Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in, Fikret Emirov`un Sevil operasının yeniden uyarlanmış ilk gösterimini izledikten sonra tiyatro sanatçıları ile yaptığı görüşme - Azerbaycan Devlet Akademik Opera ve Bale Tiyatrosu, 15 Kasım 1998


İyi akşamlar!

Sizin hepinizi kutluyorum. Genel anlamda bizim kültür ve sanat adamlarını, Opera ve Bale Tiyatrosu topluluğunu, sizi - Sevil operasının yeni gösterisini hazırlayanları bu önemli olay vesilesiyle kutluyorum. Size esenlikler ve gelecek sanat çalışmalarınızda yeni başarılar diliyorum. Bu gösterinin yeni şekilde uyarlanması çok önemli bir olaydır. Sevil operası uzun zamandı Azerbaycan Opera ve Bale Tiyatrosu'nda sahnelenmiyordu. Bu, çok değerli bir sanat eseridir, Azerbaycan müzik ve opera sanatına büyük armağandır. Bu yüzden de eserin yeniden hayata dönmesi, sahneye taşınması Azerbaycan'ın kültürel yaşamında, sanatta, genel olarak cumhuriyetimizin sosyal yaşamında önemli bir gelişmedir. Oyunu zevkle izledim, sizi dinledim ve çok büyük izlenimler edindim. 45 sene önce Sevil operası sahnelendiğinde de ben onun galasını izlemiştim. Ben rahmetli Fikret Emirov'u bizzat tanırdım ve aramızda dostluk vardı. O, bu operayı yazdığında, eser henüz sahneye gelmemişti. Yaptığımız birkaç görüşmede opera eseri üzerinde çalıştığını bana anlatmıştı, söylemişti. 50'li yılların başlarında kamuoyu bu operanın varlığından haberdardı. Onun için de opera severler bu eseri sabırsızlıkla bekliyorlardı. Herkes düşünüyordu - acaba nasıl bir eser olacak? Zira Sevil, süjesi itibariyle yeni bir eser değildir. Bu piyesi Cafer Cabbarlı yazmıştır. Cafer Cabbarlı'nın Sevil piyesinin Azerbaycan'ın sosyopolitik yaşamında çok büyük rol oynadığını söyleyebilirim. Kadın özgürlüğü, insan ahlakı konusunun kaleme alınmasında Cafer Cabbarlı'nın hizmetleri büyüktür. Piyesler birer Sevil oyunu kadar büyük öneme sahip eserlerdir. Fakat Sevil piyesi ortaya çıktığı dönemde - 1920-30'lu yıllarda Azerbaycan'da yaşanan sosyopolitik süreçlerde, kadınların özgürlüğünü kazanması sürecinde bu eser çok büyük rol oynamış, güçlü bir etki yaratmıştır. Diyorlardı ki, o dönemde kadınlar Bakü'de şimdi bizim restore ettiğimiz Hacı Zeynalabdin Tağıyev'in tiyatrosuna çarşafla geliyorlardı. Siz de bunu oyunda gösterdiniz. Eser o denli etkili oluyordu ki, oyunu izleyen kadınlar hiçbir neden olmadan - babasından, kardeşinden, kocasından çekinmeden çarşaflarını atıp salondan çıkıyorlardı. Bu konu basında, kitaplarda çok işlendi. Bu nedenle de biz, bizzat ben kendim Sevil piyesini biliyorduk. Hatırlıyorum, 30'lu yıllarda Sevil piyesini defalarca izledim. Bende derin izlenimler bırakmıştır.

