Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev´in, "Yüzyılın anlaşması"nın 5. yıldönümü vesilesiyle düzenlenen kabul töreninde nutku - "Gülistan" sarayı, 20 Eylül 1999

Sayın bayanlar ve baylar!

Sayın konuklar, arkadaşlar!

Ben sizin hepinizi bu muhteşem "Gülistan" sarayında birkez daha selamlıyorum ve size bu bayram gününde iyi bir vakit geçirmenizi diliyorum!

Bugün "Yüzyılın anlaşması"nın 5. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törende bu anlaşmanın siyasi, ekonomik, sosyal, manevi önemi konusunda ayrıntılı bir biçimde konuşuldu. Ancak bugün bizi daha da çok sevindiren yalnız anlaşmanın kendisi deyil, aynı zamanda onun başarıyla uygulanması ve verdiği olumlu sonuçlar, bizim ortak çalışmalarımız sonucunda varılan büyük başarılarıdır.

Bugün ben konuşmamda Azerbaycan petrol endüstrisinin 150 yıllık tarihi geçmişe sahip olduğunu söyledim ve diyebilirim ki, ülkemizin kendi bağımsızlığına kavuşmasına kadar Azerbaycan halkı hiçbir zaman bu zenginliklerinin sahibi olamamıştır. 19. yüzyılın ikinci yarısı, 20. yüzyılın başları itibariyle Azerbaycan, Bakü kendi petrolü ile dünya şirketlerinin, işadamlarının dikkatini çekmiş ve birçok yabancı şirketler burada başarıyla faaliyetlerini sürdürmüş, petrol üretimi yapmışlar. Bu sürece Azerbaycan'ın yeni girişimcileri de, işadamları da katılmış ve onlar yabancı petrol şirketleri ile birlikte petrolün üretimini ve dünya pazarlarına taşınmasını gerçekleştirmişler. Tabii ki, onların hepsi Azerbaycan'a, fakat yalnız diyebilirim ki, Bakü kentine büyük fayda sağlamış ve Bakü'nün gelişmesi için hizmetler yapmışlar. Bugün biz Nobel Kardeşlerini, Azerbaycan'ın büyük girişmcilerinden ve hayırseverlerinden biri Hacı Zeynalabdin Tağıyev'i ve o yıllarda Azerbaycan'ın doğal zenginliklerini kullanıp gelir elde etmiş olan ve aynı zamanda Bakü şehrinin gelişmesinde rol oynayan kişileri hatırlayabiliriz.

19.yüzyılın sonları- 20.yüzyılın başlarında Bakü kenti çok hızla gelişmiştir. Burada o dönemin taleplerine uygun sanayi tesisleri, yaşam alanları, ofisler için çeşitli binalar, ticaret merkezleri yapılmış ve bunların hepsi Bakü'yü bir nevi Avrupa tarzı güzel bir kente dönüştürmüştür. O dönemlerde yapılan binaların çoğu gerçekten de güzel mimari yapıtlardır.

O dönemlerde Azerbaycan petrolünün üretimi alanında faaliyette bulunarak ülkemizde çalışmalar gerçekleştirmiş yabancı şirketleri de ve kendi girişimcilerimizi de bugün biz şükran duygusu ile anıyoruz.

Daha sonraları ise, biliyorsunuz, 1918 yılında ilk Azerbaycan Halk Cumhuriyeti bağımsız bir devlet olarak kendi zenginliklerini halkı için kullanmaya çalışmış, ama o varlığını çok az sürdürmüş ve bunu başaramaımştır. 1920 yılından itibaren ise Azerbaycan Sovyetler Birliği'nin, Sovyet hükümetinin yönetiminde olmuştur. Bugün şunu cesaretle söylememiz gerekir, 1920 senesinden bu yana geçen 70 yılda Azerbaycan'da petrol endüstrisi çok yoğun bir biçimde gelişmiştir ve bunun da nedeni şuydu, o dönemlerde Sovyet hükümetine, Sovyet devletine petrol gerekiyordu. Sovyetler Birliği'nin sanayileşmesi, onun ekonomisinin geliştirilmesi için petrol çok gerekliydi. Eğer o yıllarda Sovyetler Birliği'nde elde edilen petrolün %80'inin, belki de %90'ının Bakü'de üretildiğini dikkate alırsak, o zaman Sovyet yönetimi için, SSCB devleti için Bakü petrolünün ne kadar önemli olduğu anlaşılabilir.

