Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in, New-York Times Gazetesi Yazı İşleri Kurulu üyeleri ile görüşmesi - BM Binası, New York, 28 Temmuz 1997


Sayın bayanlar ve baylar!

Öncelikle benimle görüşmeye gelen New York Times Gazetesi Yazı İşleri Kurulu üyelerinin şahsında ABD`li gazetecileri içtenlikle selamlıyor, basın mensupları ile görüşmeye her zaman büyük önem verdiğimi ve New York Times gibi nüfuzlu bir gazetenin yazı işleri kurulu ile bir araya gelmekten çok memnun olduğumu belirtiyorum.

Bu gazete hakkında bazı bilgiler edindim ve New York Times`ın çok ünlü bir medya kuruluşu olduğunu biliyorum. Burada çalışan profesyonel gazetecilerin dünya ülke ve halklarının yaşam ve sorunlarını bütün yönleriyle ele alarak buna bilhassa önem vermeleri beni çok memnun etti.

Bu, Başkan Bill Clinton`ın davetlisi olarak ABD`ye yaptığım ilk resmi ziyarettir. Son yıllarda Azerbaycan ve Amerika Birleşik Devletleri arasında işbirliğinin geliştirilmesini takdir ediyorum. Sayın Clinton da dahil ülkenizin üst düzey yöneticileri ile benim aramda oluşan şahsi dostluk, bu ilişkilerin güçlendirilmesinde önemli rol oynuyor.

Piyasa ekonomisini tercih eden, demokratik gelişme çizgisini izleyen, demokratik hukuk devletini kuran genç bağımsız Azerbaycan, dünya birliği ile ilişkilerin güçlendirilmesine odaklanmıştır, bu işbirliğinin genişletilmesi alanında büyük işler yapmaktadır. Biz cumhuriyetimizin kapılarını tüm işadamlarına açtık ve şimdi pekçok ülkenin şirketleri ülkemizde faaliyet gösteriyorlar.

Biz son yıllarda Hazar`ın Azerbaycan sektöründeki yataklarının ortak işlenmesi için bir takım ülkelerin nüfuzlu petrol şirketleri ile anlaşmalar imzaladık ve zengin doğal kaynaklara sahip olan, stratejik açıdan çok önemli bir bölgede bulunan ülkemizle ilişkilerin gelişmesi için verimli çalışmalara imza attık.

Mamafih, cumhuriyetimiz bir takım sorunlarla da karşı karşıya kalmıştır ki, bunların arasında en acıklı olanı Ermenistan`ın Azerbaycan`a yönelik saldırısı sonucunda oluşan Ermenistan-Azerbaycan sorunudur. Ermenistan silahlı kuvvetlerinin 1988 yılından beri ülkemize karşı devam eden askeri saldırısı sonucu Azerbaycan topraklarının yüzde 20`si işgal edilmiş, bir milyondan fazla vatandaşımız kendi topraklarından sürülerek çadırlarda güç koşullarda yaşamak zorunda kalmış, hakları çiğnenmiştir.

Bu sorunun asıl özünü oluşturan şey, Ermenistan`ın, Azerbaycan`ın kopmaz bir parçası ve ezeli toprağı olan Dağlık Karabağ`ı ilhak etmek ve kendisine bağlama yönündeki saldırgan niyetidir. Bu konuyu harita üzerinde anlatmak, sanırım, daha uygun olacaktır ve Ermenistan`ın aslında bir saldırgan olduğunu açık bir şekilde gözler önüne serecektir. Dağlık Karabağ, Azerbaycan`ın sınırları içinde bulunan özerk bir ildi, orada ikamet eden 170 binlik nüfusun yüzde 30`unu Azeriler oluşturuyordu. İlginize sunarım ki, Ermenistan silahlı kuvvetleri sadece Dağlık Karabağ`ı değil, bunun çevresinde bulunan yedi rayonumuzu (red. rayon-idari birim) da işgal etmiştir. Bugüne değin işgal altında bulunan bölgelerde halkımıza ait bütün varlıklar, maddi ve kültürel yapıtlar tamamen tahrip edilmiştir.

