Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev´in Dünya Bankası Temsilcisi Judy O´Connor ile yaptığı görüşmeden - 18 Ocak 2001


Haydar Aliyev: Azerbaycan'a yeniden hoşgeldiniz. Sizinle görüşmemiz olmuştu ve ben onların hepsini hatırlıyorum. Biliyorum, Başbakan'la ve bizim diğer kuruluşlarla çok kapsamlı görüş alışverişinde bulunmuşsunuz. Başbakan bu konuda bana bilgi vermiştir. Ben düşünüyorum ki, Dünya Bankası ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler normaldir ve bundan böyle daha iyi olması gerekir. Düşünüyorum ki, sizin şu ziyaretiniz de buna etkinlik kazandırmalıdır. Buyurun, ben sizi dinliyorum.

Judi O'Connor : Sayın Cumhurbaşkanı, çok teşekkür ederim. Ülkenize şimdiki ziyaretimiz sırasında Dünya Bankası'nın Azerbaycan'da uygulanan ekonomik reformlar programına destek vermesi ve bu yardımın ileride de sürmesi konularını müzakere etmenin yanısıra Azerbaycan açısından önem arz eden iki konuya değinmek istiyorum.

Herşeyden önce Azerbaycan'ın yaşamında iki önemli olayın altını çizmek istiyorum. Birincisi; dün Azerbaycan'ın Avrupa Konseyi'ne alınmasıdır. Düşünüyorum ki, bu, Azerbaycan kültürünün daha geniş tanıtımı, sosyal yaşamın gelişmesi, ayrıca Azerbaycan'ın dünyaya açılması için yeni bir fırsattır.

Haydar Aliyev: Teşekkür ederim. Siz tamamen haklısınız. Biz de böyle düşünüyoruz. Zira biz Avrupa'nın bir parçasıyız. Onun için biz Avrupa Konseyi'ne üye olmalıyız. Fakat Avrupa Konseyi'ne alınmak herhangi bir genç çocuğun üniversite sınavından daha zordur. Biz bu sınavlardan geçtik. Aynı zamanda ödevler- ev ödevleri de verildi. Bu yüzden iyi çalışacağız.

Judy O'Connor: Eminim, Avrupa Konseyi'nin Avrupa'nın öteki devletleri gibi Azerbaycan'ı da kendi sıralarına alması yararlı ve faydalı olacaktır.

Haydar Aliyev: Evet, öyle.

Judy O'Connor: Sayın Cumhurbaşkanı, özellikle, ikinci belirtmek istedğim konu 2000 yılında Azerbaycan'da elde edilen ekonomik sonuçlardır. Şunu belirtmek istiyorum ki, bu sonuçlar çok iç açıcıdır ve Azerbaycan hükümeti Sizin yönetiminizde ekonomik kalkınmayı sağlamak için kararlı ve sürekli reformlar, politika uygulamıştır. Biz bu reformları, bu ekonomik kalkınmayı desteklemişiz ve 2000 yılının ekonomik sonuçları bunu birkez daha kanıtlamaktadır.

Haydar Aliyev: Cok teşekkür ederim. Biz kendimiz kendi başarılarımızı biliyoruz. Bunları sağlamak için Azerbaycan'da mevcut koşullarda ne kadar çok işler yapılması gerektiğini de iyi biliyoruz. Zira biliyorsunuz, bizim topraklarımızın %20'si Ermenistan silahlı güçlerinin işgali altındadır. Bir milyon vatandaşımız yerinden yurdundan göçe tabi tutulmuştur, pek çoğu göçmen durumunda çadırlarda yaşıyor.