Azerbaycan halkı, ülkemizin petrolcüleri ve bilim adamları petrol endüstrisinin gelişmesi için büyük katkılar yapmış ve başarılar sağlamışlar. Ben birkez daha belirtmek istiyorum, İkinci Dünya Savaşı sırasında alman faşizmine karşı kazanılan zaferde Azerbaycan petrolünün paha biçilmez bir rolü olmuştur. Azerbaycan, Sovyetler Birliği'nin diğer bölgelerinde de petrol endüstrisinin gelişmesi için büyük hizmetler yapmıştır. Biz kıvanç duygusu ile diyebiliriz ki, Azerbaycan petrocüleri, bilim adamları Rusya'da "İkinci Bakü", "Üçüncü Bakü", "Dördüncü Bakü" olarak bilinen petrol madenlerinin ve yataklarının işletmeye açılmasına katılmışlar ve onların çoğu şimdiye kadar o divarlar arasında Sibirya'da, Tümen'de yaşıyor ve bugün de petrol üterimi alanında çalışıyorlar.

Azerbaycan Hazar Denizi'nde petrol yataklarının keşfinde, bu yatakların sanayi usulü ile işletilmesinde dünyada ön sırada olmuştur. Azerbaycan'da petrolün sanayi usulü ile çıkarılmasına başlandığı günden bu yana yerin altından, denizin derinliklerinden yaklaşık olarak 1 milyar 500 milyon ton kadar petrol üretilmiştir. Bunun yaklaşık olarak 450-500 milyon tonu Hazar Denizi'nin derinliklerinden çıkarılmıştır. Ama tüm bu dönemlerde Azerbaycan halkı kendi zenginliklerinin sahibi olamamış, Azerbaycan'ın kendisi bağımsız devlet olamamış ve ülkemizde üretilen petrol, kuşkusuz ki, Sovyetler Birliği'nin tüm ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kullanılmıştır.

Geçmişte ben uzun yıllar boyunca Azerbaycan'da görev yapmışım ve 1969 yılından Azerbaycan'ın başkanı olmuşum. Ben tüm bunları iyi biliyorum ve iyi hatırlıyorum. Bizden petrol, gaz üretimini artırmamızı talep ediyorlardı. Biz bunu yapıyorduk. Ancak bundan sağlanan gelirlerin hepsi Sovyetler Birliği'nin tek bütçesine gidiyordu. Yani o yıllarda petrol endüstrisinin Azerbaycan'a ne kadar çıkar sağlamasına rağmen, ülkemiz üretilmiş olan petrolün faydasının çoğu kısmını göremiyordu. Tarihin sayfalarını size hatırlatarak, şunu söylemek istiyorum, Azerbaycan yalnız devlet bağımsızlığını kazandıktan sonra kendi kaderinin, kendi zenginliklerinin sahibi olmuş ve ülkemizin en büyük zenginliği olan gaz ve petrol kaynaklarını bağımsız, özgür bir biçimde kullanma olanağını kazanmıştır.

Biz geçmişe teşekkür ediyoruz. Ancak mutluyuz ki, nihayet, 20.yüzyılın sonunda Azerbaycan kendi istiklaline kavuşmuştur ve kendi doğal kaynaklarının nasıl, hangi biçimde kullanımını kendisi belirlemektedir.

"Yüzyılın anlaşması" işte Azerbaycan'ın bağımsızlığını kazanmasından doğan tarihi bir olaydır. Biz yalnız bağımsız bir devlet olduktan sonra dünyanın çeşitli ülkeleri, petrol şirketleri ile özgür bir biçimde, hiçkimseye bağlı kalmaksızın görüşmelerde bulunma olanağını kazanmışız ve bu alanda yaptığımız çalışmaların en seçkini, en kapsamlısı, tarihi açıdan büyük önemlilik arzedeni ise "Yüzyılın anlaşması"nın düzenlenip imzalanmasıdır. Bugünkü törende artık bildirildi ki, bu biz anlaşmanın hazırlanması için ne kadar zor koşullarda çalışmışız, iç ve dış güçlerin ortaya çıkardığı ne gibi zorluklara karşılaşmışız. Fakat biz irade ve azim sergileyerek, tehlikeyi göze almışız ve "Yüzyılın anlaşması"nı imzalamayı başarmışız.

