Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in, Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının zirve toplantısında konuşması - Strasbourg, Avrupa Sarayı, 11 Ekim 1997


scotch egg
scotch egg
scotch egg
temp-thumb
temp-thumb
temp-thumb

Sayın Başkan!

Sayın bayanlar ve baylar!

Avrupa Konseyi`nin ikinci zirve toplantısının katılımcılarını içtenlikle ve yürekten selamlıyorum. Yeni binyılın eşiğinde tüm Avrupa`yı ilgilendiren en önemli sorunların müzakeresi ile ilgili düzenlenmiş olan şu üst düzey uluslararası foruma Azerbaycan Cumhuriyeti ilk defadır katılıyor ve ben bundan çok memnunum.

Yeryüzünde yaşanan çok büyük olumlu dönüşümler – soğuk savaşa son verilmesi, demir perdenin düşmesi - Avrupa`yı tek çatı altında birleştirmiş, demokrasi yolunu tercih eden yeni bağımsız devletlerin Avrupa kuruluşları ile bütünleşmesine olanak sağlamıştır.

Avrupa Konseyi bu gelişmelerde mühim rol oynuyor ve onun tüm Avrupa kıtasında barışın ve istikrarın pekiştirilmesine, çoğulcu demokrasi ilkelerinin ve tüm insanlığa özgü değerlerin yerleşiklik kazanmasına yaptığı katkıyı biz çok takdir ediyoruz..

Avrupa`nın ayrılmaz bir parçası olan Azerbaycan, tarihi boyunca onunla ilişkilerini geliştirmiştir.

Azerbaycan Cumhuriyeti, bağımsızlığını kazandıktan sonra karmaşık ve sıkıntılı bir yol izledi. Geçiş döneminin zorlukları, ülkeiçi siyasal istikrarın sağlanmaması, yasadışı silahlı birliklerin azgınlığı, bitmek tükenmek bilmeyen darbe girişimleri, sosyo-ekonomik kriz, komşu Ermenistan`ın saldırısının yıkıcı sonuçları, anarşi ve kaos, insan haklarının topyekün ihlaline yol açtı, Azerbaycan devlet düzeninin varlığı açısından tehlike oluşturdu.

Biz yoğun çabalar pahasına kısa sürede ülkedeki durumu istikrara kavuşturmayı ve demokratik, laik hukuk devletinin ve piyasa ekonomisinin kurulmasına yönelik köklü siyasal ve ekonomik reformları uygulamaya koymayı başardık.

Cumhuriyet parlamentosuna çok partili ilk demokratik seçimler yapılmıştır. Referandum yoluyla bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti`nin ilk anayasası kabul edilmiştir ve bu, bireyin temel hak ve özgürlüklerini güvence altına almakatdır. Onlarca siyasi parti, yüzlerce özgür kitlesel iletişim araçları, düşünce, vicdan özgürlüğü, ulusal azınlıkların gelişmesi için uygun koşullar- bütün bunlar ülkemizde demokratik toplumun oluştuğunu gösteriyor.

Ekonominin liberalizasyonu, enflasyon olaylarının en aza indirgenmesi, büyük miktarda yabancı yatırımın ülkeye girişinin sağlanması, toprağın özel mülkiyeti de dahil olmak üzere özelleştirme programının başarılı bir biçimde uygulanması Azerbaycan ekonomisinde uzun süren durgunluğu aşmaya olanak tanımış, üretimde reel artış kaydedilmeye ve ülkemiz vatandaşlarının yaşam düzeyi yükselmeye başlamıştır.

Kuşkusuz, biz geçiş döneminin nesnel sıkıntılarını hala yaşamaktayız, yetmiş senelik totaliter rejimin acıklı mirası da kendi etkisini gösteriyor. Fakat demokratik reformların başarıyla gerçekleşmesi, cumhuriyetimiz vatandaşlarının mutlak çoğunluğunun bu reformlara kararlılıkla destek olması Azerbaycan`da bağımsızlığın ve demokrasinin geri dönülmez bir süreç içinde olduğunu kanıtlıyor.

Ermenistan Cumhuriyeti tarafından yapılmış saldırının sonuçları bizim için en büyük sorun oluşturmaktadır. Bu saldırı sonucu Azerbaycan topraklarının %20`si işgal edilmiş, bu topraklarda ikamet eden bir milyondan fazla insan yaşadıkları yerlerden zorla kovulmuşlar, şuan çadır kamplarına dayanılmaz koşullarda yaşıyorlar.

