Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı heyeti ile yaptığı görüşmeden - 14 Ocak 1999


Haydar Aliyev: Azerbaycan`a hoş geldiniz. Ben sizi içten duygularla ve yürekten selamlıyorum. Sizin bu ziyaretinize çok değer veriyorum ve düşünüyorum ki, bu ziyaretinizin sonucunda Birleşmiş Milletleri`in Azerbaycan`a insani yardımları artacaktır.

Sanırım, siz burada olduğunuz günlerde Azerbaycan`ın bugünkü durumu ile ilgili bilgi edinebilirsiniz. Başbakan Artur Rasizade bana bu konuda sizinle çok kapsamlı görüşmeler yaptığını söyledi. Bizim Azerbaycan`ın bugünkü gerçekleri çok çelişkilidir. Biz bir yandan dört seneyi aşkın bir süredir Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığında savaşı durdurmuş ve Azerbaycan`da ülke içinde eskiden varolan çeşitli negatif durumları gidermiş bulunuyoruz. Sosyo-politik istikrarı sağlamışız ve Azerbaycan`da ekonomik, politik, sosyal reformları düzenli bir biçimde uyguluyoruz. Bunların yanı sıra, öte yandan Azerbaycan`da hayatı çok zorlaştıran, etkileyen şudur ki, Azerbaycan topraklarının yüzde 20`si Ermenistan silahlı kuvvetlerinin işgali altında tutulmaktadır. İşgal edilmiş topraklardan zorla kovulmuş ve bir zamanlar Ermenistan topraklarından göçe zorlanmış bir milyondan fazla göçmen, müteci Azerbaycan`da zorlu koşullar altında, çoğu çadırlarda çok acılı bir ortamda yaşıyor. Onların hepsi kendi topraklarına geri dönmek arzusuyla yaşıyorlar, bu yüzden tüm acılara dayanıyorlar. Fakat sorunun çözümü uzuyor ve ekonomik durum giderek kötüleşiyor.

Sanırım, siz artık bunların hepsini görmuşsünüz ve size detaylı olarak anlatmışlar. Ben sadece onları size birkez daha hatırlatmak istedim. Umarım, siz Azerbaycan`ın bugünkü gerçeklerini göz önünde bulundurarak ileride Azerbaycan ile Birleşmiş Milletler arasındaki işbirliğininde planlarını yapacaksınız. Buyurun.

Robert Hauser (BM Dünya Gıda Programı`nın Doğu Avrupa ve BDT ülkeleri sorumlusu): Sayın Cumhurbaşkanı, çok teşekkür ederim. Öncelikli olarak bugünkü kabul için size derin şükranlarımı sunmak istiyorum. İkinci olarak, sizin hükümetin tüm düzeylerde gösterdiği destek, yardım ve işbirliğinden dolayı hükümet yetkililerinize şükranlarımızı sunmak istiyorum. Söylemek istediğim şudur ki, hem bölgelerde, hem de Bakü`de bize her türlü destek verilmiştir, bizimle her türlü işbirliği yapılmıştır. Bizim Azerbaycan`a bu ziyaretimizin kısa sürmesine rağmen bu ziyaret kendi verimliliği ile farklılık göstermeketdir ve genel olarak bakılırsa, işbirliği ruhu içerisinde gerçekleşmiştir.

Bizim gezimizin kısa bir gezi olduğunu kaydettim. Fakat bu gezinin kısa olmasına rağmen biz bazı bölgelerde olduk ve ülkedeki mültecilerle bir araya geldik, onlardan yeteri kadar bilgi aldık. Biz gezi sırasında insani yardım konularından sorumlu Sayın Ali Hasanov ile bir araya geldik ve sizin kaydettiğiniz üzere, Başbakan Artur Resizade ile de ayrıntılı bir görüşmemiz oldu. Biz başbakan ile görüşmemizde bunu ele aldık, fakat onu tekrar size aktarmak istiyoruz.

Tabii, bin defa duymaktansa bir defa görmek yeğdir ve bence, bu heyet, yani ben ve meslektaşlarım yeteri kadar şey görebildik, konu hakkında yeteri kadar bilgi edindik. Biz bazı sonuçlar çıkardık ve ileride nasıl işbirliği yapacağımız konusunda kendimize plan çizdik.