Fakat Sevil piyesini opea eseri olarak pek düşünemiyorduk. Zira yazılmış çoğu operanın konusu efsanelerden alınmıştır. Örneğin, Leyli ile Mecnun veyahut Aslı ile Kerem, Şahsenem, Aşık Garip, Şah İsmayıl... Köroğlu, tüm bunlar büyük kahramanlık efsanesinden uyarlanmıştır. Bu nedenle çağdaş yaşamı konu alan böyle bir eserin operaya uyarlanmasını ben pek düşünemiyordm. Hatırlıyorum, işte bu salon, Sevil operasının ilk sahnelenişini, yaratıcı ekibi, operanın yazarı Fikret Emirov'u çok büyük saygıyla karşıladı. O sırada Reşit Behbudov opera sahnesine ilk defa çıkıyordu. O dönemde kendisi hafif müzik sanatçısı olarak biliniyordu. Herkes o dönemde onu hafif müzik sanatçısı olarak tanıyordu. Herkes hafif müzik sanatçısının operada nasıl sahne alacağını düşünüyordu. Fakat çok güzel söyledi. Firengiz Ahmedova o dönemde opera sanatçısı olarak biliniyordu. O da, diğerleri de rollerini çok güzel oynadılar. Ben şimdi hepsinin ismini saymak istemiyorum. Ben şu ilk gösteriyi de izledim. O dönemden bu yana 45 sene geçmiştir. Eserin 20 senedir sahnelenmediğini söylüyorlar. Şimdi siz bunu yaptınız, üstelik çok güzel yaptınız. 45 sene önce gördüklerimi, duyduklarımı unutmadım, o benim hafızamda. O da güzeldi, bu da güzeldir. Siz büyük bir iş yaptınız, sosyal yaşamımıza, kültürümüze büyük katkıda bulundunuz. Hepinizi kutluyorum. Ve bu hizmetinizden dolayı size teşekkürümü sunuyorum. Burada herkes emek harcadı, yönetmen de kendi işinin üstesinden iyi geldi. Bana söylediler ki, oyunun genel müzik yönetmeni Ferhat Bedelbeyli'dir. Eserin müziğinde, mizansenlerinde, genel olarak içeriğinde de bir takım değişiklikler yapılmıştır. Ben onların da farkındayım. Opera, çağdaş bir tarzda yorumlanmıştır. Bunun kendisi de büyük bir çalışmadır. Dekorlar da çok güzel. Tiyatroda bu tür dekorlar kullanılmayalı uzun zaman oldu ve biz bunları özlüyorduk. Bu sahnede sahnelenen eserlerde önceleri güzel dekorlar kullanılırdı. Fakat bir ara söylediler ki, sahne öylece boş olsun ve oyuncular da oyunu oynasınlar. Ancak şimdi güzel dekorasyonlar kullanılıyor, sahne ressamı da güzel çalışmış. Hiç kuşkusuz eserin temelini müzik oluşturuyor. Orkestra çok güzel çaldı. Orkestra şefi de orkestaryı iyi yönetiyordu. Ama tüm bunları sahnede sergileyen, şüphesiz, siz oyuncularsınız. Kuraman Kasımova, her zaman olduğu gibi, bugün yine bizi hayran bıraktı, çok sevindirdi.

Kuraman Kasımova: Sayın Cumhurbaşkanı, teşekkür ederim.

Haydar Aliyev: Bu, Kuraman Hanım'ın operada ilk oyunu değil. Kendisi çok rollerde oynamış ve hep yüksek performans sergilemiştir. Fakat bugün yeni bir oyunda yeni bir rol oynuyor.

Kuraman Kasımova: Haydar Aliyeviç, siz benim yorumumda bu oyunu ikinci kezdir izliyorsunuz ve ben bundan dolayı sevinçliyim. Ben şunu hatırlatmak istiyorum, bu eser 17 sene önce opera sahnesine uyarlanmıştı. Biliyorsunuz, bir takım nedenler yüzünden oyun, uzun zaman repertuvardan kaldırıldı. Sanat dostlarım, eserin yeniden sahnelenmesi için emek harcadılar ve bu, beni çok memnun etti. Bu eseri yeniden sahneye koyduğu için ben bilhassa Orkestra şefi Cavanşir Caferov'a ve Müzik yönetmeni Ferhat Bedelbeyli'ye teşekkürmü sunarım. Fakat 17 sene önce - Azerbaycan'ın 60. kuruluş yıldönümünde ben bu eserde Sevil ve Dilber rollerini oynadım. Sevil rolünü Fidan Hanım da oynamıştı, o sırada Valide Paşayeva Gülüş rolünü oynuyordu. Bu 17 sene önce olmuştu. Eserin yeni bir biçimde tekrar sahneye konulmasından çok sevinçliyim.

Haydar Aliyev: Bunlar hepsi doğru. Fakat 45 sene önce oynanan "Sevil" operasını ben daha iyi hatırlıyorum. Siz hatırlattınız, ben onu da hatırlıyorum. Fakat o oyunla bu oyunu büyük bir zaman dilimi ayırmaktadır. Cumhuriyetimiz son on yılda çok büyük süreçlerden geçmiştir. Opera tiyatrosu bir süre çalışmadı. Biz böyle bir dönem yaşadık. Şimdi kültür gelişme kaydetmeketdirr. Ben perde arasında opera ve bale tiyatrosuna, genel olarak, kültürümüze sponsorluk yapan şirketlerin temsilcileri ile bir araya geldim, konuştum. Opera tiyatromuza, kültürümüze yardım ettikleri için kendilerine şükranlarımı sundum. Ben Polat Bülbüloğlu'na da söylüyordum, kültür çalışanlarımız, sanat adamlarımız, şarkıcılarımız, müzisyenlerimiz benim son 4-5 yılda dünyanın büyük şirketlerini Azerbaycan'a getirdiğimi muhtemelen biliyorlar. Bunun ülkemize, onun ekonomisine, kuşku yok ki, büyük yararı vardır. Ülkemiz, halkımız gelecekte, bir kaç yıl sonra bu yararı daha fazla hissedecektir. Yaptığımız işlerin faydası 5-10 sene sonra daha da artacaktır. Petrol çıkarmak, ekonomiyi geliştirmek için cumhuriyetimize gelen şirketlerin kültürümüze, keza opera tiyatrosuna ilgisi, tiyatro bünyesinde hayır kurumunun kurulması sunduğunuz oyunun ortaya çıkmasına katkı sağlamıştır. Böylesine zor bir aşamadan geçerek sanatımızı, kültürümüzü yaşatmak, bugün Sevil operasını böylesine güzel bir biçimde sahnelemek büyük bir çalışmadır. Bu yüzden de ben bunun altını çiziyorum. Azer Zeynalov da Balaş rolünü çok güzel oynadı. Galiba, Azer Balaş rolünü ilk defadır oynuyor.

