Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in Türkiye Cumhuriyeti Jandarma Genel Komutanı Orgeneral M.Şener Eruygur ve beraberindeki kişileri kabulü - Cumhurbaşkanlığı Sarayı, 3 Haziran 2003


Haydar Aliyev: Hoşgeldiniz! Ziyaretinize çok sevindim.

Biz Silahlı Kuvvetlerimizin tamamını Türkiye'yi model alarak, Türkiye`yi örnek alarak kuruyoruz. Burada da sizin temsilcileriniz bulunuyor, onlar bize yardım ediyorlar.

M.Şener Eruygur: Sayın Cumhurbaşkanım, buraya geldiğim andan çok büyük konukseverlik gördüm. Bunun için ayrıca teşekkür ederim.

Azerbaycan`ı ziyaret etmeden önce Genelkurmay Başkanımızı ziyaret ettim, isteklerini öğrendim. Kendisi zatıalinize içten selamlarını, saygı ve sevgilerini sunmamı rica etti. Ben bunu iletmekten büyük gurur duyuyorum.

Haydar Aliyev: Teşşekür ederim.

M.Şener Eruygur: Sayın Cumhurbaşkanım, ben 1992 senesinde Azerbaycan`ı ziyaret ettim. Geçen yıllar zarfında Azerbaycan`da, Bakü`de sağlanan çok güzel gelişmeyi görmekten memnunluk duydum. Bunu da zatıalinize söylemeyi borç biliyorum. İzninizle bazı konularda kısa bilgiler vermek isterim.

Haydar Aliyev: Ben birkaç kelime söylemek istiyorum. 1992 yılında siz Azerbaycan`ı, durumu son derece kötü iken görmüşsünüz.

M.Şener Eruygur: Evet.

Haydar Aliyev: 1993 yılının başlarında Halk Cephesi - ki onlar 1 sene iktidarda kaldılar- işleri yürütemedi. Sonra bazı ordu temsilcileri, Gence`den bir grup gelerek onlara karşı koydular.

Ben o sırada Nahçıvan`da bulunuyordum, orada yaşıyordum. Onlar kendileri beni buraya davet ettiler. Gelmek istemiyordum, fakat sonra düşündüm: bizim Vatanımız, gidip bir göreyim, bu tür olaylar neden yaşanıyor. Geldim, Ebulfez Elçibey kaçtı, dağa gitti, orada kendilerinin bir köyü bulunuyor. Diğerleri de oraya buraya gitti. Burada kaos vardı, ekonomi çökmüştü. İnsanlar arasındaki ilişkiler kötüydü. Biz çalışmaya koyulduk.

1994 yılında Gence`de ve başka yerlerde darbe girişiminde bulundular. Silahsız filansız bunu önledik. Ben televizyondan halka seslendim. Akşamleyin, saat 10`da. Bir saat sonra buradaki meydan insanlarla doldu. Onlar bizi savundular , biz de darbe girişimini önlemeyi başardık.

Sonra 1995 yılında Albay Ruşen Cavadov silahlanmaya başladı. Bakü`de bir yere toplandılar ve bize iktidarı bırakmamız için ultimatom verdiler. Hatta o sırada Moskova`dan, başka yerlerden gazeteciler geldi. Zira çok ilginçti. Hatta bazı televizyon kanalları artık Ruşen Cavadov`un yönetime el koyduğunu söylüyorlardı.

Ben birkaç gün boyunca onlarla çok uzun görüşmeler yaptım. Hatta Cavadov`un babası ile buluştum, onunla görüştüm. Birşey çıkmadı. Onlar buraya, Cumhurbaşkanlığı Sarayı`na, Milli Meclis`e, bizim Savunma Bakanlığı`na saldırmak istiyorlardı. O zaman biz silah kullanmak zorunda kaldık. Zira adamlar silahlılardı. Orada bir çatışma çıktı. Bilmiyorum, 36 veya 40 kişi onlardan öldü, yaklaşık 30-32 kişi de bizim taraftan öldü. Fakat onları tamamen bozguna uğrattık. Ardından onların bazı temsilcileri gelerek burada sabotaj yapmak istediler, izin vermedik. Biz böyle bir ortamda 1993 yılından bu yana ekonomi ile ilgileniyorduk. Fakat bu söylediklerim bizim çok zamanımızı aldı. Bu işleri tamamladıktan sonra ekonominin gelişmesine, sosyal konulara ciddi önem vermeye başladık. Size şunu söyleyeyim, 1996 yılından 2002 yılına kadar göstergelerin hepsi yüksektir. Gelirlerimiz var. Örneğin, 1992 yılında Azerbaycan`ın bütçesi bilmiyorum, galiba yaklaşık 100 milyon dolardı. Fakat şimdi bizim yaptığımız çalışmalar sonucu Azerbaycan`ın bütçesi 1 milyar 200 milyon dolar teşkil etmektedir. Tüm bunlar sosyal sorunları çözme, bununla birlikte Bakü ile ilgilenebilme fırsatını sundu. Şimdi burada kocaman binalar yapılmıştır, sokaklar çok iyi. Kentte insanlar çok huzurlu bir hayat sürüryorlar, biz bunun için herşeyi yaptık. Bunları bilesiniz diye söyledim.

