Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in, Kazakistan`ın başkenti Astana`da düzenlenen Türkçe konuşan ülkelerin devlet başkanlarının zirve toplantısında konuşması - 9 Haziran 1998


Sayın Devlet Başkanları!

Bayanlar ve baylar!

Sizleri yürekten selamlıyorum. Sizlere ve sizin halklarınıza mutluluk ve gönenç diliyorum.

Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev`i, Kazakistan`ın yeni başkenti Astana`nın temelinin atılması nedeniyle kutlarım, göşterilen misafirperverlik ve toplantımızın mükemmel düzenlenmesinden dolayı ona teşekkürlerimi sunarım.

Türkçe konuşan ülkelerin devlet başkanlarının zirve toplantısı güzel bir geleneğe dönüşmüştür ve bu gelenek bize sorunlarımızı kardeşlik ortamında hep beraber ele almaya, birçok konular üzerinde görüş alışverişinde bulunmaya, gelecekle ilgili planları belirlemeye olanak sağlıyor.

Devletlerimizin eşit haklara dayalı, verimli ve sıkı işbirliği yapması zamanın icabıdır, bizim bütün eski tarihimizin içinden ve çağdaş siyasal ve ekonomik süreçlerin akışından doğan objektif bir zorunluluktur.

Yeni binyılın eşiğinde ülkelerimizi, sadece tarihi kökenler, gelenek ve görenekler değil, hem de devletlerimizin bağımsızlığı ve egemenliğinin pekiştirilmesi, bölgemizde barışın ve istikrarın sağlanması, yurttaşlarımızın yaşamının, refah düzeyinin iyileştirilmesi gibi bir takım ulusal amaçlar birbirine bağlamaktadır.

Dünya uygarlığının gelişmesine büyük katkılarda bulunmuş olan halklarımızın bu görevleri başarıyla yerine getireceğine ve 21.yüzyıla ulu atalarımızın gerçek varisleri olarak gireceklerine inanıyorum.

Çok zengin doğal kaynaklar, başarılı uluslararası ekonomik bütünleşme, Avrasya yeni ulaştırma koridorları projelerinin yaşama geçirilmesi, Trans-Hazar boru hatlarının döşenmesi, Büyük İpek Yolu`nun canlandırılması ülkelerimiz için güzel perspektifler sunuyor.

Yeni ulaştırma sistemleri doğal kaynaklarımızın uluslararası pazarlara yolunu açacak, halklarımızın gönencinin yükselmesi, onların güvenliği ve gelişmesi için güçlü bir zemin oluturacaktır.

Türkmenistan`ın Saraks kentinde Mayıs 1996`da Trans-Kafkasya ulaşım koridoruna ilişkin imzalanmış olan anlaşmanın başarıyla uygulandığını memnunlukla belirtmek gerekir. Bunun sonucunda Avrupa`dan Asya`ya taşınan yüklerin hacmi 1995 yılındaki 325 bin ton düzeyinden 1997 sonlarında 1 milyon 340 bin tona ulaşmıştır. 1998 yılında Trans Kafkasya koridoru ile 4 milyon tondan fazla yükun taşınacağı beklenilmektedir.

Bakü-Ceyhan boru hattının yapımı ile ilgili büyük ve etkin bir çalışma yürütülmektedir. Umarım, Trans-Hazar enerji hatlarının inşası konuları da yakında çözüm bulacaktır.

TRACECA programı kapsamında, Avrupa Birliği`nin Avrupa- Kafkasya-Asya ulaşım koridorunun yapılmasına ilişkin projesinin yaşama geçirilmesi ile ilgili önçalışmalar başarıyla yürütülmektedir. Bu sene Nisan ayında Bakü`de hazırlık toplantısı yapıldı. Toplantıya Avrupa ve Asya`nın on iki ülkesinin bilirkişileri, bunun yanı sıra Avrupa Komisyonu`nun temsilcileri katıldılar.

Toplantı katılımcıları Çok Yönlü Temel Anlaşma tasarısı ve onun teknik eklerini masaya yatırdı ve genel anlamda bir mutabakata vardılar. Kesin bir kararın alınması ve parafe edilmesi için toplantıda düzenlenmiş olan belgeler katılımcı ülkelerin hükümetlerine gönderilmiştir.

7-8 Eylül tarihlerinde Bakü`de Avrup-Kafkasya-Asya ulaşım koridoru projesine katılan ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının zirve toplantısının yapılması planlanmaktadır. Sayın arkadaşlar, sizleri bu zirve toplantısına davet ediyor ve bunun sonuçlarının verimli olacağını umuyorum.

1992 yılında Ankara`da düzenlenmiş olan ilk zirve toplantısından sonra ülkelerimizin ve halklarımızın yaşamında çok olaylar yaşandı. Tüm sıkıntılara rağmen biz devletlerimizn bağımsızlığının pekiştirilmesinde, siyasal ve ekonomik reformların uygulanmasında, halklarımızın refah düzeyinin yükseltilmesinde çok ciddi başarılar kazandık.

Bu süre içinde ikili ilişkilerimiz ve bölgesel işbirliği daha da gelişmiştir. Özel görüşmelerimiz ve dostluk ilişkilerimiz giderek daha sıkı bir hale geliyor ve bunlar, önümüze çıkan sorunları başarılı bir şekilde çözmemize olanak tanıtyor.