Tabii ki, siz geçiş dönemini yaşayan ülkelerin çok sorunları olduğunu biliyorsunuz. Bu sorunlar bizde de bulunmaktadır. Böyle bir ortamda biz ekonomik gelişmeyi sağlamışız ve iyi sonuçlara ulaşmışız. Biliyorum, rakamlar size bellidir ve başbakan bu konuda size çok şey anlatmıştır.Fakat biz sağlanan bu başarılarla da yetinmiyoruz. Düşünüyoruz ki, 2001 yılında bunun üstünde rakamlara ulaşmalıyız, daha ileriye gitmeliyiz. Her halde siz şöyle bir kanıdasınız ki, eğer biz ekonomik reformları, sosyal reformları uygulamasaydık, yapısal değişiklikler yapmasaydık, piyasa ekonomisi yolunda kararlı bir biçimde ilerlemeseydik, bunları sağlayamazdık. Şunu da biliyoruz ki, bizim ileride yapılacak işlerimiz var. Keza Dünya Bankası ile yapılacak çok işlerimiz var. Sağlanmış olan bazı anlaşmalar henüz yerine getirilmemiştir. Ben bunu önceden size söylüyorum, zira sizin bana söyleyeceğinizi biliyorum. Fakat onlar da gerçekleştirilecektir.

Fakat sizden bir ricam var. Yarın bir basın toplantısı düzenleyin ve Azerbaycan'da bulunan bütün muhalif basın organlarını, yahut parti temsilcilerini oraya davet edin. Sizin görüşleriniz hakkında bilgiler verin. Yoksa onlar herşeyi inkar ediyorlar. Diyorlar ki, hiçbir şey yok , 7 senedir Azerbaycan hiçbir şey yapmıyor. Tabi ki, onların bu boş lafları bizi endişelendirmiyor. Biz ne yaptığımızı ve ne yapacağımızı ülkemize, halkımıza, vatandaşlarımıza kendi çalışmalarımızla kanıtlıyoruz.

Ben bu önerimle sizi zahmete sokmak istemezdim. Fakat burada basın mensupları bulunuyor, aynı zamanda muhalif özel televizyon kanallarının temsilcileri bulunuyor. Onlar da duysunlar ve kendi programlarında bu konuyu hiç olmazsa biraz anlatsınlar. Buyurun, sizi dinliyorum.

Judy O'Connor: Sayın Cumhurbaşkanı, bana böyle bir öneri sunduğunuz için ve hem şimdi, yani Sizinle yapacağımız görüşmelerde bu konuyu konuşma, hem de yarın basın toplantısı düzenleyerek düşüncelerimizi açıklama yönündeki çağrınızdan dolayı Size teşekkür ederim.

Öylesine net ve açık anlatmaya çalışacağım ki, benden alıntı yaparken olabildiğince daha az yanlış yapsınlar.

Haydar Aliyev: Çok teşekkür ederim.

Judy O'Connor: Teşekkür ederim. Siz konuşmaya başladığınızda kendiniz de şu itirafta bulundunuz ki, bazı reformlar hala gerçekleşmemiştir, belli ölçüde bir ertleme söz konusudur. Size şunu da söyleyeyim ki, burada yaptığım temaslardan sonra böyle bir kanıya vardım. Eğer ben Azerbaycan'a şu ziyaretimi bir-iki hafta sonra yapmış olsaydım, şimdi bizim görüşmemiz büsbütün başka konu üzerine olacaktı. Bildiğim kadarıyla, işte şu son zamanlarda Siz yürütme alanında önemli değişikliklerin yapılması yönünde kararlar alma azmindesiniz.

Haydar Aliyev: Evet, başbakan size anlatmıştır diye düşünüyorum. Biz bunun üzerinde bir kaç aydır çalışıyoruz ve çok radikal kararlar alacağız. Ben Paris'e bir gidip geliyim, ondan sonra bunları yapacağız.

Judy O'Connor: Sayın Cumhurbaşkanı, izin verin, uzaktan, bizim bulunduğumuz coğtafyadan Azerbaycan'a baktığımızda mevcut sorunların, yani reformlarla ilgili sorunların Azerbaycan'ın imajını nasıl etkilemesine ilişkin görüşlerimi size aktarayım.

