Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev`in Kafkasya ve Hazar bölgesi ülkelerindeki ABD büyükelçilerini, Amerika`nın çeşitli bakanlıklarının üst düzey temsilcilerini kabul ederken yaptığı görüşmeden - 20 Ocak 2000


Haydar Aliyev: Sayın Büyükelçiler!

Sayın konuklar, Bayanlar ve Baylar!

Ben sizin hepinizi Azerbaycan`da içtenlikle ve yürekten selamlıyorum. Sizin hepinizin Azerbaycan`da bir araya gelmenizden ve Bakü`yü, Azerbaycan`ı kendiniz için toplantı yeri seçmiş olmanızdan çok memnun olduğumu ifade ederim.

Bildiğim kadarıyla, siz burada çok işler yapmışsınız ve bu çalışmanızı sürdürüyorsunuz, başarılar sağlamış bulunuyorsunuz. Ben bu vesileyle sizi kutluyorum. Amerika Birleşik Devletleri`nin Bakü Büyükelçisi Sayın Escudero`yu ve büyükelçiliğin tüm çalışanlarını ben özellikle kutluyorum. Zira bu kadar Amerikan Büyükelçisini Azerbaycan`da bir arada toplamışlar, Amerika Birleşik Devletleri`nin Bakü Büyükelçiliği`ni kendileri için bir görüşme yeri olarak tercih etmişler.

Bu denli büyük bir toplantının Amerika Birleşik Devletleri`nin Bakü Büyükelçiliği`nde yapılmış olması, tabii ki, Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti`nin, bunun yanı sıra birçok ülkelerdeki büyükelçiliklerin Amerika`nın Azerbaycan`daki Büyükelçiliği`ne duydukalrı güvendir, özendir ve ilgidir. Aynı zamanda biz, tabii ki, sizin bu toplantının Azerbaycan`da, onun başkenti Bakü`de yapılmasını Azerbaycan`a duyulan ilgi ve özen olarak değerlendiriyoruz. Ben bundan çok memnun olduğumu belirtmek istiyorum. Düşünüyorum ki, sizin çoğunuz Azerbaycan`a, Bakü`ye ilk defa geliyorsunuz ve ülkemizin yaşamı, bugünkü durumu hakkında bilgi edinme olanağını bulmuşsunuz. Bu, bizim için çok önemlidir. Biz bu konuyla yakından ilgileniyoruz. Zira biz bağımsız Azerbaycan`ın bugününü herkesin kendi gözüyle görmesini, onu yakından tanımasını istiyoruz.

Azerbaycan bağımsız bir devlet olarak henüz gençtir. Biz bağımsızlığımızın 9. yılını yaşıyoruz. Bizim sorunlarımız, geçiş döneminin çok sayıda zorlukları bulunmaktadır. Fakat bunun yanı sıra, bizim başarılarımız da mevcuttur. Biz özellikle son yıllarda bağımsızlık ortamında birçok başarılar kazanabilmişiz. Bu nedenle de bunlar hakkında bilgi edinmeniz, kuşkusuz, sizde Azerbaycan hakkında daha kapsamlı, doğru ve tarafsız bir izlenim oluşturacaktır. Ben sizi birkez daha selamlıyorum ve sizi dinlemeye hazırım.

Stanley Escudero: Sayın Cumhurbaşkanı, çok teşekkür ederim. Amerika`nın böylesine geniş bir heyetini burada, kendi ofisinizde - Beyaz Saray`da kabul ettiğiniz için Size teşekkürümüzü sunuyoruz. Büyükelçiliğimizin girişimi üzerine Azerbaycan`da böylesine geniş katılımlı büyük bir toplantının düzenlenmesini ve çok nüfuzlu büyükelçilerin bu görüşmeye katılmasını kendim için büyük bir şeref olarak görüyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı, Amerika Birleşik Devletleri`nin Kafkasya ve Hazar bölgesindeki büyükelçileri, Türkiye`deki, Rusya`daki büyükelçiliklerinin temsilcileri, Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti`nin çeşitli bakanlıklarını temsil eden üst düzey devlet memurları bugün Sizinle görüşmeye gelmişler.

