Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in, Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu`na "Azerbaycan Bayrağı" Madalyasının verilmesi töreninde konuşması - 25 Ağustos 2001


Türkiye Cumhriyeti Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı, Orgeneral Sayın Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun Azerbaycan`a resmi ziyareti bugün başlamıştır. Ben bu vesileyle sayın dostumuz, kardeşimiz Hüseyin Kıvrıkoğlu`yu yürekten selamlıyor ve "Azerbaycan`a hoşgeldiniz!" diyorum.

Türkiye Cumhuriyeti ile bağımsız Azerbaycan arasındaki ilişkiler tüm alanları kapsamaktadır. Büyük memnuniyetle söyleyebilirim ki, bu ilişkiler her geçen gün gelişiyor, genişliyor, halklarımızı, ülkelerimizi birbirine yakınlaştırıyor ve iki tarafa da yarar sağlıyor. Aynı şekilde birkaç yıl önce Türkiye Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri ile Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri arasında da güzel ilişkiler oluşmuştur ve şimdi bu ilişkiler en üst düzeydedir.

Türkiye Cumhuriyeti, bizim için dost, kardeş ülkedir. Bizim ilişkilerimiz stratejik işbirliği niteliği taşımaktadır. Azerbaycan, bağımsızlığını kazandıktan sonra bağımsız bir devlet olarak ülkemizle en yakın, en samimi, en dostça ilişkiler kuran ülke Türkiye Cumhuriyeti`dir.

Biz Azerbaycan`ın bağımsızlık kazanmasının onuncu yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyoruz. Bu sene ekim ayında biz bunu kutlayacağız. Şu on sene zarfında Türkiye ile Azerbaycan`ın ilişkileri hızla gelişmiştir. Şunu altını çizerek vurguluyorum, Azerbaycan, bağımsızlığını kazanınca ülkemizin bağımsızlığını ilk tanıyan devlet Türkiye oldu. Fakat bizim ilişkilerimiz sadece bu on sene ile sınırlı değildir. Türkiye ile Azerbaycan halklarının ilişkilerinin tarihi çok eski yüzyıllara dayanmaktadır.

Biz aynı kökendeniz. Bizim örf ve adetlerimiz, milli-manevi değerlerimiz aynı yahut birbirine çok benziyor. Biz aynı dili konuşuyoruz. Biz aynı dine mensubuz ve aynı manevi değerleri paylaştık ve paylaşıyoruz. Dedelerimiz, bizden önce yaşamış kuşaklar bu dostluğu, kardeşliği hep geliştirmişler. Fakat Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra bu ilişkiler, artık halklar arasındaki ilişkilerin yanı sıra devletler arasında ilişkiler düzeyine ulaşmıştır. Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ilişkiler karşılıklı yarara dayalı ilişkilerdir, bunun yanı sıra uluslararası camiada, tüm uluslararası örgütlerde Azerbaycan`ın dış politikasının uygulanmasında Türkiye ile Azerbaycan hep birlikte hareket ediyorlar, her zaman aynı tavrı sergiliyorlar. Bu da Azerbaycan`ın dış politikasının gerçekleşmesi için çok önemli etkenlerden biridir.

Azerbaycan, bağımsızlığını kazanmadan önce Ermenistan silahlı kuvvetleri tarafından askeri saldırıya uğramıştır. Fakat o dönemde, Azerbaycan henüz bağımsız bir devlet olmadığı, SSCB içinde bulunduğu dönemde bizim Türkiye`deki kardeşlerimiz yine Azerbaycan`ın sıkıntılarına ortak oldu, ülkemizin bu zorlu sorunlarını dikkatle takip etti ve bize manevi destek oldu.

Ermenistan-Azerbaycan sorununun çözüme bağlanması için Türkiye-Azerbaycan dostluğu ve işbirliği özel önem taşıyor. Türkiye, Ermenistan-Azerbaycan sorununun barışçıl çözümü için 1992 yılında kurulmuş olan AGİT Minsk Grubu üyesidir ve bu çerçevede, değil bu çerçevede tüm uluslararası teşkilatların zirve toplantılarında Türkiye Cumhurbaşkanı, diğer türk temsilciler her zaman Azerbaycan`ı savunmuşlar, ülkemizi desteklemişler, sorunun barışçıl yoldan çözüme kavuşması için çalışıyorlar ve Ermenistan`ın saldırgan, işgalci olduğunu tüm dünyaya duyuruyorlar.

Türkiye ile Azerbaycan arasındaki askeri alanda işbirliği de bizim bu ilişkilerimizde özel yer işgal etmektedir. Bilindiği üzere, Azerbaycan bağımsızlığını kazandığında ordusu yoktu. Genel olarak, Azerbaycan, yüzyıllar boyunca çeşitli imparatorlukların dahilinde bulunduğu için kendi milli ordusunu kurmakta çok büyük zorluklar yaşamıştır.