Sayın Cumhurbaşkanı, Sizin yönetiminiz altında son yıllarda Azerbaycan'da yapılan reformlar, öncelikli olarak petrol ve gaz sektöründe, makroekonomik alanda, yönetim alanında uygulanan reformlar öteki alanlarda, özellikle kamu sektörlerinde deşikliklerin yapılmasında, devlet harcamalarının kullanımı ve gelirlerin biriktirilmesinde saydamlığın sağlanmasında, keza Sizinle önce konuştuğumuz gibi, gümrük organlarında saydamlığın sağlanmasında da uygulanmış olsaydı, düşünüyoruz ki, şu durumda Azerbaycan'ın dünyadaki imajı tamamen başka olurdu. Azerbaycan'ın petrol-gaz sektörlerine çektiği yatırımlar beraberinde petrol dışı sektörün gelişmesine yönelik büyük oranda sermayeler de getirebilidi.

Haydar Aliyev: Tüm bunlar olacaktır. Eğer biz onları yapmış isek, bunları da yapacağız. Fakat size şunu belirtmek istiyorum, son yıllarda Azerbaycan'a gelen toplam yatırımlar içinde petrol dışı sektöre gelen yatırımın miktarı petrol sektörüne yapılandan daha fazladır. Yatırımların yüzde 60'ı petrol dışı sektöre, yüzde 40'ı ise petrol sektörüne yapılmıştır. Biz siz söylediğiniz şu eksiklikleri de giderme gücüne sahip bulunuyoruz

Judy O'Connor: Sayın Cumhurbaşkanı, düşünüyorum ki, Sizin bu alanda gözler önüne serebileceğiniz iyi örnekler de bulunmaktadır. Örneğin, Azerbaycan'ın şimdi sağladığı petrol gelirlerinin halihazırda kullanmadan doğrudan Petrol Fonu'nda biriktirilmesi ve aynı fonun kaynaklarının ek faiz biçiminde yeni gelirler sağlanarak artması ileride bunların bir takım üretim alanlarına aktarılmasına katkıda bulunacaktır. Bu, demin söylediğim şu iyi örneklerden biridir.

Haydar Aliyev: Evet. Petrol Fonu ile ilgili çok görüşmeler yapılıyordu. Dünya Bankası'nda da, Uluslararası Para Fonu'nda da, diğerlerinde de çeşitli endişeler vardı. Doğrusu, ben şu endişeleri duyduğumda çok sinirleniyordum. Ben size açık söylüyorum. Zira eğer biz 7 senedir çalışıp petrolden gelir sağlıyor isek ve onun kullanımını denetlemeyecek isek, bu nasıl olur? Petrol Fonu oluşturuldu. Ben onun tüzüğünü onayladım. Basında yayınlandı. Şimdiye kadar ne kadar kaynak geldiği hepsi bilinmektedir ve belirli aralıklarla bu konuda bilgi verilecektir. Bu uluslararası hesap uzmanları tarafından denetlenecektir, ki Ben şunu kararnamede de yazılı olarak belirtmişim.

Benim düşüncem şu: şimdi petrolden sağlanan geliri Petrol Fonu'nda biriktirip gelecek çalışmalarımızda kullanmak gerek. Şimdi Azerbaycan'da Petrol Fonu'na göz diken pekçok kimse bulunuyor. Bir kimse herhangi iş yapmak istiyorsa, bana Petrol Fonu'ndan, bilmem, 10 milyon, 15 milyon dolar verin diyor. Ben ise söylüyorum, hayır, bunu unutacaksınız. Ben bunu Azerbaycan'ın geleceği için yapıyorum. Belki de benim gibi bir kişi ileride Petrol Fonu'nun gelirlerinin hepsinin kullanımında yer almıyacaktır. Zira biliyorsunuz, insan hayatı sonsuz değil. Ben ancak geleceği düşünüyorum ve şimdi petrolden sağlanan gelirleri biriktirip öbür alanlarda gelirlerin artması için çalışıyorum. Şimdi bizim Petrol Fonu'nda yaklaşık olarak 300 milyon dolar bulunmaktadır. Petrol Fonu Başkanı da doğrudan bana bağlıdır. O, bugün bana şu bilgiyi vermiştir, onlar bir günde 44 bin dolar kazanıyorlar. Şimdi bakın, bir yılda bu ne kadar edecektir. Bizim çalışmalarımız bu yöndedir ve herşey de açıktır, şeffaftır.