Saygıdeğer Cumhurbaşkanı, bugün bu kişilerin Sizinle görüşmeleri aslında Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti`nin Kafkasya, aynı zamanda Hazar bölgesi ülkelerinden sorumlu tüm yetkililerinin Bakü`de toplanmaları anlamına geliyor. Bizim işte böyle bir katılımla burada bir araya gelmemizin ve karşılıklı ilgi duyulan konuları ele almamızın kendisi şunu gösteriyor ki, Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Azerbaycan`a, Kafkasya bölgesinin ve Orta Asya`nın tüm ülkelerine büyük önem veriyor. Biz bu devletlerin karşılaştıkları sorunlarla düzenli olarak ilgileniyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanı, şu son bir buçuk günde biz bu tür geniş bir katılımla Dağlık Karabağ anlaşmazlığının barışçı yoldan çözümlenmesi yollarına ilişkin görüş alışverişinde de bulunduk. Biz aynı zamanda anlaşmazlığın giderilmesinin, işgal altındaki toprakların kurtarılmasının ardından orada yapılacak onarım çalışmalarına donör ülkelerin katılımının sağlanması için hangi çalışmaların yapılmasının gerektiği ile ilgili detaylı görüş alışverişinde bulunduk.

Biz Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığının barışçıl yoldan giderilmesi, çözüme bağlanması üzerine görüş alışverişi yapmakla birlikte, böyle bir barış sağlanırsa bölgesel ekonomik işbirliğinin bu devletlere sağlayacağı yararların, bunun yanı sıra son dönemlerde Bakü-Ceyhan ana ihraç petrol boru hattı ile ilgili çözümlenmek üzere olan tüm konuların, Trans Hazar gaz hattı ile ilgili konuların görüşülmesi için bir hayli zaman ayırdık.

Sayın Cumhurbaşkanı, biz bugün Sizinle bu görüşmeden sonra Amerika`nın Bakü Büyükelçiliği`nde toplanacak, bölgesel güvenlik ve ileriye yönelik çalışmalarımızın planlanması konuları ile ilgili tekrar görüş alışverişi yapacağız. Düşünüyorum ki, bu görüşmelerimiz bu gün ve yarın öğlene kadar sürecektir.

Sayın Cumhurbaşkanı, bugünlerde Bakü`de düzenlenmesi öndörülen ikinci nüfuzlu bir etkinliğe de Sizin dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu da Amerika Birleşik Devletleri`nin iş çevrelerinin Bakü`de Amerikan Ticaret Odası`nın toplantısı için bir araya gelmesidir. Bilindiği üzere, Amerikan iş alanları ve Amerikan-Azerbaycan ekonomik ilişkileri de ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesinde önemli rol oynamaktadır.

Sayın Cumhurbaşkanı, Sizin de bildiğiniz üzere, Amerikan Ticaret Odası 21 Ocak`ta Bakü`de kendisine ait çok büyük bir ofisin açılış törenini yapacaktır. Bu bölgede bulunan Amerikan Ticaret Odaları`nın genel toplantısı da sırf Bakü`de düzenlenecektir.

Sayın Cumhurbaşkanı, Siz toplantıya başlamadan önce lütfettiniz, geniş katılımlı bir heyetin her üyesini bizzat selamladınız. Bu nedenle de ben Sizin zamanınızı alıp bu heyet üyelerinin hepsi ile Sizi teker teker tanıştırmayacağım. Yalnız şununla yetineceğim, artık tanıdığınız ve Sizin huzurunuzda kısa bir konuşma yapacak üç kişiyi Size takdim etmek istiyorum.

Benim solumda Büyükelçi William Taylor oturuyor. Bildiğiniz üzere, Büyükelçi Taylor Amerika Birleşik Devletleri`nin eski Sovyetler Birliği çöktükten sonra yeni bağımsızlık kazanmış tüm devletlere yardımlardan sorumlu koordinatörüdür.

Sayın Taylor`un solunda ise Sayın Büyükelçi John Wolf oturuyor. Bildiğiniz üzere, Büyükelçi Wolf Sayın Clinton`un ve Dışişleri Bakanı Bayan Albright`ın Hazar bölgesi ülkeleri enerji konularından sorumlu özel danışmanıdır. O, boru hatları ile ilgili görüşmeleri sürdüren ve Amerikan devletini temsil eden en önemli şahıstır.

