Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ve İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Seyyid Muhammed Hatemi`nin başbaşa görüşmeden önce gazetecelerin sorularına yanıtları - Tahran, 18 Mayıs 2002


Soru: Sayın Hatemi, İran, Filistinlileri savunma, İsrail ile ilişkileri kesme çağrısı yapıyor. Peki İran, Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ sorununun çözümü konusunda aynı tutumu savunabilir mi?

Cevap: Bana soru sorduğunuz için teşekkür ediyorum. Ancak ben gazetecilerin önce sayın misafirimize, sonra bana soru soracaklarını düşünmüştüm.

Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ sorununda İran`ın tutumu malum. Biz Ermenistan`ın Azerbaycan`a saldırısını kınadık ve bunu çeşitli uluslararası kurumlarda, en üst düzey toplantılarda beyan ettik. Biz bu ihtilafın görüşme ve barış yoluyla çözülmesi gerektiği düşüncesindeyiz.

Kuşkusuz, biz Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ sorununun hala çözüm bulmamasından dolayı tedirginiz, ama Filistin`de yaşanan olaylar eşi-benzeri bulunmayan bir felakettir. Bunu diğer olaylarla kıyaslamak mümkün değildir. Toprağın zaptedilmesi, işgali bir sorun teşkil ediyor, ne var ki bu toprak üzerinde yaşayan insanların - kadınların, çocukların vahşice öldürülmesi çok daha acıklı bir sorundur. Kamuoyu bu olaya özel önem veriyor, anlaşıldığı üzere, bu tahammül edilemez bir trajedir.

Soru: Sayın Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, İran ziyaretinizin amacı nedir?

Cevap: Teşekkür ediyorum. Benim İran`a resmi ziyaretimin amacı Azerbaycan-İran dostluk ve işbirliğini geliştirmektir. Biz komşu ülkeleriz, eskilere dayanan ortak bir tarihimiz vardır, milli, manevi değerlerimiz birbirine benziyor ve bunların sonucu olarak halklarımız arasında tarih boyunca süregelen bir dostluk kurulmuştur.

Azerbaycan, bağımsızlığını kazandıktan sonra pekçok ülke ile dostluk, işbirliği ilişkileri kurdu ve bunu geliştirmektedir. Bu arada Azerbaycan ile İran arasındaki ilişkiler on sene önce kuruldu ve geçen süre zarfında büyük bir mesafe katetti. Fakat biz bu ilişkilerin daha geniş bir yelpazeye yayılması ve gelişmesi gerektiğini düşünüyoruz. İşte bu amaca ulaşmak için ben resmi ziyaret için İran`a geldim.

Soru: Sayın Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, İran`ı resmi ziyaretiniz birkaç defa ertelendi. Tahran`a şimdi resmi ziyarette bulunmanız hangi etkenlere bağlıdır?

İkinci sorum Sayın Hatemi`ye olacak. Sayın Hatemi, Hazar`a kıyıdaş ülkeler ortaya çıkan sorunları derhal çözmek için ortak bir kurum oluştursalardı daha iyi olmaz mıydı?

Haydar Aliyev: Evet, biz bir kaç defa İran`a resmi ziyaret planladık, fakat bu tarihe denk geldi. Bunun objektif nedenleri vardır. Ancak geçen süre içinde ben İran`ı ziyaret ettim. Örneğin, ben 2000 yılında İran`da yapılan ECO Zirvesi`ne katıldım. Bu ziyaret kapsamında ben Sayın Cumhurbaşkanı Hatemi ile çok önemli görüşmeler yaptım. O sırada İran`ın yüksek dini lideri Ayetullah Seyid Ali Hamaney ile de bir araya gelerek görüşmelerde bulundum. Yani bizim ilişkilerimiz kesilmedi. Ancak bugün ben İran`a resmi ziyaret için geldim. Bu, benim önceki İran gezilerimden çok farklı. Bu resmi ziyaret sırasında biz birçok konuyu ele alacak, devletlerimiz arasındaki işbirliğine dair bir takım belgeler imzalayacağız ki, bu da büyük önem arzetmektedir.

Muhammed Hatemi: Hazar Denizi, kapalı bir havza gölü olarak görülüyor ve Hazar, beş ülkeye aittir. Aynı ülkeler, aralarında sağlanan uzlaşma temelinde Hazar Denizi`nden yararlanmalılar. Biz hepimiz, yani beş ülke, Hazar Denizi`nin işte bu beş ülkeye ait olduğunu düşünüyoruz. Diğer konularda - ekoloji, gemicilik, balıkçılık ve diğer konularda karşılıklı anlayış ortamı ve işbirliği sağlanmalıdır. Kuşkusuz, eski Sovyetler Birliği çöktükten sonra Hazar Denizi`nin kullanımına ilişkin yöntemler değişti. Dolayısıyla bu alandaki işbirliği ile ilgili yeni bir görüş ortaya çıktı. Onun için bu konu karşılıklı anlayış ve barış yoluyla çözülmelidir.

Aşkabat`ta Mazandaran Gölü çevresinde bulunan ülkelerin devlet başkanlarının zirve toplantısı yapıldı. Bu, çok önemli bir zirve toplantısıydı.

Haydar Aliyev: Ben anlamadım. Mazandaran Gölü de nerden çıktı?

Muhammed Hatemi: Sizin yörede Hazar`a Kazvin Gölü, İran`da ise Mazandaran Gölü derler. Ancak kimse için sorun olmasın diye, ismini Hazar Denizi koyalım.

Haydar Aliyev: Onun ismi eskiden beri Hazar Denizi`dir. Hazar Denizi`nin ismini değiştiremezsiniz.

Muhammed Hatemi: Evet, onun ismi İngilizce “Caspian Sea”dir.

Haydar Aliyev: Evet, Caspian Sea - Hazar Denizi.

Muhammed Hatemi: Deryayi-Kaspi.

Haydar Aliyev: “Deryayi-Kaspi” ifadesini ilk kezdir duyuyorum.

Muhammed Hatemi: Caspian - Kazvin demektir. İzninizle, soruyu cevaplamak istiyorum. Hazar Denizi, beş ülkeye aittir. Umarız, Hazar`a kıyıdaş ülkeler tüm alanlarda dostane ve kardeşçe ilişkiler kurarak bu sorunları çözecekler. Aşkabat Zirvesi, çok önemli bir görüşmeydi.
Hazar`ın son derece zengin kaynaklarından tüm kıyıdaş ülkelerin yararlanması gerekir.

Çeviri 22 Mayıs 2002 tarihli AZERBAYCAN Gazetesinden yapılmıştır

Kısa inceleme yazısı

DIŞ POLİTİKA

Genel tarihi bilgiler

Azerbaycan - Asya

Bilgi notu

DIŞ POLİTİKA