"Yüzyılın anlaşması" bu muhteşem "Gülistan" sarayında imzalanmıştır. O gün bizim için büyük sevinçli bayram günüydü. Aynı zamanda biz şunu iyi biliyorduk, üzerimize büyük sorumluluk almışız ve önümüzde daha büyük sınavlar var. Bugün kıvanç duygusu ile söylüyorum ki, bu beş senelik yolun tüm sınavlarını onurlu bir biçimde geçmişiz, tüm zorlukların üstesinden gelmişiz ve her türlü baskılara direnmişiz ve "Yüzyılın anlaşması"nın kısa bir sürede yaşama geçirilmesini başarmışız. Tabii ki, tüm bu başarılar bizim büyük petrol şirketleri ile ortak çalışmalarımızın sonucudur.

Bugün tam cesaretle denilebilir ki, anlaşmanın imzalanmasından sonra oluşturulmuş Uluslararası İşletme Şirketi, Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi Azerbaycan devletinin ve hükümetinin önderliği ile, her zaman onun desteğini alarak çok büyük çalışmalar gerçekleştirmişler ve bizi bu sonuca ulaştırmışlar.

"Yüzyılın anlaşması"nın beşinci yıldönümünü kutlarken söylüyoruz ki, biz büyük sınavlardan geçmişiz. Ortaklarımızım ve büyük petrol şirketlerinin mensubu oldukları ülkelerin, devletlerin güvenini teyit etmişiz. Özgür, bağımsız bir devlet olarak biz tüm dünyaya şunu kanıtlamış bulunmaktayız, Azerbaycan halkı, ülkemizin petrolcüleri, bilim adamları daha büyük başarılar kazanmaya muktedirler. Tabii ki, bunların hepsi bizde, bizzat bende büyük bir iftihar duygusu uyandırıyor.

Biz bu anlaşmanın beşinci yıldönümünü kutlarken, bu anlaşmanın imzalanmasına katkılarda bulunmuş ve bizi desteklemiş olan devletlerin, örgütlerin hepsini şükran duygusu ile hatırlıyoruz. Biz bugün Azerbaycan Uluslararası İşletme Şirketine, Azerbaycan Devlet Petrol Şirketine ve bunların bünyesinde anlaşmanın uygulanması ile ilgilenen uzmanlara, bilim adamlarına, mühendislere, teknisyenlere, işçilere, bu alanda çalışanların hepsine teşekkürlerimizi ifade ediyoruz.

Anlaşmanın imzalanması ve uygulanması sırasında, belirttiğim gibi, biz birçok engellerle, zorluklarla karşılaşıyorduk. Ancak anlaşmaya imza atmış şirketler, onların mensubu oldukları devletler ve biz güvenle ilerliyorduk. O yüzden de ben anlaşmayı imzalamış şirketlerin mensupları oldukları devletlere, onların hükümetlerine teşekkürlerimi, şükranlarımı sunarım.

Anlaşmanın hazırlanması ve özellikle uygulanması döneminde, bunun yanı sıra Bakü-Supsa boru hattının yapılmasına ilişkin kararların alınması sırasında Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin, özellikle Sayın Başkan Bill Clinton'un rolünün, bugün ben, bilhassa altını çiziyorum.

Şimdi, anlaşmanın güzel sonuçlarını kutlarken biz geçtiğimiz yıllarda "Yüzyılın anlaşması"ndan sonra daha 18 anlaşmanın imzalanması ile dünyada kanıtladık ki, Azerbaycan çağdaş bir düzeyde, piyasa ekonomisi prensipleri temelinde, yabancı sermayeyi kullanarak çok çalışmalar yapabilir ve bundan sonra da yapacaktır.