Sayın Hüseynov`dan sonra Sayın Canney Houseyoturuyor. O, Azerbaycan`daki Amerikan Ticaret Odası Başkanı`dır.

William Taylor: Sayın Cumhurbaşkanı, Büyükelçi Escudero`nun bizim Amerikan büyükelçiliğinde yaptığmız görüşmelerle ilgili aktardıklarına ek olarak şunu belirtmek istiyorum ki, bu ziyaretim sırasında biz Azerbaycan Hükümeti ile daha iki alanda büyük bir gelişme sağalayacağız.

Birincisi, bu görüşmemizden az sonra ben ve Azerbaycan Maliye Bakanı Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti arasında ekonomik işbirliğine ilişkin mutabakat zaptı imzalayacağız. Bu belge ülkelerimiz arasında ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilmesine yeni ve özel bir ivme kazandıracaktır.

Benim Bakü ziyaretimin ikinci en önemli bölümünü ise Azerbaycan Hükümetinin üst düzey yetkilileri ile yapacağım görüşmeler oluşturacaktır. Bu görüşmelerde temel konulardan birisi Ermenistan ile Azerbaycan arasında barış sağlandıktan sonra onarım çalışmalarının yapılması için olanaklarımız çerçevesinde kaynakların bir araya getirilmesi ve bu çalışmaların önceden planlanması ile ilgili görüş alışverişinde bulunmaktır.

Biz buraya gelmeden önce Dünya Bankası`nın Avrupa Birliği`ne üye kuruluşlarıyla detaylı görüşmelerde bulunduk ki, böyle bir anlaşma yapıldığı takdirde mutlaka onun uluslararası kamuoyu tarafından desteklenmesini sağlayalım.

Sayın Cumhurbaşkanı, benim buradaki çalışmamın her iki alanı çok başarılı, verimli oldu. Umarım, bu çalışmaları başarıyla tamamlayacağız.

John Wolf: Sayın Cumhurbaşkanı, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sayın Bill Clinton 6 Aralık`ta yaptığı konuşmada Bakü-Ceyhan ana ihraç petrol boru hattı ile ilgili yapılan anlaşmayı kendi hükümetinin 1999 yılındaki dış politikasının en büyük başarılarından birisi olarak değerlendirmiştir.

Düşünüyoruz ki, boru hatları Sizin ve bölgedeki diğer ülke liderlerinin bu bölge için akıllıca çizdiğiniz gelecek işbirliği, ekonomik, politik kuruluşların oluşturulması yoluna, stratejisine sırf yardımı dokunacak bir araçtır. Düşünüyoruz ki, genel olarak bakıldığında tüm bu politikalar devletlerimizin bağımsızlığının güçlendirilmesine hizmet ediyor.

18 Kasım`da İstanbul`da yapılmış olan imza töreni bir başlangıçtır. Fakat daha önümüzde yapılacak çok işler ve kısa bir zamanda gerçekleştirilmesi beklenen büyük çalışmalar duruyor. İşte sırf bu yüzden de Beyaz Saray bölgede temaslarda bulunmak ve bu çalışmaların başarılı bir şekilde ilerlemesine kendi katkılarımı yapmak için beni buraya yolladı.Cumhurbaşkanı Sayın Demirel ve Cumhurbaşkanı Sayın Şevarnadze bana 21 Ocak`ta başlanacak Ankara görüşmeleri sonucunda Bakü-Ceyhan ana ihtraç petrol boru hattı ile ilgili tüm sorunların çözüleceğinden umutlu olduklarını söylediler. Amerika Birleşik Devletleri bunu destekliyor ve takdir ediyor. Biz düşünüyoruz ki, bu sözleşme hem ülkeler, hem halklar açısından adil bir sözleşme olmakla birlikte, hem de ticari çıkarlarının sağlanmasına katkıda bulunacaktır. Bu öyle bir anlaşma olmalıdır ki, eğer bir kimse kazanç sağlayacaksa, o zaman herkes bu çalışmadan kazançlı çıkmalıdır.