Judy O'Connor: Sayın Cumhurbaşkanı, bu bir gerçektir. Bugün biz Petrol Fonu yöneticileri ile temaslarda bulunduk, onların yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi edindik, bir dizi önerilermizi sunduk. Ben Size tamamen katılıyorum, Petrol Fonu'nu kuruluş açısından öyle bir duruma getirmek gerekiyor ki, örneğin, ileride onun başkanı değişecekm olursa veya hükümet fonun kaynaklarının kullanma politikasını değiştirecek olursa, kaynağın genel anlamda kullanımı, nasıl derler, kendi yolundan sapmamış olsun.

Haydar Aliyev: Bu doğru bir düşüncedir. Yoksa daha sonra Azerbaycan'da bir başkası gelir de, hepsini beş günde yıkar gider. Fakat henüz yakın dönemlerde böyle birşey söz konusu olamaz. Ben Petrol Fonu'nu bir kaç milyar dolara ulaştırdıktan sonra, tabi ki, başka birisi gelebilir.

Judy O'Connor: Günlük 44 bin dolar kazanç sağlamak suretiyle birkaç milyar dolara ulaşmak için bir hayli zaman gerekecektir. Herhalde, önümüzde büyük bir zaman vardır.

Haydar Aliyev: Hayır, siz bir finans uzmanısınız, bir bankacısınız. Bugün 44 bin dolar. Oysa Petrol Fonu'nun gelirleri artmaktadır, satmış olduğumuz petrolden gelirler sağlanmaktadır. Bu ise şu demek oluyor, onların faiz oranı da giderek artıyor. Biz geçen sene petrol satışından Petrol Fonu'na yaklaşık 150 milyon dolar sağladık. Fakat 2-3 sene sonra bu rakam 500 milyon dolar olacaktır. O zaman biz sizinle buluşuruz ve ben size söylerim.

Judy O'Connor: Doğru, fakat Petrol Fonu'nda kaynaklar arttıkça, aynı zamanda kaynakların derhal kullanımına ilgi, istek de artmaktadır. Hem hükümet üyeleri, hem de hükümetin dostları tarafından.

Haydar Aliyev: Benim öyle bir ilgim yok. Ben olmadan kimse birşey yapamaz. Belki ben bu kelimeleri size söylemekle yanlış yapıyorum. Sonra Dünya Bankası Azerbaycan'a yardım etmesin diyeceksiniz.

Judy O'Connor: Biliyorsunuz, Petrol Fonu'nda bulunan kaynakların hemen kullanılmaması için biz bir yandan hükümeti takdir etmiş olsak da, öte yandan, kuşku yok ki, Dünya Bankası'nın Azerbaycan'a kısa vadeli yardımlarına hala ihtiyaç duyulmaktadır. Zira ülkenizde Petrol Fonu'nda paranın bu denli artışına rağmen, hala fakir insanlar bulunmaktadır, hatta onların bazılarının içecek suyu bile yok, eğitimleri bile yok. Bu yüzden de Dünya Bankası'nın şimdiki zor durumda Azerbaycan'a yardım yapmasına ihtiyaç vardır.

Haydar Aliyev: Ben işte bunu sizden duymak istiyordum.

Judy O'Connor: Sayın Cumhurbaşkanı, Azerbaycan Dünya Bankası'nın 180 sahibinden birisidir. Bu yüzden de Siz Dünya Bankası'ndan hem finansal yadım almaya, hem de ona tavsiyelerde bulunmaya ve ileride Dünya Bankası'na yardım etmeye layıksınız.