Azerbaycan Uluslararası İşletme Şirketinin Başkanı Woodvard bugün kendi konuşmasında anlaşmanın yaşama geçirilmesi yönünde Azerbaycan'da altı senede sosyo-politik istikrarın sağlandığına ve bizim burada yaptığımız işlere değindi ve bu çalışmaları yüksek değerlendirdi. Devlet ve hükümet başkanlarından, şirketlerden, çeşitli örgütlerden ve birçok petrol şirketlerinden aldığımız kutlama mesajlarında da Azerbaycan'da yabancı yatırımların kullanılması açısından iyi koşulların sağlandığı özellikle belirtiliyor. Evet, eğer biz ülkemizde sosyo-politik istikrarı sağlayamazsaydık, Azerbaycan'ı yıkan, bölen güçleri ortadan kaldıramazsaydık, cumhuriyetimizde vatandaşların rahat yaşaması açısından gerekli koşulları oluşturamazsaydık, yabancı şirketler de buraya gelemezlerdi, gelmiş olsalardı bile kısa sürede buradan geri döneceklerdi.

Biz kanıtladık ki, Azerbaycan güvenli bir ortaktır. Biz kanıtladık ki, Azerbaycan'a yabancı yatırımların girişi ve kullanımı için tüm olanaklar sağlanmıştır. Biz kanıtladık ki, Azerbaycan'a gelen her iş adamı, şirket, vatandaş burada bağımsız, özgür bir biçimde, rahatlıkla çalışır ve yaşayabilir. Umuyorum ki, "Yüzyılın anlaşması"ndan sonra imzaladığımız anlaşmalar daha güzel sonuçlar verecektir. "Şahdeniz" yatağında bulunan gaz rezervleri ve elde ettiğimiz güzel sonuçlar bunun açık göstergesidir. Bellidir ki, "Şahdeniz" yatağına ilişkin hazırlanmış olan anlaşmanın imzalanmasına bir hafta kala birtakım iç güçler bu belgeyi bozmak istediler. Ancak biz bu anlaşmayı imzaladık ve söz konusu bu anlaşmaya güvenmeyen veyahut bilerekten buna karşı çıkan kişilere kanıtladık ki, Azerbaycan halkının ulusal çıkarları için çalışıyoruz ve o yüzden de bu tür başarıları kazanmaya muktediriz.

Hazar'ın Azerbaycan sektöründe daha fazla petrol ve gaz yatakları bulunmaktadır. Hiç kuşku duymuyorum ki, gelecek yıllarda da yeni anlaşmalar imzalanacktır. Biz artık bu konuda çok sayıda teklifler almışız.

Ben beyan eder ve herkesi temin ederim ki, Azerbaycan'ın ulusal çıkarları doğrultusunda yeni yeni anlaşmaların imzalanması ve onların yaşama geçirilmesi için bundan böyle daha büyük olanaklar, daha iyi koşullar sağlanacaktır. Biz büyük işin başlangıcındayız. Bugün gerçekleştirmiş olduğumuz tüm işler, "Yüzyılın Anlaşması" ile attığımız temel 21.yüzyılda Azerbaycan halkının gelişmesi, mesut yaşamı, bağımsız Azerbaycan devletinin egemenliğinin daha da pekiştirilmesi açısından güzel olanaklar oluşturuyor ve inanıyorum ki, 21.yüzyıl bağımsız Azerbaycan devleti için en mutlu dönem olacaktır.

Bu beş yıl içinde bizimle işbirliği yapanların hepsine birkez daha teşekkür ederim.

Bu bayram gününü bizimle kutlamak için Azerbaycan'a gelmiş devlet delegasyonlarına teşekkür ederim ve şükranlarımı sunarım. Hepinize gelecek çalışmalarınızda başarılar dilerim.

"Yüzyılın anlaşması"nın şerefine!

"Yüzyılın anlaşması"nın gelecek başarılarının şerefine!

İleride daha verimli çalışmalarımızın şerefine!

Azerbaycan petrolcülerinin şerefine!

Azerbaycan petrolcüleri ile beraber ülkemizde omuz omuza çalışan yabancı uzmanların şerefine!

Şu kadehi, sayın konuklar, sizin şerefinize kaldırıyorum!

Teşekkür ederim!