Azer Zeynalov: Evet, Sayın Cumhurbaşkanı, ilk defadır.

Haydar Aliyev: İlk defadır... Ben Reşit Behbudov'un, onun ardından Lütfiyar İimanov'un demin sizin de oynadığınız şu oyundaki performanslarını hatırlıyorum.

Kuraman Kasimova: Evet o sırada Fidan Hanım Sevil rolünü oynuyordu, ben ise Dilber rolünü.

Haydar Aliyev: Görüyorsunuz, şimdi yeni kuşak, genç oyuncular, müzisyenler yetişmiştir. Azer Zeynalov, operada da her geçen gün daha güzel oyun sergiliyor. Ben buna çok değer veriyorum. Dilber rolü de çok güzel oynandı. Bu, biraz daha ilginç bir tiptir. Her tipin kendi özelliği vardır. Bu özelliği açığa çıkarmak, hiç kuşkusuz, oyuncunun en büyük başarısıdır. Tipin pozitif veya negatif olmasının bir önemi yoktur. Pozitifi pozitif, negatifi negatif olarak yansıtmak her oyuncunun, aktörün, aktrisin büyük yeteneğidir. Dilber'i de çok güzel icra ettiler, zamanınızı daha fazla almak istemiyorum, diğerleri de aynı şekilde. Ben sizin hepinize teşekkür ederim. Birkez daha kutlarım.

Kuraman Kasımova: Bu çocuğumuzu da kutlayalım.

Polat Bülbüloğlu: Gündüz rolünü oynayan küçük İsmayıl, Azer Zeynalov'un oğludur.

Haydar Aliyev: Öyle mi, senin oğlan mı? Nasıl da güzel, rahat, sıkılmadan oynadı. Sanki gerçekten bir artist.

Ferhat Bedelbeyli: Fakat ona ücret vermiyorlar.

Haydar Aliyev: Büyüyünce alır. Kutluyorum. İki saati aşkın bir süredir, burada bulunuyoruz. Sevil operası Azerbaycan'ın opera sanatının en parlak eserlerinden biridir.

Kıyaslamak istemiyorum, ben sanat uzmanı, müzik bilimci değilim ve bu görevi de üstlenmek gibi bir isteğim yok. Fakat düşünüyorum ki, Fikret Emirov, Sevil operası ile sanatının en yüksek zirvesine ulaşmıştır. Zira bu eser hem çağdaş yaşamımızı konu almış hem ulusal müziğimiz üzerine oturtulmuştur. Operanın en değerli yönü de işte budur. Fikret Emirov vefat etmiştir, Allah'tan kendisine rahmet dilerim. Zamanla bu tür kişilerin hizmetleri daha net anlaşılıyor. Bazen kişiyi yaşadığı zaman dilimi içinde pek anlamıyorlar, ona pek değer vermiyorlar. Fakat benim vicdanım temizdir. Ülke yönetimine gelmeden önce de Fikret Emirov ile çok iyi dostluk kurduk. Bir düşünün, 1969 yılında ülkeyi yönetmeye başladım. 1953 yılından itibaren Fikret Emirov ile çok yakın olmamız, onun ilk gösterisine katılıp kendisini kutlamam bizim ilişkilerimizi gösteriyor. O esnada ben kendisine manevi yönden çok destek oldum. Hatta bazı düşüncelerini, dertlerini bana anlatırdı. Fakat cumhuriyeti yönetmeye başladıktan sonra, bildiğiniz üzere, hep kültüre büyük ilgi gösterdim. İşte bu ilginin sonucu olarak o, daha sonralar Nizami senfonisini, Binbir gece balesini besteledi. Büyük yetenek, potansiyel sahibiydi. Fakat bu potansiyeli gerçeğe dönüştürmek için yardıma ihtiyacı vardı. Biz o dönemde kendisine bu yardımı yaptık. Gerçekten o, Azerbaycan sanatında, kültüründe, müziğinde büyük iz bırakmıştır. Bu yüzden de ben bugün kendisini anıyorum. 45 sene önce sahneye uyarladığı eser günümüzde de yaşıyor. Sevil operasını sizin gibi sanat adamlarımız yaşatıyor. Hepinizi kutluyorum. İyi günler. 

Kısa inceleme yazısı

KÜLTÜR

Genel tarihi bilgiler

KÜLTÜR

Bilgi notu

KÜLTÜR