

Bazen bilet bulamadığımda ben Tiflis Tren Garı`nda gecelemek zorunda kalırdım. Birkaç kez böyle oldu. Ben tren garındaki banklarda uyudum. Belki bir zamanlar başkaları da benzer şeyler yapmıştır. Ben bunu işte Tiflis`te yaptım.

Bu arada ben bundan zevk alırdım. O dönemde Gürcüceyi hiç anlamazdım ve bu yüzden Gürcüce konuşmaları dikkatle takip ederdim. Bu, öyle hoşuma giderdi ki, ben de Gürcüce konuşmak isterdim.

Yani Azeriler her zaman – ki eski zamanlarda, geçen yüzyıllarda da - Gürcistan`a içten ve hatta sevgi dolu bir tutum içinde oldular. Anlaşılan bu, halkımızın genlerinde var.

Biliyorsunuz, Tiflis`te Azerbaycan halkının seçkin insanları yaşamış ve faaliyetlerde bulunmuşlar. Üstelik Tiflis, Gürcistan onların vatanı olmuştur. Doğru, onlardan bazıları burada doğup büyümüşler. Ancak bazıları buraya gelerek burada çalışmalar yapmışlar. Zira o dönemde Tiflis, Güney Kafkasya`nın başkentiydi. Çarlık Rusyası ülkelerimizi vilayetler ve kaymakamlıklar olarak ayırmıştı, ancak Kafkasya Genel Valisi Tiflis`te oturuyordu. İşte bu yüzden, - ki üstelik sadece bu sebepten de değil, - Tiflis, değil Kafkasya`nın Rusya`da herkesin ilgisini çekiyordu. Bu arada benim memlektlim, seçkin insan - yazar, gazeteci, filozof - Celil Memmedkuluzade Nahçıvan`in köylerinden birinde doğsa da, Gori Okulu`nu bitirdikten sonra hayatının önemli bir kısmını Tiflis`te yaşamıştır. Celil Memmedkuluzade, yüzyılın başlarında tüm Müslüman Doğu`da - Azerbaycan, İran, Türkiye ve Orta Asya`da çok büyük ün kazanmış olan Molla Nasreddin dergisini işte burada çıkarmaya başlamıştır.

Şimdi Molla Nasreddin dergisine bakarken düşünüyorsun – Tanrım, biz şimdi demokrasi ve özgürlükten söz ediyoruz, oysa tüm bunlar aynı dergide yazılıp çizilmiş. Burada ne karikatürler çizmişler! Yeri gelmişken, bu karikatürleri çok ünlü Azerbaycan ressamı Ezim Ezimzade çizerdi. Kendisi bizim Azerbaycan halkının çeşitli tiplemelerinin öyle karikatürlerini çizerdi ki, günümüzde bunlara baktıkça hayrete düşüyorsun.

Yani, söylemek istediğim şu ki, Tiflis her zaman sevdiğimiz şehir, Gürcistan sevdiğimiz ülke oldu. Bu nedenle burayı her ziyaretim bana ve bence, beraberimdeki kişilere büyük bir mutluluk veriyor. Nitekim buraya geldiğimiz andan itibaren bulunduğumuz ortam, bu mutuluğu katkat arttırıyor, hayranlık uyandırıyor.

Evet, vakit çok geç. Doktorlar genelde böyle saatlerde kefir içip uyulması gerektiğini söylerler. Ancak biz sizinle böylesine güzel bir ortamda bulunuyoruz. Yani söylemek istediğim şu ki, ben 50 yıl önce Tiflis`e gelirken duyduğum sevinci bugün aynı şekilde Cumhurbaşkanı, Azerbaycan devlet başkanı sıfatıyla yaşıyorum, bu güzel toprakta ve dostlarla bir aradayım, en önemlisi dostum ve kardeşim Eduard Amvrosiyeviç Şevardnadze ile birlikteyim.

Bugün biz büyük bir iş yaptık. Paliaşvili Opera Tiyatrosu`nda güzel bir görüşme yaptık. Bu, Azerbaycan-Gürcü halklarının dostluk gecesidir, bu, Şevardnadze ile Aliyev arasındaki dostluğun gecesidir. Bu gece bizim sonsuza kadar dost olduğumuzu, özgür halklar, bağımsız devletler olarak ileride de güvenle, birbirimizi destekleyerek bu yolda yürüyeceğimizi birkez daha onaylamaktadır.

