Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in Kopenhag`da yapılan Dünya Sosyal Kalkınma Zirvesi`nde konuşması - 12 Mart 1995


scotch egg
scotch egg
scotch egg
temp-thumb
temp-thumb
temp-thumb

Sayın Başkan!

Sayın Devlet ve Hükümet Başkanları, Dünya Zirvesi katılımcıları!

İzninizle dünya sosyal kalkınma zirvesinin faaliyeti için sağlanmış olan çok güzel ortamdan dolayı Danimarka hükümetine teşekkür etmek isterim. Bu toplantının düzenlenmesinde büyük emek harcadıkları için hazırlık komitesine, bizzat Birleşimiş Milletler Genel Sekreteri`ne şükranlarımı sunarım.

İnsanlık tarihinde ilk kez dünya ülkelerinin devlet ve hükümet başkanları dünyanın bütün halklarının sosyal refahını sağlamak konusunda mutabık kalınan politikayı uygulama amacını güden bir zirvede toplanmış bulunmaktadırlar. Bu, soğuk savaş, küresel askeri ve ideolojik çatışmaların bitmesinin ardından insanlığın kendi gelişmesinde yeni, daha üst bir aşamaya geçtiğini gösteriyor.

İlk defadır dünya kamuoyu, kişi nerede yaşarsa yaşasın, hangi ırktan ve dinden olursa olsun, onun yaşamının sosyal koşullarından dolayı ortak sorumluluğunun bilincinde olduğunu çarpıcı bir biçimde gözler önüne sermektedir.

Sayın bayanlar ve baylar!

Kendi bağımsızlığına yeniden kavuşmuş olan Azerbaycan Cumhuriyeti, demokratik hukuk devletini kurma yolunda ilerliyor, piyasa reformlarını eksiksiz bir şekilde uyguluyor.

Cumhuriyetimizde büyük güçlükleri beraberinde getirmesinin kaçınılmaz olduğu bu geçit dönemi Ermenistan tarafının askeri saldırısı, altı seneden fazla süren savaş sonucunda daha da karmaşık bir hal almıştır. Azerbaycan topraklarının %20`den fazlası işgal edilmiş, söz konusu arazide tüm ekonınik potansiyel ve sosyal alt yapı tahrip edilmiştir. Bir milyondan fazla Azerbaycanlı işgal altındaki topraklardan sürülmüştür ve şu an çadır kamplarında yaşıyor, gıda, ilaç sıkıntısı çekiyor, yaşam açısından en zorunlu ve en basit araçlara şiddetle ihtiyaç duyuyor.

Bu zor koşullarda biz cumhuriyet vatandaşlarının sosyal güvenliği alanında tüm olası önlemleri uyguluyoruz. Fakat tecavüzün neden olduğu çok büyük ekonomik zarar Azerbaycan`da tüm nüfusun durumunu son derece kötüleştirmiş, vatandaşlarımızın büyük bir bölümünün yaşam düzeyini keskin bir biçimde düşürerek onları yoksulluk sınırına itmiştir.

Bütün bunlar, sosyal kalkınma hedefleri ile dünyada siyasi istikrar, uluslararası hukukun tespit edilmiş kuralları ve BM Tüzüğü`nün sapmadan uygulanması konuları arasında kopmaz bir bağın olduğunu gösteriyor.

Bu yüzden de vatandaşların sosyal güvenliğinin devlet tarafından güvence altına alınması devletlerin kendi egemenliğinin, toprak bütünlüğünün dış tehlikelere maruz kalmayacağı yönünde uluslararası güvencelerin verilmesi ile tamamlanmalıdır.

Kişinin sosyal güvenliğine ilişkin siyasi, ekonomik ve insani açıdan bir bütün oluşturacak şekilde uluslararası güvence kurallarının düzenlenmesi gerekir.

Bununla ilgili olarak ben Birleşmiş Milletler`in üst düzey toplantısında bu kürsüden seslenerek uluslararası topluluğu Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığının çözümü alanında çabalarını yoğunlaştırmaya çağırıyorum.

Biz anlaşmazlığa AGİT çerçevesinde barışçıl yoldan son verilmesinden yana tutumumuzu sürdürmekteyiz. AGİT Minsk Grubunun çalışmalarını ve Budapeşte Zirvesi`nin ilkesel kararlarını savunuyoruz. Çeşitli durumlarda ateşkes düzeninin ihlaline rağmen, biz bundan böyle de bu düzene uymak niyetindeyiz. Fakat Ermenistan Cumhuriyeti, Azerbaycan`ın işgal altındaki topraklarından Ermeni işgalci kuvvetlerinin kayıtsız şartsız çekilmesini öngören Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi`nin kararlarını hala önemsemiyor ve bu, anlaşmazlığın tamamen çözüme kavuşturulması alanında başlıca engeldir. Uluslararası birlik anlaşmazlığın çözümünde pozitif sonuçlara ulaşmak için kendi yüksek nüfuzunu kullanarak barış görüşmeleri sürecini etkilemelidir.

Sayın bayanlar ve baylar!

Azerbaycan geçit döneminin ve dış saldırının karmaşık koşulları altında uluslararası birliğin fiili desteğine ihtiyaç duyuyor.

Biz saldırıdan dolayı zarar görenlere insani yardım yaptıkları için Birleşmiş Milletler`e, bir takım uluslararası örgütlere ve farklı ülkelere teşekkür ederiz. Bunun yanı sıra Azerbaycan`daki sosyal durum son derece karmaşık oluşunuı hala korumaktadır ve bu türden yardımların yapılmasını öngörüyor.

Biz tarım reformu, devlet mülkiyetinin özelleştirilmesi ve ekonominin yeniden yapılandırılması alanında geniş kapsamlı programların yaşama geçirilmesine başlamış bulunuyoruz.

Biz yabancı yatırım için büyük olanaklar sunuyoruz. Hazar Denizi`nin Azerbaycan`a ait kısmında petrol yataklarının ortak işlenmesi için dünyanın en büyük petrol şirketlerinin konsorsiyumu ile Asrın Mukavelesinin yaşama geçirilmesine başlanmıştır.

Bu sene Azerbaycan`da ilk defa olarak çok partili düzende özgür, demokratik parlamento seçimleri yapılacaktır.

Umarım, bu planların gerçekleşmesi Azerbaycan kamuoyunun temel sosyal problemlerinin çözüme kavuşturulmasına yardımcı olacak ve bize sosyal kalkınma alanında uluslararası çalışmalarda aktif yer alma, ihtiyaç duyan ülkelere yardımlarda bulunma olanağını sağlayacaktır.

Toplantı katılımcılarına verimli bir çalışma dilerim ve sundan emin olduğumu ifade ederim ki, bizim aldığımız kararlar bütün dünyada milyonlarca yoksulun umutlarını gerçekleştirecek, 21. yüzyılda uluslararası istikrarın, kalkınmanın ve gelişmenin temel dayanaklarından birine dönüşecektir.

İlginize teşekkür ederim.

Çeviri 13 Mart 1995 tarihli AZERBAYCAN Gazetesinden yapılmıştır.

Genel tarihi bilgiler

Azerbaycan, Davos Ekonomi Forumunda

Bilgi notu

EKONOMİ