Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in Estonya Dışişleri Bakanı Toomas Hendrik İlves ile yaptığı görüşmeden - 2 Mart 2000


Haydar Aliyev: Sayın Bakan! Sayın Konuklar! Ben sizi, dost Estonya heyetini en içten duygularla ve yürekten selamlıyorum. Azerbaycan`a hoşgeldiniz!

Estonya ve Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra bizim ülkelerimiz arasındaki ilişkiler hızla gelişmektedir. Hem Estonya`da, hem Azerbaycan`da dışişleri bakanları düzeyinde görüşmeler yapılmıştır, birkaç devletler arası belgeler imzalanmıştır. Bu, hem Estonya devletinin, hem de Azerbaycan devletinin birbirine yaklaşımının ve ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin gelişmesi için her iki tarafın harcadığı çabaların göstergesidir.

Ben uluslararası örgütlerde Estonya Cumhurbaşkanı Sayın Meri ile defalarca görüşmeler yaptım. Bizim ilişkilerimiz çok sıcak dostluk ilişkileri niteliği taşımaktadır. Sayın Bakan, şimdi sizin Azerbaycan`ı resmi ziyaretiniz ve burada Dışişleri Bakanlığı`nda yaptığımız görüşmeler ve sanırım, bugün sabah yapacağımız ortak çalışmalar ülkelerimiz arasındaki ilişkileri, tabii ki, daha da geliştirecektir. Biz bunu istiyoruz. Zira ben uluslararası alanda, uluslararası örgütlerde Estonya ile Azerbaycan`ın her defasında uyumlu bir yaklaşım içinde olduklarını gözlemledim. Ben sizi bir kez daha selamlıyorum. Buyurun.

Toomas Hendik İlves: Çok teşekkür ederim, Sayın Cumhurbaşkanı. Ben Sizi bizzat selamlıyorum ve Estonya Cumhurbaşkanı Sayın Meri`nin özel selamlarını sunarak konuşmama başlamak istiyorum. O, da Sizinle yaptığı görüşmeleri çok iyi hatırlıyor, hep onlardan söz ediyor ve benden onun saygı dolu selamlarını size iletmemi rica etti.

Sayın Cumhurbaşkanı, Siz çok doğru vurguladınız, uluslararası forumlarda ve uluslararası örgütlerin çalışmalarında Estonya ve Azerbaycan`ın yaklaşımları pek çok alanlarda birbiriyle uyumludur. Onlar birçok farklı konularda aynı görüşü savunuyorlar. Bu da bizim birbirimize karşı daha iyi duygular içinde olmamızdan ve genel olarak işbirliği yapma isteğinden kaynaklanıyor.

Haydar Aliyev: Keza ayrıca bizim politikalarımız birbiriyle uyumludur.

Toomas Hendrik İlves: Evet ve bizim aynı komşumuz var. Bunun yanı sıra Estonya ve Azerbaycan somut konularda, özgül konularda işbirliği yapmak istiyor ve sizin de bildiğiniz üzere, Estonya Avrupa Konseyi üyeliği yolunda Azerbaycan`ı destekliyor. Bu nedenle ben Azerbaycan`ın Avrupa Konseyi`ne üye olması için Estonya`nın, önceleri olduğu gibi, bundan böyle de elinden geleni yapacağı konusunda sizi temin ederim.

Bugün sabah biz sizin dışişleri bakanı ile yaptığımız görüşmelerde Azerbaycan`a somut olarak hangi konularda yardım edebileceğimizi masaya yatırdık.

Diğer bir alanda - ekonomi alanında biz sizinle daha yoğun işbirliği yapmak ve Azerbaycan ile ekonomik ilişkilerimizi daha üst düzeylere taşımak isteriz. Sayın Cumhurbaşkanı, işte bu yüzden ben beaberimde kalabalık bir heyetle geldim. Özel sektörü temsil eden çok sayıda yetkili benimle beraber Azerbaycan`a gelmişler ve onlar Azerbaycan ile ticari alanda çalışmalar yapmayı çok istiyorlar.

Sayın Cumhurbaşkanı, ben ayrıca bugün bizim ülkelerimiz arasında iki sözleşmeyi imzalayacağımız için çok sevinçliyim. Bence, bu sözleşmeler isteklerimize, dileklerimize eklenen hukuki belgelerdir ve biz onlara dayanarak ileride ticari ilişkilerimizi kuracağız. Bu nedenle de konuşmamın bu bölümünde şunu söylemek istiyorum ki, Azerbaycan Estonya`nın şahsında iyi bir dostunun olduğundan emin olabilir ve Estonya Azerbaycan ile ilişkilerini daha üst düzeylere taşımak istiyor.