Bilindiği üzere, Azerbaycan`ın tarihinde önemli komutanlar olmuş, ülkemiz büyük orduya sahip olmuş, insanlarımız savaş vermiş, dövüşmüş ve Azerbaycan topraklarını savunmuşlar. Fakat son iki yüzyılda Azerbaycam tüm bunlardan yoksun bırakılmıştır. Onun için bizim ordu kurma alanında deneyimimiz olmadı, yahut çok az oldu. Azerbaycan`ın sorunu özellikle şuydu, ülkemiz bağımsızlığını kazanmadan birkaç yıl önce, SSCB sınırları içinde bulunduğu sırada Ermenistan silahlı kuvvetleri ile karşı karşıya gelmiş, savaş vermiş ve kendi toprağını savunmaya çalışmıştır. Böyle bir ortamda Azerbaycan Milli Ordusunun kurulması çok zorlu bir süreçten geçmiştir, fakat Azerbaycan halkı, Azerbaycan`ın kahraman, cesur insanları, gençleri Azerbaycan toprağını savunmak için dövüşmüş, mücadele vermiş, kan dökmüş, şehit düşmüşler.

Mamafih, bizim devletimize düzenli ordu gerekiyordu. Biz bu düzenli orduyu kurmaya başladık. Fakat orduyu kurmak için birincisi, tecrübe gerekir. İkincisi, subay kadrosunu yetiştirmek için uzmanlar gerekir. Genç askerleri savaşa hazırlamak yahut muvazzaf askerlik hizmetini öğretmek, bu konuda eğitim vermek gerekiyordu. Tüm bunlardan dolayı biz Türkiye Cumhuriyeti ile dostluk, kardeşlik ilişkilerimize dayanarak, Türk Silahlı Kuvvetleri`nin birikiminden faydalandık ve faydalanıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri de subay kadrosunun yetiştirilmesi, bizim ordu birliklerinin oluşturulması, güçlendirilmesi alanında uzun yıllardır Azerbaycan ile işbirliği yapıyor ve ülkemize yardım ediyor. Tüm bu dostluk, kardeşlik yardımından dolayı, Azerbaycan`a ve özellikle milli ordumuzun kurulmasına yapılan yardımdan dolayı biz Türkiye Cumhuriyeti`ne, Türkiye halkına ve silahlı kuvvetlerine sonsuz minnetarız.

Türkiye Cumhuriyeti`nin Ordusu, Silahlı Kuvvetleri dünyanın en büyük devletlerinin silahlı kuvvetlerine karşı koyma gücündedir. Türkiye Silahlı Kuvvetleri`nin tarihi Türkiye Cumhuriyeti`nin kurulması ile yoğun bağlantılıdır. Tabii, Türk halkı eski zamanlarda da ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde de büyük kahramanlık örnekleri sergilemiştir. Fakat bugünkü Türk ordusu, Türkiye`nin bugünkü silahlı kuvvetleri Türkiye`nin istiklâl kazanmasında ve bu ülkede 1923 yılında cumhuriyet kurulmasında büyük yararlılıklar göstermiştir. Bilindiği üzere, Birinci Dünya Savaşı`ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu çöktüğünde farklı yönlerden Türkiye yıkma, bölme girişimleri oldu. Fakat Türk halkı ve özellikle Türk askeri zorlu ve şiddetli çatışmalarda, kurtuluş savaşında mücadeleler vererek Türkiye`yi kurtarmıştır. Hem Türk Silahlı Kuvvetleri`nin kurucusu hem Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucusu, başkanı dünyanın en önemli şahıslarından biri Mustafa Kemal Atatürk oldu.

Artık 78 senedir Türkiye Cumhuriyeti yaşıyor, gelişiyor, dünyanın ekonomik yönden gelişmiş ülkeleri arasındadır. Büyük Mustafa Kemal Atatürk tarafından temeli atılan, kurulan ve düzenli bir ordu olan Türk Silahlı Kuvvetleri bugün en üst düzeydedir.

Türk Silahlı Kuvvetleri`nin Türkiye Cumhuriyeti`nde özel rolü ve yeri bulunuyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, hem Türkiye`nin toprak bütünlüğünü, devlet geleneğini koruma, uygulama yolunda hem Türkiye`ye zarar vermek isteyen çeşitli terör ve sabotaj eylemleri düzenleyen güçlerin bertaraf edilmesi yolunda üstün faaliyetlerde bulunmuştur ve bugün de bulunmaktadır.

Ben büyük Mustafa Kemal Atatürk`ün yeni Türkiye`yi, Türk Cumhuriyeti`ni kurduğunu söyleyebilirim. Büyük Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetlerini kurmuştur. Türk Halkının, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün yolunda kararlılıkla ilerlemesi ve onun vasiyetlerine, onun yoluna, onun kimliğine bağlılığını sergilemesi memnunluk uyandırmaktadır.

