Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in, Credit Commercial de France banka yöneticileri ve iş çevreleri temsilcileri ile görüşmede açılış ve kapanış konuşması - Paris, 4 Aralık 1995


Sayın bayanlar ve baylar!

Ben ve çalışma arkadaşlarım burada, Fransa'nın en büyük ticari bankalarından birinde sizinle beraber olmaktan memnunuz. Şunu kastediyorum ki, Londra ziyaretim gibi, Paris gezimde ağırlıklı olarak Azerbaycan ile yabancı ortaklar arasında ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi konuları ele alınmaktadır. Dünya Bankası burada yatırımcılarla, iş çevrelerinin, finans merkezlerinin temsilcileri ile özel bir görüşme organize etmiştir. Bu görüşme Azerbaycan ekonomisinin geliştirilmesi sorunları ile ilgili düzenlemiştir. Yarın sabahtan fiili çalışmalara başlanacaktır ve ben orada bir konuşma yapacağım. Ancak siz Dünya Banka'sından daha atik davrandınız ve beni bugün buraya davet ettiniz. Fakat düşünüyorum ki, bunlardan biri diğerine aykırı olmamalıdır, bankalarla - büyük bankalarla, orta boy bankalarla, ticari bankalarla ne kadar fazla görüşme yaparsak, temaslarda bulunursak, cumhuriyetimiz ile yabancı ortaklar arasında ekonomik ve finansal ilişkilerin gerekli düzeyde gelişmesini sağlamak için bir o kadar fazla olanaklara sahip oluruz.

Sizde Azerbaycan hakkında daha dolgun bir izlenim oluşması için konuşacak olursam, bunun için çok zaman gerekebilir. Ne var ki benim bugün bir takım görüşmeler yapmam gerekir. Bunun için de kısa konuşacağım, fakat ülkemiz hakkında genel bir izlenim edinmeniz için çalışacağım.

Azerbaycan, bağımsızlığını dört sene önce kazanmış bir cumhuriyettir. Bundan önce o, Sovyetler Birliği sınırları içinde bulunmuştu ve doğal olarak Azerbaycan'ın tüm ekonomisi sosyalist finans ve ekonomi sistemine dayalı olarak kurulmuştu ve varlığını sürdürüyordu. Azerbaycan, bağımsızlık kazandıktan sonra öncelikle bağımsız, egemen gelişme yoluna girerek kararlılıkla yürüdü, yaşamın tüm alanlarını, sosyal devlet yapısını, ekonomiyi, kısacası, tüm alanları demokratikleştirme çizgisini izledi. Öncelikle bu, Azerbaycan ekonomisinin gelişmesine hız kazandırma, Azerbaycan'ın ekonomik ve finansal düzeninin dünya ekonomisi ile, dünya finans düzeni ile bütünleşmesini sağlama gereğinden kaynaklanıyordu. Azerbaycan'da piyasa ekonomisi ilkelerinin uygulanmasına yönelik ekonomik reformlar uygulanıyor, kamu mülkünün özelleştirilmesi ile ilgili program kabul edildi ve yerine getiriliyor. Özel girişimcilik için koşullar sağlanmıştır ve ileride daha uygun ortam sağlanacaktır, özel mülkün dokunulmazlığı güvence altına alnıyor, pekçok sayıda özel şirket bulunuyor, Azerbaycan'da çeşitli yabancı şirketlerin firmaları, yabancı firma ve şirketlerle ortaklaşa kurulmuş binin üzerinde işletme faaliyet gösteriyor.

Tüm bunlar, sonuç itibariyle, 12 Kasım'da kabul edilmiş Azerbaycan Anayasası'nda yer almıştır. Bu, bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti'nin ilk Anayasasıdır. 21 Kasım'da Azerbaycan parlamentosuna ilk seçimler yapıldı. Seçimler demokratik bir ortamda gerçekleşti, parlamento oluşturuldu. Parlamento kendi faaliyetine başlamıştır. Anayasamız gelecek çalışmalarımızın tüm yasal temellerini tespit etmektedir. Tüm bunlar Azerbaycan'da yabancı yatırımlar için uygun ortamı sağlamaktadır.