Biz AGİT`in, Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığının adil çözümüne yönelik çabalarını memnunlukla karşılıyoruz. Aralık 1996`da AGİT Lizbon Zirvesi, bu konuyla ilgili son derece önemli bir karar almıştır. Lizbon prensipleri Azerbaycan ve Ermenistan`ın toprak bütünlüğünün tanınmasını, Azerbaycan devletinin içinde Dağlık Karabağ`a en geniş özerkliğin verilmesini ve Dağlık Karabağ`ın bütün nüfusunun güvenliğinin güvence altına alınmasını öngörüyor.

Biz Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi`nin 20 Nisan 1997 tarihli kararına çok büyük değer veriyoruz. Aynı kararda Azerbaycan devletinin toprak bütünlüğü, Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığının giderilmesine yönelik Lizbon zirve toplantısının prensipleri onaylanmıştır. Bu belgeler uluslararası meşru hukuk normlarının temelinde barışın sağlanması için iyi bir zemindir.

1994 yılı Mayıs ayında biz ateşkesle ilgili Ermenistan`la bir sözleşme yaptık ve anlaşmazlığın kesin çözümüne kadar buna bağlı kalmak niyetindeyiz.

Biz geçenlerde AGİT Minsk Grubu eşbaşkanlarının - Rusya, ABD ve Fransa`nın anlaşmazlığın iki aşamalı çözümüne yönelik sundukları öneriyi: birinci aşamada Ermenistan silahlı birliklerinin Azerbaycan`ın işgal edilmiş altı bölgesinden çekilmesi, bu bölge sakinlerinin kendi yaşadıkları yerlere geri dönmesi ve savaş sırasında tahrip edilmiş komünikasyonların onarımı, ikinci aşamada Laçın ve Şuşa rayonlarının(red. rayon-idari bölge) boşaltılmasının yanı sıra Dağlık Karabağ`ın statüsü sorununun çözüme kavuşturulmasına yönelik - önerilerini tasvip ediyoruz.

Ben bugün birkez daha beyan ediyorum ki, biz anlaşmazlığın barışçıl yoldan çözümlenmesi konusunda kararlı bir tutum içindeyiz. Ermenistan ile kalıcı ve sürekli barışın sağlanmasını istiyoruz. Saldırı sonucunda Azerbaycan`ın büyük zarara uğramasına karşın biz ülkelerimiz arasında sıcak komşulık ilişkilerinin ve işbirliğinin, halklarımızın huzur ve gönencinin, bölgemizde barışın sağlanmasını istiyoruz.

Bayanlar ve baylar!

Haziran 1996`da Avrupa Konseyi Parlamenterler Assamblesi, Azerbaycan`a özel davetli statüsünü vermiştir. Biz ayrıca Avrupa Kültür Anlaşması`na, büyük doğal ve teknolojik felaketlerin önlenmesi ve bunlardan korunmaya ve yardımın düzenlenmesine ilişkin açık kısmi anlaşmaya (red. OPA- Open Partial Agreement ) tarafız.

Ben 13 Temmuz 1996`da Avrupa Konseyi Genel Sekreteri`ne mektup göndererek Azerbaycan Cumhuriyeti`nin Avrupa Konseyi`ne tam üye olarak alınmasını rica ettim. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine katılmaya hazır olduğumuzu belirterek Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi`nden bu konuyla ilgili Azerbaycan hükümeti ile görüşmelerinı hızlandırması ricasında bulundum.

Biz Avrupa Konseyi teşkilatları ile işbirliği içindeyiz, onların düzenledikleri etkinliklere katılıyoruz. Avrupa Konseyi delegasyonları için Azerbaycan`da gereken her türlü ortamı sağlıyoruz.

Ülkemizde demokratik dönüşümlerin gerçekleşmesinde Avrupa Konseyi`nin yardımına büyük umut bağlıyoruz. Umuyoruz ki, Azerbaycan çok yakında Avrupa Konseyi`ne tam üye olacaktır. Biz çağdaş Avrupa demokrasisinin yüksek standartlarına uyum sağlamak için kendi adımıza herşeyi yapacağız.

Sayın bayanlar ve baylar!

Zirve toplantımız çalkantılı ve gergin 20. yüzyılın özetlerini ortaya koyuyor, önümüzdeki yüzyılın konularını ve gelecek çalışmalarını belirliyor. Özgürlük, demokrasi ve hümanizm düşüncelerinin çevresinde birleşmiş olan yeni Avrupa, her zaman olduğu gibi, bütün insanlığın kalkınmasında ve gönence kavuşmasında önemli rol oynayacaktır.

Eminim, çok büyük doğal kaynaklara, zengin kültürel ve entelektüel birikime sahip olan Azerbaycan Cumhuriyeti, bu asil sürece değerli katkılarını yapacaktır.

İlginiz için teşekkür ederim.