Biz, bir dost ve kardeş ülke olarak Türkiye Cumhuriyeti`nin başarılarına seviniyoruz ve onun daha da gelişmesini temenni ediyoruz. Azerbaycan halkı, bir dost ve kardeş olarak, Türkiye Cumhuriyeti`nin böylesine kudretli, muhteşem, çağdaş bir orduya, silahlı kuvvetlere sahip olmasından dolayı gurur duyuyor. Türkiye ile Azerbaycan arasında askeri işbirliği çok iyi sonuçlar sağlamaktadır. Bunlar ise özellikle şudur, birincisi, biz Türkiye Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri`nin birikimini değerlendiriyoruz İkincisi, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri için yeni, günümüz koşullara uygun kadroların yetiştirilmesinde onların yardımlarından yararlanıyoruz.. Aynı zamanda ordumuzda çağdaş koşullara uygun yapısal değişikliklerin yapılması ve ordunun modern hale getirilmesi için Türk Silahlı Kuvvetleri`nin yardımından faydalanıyoruz. Tüm bunlardan dolayı, sayın Hüseyin Kıvrıkoğlu, ben Size ve şahsınızda tüm Türk halkına, Türkiye Cumhuriyeti`ne, Türk Silahlı Kuvvetleri`ne Azerbaycan halkının, Azerbaycan Devleti`nin teşekkürünü sunuyorum. Emin olabilirsiniz, bizim bu ilişkilerimiz, dostluğumuz, kardeşliğimiz hep gelişecek ve sonsuza kadar sürecektir.

Türk Silahlı Kuvvetleri`nin ne denli kudretli, yüksek standartlara sahip olduğunu biz dün izledik. Türk Yıldızları'nın Azerbaycan`a gelmesi ve Azerbaycan semasında yaptıkları gösteri uçuşları her Azerbaycanlıda büyük gurur uyandırdı. Azerbaycan`da insanlar hiçbir zaman böyle bir olaya tanık olmadılar, hiçbir zaman böyle bir şey görmediler. Bu gösteriyle ilgili haber televizyonda yayınlandıktan sonra insanlar buna büyük ilgi gösterdiler. Birincisi, zira onlar bu tür uçakların böylesine güzel uçuş gösterilerini hiçbir zaman izlememişlerdi. Bunu izlemeyi çok istiyorlardı. İkincisi, zira, Türk Silahlı Kuvvetleri`nin, Türk Yıldızları'nın Azerbaycan semasında, Bakü üzerinde büyük ustalıkla gösteri uçuşları yapması her Azerbaycanlıda büyük gurur uyandırmıştı. Şehrin dört bir yanından insanların bunu izlediklerini söylüyorlar. Bizim Milli park ve Azatlık Meydanı insanlarla doluydu. Azerbaycan`da bir deyim var: "İğne atsan, yere düşmez." Değil oradan değil, şehrin çeşitli yüksek noktalarından bu uçuşları izlediler. Zira onların gösterilerini her yerden izlemek mümkündü.

Bu, her insanda büyük sevinç uyandırmıştır. İnsanların sevinçten gözyaşı döktüğünü söylüyorlar. Bu olay birkez daha dostluğumuzun, kardeşliğimizin bir simgesi olmak suretiyle bizim hepimizde büyük gurur yaşattı, zira Türkiye Cumhuriyeti, böyle silahlı kuvvetlere sahip bulunmaktadır. Onun için de ben bundan dolayı size teşekkür ediyorum. Lütfen, benim teşekkür ve şükranlarımı bizim kardeşlerimize, Türk şahinlerine, Türk Yıldızlarına iletiniz. Ben ileride başarılarının devamını diliyorum.

Tüm bu dostluğa, kardeşliğe, stratejik işbirliğine büyük değer biçerek, Türkiye Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sayın Hüseyin Kıvrıkoğlu, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın kararnamesi üzerine, Azerbaycan Cumhuriyeti`nin en yüksek askeri madalyası ile ödüllendirilmiştir. Sayın dostum, kardeşim, ben bu kararname ile birkez daha Azerbaycan Devleti'nin Türkiye Cumhuriyeti`ne, devletine, halkına ne denli büyük saygı ve sevgi duyduğunu gözler önüne seriyorum. Aynı zmanda bize gösterilen yardıma çok değer verildiğini ifade ediyorum.

Çeviri 26 Ağustos 2001 tarihli AZERBAYCAN Gazetesinden yapılmıştır.

Kısa inceleme yazısı

DIŞ POLİTİKA

Genel tarihi bilgiler

Azerbaycan-Türkiye ilişkileri

Bilgi notu

Azerbaycan - Türk Dünyası