Bu konu Londra'da Adam Smith Enstitüsü'nce düznlenen konferansta geniş bir şekilde ele alındı. Söylediğim üzere, yarın bu konu Dünya Bankası'nca yapılan görüşmede de masaya yatırılacaktır. Azerbaycan'a yabancı yatırımların yapılmasını teşvik etmek için, yabancı şirketlerin Azerbaycan'da mülkiyet sahibi olmaları için özelleştirme programı uyarınca avantajli koşullar sağlanıyor. Bu koşullar bizim yasalarda düzenlenmiştr. Biz bazı büyük şirketleri yabancı firmaların yönetimine vermeyi düşünüyoruz ve bunu planlıyoruz. Azerbaycan'ın en büyük kentlerinden biri olan Sumgayıt'ta serbest ekonomik bölge kuruluyor. Bu program BM Sanayi Kalkınma Örgütü programı gereğince yerine getiriliyor. Biz Azerbaycan ile ekonomik işbirliği için yabancı yatırımcılara, yabancı şirketlere iyi olanaklar sunulduğunu düşünüyoruz.

Siz biliyorsunuz, Hazar Denizi'nin Azerbaycan'a ait sektöründe bulunan petrol yataklarının işletmeye alınması ile ilgili bir sene önce Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi ile en büyük çok uluslu petrol şirketlerinin konsorsiyumu arasında önemli bir anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşma da artık uygulanmaktadır. Hazar Denizi'ndeki diğer büyük petrol yataklarının işletmeye alınmasına ilişkin geçenlerde, 10 Kasım'da bir anlaşma imzalanmıştır. Yakında petrol yataklarını konu alan daha birkaç anlaşmanın imzalanması öngörülüyor.

Azerbaycan'da büyük sanayi potansiyeli, çeşitli tarım dalları, uygun toprak-iklim koşulları ve zengin doğal kaynaklar vardır. Tüm bunlar işrbirliği için iyi bir zemin sağlamaktadir. Umarız, bugünkü görüşme de işbirliğimizi pekiştirme yolunda yeni bir adım olacaktır.

Kapanış konuşması

Ben başta söyledim ve şimdi de yinelemek istiyorum, bizim büyük olanaklarımız var. Biz uzun yıllar, onca sene sosyalist düzende yaşadık. Herşeyin mülkiyeti devletin elinde idi. Yaklaşık 1985 yılından sonra, on yıl zarfında eski Sovyetler Birliği'nde yaşanan süreçler soyalist yönetim sisteminin işe yaramadığını herkese gösterdi. Sosyalist ekonomisi zorukları aşamadı. Onun için de eski Sovyetler Birliği'nin tüm cumhuriyetlerinde, şimdiki bağımsız ülkelerde piyasa ekonomisine geçiş için ekonomik reformlar uygulanıyor. Bu doğrultuda kimisi çok iş yaptı, kimisi geri gitti. Tüm durumlarda bu geçiş dönemi eski Sovyetler Birliği üyesi tüm ülkelerde üretim düzeyinde keskin düşüşe neden oldu. Sosyal şartlar giderek ağırlaştı, ücretler azaldı, kişiler kötü durumda yaşamaya başladılar, maddi durumları kötüleşti. Uluslararası bilirkişiler ve bizim uzmanlarımız şöyle bir kanıya vardılar, ekonomik krizden çıkma ve ekonomiyi iyileştirme, ekonomik büyüme ve doğal olarak, insanların refahını artırma, sosyal sorunların çözümü sırf ekonomik sistemin serbestleştirilmesi, piyasa reformlarının uygulanmasına bağlıdır.

Bakın işte bu, bizi sizin yanınıza, Banka'ya, Uluslararası Para Fonu'na getirdi. Önceleri Sovyetler Birliği'nde tüm bu bankalar pek bilinmiyordu, onları kimse tanımıyordu. Fakat şimdi biz sizinle ekonomik ilişkiler kurmak istiyoruz. Umarız, bu ilişkiler kısa sürede üretimin artmasına ve kuşkusuz ki, tüm ekonominin iyileşmesine yol açacaktır.

Bu yüzden de ben sizin hepinizi Azerbaycan'a davet ediyorum. Başbakana söylerim, sizin burada sunduğunuz önerileri gözden geçirsin ve gerekirse, ayrıca görüşmeler yaparız. Yani benim daha üç görüşmem var, tüm diğer konuları başbakana söylerim, kendisi her durumda sizin önerilerinizi ve bizim olanaklarımızı değerlendirir. Bu, benim ilk gezimdir, Londra'da da, Paris'te de bilhassa finansal konular ve ekonomik konularla ilgileniyorum. Sizin hepinizi Azerbaycan'a davet ediyorum.