Ortak manevi mirasımızın tanıtımı ve gelişmesine büyük özen gösterildiğini büyük bir memnunluk duygusu ile belirtmek isterim. Kırgızların «Manas» destanının bininci yılı, Özbek halkının büyük evladı Emir Teymur`un 660. doğum yıldönümü, Doğu`nun seçkin düşünürü, Azerbaycan şairi Fuzuli`nin 500. doğum yılı ve büyük Kazak şairi Abay`ın 150. doğum yıldönümünün kutlanması halklarımızın kültürel yaşamında birer önemli olaylardır.

1999 yılında ortak servetimiz olan ünlü «Kitab-ı Dede Korkut» destanının 1300. yıldönümü Azerbaycan`da UNESCO ile birlikte geniş kapsamlı olarak kutlanackatır.

Sayın Devlet Başkanları!

Halklarımızın mutluluğu ve kalkınması için en önemli koşullardan biri barış, güvenlik ve istikrardır. Biz silahlı anlaşmazlıklara, ayrılıkçı, saldırgan milliyetçilik unsurlarına, şiddet kullanarak mevcut devlet sınırlarının değiştirilmesi, bağımsız devletlerin toprak bütünlüğünün ihlali yönündeki girişimlerine izin vermemek için çabalarımızı esirgememeliyiz.

Ermenistan Cumhuriyeti`nin Azerbaycan`a yönelik saldırısının sonuçlarını hepinize iyi biliyorsunuz. Ermenistan silahlı birlikleri, topraklarımızın %20`sini işgal etmişler, bir milyondan fazla yurttaşımız kendi öz yerlerinden yuvalarından zorla göç ettirilmiştir, onlar mülteci durumuna düşmüşler ve fevkalade zor koşullarda yaşıyorlar.

Azerbaycan halkına çok büyük maddi ve manevi zararların vurulmasına rağmen biz sorunun barışçıl yoldan çözümünden yanayız, sağlam ve kalıcıi bir barışın sağlanması için herşeyi yapıyoruz.

Ateşkesle ilgili 1994 yılı Mayıs ayında imzalanmış olan anlaşma büyük öneme sahiptir. Anlaşmazlık tamamen giderilinceye kadar biz ateşkes koşullarına kararlı bir biçimde uyacağız.

Biz AGİT Minsk Grubu, onun eşbaşkanları olan Rusya, ABD ve Fransa ile etkin bir işbirliği yapmaktayız.

Azerbaycan`ın adil, yapıcı tutumu AGİT`in 1996 yılında düzenlenen Lizbon zirve toplantısında desteklendi. Bu zirve toplantısı Ermenistan-Azerbaycan ihtilafının giderilmesi yolunda önemli bir gelişme oldu. Lizbon Zirvesi`nde barış anlaşmasının temelini oluşturacak temel ilkeleri onaylandı ve böylece evrensel çözüm için gerekli hukuksal zemini hazırlanmış oldu.

Bu ilkeler Ermenistan ve Azerbaycan`ın toprak bütünlüğünü, Azerbaycan devletinin yönetiminde Dağlık Karabağ`a en geniş özerklik statüsünün tanınmasını ve Dağlık Karabağ`ın bütün nüfusunun güvenliğinin garanti altına alınmasını öngörüyor.

Lizbon Zirvesi`nin ardından Minsk Grubunun eşbaşkanları Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığının giderilmesi için somut öneriler geliştirdiler. Umarım, Ermenistan tarafı eşbaşkanların önerilerine yapıcı yaklaşacak, dolayısıyla bu, kesintiye uğrayan görüşme sürecine tekrar başlama ve uzun zamandan beri özlenen barış ortamını sağlamaya olanak tanıyacaktır.

İşgal altındaki Azerbaycan toprakları boşaltılmalıdır. Sivil insanlar kendi yerlerine yurtlarına geri dönmelidirler. Bu durum kaçınılmazdır ve barış ne kadar erken sağlanırsa, bunun hem Azerbaycan`a, hem Ermenistan`a, hem bölgemizde bulunan bütün ülkelere bir o kadar çok faydası dokunacaktır.

Sayın Devlet Başkanları!

Geçtiğimiz altı yıl, Türkçe konuşan ülkelerin zirve toplantısının önemini, yaşayabilirliğini kanıtlamış oldu ve aktif işbirliğimiz için uygun bir ortamı oluşturarak yarar sağlandığına birkez daha inandırdı. Biz Türkçe konuşan devlertlerin toplantı çalışmalarını destekliyoruz ve onun halklarımızın yaşamındaki rolü ve önemini çok takdir ediyoruz.

Bir sonraki toplantımızın Azerbaycan`ın başkenti Bakü`de düzenlenmesi ve bunun halklarımızın abidesi olan «Kitab-ı Dede Korkut» destanının 1300. yıldönümü kutlamaları ile aynı zamanda yapılmasını öneriyorum.

İlginize teşekkür ederim. 

Kısa inceleme yazısı

DIŞ POLİTİKA

Genel tarihi bilgiler

Azerbaycan-Türkiye ilişkileri

Bilgi notu

Azerbaycan - Türk Dünyası