Haydar Aliyev: İnşallah.

Judy O'Connor: Dünya Bankası'na üye olan devletlerin bankadan yararlandığı başka bir husus daha bulunmaktadır. Gerçi bazı ülkeler bunu yarar olarak görmüyorlar. Ama her halde, biz Dünya Bankası'ndan kaynak, kredi alan devletlerin hükümetlerinin yaşama geçirdikleri ekonomik ve toplumsal politikaların değerlendirilmesine ilişkin yıllık raporlar düzenliyoruz.

Örneğin, geçen sene raporlarına göre, Azerbaycan sadece bir alan dışında, bütün alanlarda hemen hemen iyi veriler sunmuştur. Şu bir alan, demin de söylediğim gibi, elde edilen gelirlerin kapitalizasyonu, devletten kaynak alan kuruluşların yönetimi konusudur. Bu sene yayımladığımız raporu kamu alanında yönetim veyahut kamu sektöründe reformların sonucu diye isimlendirmek mümkün. Umarız, bu sene yapacağımız değerlendirmemizde olumlu faktörlerin olduğunu kaydedebileceğiz. Bu nedenle de biz büyük ısrarla Sizin hükümetinizi bu alanda, yani yapısal değişikliklerin yapılmasında kısa sürede ciddi adımlar atmaları için teşvik ediyoruz, nitekim bizim de bu alanda olumlu görüşlerimizi açıklama fırsatımız olsun diye.

Haydar Aliyev: Siz yazın, biz herşeyi yapacağız. Bundan emin olun.

Judy O'Connor: Sayın Cumhurbaşkanı, bugün başbakanla şöyle bir mutabakata vardık, Dünya Bankası'nın ülkenizdeki reformların durumu ile ilgili değerlendirme raporunun ilk tasarısını biz Ocak ayı sonunda Azerbaycan hükümetine sunacağız ve eğer bu değerlendirme Nisan Mayıs aylarında değil de, Ocak ayında yapılmış olsaydı, Azerbaycan'a vereceğimiz not nasıl olurdu, şunu söyleyeceğiz. Biz orada Ocak ayından Nisan ayına kadar bir takım ilerlemelerin sağlanması için hükümetin hangi adımlar atması gerektiği konusunda önerilerimizi sunacağız.

Haydar Aliyev: Ocak ayı bitmek üzere. Fakat Şubat ayında olacaktır.

Judy O'Connor: Öyle ise biz Şubat sonunda tekrar bir rapor hazırlarız. Kuşku yok ki, bu tür değerlendirme raporlarını düzenlerken bir yandan, Azerbaycan gibi ülkelerde gerçekleştireceğimiz projelere ne kadar finanslal kaynak tahsis edeceğimiz konusunda bir karara varmış olursak, öte yandan düşünüyoruz ki, yılda bir kez düzenlediğimiz raporlar Azerbaycan'ın imajı açısından bir sinyaldir. Umarız, bu rapor olabildiğince pozitif olacak, nitekim Azerbaycan bunun temelinde uluslararası finans piyasalarından Bakü-Ceyhan projesinin finansmanı için, alüminyum fabrikasının yeniden yapılması için ek kredileri daha iyi koşullarda sağlayabilsin diye.

Haydar Aliyev: Çok iyi. Ben çok memnunum.

Judy O'Connor: Sayın Cumhurbaşkanı, ben Sizin başbakanla detaylı bir biçimde ele aldığım diğer bir konuyla ilgili de bilgi vermek istiyorum. Bu, Azerbaycan hükümetinin hazırladığı ekonomik strateji programıdır. Yani Azerbaycan'da yoksulluğun ortadan kaldırılması için ekonomi, çalışma ve sosyal güvenlik bakanlıklarının ortak düzenledikleri ekonomik strateji kavramıdır.