1988 yılından 1993 yılı Haziran ayına kadar Ermeni lobisinin faaliyetleri sayesinde dünya kamuoyu, bu ihtilaf hakkında yanlış bilgilendirilmiştir. Nitekim saldırıya uğrayan, toprakları işgal edilen, üstelik iletişim ablukası altında tutulan Azerbaycan`ı, bazı çevreler, az kalsın, Ermenilerin hakkını çiğneyen, Ermenistan`ı abluka altında tutan bir devlet olmakla suçladılar. Hatta 1993 yılından itibaren gerçekler su yüzüne çıkmaya başladığında, BM Güvenlik Konseyi dahil bir takım uluslararası kuruluşlarda Ermenistan`ın Azerbaycan`a yönelik saldırısını kınayan bildiri ve kararların kabulünden sonra bile Ermenistan, bu önemli belgeleri hep görmezden geldi. Ermenistan, AGİT üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının Aralık 1996`da yapılan Lizbon Zirvesi`nde Ermenistan-Azerbaycan sorununun barış yoluyla çözümü ile ilgili dünyanın 53 devleti tarafından kabul edilen temel ilkeleri bile önemsemediğini bildirdi.

Halihazırda ABD, Rusya ve Fransa`nın Minsk Grubuna eşbaşkanlık yapması bu sorunun kısa sürede çözüleceğine yönelik umutları artırıyor. Bu bakımdan Devlet başkanları - Bill Clinton, Boris Yeltsin`in, Jacques Chirac`ın Denver`de imzaladıkları ortak bildirinin büyük önem taşıdığının özellikle altını çizeriz.

Şunu belirtirim ki, sorunun kısa sürede çözümü Azerbaycan Cumhuriyeti`nin ekonomik gelişimi, genellikle, bölgemizde barışın, huzurun sağlanması açısından çok önemlidir. Biz Azerbaycan topraklarında ikinci bir Ermeni devletinin kurulmasına asla izin veremeyiz ve dünya kamuoyunun da bu konuda Azerbaycan`ın tavrını tümüyle desteklemesi, böyle bir haksız davanın zamanında önüne geçilmesi gerekir. Bu alanda New York Times gibi çok etkili bir gazetenin gazetecilerine önemli görevler düştüğünü ayrıca hatırlatırım. Yazı işleri kurulu üyelerinin bu konuda kendi sözlerini söyleyeceklerine, uluslararası alanda Azerbaycan`ın hak davasını kararlılıkla savunması için doğrudan yardım edeceklerine emin olduğumu belirtirim.

Ermenistan`ın güya abluka koşulları altında yaşaması ile ilgili Ermeni lobisinin yaydığı düzmece haberlerin hiçbir dayanağı olmadığını sadece haritaya bakarak daha net görmek ve anlamak mümkündür. Aslında Azerbaycan, özellikle onun Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti uzun seneler boyunca abluka altında yaşamak zorunda kaldı.

ABD Kongresi, «Özgürlükleri Destekleme Yasası» ile ilgili haksız 907 nolu değişikliği de işte Ermeni lobisinin baskısıyla kabul etti. Azerbaycan`a yönelik silahlı saldırıda bulunan Ermenistan, her yıl ABD Hükümeti`nden 100 milyon dolardan fazla yardım alırken cumhuriyetimiz tüm bunlardan yoksun bırakılmıştır.

Dünyanın en demokratik bir ülkesinin parlamentosunda kabul edilen bu haksız kararın kaldırılmasının önemini vurgulamakla birlikte, bu sorunun çözümünde Amerikan gazetecilerin güçlü kaleminin büyük önem taşıdığını ayrıca belirtirim.

Kongre üyeleri ile ileriki görüşmelerde de bu konuyu ayrıntılı olarak ele alacağım ve bu değişikliğin kısa sürede kaldırılacağına inanıyorum. Başkan Bill Clinton ile Beyaz Ev`de yapacağım görüşmeyi ABD`ye ilk resmi ziyaretimin doruk noktası olarak değerlendiriyorum. Beyaz Ev`de yapılacak görüşmelerde bir takım önemli belgelerin imzalanması öngörülüyor ki, bunlar da Azerbaycan-Amerikan işbirliğinde yeni bir aşamanın oluşturulmasında önemli rol oynayacaktır.

Bilgi notu

DEMEÇLER