Haydar Aliyev: Çok güzel. Biz ilişkilerimizin dostluk niteliği taşıdığını, bu ilişkilerin ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin gelişmesi için çok iyi bir zemin oluşturduğunu bir kez daha teyit ediyoruz ve doğal olarak her iki tarafın gerekli önlemleri alması gerekir.

Bizim ekonomik ilişkilerimiz, tabii ki, daha geniş alanları kapsayabilir ve nitekim sizin beraberinizde bir grup işadamı ile gelmeniz çok sevinç verici bir dururmdur. Umarım, onlar Azerbaycan`da bir takım ekonomik kuruluşlarla ve özel sektörün temsilcileri ile bir araya gelip gerekli ilişkileri kurmayı başarırlar.

Avrupa Konseyi`ne üye olmamız için şimdiye kadar gösterdiğiniz destek dolayısıyla size teşekkür ediyorum. Sanırım, şu yakın aylarda bu konunun çözüleceğini biliyorsunuz ve bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da kendi çabalarınızı gösterceğinizden herhangi kuşku duymuyorum.

Sunulmuş olan belgeler hiç kuşkusuz imzalanacaktır. Fakat, umarım, biz ileride ilişklerimizi geliştirmek için daha fazla sayıda devletler ararsı, hükümetlerararsı belgeler hazırlayıp imzalayabileceğiz.

Şu konu da bizim ilgimizi çekmektedir, Estonya`da belli bir oranda Azeri yaşıyor. Onların sizin ülkenin vatandaşları olup olmadıklarını bilmiyorum. Vatandaşılar. Pek iyi. Zira biliyorum ki, Estonya vatandaşlığına geçilmesi konusunda çok ciddi yasalar çıkarılmıştır. Eğer bizim yuttaşlarımız Estonya vatandaşı ise, bu, çok iyi bir durumdur. Ben düşünüyorum ki, siz kendi

toplumunuzda yaşanan süreçlerden dolayı Azerilerden memnun kalabilirsiniz. Bizim halkımız çok çalışkan bir halktır, çok sevecen, dostluk ilişkilerine değer veren bir halktır ve başka ülkelerde yaşamları sırasında o ülkelerin yasa ve kurallarına, ulusal geleneklerine çok büyük saygı duyan bir halktır.

Toomas Hendrik İlves: Sayın Cumhurbaşkanı, bizim heyette etnik Azeri olan Estonya vatandaşı da bulunuyor.

Haydar Aliyev: O burada mı?

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Vilayet Kuliyev: Sayın Cumhurbaşkanı, iş adamları arasında bulunuyor.

Toomas Hendrik İlves: Önceki gece yaptığımız görüşmelerde o, tercümanlık yapıyordu. Genel olarak biz Estonya`da ikamet eden Azerilerle gurur duyuyoruz. Onlar Estonya`nın gelişmesi için bir takım çabalar harcamışlar ve katkılarda bulunmuşlar. Bu sabah Azerbaycan Dışişleri Bakanı ile görüşmemizde Tallin kentinde Azeri lokantalarının bulunduğunu ve onların birçok Eston lokantalarından daha zengin, daha iyi olduğunu söyledim.

Haydar Aliyev: Çok güzel. Demek ki, Tallin`i ziyaret ederken bir Azeri lokantasına gitmek mümkün.

Toomas Hendrik İlves: Kesinlikle doğru. Sayın Cumhurbaşkanı, şunu dikkatinize sunmak isterim ki, Siz Estonya`da vatandaşlık almanın bir az zor olduğunu söylediniz. Aslına bakılırsa bizim ülkede vatandaşlık almak pek zor değildir. Yalnızca dili öğrenmek gerekir ve ve ben şunu gözlemledim, - Estonya`da ikamet eden Azeriler Estoncayı öğrenmekte hiç zorlanmıyorlar ,- doğru, diğerleri zorluk çekiyorlar,- fakat neden bilmiyorum. Belki bizim dillerimizin yapısı biraz benziyor, bu yüzden mi?