Trans Hazar gaz boru hattının geliştirilmesi için de iyi olanaklar mevcuttur. Bu olanaklar böyle bir boru hattının geliştirilmesine, Türkmenistan`ın ve Azerbaycan`ın gaz yataklarının işlenmesine ve Türkiye`nin gaza olan ihtiyacının karşılanmasına neden olacaktır. Aynı zamanda bu, bölgede ekonomik işbirliğinin yaygınlaşmasına ve bölge devletlerinin birbiriyle barış ortamında ilişki kurmasına katkıda bulunacaktır.

Doğru, tüm bunları sağlamak hiç de kolay değildir. Fakat bu projeler ve sözleşmeler gelecek kuşaklara hizmet edecektir ve belki de bu iş ile uğraşanların ömründen daha uzun bir dönemi kapsayacaktır.

Ben konuşmamı Başkan Bill Clinton`un söylediği sözlerle başladım. Bana sık sık soruyorlar ki, siz Başkan Clinton`un Hazar bölgesi ile ilgili kişisel görüşlerini, düşüncelerini iletiyorsunuz, fakat şunu merak ediyoruz, Sayın Bill Clinton`un başkanlık dönemi sona erdikten sonra Amerikan Hükümetinin bu bölge ile ilgili politikası aynen sürdürülecek mi?

Ben bunu defalarca söyledim ve şimdi de söylüyorum: biz düşünüyoruz ki, bu politika bölgede bulunan zengin enerji kaynaklarının etkin kullanımına ve bölgesel ekonomik işbirliğinin gelişmesine hizmet ettiği için Amerika`nın geniş siyasi çevrelerinin desteğine layıktır. Bu çalışma ileride de sürdürülecektir. Ben düşünüyorum ki, Bakü-Tiflis-Ceyhan ana ihraç petrol boru hattı, onun yanı sıra Trans-Hazar gaz boru hattı başarıyla yapılacak ve tamamlanacaktır. Bu bölgenin dostları olarak biz bu bölgenin çok yönlü boru hatlarının yapılması işine bundan sonra da devam edeceğiz, şu hatlar bölgenin ekonomik gelişmesine ve gönencine katkıda bulunsun, bölgeye istikrar ve güvenlik getirsin diye.

Sayın Cumhurbaşkanı, tüm bu çalışmaların ileriye götürülmesine verdiğiniz kişisel destek için ben size kendi teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Teşekkür ederim.

Canney Housey: Sayın Cumhurbaşkanı, Amerikan Ticaret Odası`nın bugün ve yarın yapacağı etkinlikler için sağlamış olduğunuz koşullardan biz çok memnunuz.

Büyükelçi Escudero çok doğru söyledi - bu, Amerika Birleşki Devletleri`nin bölgede bulunan ticaret odalarının ilk Bakü toplantısıdır, Kafkasya`da, Orta Asya`da bulunan ticaret odalarımızın temsilcileri bizim bu toplantımıza katılacaklar.

Bizim Bakü Toplantımızın temel amacı Amerika`nın farklı ticaret odalarının sahip oldukları birikimi paylaşmak, görüş alışverişinde bulunmak ve Amerika`nın ticari, ekonomik çıkarlarının bu bölgede daha derin kök salması için ek çalışmalar yapmaktır.

Amerikan Ticaret Odası, ayrı ayrı sektörleri kapsayan iş çevrelerinin temsilcilerinden oluşan bir örgüttür. Bizim örgütümüzün bünyesinde faaliyette bulunan şirketler Azerbaycan`ın farklı sektörlerinde yatırım yapan şirketlerdir. Biz Amerika ile Azerbaycan arasında ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve Azerbaycan`a ek yatırımların çekilmesi işine yardım etmeye çalışıyoruz. Diğer bölgelerde faaliyette bulunan Amerika Ticaret Odaları da aynı görevi yapıyorlar.

Bizim Azerbaycan`da faaliyetimiz çok başarılı bir biçimde sürmektedir. Bunun en temel nedeni şu ki, biz Azerbaycan`ın hükümet çevreleriyle, Sayın Cumhurbaşkanı, bizzat Sizinle çok güçlü iş ilişkileri kurmayı başarmışız. Bu nedenle de bizim faaliyetimizin gerçekleşmesinde biz Sizden her türlü desteği alıyoruz.