İşte bugünkü görüşmelerimiz de karşılıklı anlaşma, karşılıklı destek ve birbirimize derin saygı ortamında yapıldı. Ben burada Azerbaycan`a, Azerbaycan halkına çok büyük saygı sezdim. Eduard Amvrosiyeviç Azerbaycan hakkında , dostluğumuz hakkında ve şahsım hakkımda son decere samimi açıklamalarda bulundu. Eduard Amvrosiyeviç, söylemiş olduğunuz bu kelimeler için size çok minnettarım. Bana yönelik kişisel duygularınız yüzünden belki biraz abartmış olabilirsiniz. Mamafih bütün bunlar halklarımız için büyük önem taşımaktadır. Halklarımız artık genç olmayan iki insanın nasıl bir dostluk yaptığını, onların değil bir sene, değil on sene, onlarca sene dostluk yaptığını görmeli ve bilmelidir. Nitekim biz uzun seneler boyunca bu dostluğu sürdüreceğiz.

Kısacası, Eduard Amvrosiyeviç ile biz büyük bir hayat yolundan geçtik ve hâlâ önümüzde koca bir yol var. Çünkü tarih, Gürcü ve Azerbaycan halklarının kaderi ile ilgili üzerimize bir sorumluluk, tarihi bir sorumluluk yükledi. Ve muazzam bir yaşam tecrübesine sahip insanlar olarak bizler bunun ne demek olduğunu anlıyoruz, sorumluluğun ne olduğunu idrak ediyoruz. Biz, bu güvene layık olmak için her şeyi yapacağız.

Bugün söylediğim üzere, Gürcistan için çok önemli faaliyetlerde bulunan Eduard Amvrosiyeviç bugüne dek yaptıklarından çok daha fazlasını yapabilecek güce sahiptir. Ben buna inanıyorum.

Siz cumhurbaşkanınızı, liderinizi tanıyorsunuz. Ben de kendisini tanıyorum. Belki, çoğunuzdan iyi tanıyorum. Zira biz karakter anlamında birbirimize çok yakınız, her ikimiz hayatımızı halkımıza adadık. Bu yüzden ben kendisini tanıyorum. Nasıl saf kalpli, sorumluluk sahibi bir insan olduğunu, nasıl çok çalıştığını bilirim. En genç yaşlarından tüm hayatını kendi halkına hizmete adadığını da biliyorum.

Sıcak karşılama ve dostluk için birkez daha teşekkür ediyor ve Gürcü halkına mutlu gelecek diliyorum.

Eduard Amvrosiyeviç`in söylediği üzere, evet, biz - Gürcü halkı da, Azerbaycan halkı da geçmişte çok şey kaybettik. Bu kayıplar artık mazide kaldı. Biz ileriye, geleceğe bakmalıyız. Bugün yaşadığımız tüm zorluklara rağmen, Gürcü halkının da, Azerbaycan halkının da geleceği aydınlıktır, güzeldir. Bizim özgürlüğümüz, bağımsızlığımız ve kendi kaderimiz üzerinde söz sahibi olmamız bunun temelini oluşturmaktadır. Kendi toprağı, kaderi üzerinde tam söz sahibi olan Gürcü halkı, tabii ki, kendi ülkesini güzel bir yere dönüştürme becerisine sahiptir. Ve bu, gerçekleşecektir.

Bu, dostum Eduard Amvrosiyeviç Şevardnadze`nin çabaları sayesinde gerçekleşecektir. Eminim, kendisi daha uzun yıllar çalışacak, Gürcistan`ı en üst düzeylere taşıyacak, ülkeyi doğru yola götürecektir.

Eduard Amvrosiyeviç, ben bugün söyledim ve bir daha söylüyorum: 9 Nisan`da seçimler var. Doğru, bu, büyük bir sınavdır. Fakat ben kesinlikle eminim, halk akıllıdır, halk herşeyi biliyor ve anlıyor. Gürcistan`ın parçalanma ve yıkılma kargaşası yaşadığı dönemde halk işte sizi istedi. Oysa burada, Tanrım o kadar çok siyasi figür vardı, fakat halk bilhassa sizi istedi, çünkü Gürcistan`da sizin eşiniz yoktur, her halde son 50 yılda bu böyle. Bu yüzden halk sizi istedi, çünkü ülkeyi bu kaostan Siz kurtaracaktınız. Ve zaten kurtardınız.

Biliyorum, sizin birikiminiz, uluslararası alandaki nüfuzunuz, bilginiz, en önemlisi vatanınıza, ülkenize, halkına sadakatiniz bu tarihi görevi yerine getirmenizi mümkün kıldı. Bunu yaptınız. Buna göre de halk size minnettar olmalıdır. Eminim, bu şükran duygusu 9 Nisan`da Gürcistan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ifade edilecek ve Eduard Şevardnadze, cumhurbaşkanı seçilecektir. Hepimiz kendisini tebrik edeceğiz. Ven ben, elbette, bu yemin törenine katılacağım.

Eduard Amvrosiyeviç, şerefe!

Aziz dostlar, şerefe!

Gürcü halkının şerefine!

Gürcü ve Azerbaycan halklarının kardeşlik ve dostluğuna!

Teşekkür ederim!

Çeviri 23 Mart 2000 tarihli AZERBAYCAN Gazetesinden yapılmıştır