Haydar Aliyev: Ben bunu söylerken Azeriler için orada vatandaşlık almanın zor olduğunu kastetmiyordum. Benim ne söylemek istediğimi Siz biliyorsunuz. Ben bunu açıklamak istemiyorum. Bu da doğaldır. Siz doğru yapıyorsunuz diye düşünüyorum.

Çok güzel. Ben sizin ülkenizi ziyaret ettim. Çok güzel bir ülkeniz var. Tallin, Tartu kentlerini ziyaret ettim ve biz zamanlar Sovyetler Birliği`nin mevcut olduğu dönemlerde genel olarak Kafkasya`dan, Azerbaycan`dan pek çok kişi tatil için, bunun yanı sıra daha ziyade kendilerinin ihtiyacı olan ve Bakü`de, ya da başka bir yerde kıt olan malları almak için Estonya dahil olmak üzere Baltik ülkelerine gidiyorlardı.

Zira o dönemlerde hem Estonya, hem Litvanya, hem de Letonya Sovyetler Birliği üyesi diğer cumhuriyetlerden farklılardı - hem orada bulunan ortamdan dolayı, hem orada bulunan tüketim mallarının kalitesinden dolayı, otelde, diğer yerlerde gösterilen hizmetlerden dolayı. Bu nedenle de o dönemlerde Baltik ülkelerine giden kişiler bazen yabancı bir ülkeye gittiklerini düşünüyorlardı. Bugün sizin bu konuda daha büyük ilerleme kaydettiğinizi düşünüyorum.

Eğer biz dillerimizi, birbirimizin dillerini kısa sürede öğrenebiliyorsak, her halde, bunun da bir kökeni vardır. Her halde sizin diliniz, tabii ki, Finceye çok yakındır. Norveçli gezgin ve büyük araştırmacı bilim adamı Tour Heyerdahl birkaç defa Azerbaycan`ı ziyaret etmiştir ve o, bir zamanlar Norveçlilerin Azerbaycan`dan oraya, şimdi yaşadıkları ülkeye göç ettiklerini kanıtlamıştır. Her hangi bir dili öğrenmenin kolay olduğunu düşünmüyorum. Fakat eğer Azeriler sizin dili çabuk öğrenebiliyorlarsa, onlar çalışıyorlar ve bu dili seviyorlar demek.

Vilayet Kuliyev: Sayın Cumhurbaşkanı, üstelik dillerimizin gramer yapıları da birbirine yakın. Her iki dil, - Türkçe, Estonca Fin-Ugor dil ailesindendir.

Haydar Aliyev: Bu da bizi yaklaştırıyor.

Toomas Hendrik İlves: Sayın Cumhurbaşkanı, belki bu soruyu daha sonra sormam gerekirdi. Fakat size şunu sormak isterim ki, biz Estonya`da Sizi bu bölgenin bir lideri olarak görüyoruz ve bölgede yaşanan süreçlerle ilgili Sizin görüşünüzü almak isteriz. Genel olarak, Sizin bölgede yaşanan gelişmeler üzerine ve Çeçenistan`da yaşanan olaylar üzerine görüşünüz bizim ilgilimizi çekiyor.

Haydar Aliyev: Bu, çok zaman alacaktır. Zira bizim bölge son derece karmaşık bir bölgedir. Sanırım, siz bu konuda bilgi edinmişsiniz. Bölgenin en acılı, zorlu sorunu Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığıdır. Ermenistan`ın Azerbaycan`a saldırısı, Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ`ı ilhak etmesi ve savaş, bunun sonucunda Ermenistan silahlı kuvvetleri tarafından Azerbaycan topraklarının yüzde 20`sinin işgal edilmesi, işgal altındaki topraklardan bir milyon Azerinin zorla göç ettirilmesi -bunlar hepsi son yılların gerçekleridir.

Sanırım, artık bu konuda size bilgi vermişler, beş seneyi aşkın bir süredir ateşkes uygulanmaktadır, barış görüşmeleri yapıyoruz. Sorunu barış yoluyla çözmek istiyoruz ve tabii ki, bunun çözüme bağlanması da şu şartlar altında mümkündür, Ermenistan silahlı kuvvetleri Azerbaycan`ın işgal altındaki topraklarından çekilsin, Azerbaycan`ın toprak bütünlüğü sağlansın, yerinden, yurdundan zorla göç ettirilmiş Azeriler kendi evlerine geri dönsünler. Şu durumda Dağlık Karabağ`a Azerbaycan`ın sınırları içinde en geniş kendini yönetim hakkı tanınabilir.