Ben birşeyi kararlılıkla söyleyebilirim ki, biz bugüne kadar kurbanlar olduk. Yani biz Hazar bölgesi ve petrol ile ilgili yapılan konuşmaların kurbanları olduk. Bizde Azerbaycan`ın artık çok zengin, varlıklı bir ülke olduğu yönünde bir düşünce vardi. Fakat biz geleceğe büyük umutla bakıyoruz. Çok yakında ülkenizin bu doğal zenginlikleri onun yaşamına yansıyacak ve o, gerçek anlamda varlıklı bir ülke olacaktır diye düşünüyoruz. Şimdilik ise bence, ülkenizin yardıma ihtiyacı var. Özellikle bunlar ülkenin öyle bir kesimidir ki, biz onları iç mülteciler diye isimlendiriyoruz.

Bu heyetin temel düşüncesi şudur ki, biz hem yöneticilerimize, hem de donör ülkelere ve örgütlere Azerbaycan`a yardımların sürdürülmesi gerektiğini söyleyeceğiz. Fakat bu yardımın temel yönünün birazcık değişmesi gerekir. Şimdi temel hedef daha fazla iyileştirme çalışmalarına ve mültecilerin istihdamına yönelmelidir. Biz bu konuların hepsini başbakanla detaylı bir biçimde görüştük. Bu nedenle de tüm bu konuları sizinle görüşmek niyetinde değiliz. Fakat bizim düşüncemiz şudur ki, ülke içindeki mültecilere yardımların sürdürülmesi gerekmektedir. Özellkle de, onları şu psikolojik durumdan kurtarmak için psikolojik yardımı sürdürmeliyiz.

Eski bir atasözünde denildiği gibi, balıkçıya balık vermektense, olta verelim ki, şu balıkçı balık tutabilsin. Bu bakımdan, anlattıklarımın devamı olarak şunu söylemek isterim ki, keza şu balkıçı o kadar balık yakalamalı ki, bu sadece onun ailesine değil, tüm ülkeye yetsin. Biz işte bu ruh içerisinde çalışmalarmızı sürdürmeyi düşünüyoruz.

Haydar Aliyev: Ben size teşekkür ediyorum. Öncelikli olarak, sizin bölgeleri ziyaret etmeniz ve özellikle yerinden, yurdundan göç ettirilmiş kişilerle biraraya gelmeniz, onların durumunu kendi gözlerinizle görmeniz beni çok memnun etti.

Azerbaycan zengin bir ülke olmak istiyor ve bunun için bir temel de söz konusudur. Fakat hâlâ zengin değiliz ve bunun için çok uzun bir zamanın geçmesi gerekir. Biz gururlu bir milletiz. Eğer biz zengin olsaydık, asla kimseden yardım istemezdik. Tam tersi, diğerlerine yardım ederdik. Eğer biz zengin ülkelerden ve Birleşmiş Milletler Örgütü`nden, onun insani yardım kuruluşlarından Azerbaycan`da zorlu koşullar altında yaşayan göçmenlere, mültecilere yardım etmelerini istiyorsak, demek ki, biz bunu yapmak zorundayız. Bu nedenle de ben burada gördüklerinizin, edindiğiniz izlenimlerin ileride Azerbaycan ile yapacağınız işbirliğinin temelini oluşturmasını istiyorum.

Biz işgal altındaki toprakların kurtarılması ve yerinden, yurdundan zorla göç ettirilmiş Azerilerin kendi topraklarına geri dönmeleri için çok çalışıyoruz. Eğer bunu sağlarsak, biz bu yardımı kabul etmeyeceğiz, yahut bu yardımın biçimi değişecektir. Ne yazık ki, biz hâlâ bunu sağlamış değiliz. Bizim büyük başarımız şu ki, biz savaşı durdurduk, kan dökülmesini önledik, ateşkesi sağladık ve dört buçuk senedir bu ateşkes düzenini uyguluyoruz. Fakat kişilerin düştükleri zorlu koşullar altında bile yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak gerekir. Buna ise bizim kendi gücümüz yetmiyor. Bu hem Azerbaycan ekonomisinde yaşanan süreçlerle bağlantılıdır, hem de yerinden, yurdundan göçe zorlanmış kişilerin çoğunun işsiz olması ile ilgilidir.

Bu nedenle, sanırım, sizin bu göreviniz ileride bizim işbirliğimizin temelini oluşturması açısından büyük önem taşımaktadır. Ben size teşekkür ediyorum. Sizin böyle bir geniş heyetle Azerbaycan`ı ziyaret etmenizden çok memnun oldum. Umarım, sizin bu görevin olumlu sonuçlarını biz göreceğiz

"AZERBAYCAN" Gazetesi, 15 Ocak 1999 yılı.

Kısa inceleme yazısı

Azerbaycan - BM

Genel tarihi bilgiler

Azerbaycan - BM

Bilgi notu

Azerbaycan - BM