Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in, resmi ziyaret için Bakü`de bulunan Almanya Federal Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel`in onuruna verilen resepsiyonda yaptığı konuşma - 22 Aralık 1995 yılı, Cumhurbaşkanlığı Sarayı


Sayın Bakan!

Sayın Konuklar, saygıdeğer Bayanlar ve Baylar!

Sizi Azerbaycan toprağında içtenlikle selamlıyorum ve Bakan, Şansölye Yardımcısı Sayın Klaus Kinkel başkanlığında Almanya Federal Cumhuriyeti`nin böylesine saygın ve geniş bir heyetinin Azerbaycan`ı ziyaretinden derin memnunluk duyduğumu belirtiyorum. Bu, Almanya Federal Cumhuryeti Dışişleri Bakanı`nın Azerbaycan Cumhuriyeti`ne ilk gezisidir ve Almanya`dan Azerbaycan`a gelen ilk geniş heyettir.

Bu ziyaret, Almanya-Azerbaycan devletler arası ilişkilerinin gelişmekte olduğunu, Azerbaycan ve Almanya`nın ilişkilerimizin geliştirilmesi sürecine hız kazandırma isteklerinin fiilen gerçekleştiğini tutarlı bir biçimde ortaya koymaktadır. Biz bunu takdir ediyoruz. Sayın konuklar, Almanya ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin tüm dallarda hızla gelişmesini sağlamak için var gücümüzle çaba göstereceğimiz hususunda sizi temin etmek isterim.

Almanya Avrupa`nın en büyük ülkesidir ve kültür, bilim, güzel sanatlar dalında zengin geleneklere, zengin demokratik geleneklere, yaygın ekonomik ve entelektüel potansiyele sahip olan en büyük dünya ülkelerinden biridir. Alman halkı kendi olağanüstü başarılarıyla insanlık tarihine, evrensel uygarlık tarihine son derece büyük katkılar yapmıştır. Bugün Almanya Federal Cumhuriyeti Yeryüzündeki tüm süreçlerde önemli rol oynuyor ve doğal olarak uluslararası konuların çözümünde pek çok şey Almanya`nın tutumuna bağlıdır.

Büyük bir trajedi yaşamış ve yaklaşık olarak elli yıl boyunca bölünmüş olarak varlığını sürdüren Almanya şimdi kendi toprak bütünlüğünü tam sağlamıştır ve Alman halkının önündeki ve Almanya`nın önündeki hedeflerin yaşama geçirilmesi yolunda ciddi adımlar atıyor. Geçenlerde biz Almanya`nın birleşmesinin beşinici yıldönümü vesilesiyle Alman halkını yürekten alkışlama ve kutlama fırsatını bulduk. Biz gerek Avrupa`da, gerekse tüm dünyada bunu istikrarın çok önemli bir etkeni olarak değerlendiriyoruz. Dünyada diğer ülkelerin halkları gibi biz de uluslararası süreçlere, uluslararası ekonomik bütünleşmeye ve çağdaş dönemde insanlığı endişelendiren birçok global sorunların çözümüne Almanya`nın etkin katılımından çok umutluyuz.

Almanya ile Azerbaycan arasında, ülkelerimizin halkları arasında sıcak ilişkilerin tarihi çok eskilere uzanıyor. Daha 20.yüzyılın başlarında Azerbaycan Almanya`ya büyük miktarda petrol ve petrol ürünleri gönderiyordu ve derlenen istatistik bilgilere göre, Almanya`nın o yıllarda petrol ürünleri ve gazyağı ihtiyacının yüzde 20`si Azerbaycan`dan getirilen ürünlerle karşılanıyordu. Daha yüzyılın başlarında Almanya şirketleri Azerbaycan`ın doğal kaynaklarına, burada ortak çalışma olanaklarına büyük ilgi duyuyorlardı ve ortak faaliyetler oldukça başarılı bir biçimde gerçekleştiriliyordu.

Eskiden Azerbaycan`da bir hayli Alman yaşıyordu. Halkımız hâlâ Azerbaycan`daki Alman kültürünün ve ortak yaşamımızın tüm ortak unsurlarını özenle koruyor. Tarihe geçen elli yıllık dönemin zorluklarına rağmen, halihazırda Azerbaycan`da Alman ulusundan olan 700 kadar aile yaşıyor, bizim eski ilişkilerimiz ve özellikle Almanya ile Azerbaycan arasında sağlanmış olan güzel, dostane devletler arası ilişkiler ülkelerimizin verimli işbirliği yapması ve tüm yönlerde ilişkilerimizin gelişmesi için iyi bir zemin oluşturuyor.