Bu ilkeler 1996 yılında AGİT Lizbon Zirve toplantısında kabul edilmiştir. Estonya`nın da bunun lehine oy kullandığını söylemeliyim. Hatırlıyorum, orada benim Cumhurbaşkanı Lennart Meri ile bu konu üzerine bir görüşmem oldu. Fakat Ermenistan tarafı sorunun bu ilkelerin temelinde çözümünü hâlâ onaylamamaktadır. Onlar bu konuda çok büyük iddialarda bulunuyorlar. Biz ise bunları kabul edemeyiz.

Biliyorsunuz ki, 1999 yılında bu barış sürecine hız kazandırmak için Ermenistan ve Azerbaycan cumhurbaşkanlarının birkaç doğrudan görüşmesi de yapıldı. Ben bu görüşmeleri yararlı buluyorum. Zira biz durumun çok karmaşık olduğunun bilincindeyiz. Bu nedenle her vasıtayı değerlendirmek gerekir. Cumhurbaşkanlarının doğrudan görüşmelerinde sorunlar daha derinden incelenebilir ve barış yollarını bulmak belki daha olanaklı hale gelebilir. Ne yazık ki, Ekim ayında Ermenistan`da yaşanan terör olayları bizim bu görüşmelerimizin bir anlamda kesintiye uğramasına neden oldu. Fakat bu görüşmelerin devam edeceğini düşünüyorum. Aynı zamanda AGİT Minsk Grubunun faaliyeti bundan sonra güçlenecektir. Ben Moskova ziyaretim sırasında Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vekili Sayın Putin ile bu konu üzerine çok geniş kapsamlı müzakereler yaptım. Birkaç gün önce Amerika`yı ziyaretim sırasında Washington`da, Beyaz Saray`da Başkan Bill Clinton ile, Dışişleri Bakanı Bayan Albright ile, ABD Başkanı`nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Sandy Berger ile ve diğer kişilerle çok detaylı görüşmeler yaptım. Kasım ayında İstanbul`da AGİT Zirve Toplantısında da biz bu konu üzerine pek çok görüşmeler yaptık, müzakerelerde bulunduk. Sanırım, tüm bunlar barış görüşmelerinin hız kazanmasına olanak tanıyacaktır.

Biliyorsunuz, bizim komşumuz Gürcistan`da da Abhazya anlaşmazlığı bulunuyor. Tabii, o, bizimkinden farklıdır. Zira orada anlaşmazlık iç ihtilaf niteliği taşımaktadır - Abhazya ile Gürcistan hükümeti arasında çıkmıştır. Fakat bizim anlaşmazlığın özelliği şudur ki, Ermenistan ile Azerbaycan arasında ihtilaf yaşanmaktadır. Eğer Ermenistan bu işe müdahale etmeseydi ve uluslararası örgütlerde kendi olanaklarını kullanıp gerekli kararların uygulanmasına engel olmasaydı, tabii ki, Dağlık Karabağ ile Azerbaycan hükümeti arasındaki anlaşmazlık daha kısa sürede çözülebilirdi.

Bu anlaşmazlık ta başladığı dönemlerden itibaren iç ihtilaf niteliğinde olmamıştır. Anlaşmazlık Ermenistan`ın iddiaları üzerine çıkmıştır. Biz Gürcistan`da da anlaşmazlığın son bulmasını istiyoruz. Gürcistan ile bizim çok yakın, dostça ilişkilerimiz vardır. Tabii ki, hepimizin temennisi Güney Kafkasya`da barışın, güvenliğin, işbirliğinin sağlanmasıdır.

Son yıllarda birçok ülkelerin Kafkasya`ya, özellikle Güney Kafkasya`ya ilgisi artmıştır. Sadece anlaşmazlık yüzünden değil, hem de bu ülkelerle işbirliği yapmak için. Fakat bunun için Güney Kafkasya`da barışın sağlanması gerekir. Tabii ki, barışı da öncelikli olarak Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki anlaşmazlığa son vermek suretiyle sağlamak lazım.

Kuzey Kafkasya da çok karmaşık bir bölgedir, orada da çeşitli süreçler yaşanıyor. Tabii, orası Rusya`nın bölgesidir. Fakat orada bir çok ulus yaşıyor, her ulusun kendi cumhuriyeti var. Bunlardan biri de Çeçenistan`dır. Çeçenistan anlaşmazlığının tarihi çok eskidir - yaklaşık olarak yedi-sekiz senedir sürüyor.