M.Şener Eruygur: Sayın Cumhurbaşkanı, ben bunları sayın bakanınıza da söyledim. Ekonomik sıkıntıların olması doğaldır. Bunlar da muhakkak zamanla geçecektir. İzninizle kısaca bilgi vermek istiyorum.

Ülkelerimiz arasında ortak tarihi kültürel bir dayanışma bulunduğu için biz Azerbaycan ile ilişkilere çok büyük önem veriyoruz. Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinde, öncelikli olarak, birbirinin içişlerine müdahale etmeme ilkesine dayanarak, iki ülkenin mutluluğunu, refahını temenni ederek, elimizden gelen her türlü yardımın yapılması yönünde düşüncelerimizi zatıalinize iletmek istiyorum. Bu bakımdan büyük önem verdiğimiz bir ülkede bulunmaktan duyduğum memnunluğı tekrar size aktarmak istiyorum. Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin düzeyini göstermesi bakımından Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz hattı projesi kapsamındaki işbirliğimiz tüm ülkeleri kıskandıracak düzeydedir.

Haydar Aliyev: Sizin memleketniz Erzurum`dur.

M.Şener Eruygur: Onun için de ayrıca çok mutluyum. Zatıalinizin de ifade ettiği “Bir millet iki devlet” felsefi kelimelere biz de içten katılıyoruz. Biz, Azerbaycan`ın bir parçası olan Nahçıvan`ın kalkınma konusuna da büyük önem veriyoruz. Sizin de çok iyi bildiğiniz üzere, biz Türkiye Silahlı Kuvvetleri olarak Nahçıvan`a da her türlü desteği ve ilgiyi göstermeye çalışıyor, kardeşlerimize yardım etmekten gurur ve sevinç duyuyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanı, Sizin de çok iyi bildiğiniz üzere, 11 Eylül 2001`de Amerika Birleşik Devletleri`nde yaşanan olaylardan sonra dünya, terör kavramında yeni bir aşamaya girmiştir. Bu çerçevede, terörle mücadelede işbirliği konusunda yeni olanaklar sağlanmıştır. Fakat Türkiye, bundan önceki dönemlerde yıllarca terörle mücadelede çoğu zaman yalnız kalmıştı. Ancak eylül olaylarına rağmen, bu işbirliğinin henüz istenen düzeyde olduğuna inanmıyoruz. Biz Türkiye olarak BM tarafından terörün bir tarifinin yapılmasının ve buna karşı koyan ülkelerin bazı zamanlarda BM tarafından terörü destekleyen ülkeler olarak kamuoyuna aktarılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. 1373 sayılı BM kararının, hiçbir ayrım yapılmaksızın, tüm terör faaliyetlerine uygulanmasının yararlı olacağını düşünüyoruz.

Çok iyi bildiğiniz üzere, nisan 2002`de Trabzon`da Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye arasında terörizm, organize suçlar ve diğer suçlarla mücadelede işbirliği sözleşmesi imzalandı.

Siz bu törene katıldınız. Bu sözleşmenin yürürlülüğe girmesinin söz konusu alandaki işbirliğine katkıda bulunacağına inanıyoruz. Ben sayın bakanımızla görüşmede bildirdim ki, biz Türkiye Jandarma Birlikleri olarak Kala ilçesindeki çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Sizin İç Güvenlik Birlikleri Kumandanı'nı dilediği zaman Türkiye`de ağırlayıp, olanaklarımız çerçevesinde yardım etmeye hazır olduğumuzu Zatıalinizin ilgisine sunmak isterim.

1993 yılından bu yana Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri`ne teçhizat ve eğitim alanında yaptığımız yardımları Siz biliyorsunuz. Şimdiye kadar yaklaşık 1600 Azeri Türkiye`de, 25 bin kişi ise Azerbaycan`da eğitim görmüştür. Biz bundan büyük mutluluk duyduk. Mamafıh, 1992 yılına kıyasla askerlerin her yönden değiştiğini görünce sevindik.

Sayın Cumhurbaşkanı, zamanınızı daha fazla almak istemiyorum, beni kabul ettiğiniz için Size birkez daha şükranlarımı sunuyorum.

Haydar Aliyev: Azerbaycan da uzun yıllardır terörle mücadele veriyorlar. Benim size demin bahsettiğim iki darbe girişimi işte birer terördür, onlar teröristtir. Biz onları önledik. Başka olaylar da oldu, biz kararlı bir mücadele yürüttük.

Amerika`da 11 Eylül olaylarının ardından biz bu işleri daha da güçlendirdik ve en nihayetinde, Azerbaycan, Amerika'nın İrak`ı silahsızlandırmak için başlatığı kampanyada Amerika-Britanya koalisyonuna üye oldu. Biz tüm alanlara ciddi önem veriyoruz. Şimdi terör çok korkunç bir hal aldığı için, tabii ki, daha ciddi olmak gerekir.

Çeviri 4 Haziran 2003 tarihli AZERBAYCAN Gazetesinden yapılmıştır.

Kısa inceleme yazısı

DIŞ POLİTİKA

Genel tarihi bilgiler

Azerbaycan-Türkiye ilişkileri

Bilgi notu

Azerbaycan - Türk Dünyası