Şunu belirtirim ki, biz bu işbirliğini geliştirmek ve pekiştirmek azmindeyiz ve Almanya`nın Azerbaycan Cumhuriyeti`ne gösterdiği ilgiye çok değer veriyoruz. Almanya Avrupa Konseyi`nde, tüm uluslararası örgütlerde önemli rol oynuyor. Bu nedenle de şimdi ben şunu şükran duygusu ile söylemek istiyorum ki, Azerbaycan ile ilgili konular uluslararası örgütlerde tartışıldığında, özellikle Avrupa Konseyi`nin Azerbaycan`a yardım yapma olanakları görüşüldüğünde Almanya olumlu bir yaklaşım sergiliyor.

Almanya`nın büyük katkılarda bulunduğu Avrupa Birliği`nden Azerbaycan`ın aldığı yardımdan dolayı, özellikle bir milyondan fazla göçmenin gıda ihtiyacının karşılanması için aldığı yardımdan dolayı Almanya`ya ve, değerli konuklarımız, sizin hepinize ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Almanya ile dostluk ilişkileri içinde bulunan Azerbaycan Cumhuriyeti tüm uluslararası örgütlerde Almanya`nın yaklaşımlarını destekliyor ve onları adil yaklaşımlar olarak değerlendiriyor.

Sayın Bakan, Sayın Konuklar! Biz Azerbaycan`ın bağımsızlığını dört sene önce sağladık ve demokratik, uygar, hukuk devletini kuruyoruz, Azerbaycan için dört senelik bağımsızlık yolu çok zorlu ve birçok karmaşık dış ve iç politik süreçler nedeniyle gerginlik içinde geçmiştir. Fakat bizim için en acılı sorun Ermenistan Cumhuriyeti tarafından Azerbaycan`a karşı yapılan saldırıdır. Bu askeri saldırganlık artık yedi senedir sürüyor ve onun sonucunda Ermenistan silahlı kuvvetleri Azerbaycan topraklarınn yüzde 20`den fazlasını işgal etmiştir. İşgal edilmiş topraklardan bir milyondan fazla Azerbaycan vatandaşı göçe tabi tutulmuştur. Şu anda onlar zor ekonomik koşullar altında yaşıyorlar.

Geçtiğimiz yıllarda Azerbaycan`ın kendisinde çok ciddi süreçler yaşanmış, darbi girişimleri yapılmış, sayısız silahlı grupların ve hırsız çetelerinin eylemleri ülkede istikrarı bozmuştur ve tüm bunlardan dolayı da durumumuz zorlaşmıştır. Bu ise 1993 yılında cumhuriyetimizi iç savaş tehlikesiyle yüz yüze bırakmıştır. Biz ülkeiçi sorunları çözdük ve çözüyoruz. Biz Azerbaycan`da politik istikrarı sağladık. Biz çeşitli suç gruplarının, silahlı hırsız çetelerinin eylemleri yüzünden çıkan zorlukları atlattık. Biz istikrar ortamını sağlamayı başardık. Bu ise bize bu yıl 12 Kasım`da bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti`nin ilk Anayasasını kabul etme ve demokratik Azerbaycan Cumhuriyeti`nde ilk parlamento seçimleri, demokratik seçimler yapma olanağını sundu. Parlamentomuz artık oluşturulmuştur ve çalışmalarına başlamıştır.

Biz geçit dönemi ile, bir sosyal düzenden ötekisne geçitle ilgili olarak iç sıkıntılar yaşıyoruz. Burada biz ekonomiyi demokratikleştirmek, piyasa reformlarını uygulamak için net bir tutum izledik ve bu yolda da ilerliyoruz. Fakat bu da, doğal olarak, ekonomide kriz durumlarına neden oluyor. Biz tüm bu zorlukların üstesinden geliyoruz, onlara rağmen, Azerbaycan`ın bağımsızlık ve egemenlik haklarını, cumhuriyetimizde tüm alanlarda demokrasinin geliştirilmesi, Azerbaycan ekonomisinin dünya ekonomisi ile bütünleşmesi tutumlarını ısrarla savunuyor.