Tabii ki, biz hiçbir yerde savaşın olmasını istemiyoruz. Sırf bu yüzden 1994 yılında, Azerbaycan`ın çok büyük kayıplar vermesine, büyük darbeler almasına rağmen, biz ateşkesin sağlanmasına ilişkin bir anlaşma imzaladık ve o dönemden bu yana ateşkes ortamında yaşıyoruz.

Çeçenistan`da da savaş çıktı, hiçbir sonuç elde edilemedi, belli bir barış sağlandı. Rusya ile Çeçenistan arasında 2000 yılına kadar kalıcı barış sağlanacağı yönünde bir anlaşma imzalandı. Fakat 2000 yılı gelmeden savaş çıktı.

Biz asla savaştan yana değiliz. Bunun yanı sıra her ülkenin toprak bütünlüğünü destekliyoruz, aşırıcılığa, bölücülüğe, teröre karşıyız. Zira bizim ülkemiz 1988 yılından bugüne kadar söylediğim benzer durumlarla karşılaşmış ve çok büyük kayıplar vermiştir.

Şimdi görünen o ki, Rusya Çeçenistan üzerinde kendi egemenliğini kurmayı başardı. Fakat önünde yapılacak çok işler var ve bu, doğaldır. Bu ise bir zaman ister. Bakalım nasıl olacak? Herhalde ben şöyle anlıyorum - Rusya`nın amacı orada durumun normale dönmesi ve kişilerin huzur içinde yaşayabilmelerini sağlamaktır. Eğer böyle olursa, iyi olur.

Kuzey Kafkasya`nın diğer cumhuriyetlerinde herhangi bir ihtilaf, savaş yoktur, fakat çeşitli süreçler gelişmektedir. Örneğin, Kuzey Osetya ile İnguşetya arasında. Biliyorsunuz ki, Dağıstan`la Çeçenistan arasında büyük bir savaş çıkmıştı. Bu nedenle tüm Kuzey Kafkasya genelinde barışın, huzurun sağlanması bizim için çok önemlidir. Bu, Güney Kafkasya`da barışın, güvenliğin sağlanmasına çok katkıda bulunurdu.

Siz bu tür olaylardan uzak olduğunuz için çok mutlu insanlarsınız. Fakat biz, genel olarak bu bölgede yaşayan halklar, maalesef, şimdi böyle bir durum içindeyiz ve bu durumlar onları çok üzüyor, kaygılandırıyor.

Ben tüm bunlar geçip gidecek, nihayet, barış sağlanacaktır diye düşünüyorum. Bunu işte Avrupa`nın örneğinde de görmek mümkün. Ülkeler, halklar birbiriyle uzun yıllar - onca yıllar, yüzyıllar boyunca savaş yaptılar. Fakat şimdi çok güzel dostluk ilişkileri kurulmuştur. Anlaşılıyor ki, bizim de bu aşamayı atlatmamız gerekir. Doğru, böyle olmasaydı daha iyi olurdu. Fakat bu, bize bağlı değildir. Fakat iyimserim, durum giderek normale dönecektir diye düşünüyorum.

Toomas Hendrik İlves: Sayın Cumhurbaşkanı, Siz diğer bölgesel işbirliği çerçevesinde- GUÖAM çerçevesinde de lider rolünü oynuyorsunuz. Siz GUÖAM`ın geliştiği, güçlendiği kanaatinde misiniz?

Haydar Aliyev: Biliyorsunuz, GUÖAM`ın oluşması kendi başına büyük bir olaydır. Biz bunu kurduğumuzda bunun bazılarının hoşuna gitmeyeceğini düşünüyorduk. Fakat biz irade ortaya koyduk, kurduk. Bunu dört ülke kurdu, ardından Özbekistan da katıldı. Tabii ki, küçük ülkelerin böyle örgütler kurması kolay değildir. Nitekim onun güçlenmesi ve gelişmesi zaman ister. Sanırım, GUÖAM gitgide gelişecek ve bu ülkelere yarar sağlayacaktır. Bu örgüt herhangi saldırı amacı gütmemektedir. Sadece, benzer politikalar uygulayan ülkeler birbiriyle daha sıkı ilişkiler kurmak ve yoğun işbirliği yapmak istiyorlar. Bunun temelini ilk önce bizim kendi bağımsızlığımızı ısrarla savunuyor olmamız oluşturmaktadır. Ben hiç kimse buna karşı olmamalı, yahut kıskanmamalı diye düşünüyorum. Örneğin, Rusya-Beyaz Rusya Birliği kurulmuştur. Biz ki buna itiraz etmiyoruz. Şimdi Ermenistan da ona katılmak istiyor. Biz buna da karşı değiliz. Fakat bir emsal oluşuyor. Bunların ilerisi için ne kadar yararlı olacağını ise herkesin düşünmesi gerekir.