Dünya Bankası üyesi çeşitli ülkeler bu tür programları, kavramları düzenledikleri sırada onlara çeşitli isimler veriyorlar. Örneğin, bazı ülkeler bunu ekonomik gelişme programı, bazıları ekonomik ve sosyal gelişme projesi, kavramı diye isimlendiriyorlar. Azerbaycan'da da buna doğru bir isim vermişler. Azerbaycan'da bu strateji yoksulluğun ortadan kaldırılması ve yoksulluğun azaltılması stratejisine ilişkin kavram, program diye isimlendirilmiştir.

Umarız, böyle bir programın gerçekleştirilmesi, Azerbaycan'ın petrol stratejisi sonucunda ve petrol sektöründe uyguladığı reformlar sonucunda ortaya çıkan ekonomik gelişme öteki daha geniş alanlarda da uygulanacaktır. Bunun da sonucunda kırsal kesimlerde işsizliğin giderilmesi, yeni işyerlerinin açılması, ekonomik düzeyi daha düşük ailelerin sağlık, eğitim hizmetleri alanında güvencelerin artması, su işleri alanında gelişmelerin sağlanması, genel olarak, ekonomik durumu zayıf ve düşük gelirli nüfusun yararlanması için bir fırsat sağlanacaktır.

Bu yüzden de biz, bu programın yaşama geçirilmesinin Sizin veyahut başbakanın talimatı üzerine özel bir komitenin sorumluluğuna verilmiş olmasını dilerdik. Yani üst düzeyli özel bir komisyon, yahut komite oluşturulsaydı ve bunun yaşama geçirilmesindan doğrudan sorumlu olsaydı. Şu durumda bu projenin yaşama geçirilmesi sadece ekonomi, çalışma ve sosyal güvenlik bakanlıklarının sorumluluklarında olmayacaktı. Bu, daha geniş çevreleri kapsayacaktı, devlet kuruluşlarının bu çalışmaya katılımına yardımda bulunacaktı. Aynı zamanda muhalefetin, kitlesel basın araçlarının, sivil savunma örgütlerinin ve ülkedeki diğer kesimlerden olan kişilerin bu programla ilgili bilgisi olacaktı. Muhtemelen kimileri bunu kabul etmeyecektir. Fakat her halde böyle bir projenin, kavramın yaşama geçirilmesi konusunda onlar bilgilendirilmiş olacaklardı.

Haydar Aliyev: Sizin tavsiyeniz tamamen doğru ve biz de böyle düşünüyoruz. Görüyorsunuz, görüşlerimiz birbiriyle örtüşüyor. Biz böyle de yapacağız.

Judy O'Connor: İnşallah. Sayın Cumhurbaşkanı, benim söyleyecek başka birşeyim yok. Sadece olarak, birkez daha şunu dilerim ki, önümüzdeki yıllarda da Azerbaycan ile Dünya Bankası arasında daha yoğun bir işbirliği sağlansın ve gelişsin. Bizi kabul ettiğiniz için Size birkez daha teşekkür ederim.

Haydar Aliyev: Ben de size teşekkür ederim. Çok enteresan bir görüşme oldu. Sizin tavsiyeleriniz çok önemlidir. Sizin bizim yaptığımız işleri tarafsız bir biçimde değerlendirmeniz beni sevindirdi. Sizinle bugünkügörüşmemden çok memnun kaldım. Benim karşımda güzel bir bayanın oturduğunu göz önünde bulundurursak, bu bizim görüşmelerimize daha büyük yarar sağlamaktadır. Dünya Bankası'na söyleyin, işe sizin gibilerini alsınlar. O zaman işleri daha iyiye gidecektir.

Judy O'Connor: Sayın Cumhurbaşkanı, bunu onlara Siz söylerseniz, daha iyi olur.

Haydar Aliyev: Ben Sayın Wolfensohn'a söyleyeceğim.

Benden ona selam söyleyin.

Judy O'Connor: Bunu mutlaka yapacağım.

Genel tarihi bilgiler

Dünya Bankası ve Azerbaycan

Bilgi notu

EKONOMİ