Önümüzde Ermenistan`ın askeri saldırısından kurtulmak ve Azerbaycan`ın toprak bütünlüğünü, cumhuriyetimizin tam egemenliğini sağlamak görevi duruyor. Biz hem de barışçıl bir tutum, yapıcı bir tutum sergiliyoruz. Biz savaş istemiyoruz, biz barış istiyoruz. Biz tüm komşu devletlerle, keza Ermenistan ile sıcak komşuluk ilişkilerinin kurulmasını istiyoruz. Biz Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığının barışçı yollarla giderilmesi, Dağlık Karabağ sorunun barış yoluyla çözümlenmesi tutumlarını savunuyoruz. Biz fiili adımlar atıyoruz, ödünler veriyoruz. 12 Mayıs 1994 tarihinde, 19 ay önce biz Ermenistan ile ateşkes anlaşmasını imzaladık ve artık 19 aydır ateşkesi uyguluyoruz, geçici bir dönem için ateşkes ortamında yaşıyoruz. Biz askeri operasyonların tekrar başlanmasını istemiyoruz, biz durumun barışçıl yollarla çözümlenmesini istiyoruz ve AGİT Minsk Grubu`nun faaliyeti, uluslararası kamuoyunun yardımı ve bizi kollayacağı, dünyanın büyük devletlerinin yardımı ve arka çıkacakları konusunda büyük umutlar besliyoruz.

Almanya AGİT Minsk Grubu çalışmalarına etkin olarak katılıyor ve Almanya`nın Minsk Grubundaki Temsilcisi, Büyükelçi Lambach bizim sorunlarımızla yakından ilgileniyor. Fakat Almaya Federal Dışişleri Bakanı Ermenistan`ı da, Azerbaycan`ı da bizzat ziyaret ettikten ve bölgemizdeki durumu öğrendikten sonra sorunumuzun barışçıl yoldan çözümlenmesi, adil bir şekilde çözümlenmesi için Almanya çabalarını artıracaktır diye umuyorum.

Ben iş adamlarından, Almanya Federal Cumhuriyeti parlamentosu üyelerinden, diğer devlet makamları temsilcilerinden oluşan büyük bir grubun Azerbaycan`a gelmesini takdir ediyorum ve bunu Almanya ile Azerbaycan arasındaki ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi olanaklarına verilen önem olarak değerlendiriyorum.

Azerbaycan büyük doğal kaynaklara, büyük sanayi potansiyeline, ekonomik potansiyele, entelektüel potansiyele sahip bulunuyor ve ülkemiz yabancı şirketlerle işbirliği için açıktır, ileriye yönelik ortak ekonomik faaliyetler için açıktır. Ben Almanya`nın iş çevresi temsilcilerini, Almanya`nın finans merkezleri, banka kuruluşları temsilcilerini Azerbaycan ile işbirliğine davet ediyorum ve yatırımın yapılması için, etkin işbirliği için uygun ortamın sağlanacağı konusunda temin ediyorum.

Biz Alman halkının başarılarına, Almanya Federal Cumhuriyeti`nin başarılarına seviniyoruz, biliyoruz ki, Almanya bilimsel-teknik gelişmelerin, kültürün üst düzeyine ulaşmıştır ve doğal olarak ekonomide üstün bir gelişme ortamını sağlamıştır. Ülkede vatandaşların gönenç içinde yaşamaları için çok uygun bir ortam sağlanmıştır. Umarız, bizzat ben kendim umarım, Almanya kendi olanaklarını kullanarak, bağımsız gelişme yoluna giren ve nitekim demokrasi yoluyla, piyasa reformları yoluyla ilerleyen genç devletlere daha etkin yardımda bulunacaktır. Biz aktif işbirliğinin yapılacağını umuyoruz. Biz Almanya etkin yardımda bulunacağı ve arka çıkacağı konusunda umut besliyoruz.

Almanya Federal Cumhuriyeti`ne, Alman Halkının şerefine, Almanya`nın daha da gelişmesi için, Almanya Federal Şansölyesi Sayın Helmut Kohl`un şerefine, Almanya Cumhurbaşkanı Roman Herzog`un şerefine, Almanya Dışişleri Bakanı, Şansölye Yardımcısı Sayın Klaus Kinckel`in şerefine, saygıdeğer konuklarımızın şerefine, değerli konuklarımız sizin şerefinize.

"Bağımsızlığımız sonsuza dek sürecektir" 5. Cilt, Sayfa 203.