Toomas Hendrik İlves: Tabii ki, biz GÜÖAM örgütü çerçevesinde işbirliğinin gelişmesinden yanayız. Biz bu tür örgütlerin gelişmesini istiyoruz. Biz bunun hem örgütün kendi açısından, hem de üye ülkeler açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Eminim, GUÖAM örgütü, benzeri örgütler ülkeler için iyi olanaklar sunmaktadır.

Biz GUÖAM üyesi ülkelerin - Gürcistan`ın, Ukrayna`nın, Özbekistan`ın, Azerbaycan`ın, Moldova`nın bağımsızlığını desteklemek için elimizden geleni yapmak istiyoruz.

Bugün sabah sizin dışişleri bakanıyla görüşmemde ben şu konuya da değindim ki, işbirliği içinde bulunduğumuz bir takım alanlar var ve biz bu alanlarda ilişkilerin gelişmesi için özen gösteriyoruz. Örneğin, Batılı ülkeler Avrupa ile bütünleşmesi için Gürcistan`a Estonya`nın birikiminden faydalanmasını, yahut Estonya`da gerçekleşen özelleştirmeyle ilgili detaylı bilgi edinmesini tavsiye ediyorlar.

Tabii ki, ben bu çalışmada bizim bir profesyonel olduğumuzu, herşeyi başardığımızı söylemek istemiyorum. Bizim Amerika`da bulunan profesyonellerde olduğu gibi hazır modellerimiz yok, fakat biz belli bir gelişme sağlamayı başardık. Eğer Siz bizim birikimimize ilgi duyarsanız, bunu büyük memnuniyetle Sizinle paylaşırız.

Biz yedi senedir Estonya`da kendi yasalarımızı, tüm mevzuatımızı Avrupa Birliği yasaları ve mevuzatı ile uyumlu hale getirmeye çalışıyoruz. Batılı ülkeler Ukrayna`ya Estonya ile birlikte bu model üzerinde çalışmalarını tavsiye etmişlerdi. Biz Ukrayna ile bu çalışmaya başlamış bulunuyoruz. Genel olarak komşularla, dostlarla bu alanda işbirliğini geliştirmek Estonya`nın dış politikasının bir parçasıdır.

Haydar Aliyev: Tabii ki, sizin deneyiminiz bizim için çok yararlı olabilir. Zira siz ve diğer Baltik ülkeler eski düzeni bizden önce terkettiniz ve reformların, özellikle özelleştirmenin gerçekleşmesi ve yasaların Avrupa normları ile uyumlu olması için çok iş yaptınız. Bilgilerden de anlaşıldığı üzere, çok hatalar yapmamışsınız. Bu nedenle de biz sizin deneyiminizden yararlanmayı çok istiyoruz. Eğer fırsat olursa, başbakanla görüşmenizde bu konuyu ona da aktarın. Ben de ona, biz bu birikimlerden pratik anlamda nasıl yararlanabiliriz, işte bu konuda sizinle bir anlaşmaya varması talimatında bulunacağım.

Toomas Hendrik İlves: Çok teşekkür ederiz, biz büyük memnuniyetle bu işi yaparız.

Haydar Aliyev: Çok güzel. Şimdi belgeleri imzalamak gerekir.

Lütfen, Cumhurbaşkanı Sayın Meri`ye benim içten selamlarımı iletiniz. Ona benim davetimin halen geçerli olduğunu söyleyiniz. Ben onu Azerbaycan`a resmi ziyarete davet ettim. O, kendisi için uygun bir zamanda Azerbaycan`a resmi ziyarete gelebilir. Umarım, dışişleri bakanının ziyaretinin ardından bu, gerçeğe dönüşecektir.

"AZERBAYCAN" Gazetesi, 3 Mart 2000 yılı.

Kısa inceleme yazısı

DIŞ POLİTİKA

Genel tarihi bilgiler

Azerbaycan - Avrupa

Bilgi notu

Azerbaycan - Avrupa