Geçenlerde biz Azerbaycan Devlet Genel Vergi Müfettişliği ve Devlet Gümrük Komitesi ile birlikte çok başarılı çalışma grupları oluşturduk. Her iki kuruluşun başkanları bize karşı çok iyiler. Onlar Azerbaycan`da bizimle ortak çalışmak, cumhuriyetinizdeki sıkıntılarımızın giderilmesine katkıda bulunmak için bize her türlü yardımı yapmışlar.

Biz Azerbaycan`ın devlet kuruluşları ile ilişkilerimizi, bağlantılarımızı daha da yaygınlaştıracağımızı umuyoruz. Birkez daha kaydediyorum ki, temel amacımız Azerbaycan`a ilave Amerikan yatırımlarının gelmesine katkıda bulunmaktır.

Sayın Cumhurbaşkanı, az önce ben Azerbaycan`da faaliyette bulunan ABD iş çevrelerine Azerbaycan Hükümetinin ve bizzat Sizin verdiğiniz yardımı anlattım. İzninizle bize verdiğiniz bu desteğe, yardıma biçtiğimz değerin bir göstergesi olarak Size küçük bir hediyemizi- panoyu sunmak istiyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı, önce ben Amerikan Ticaret Odasına ve iş çevrelerine verdiğiniz destek için Amerika Birleşik Devletleri Ticaret Odaları Genel Müdürlüğü`nün göndermiş olduğu teşekkür mektubunu Size sunmak istiyorum.

İkinci olarak ben size şu panoyu sunmak istiyorum. Bu pano bizzat Sizin Amerikan Ticaret Odası`nın Azerbaycan`daki faaliyetine verdiğiniz destek için duyulan şükranı anlatıyor.

Sayın Cumhurbaşkanı, bize verdiğiniz destek için Size birkez daha teşekkür ediyoruz, bunu çok yüksek değerlendiriyoruz. Umarız, bu desteğinizi bizden esirgemeyeceksiniz. Teşekkür ederim.

Haydar Aliyev: Sayın Büyükelçiler!

Sayın Bayanlar ve Baylar!

Ben sizi çok dikkatle ve ilgiyle dinledim. Sizin verdiğiniz bilgiler beni son derece memnun etti.

Sayın Büyükelçi Escudero`nun burada ele alınan konularla ilgili verdiği kısa bilgiler, tabii ki, bizi sevindiriyor. Zira bu, Amerika Birleşik Devletleri`nin Kafkasya`ya, Hazar bölgesine, Orta Asya`ya ve bizim çevremizde bulunan ülkelere ilgisinin arttığını gösteriyor. Biz bunu takdir ediyoruz. Düşünüyoruz ki, bu yaklaşım pratik çalışmalarla kendi ifadesini bulmalıdır ve tutarlı olmalıdır.

Biz Amerika Birleşik devletleri ile tüm alanlarda ilişkilerimize geniş anlamda özel önem veriyoruz. Amerika Birleşik Devletleri`ne yaptığım resmi ziyaret sırasında - 1 Ağustos 1997 tarihinde Sayın Başkan Bill Clinton`un ve benim imzaladığımız ortak bildiriye Azerbaycan- Amerika Birleşik Devletleri işbrliğinin önemi ve onun daha üst düzeylere taşınması yansımıştır. Bzi bu ortak bildiride üstlenmiş olduğumuz yükümlülükleri tutarlı bir biçimde gerçekleştiriyoruz ve onun ileride daha da gelişmesi için çalışıyoruz.

Amerika Birleşik Devletleri`nin Azerbaycan`a, tüm Kafkasya`ya, özellikle Güney Kafkasya`ya, Hazar Havzası`na, Orta Asya`ya ve bu çevrede bulunan ülkelere ilgisinin artması ve ekonomik işbrliği, güvenlik alanında işbirliği konusunda tutarlı bir politika izlemesi bizim tarafımızca beğenilmektedir. Bunun tam gerekçeli olduğunu düşünüyorum.

Bu, öncelikli olarak bizim ülkelerimizin ekonomik gelişimine, demokrasinin, piyasa ekonomisinin gelişimine ve güvenliğin sağlanmasına çok büyük katkıda bulunabilir. Amerika Birleşik Devletleri`nin politikası, pratik faaliyeti belki de bir noktada şaşkınlık uyandırmaktadır. Fakat şaşkınlığa gerek yok diye düşünüyorum. Amerika Birleşik Devletleri dünyanın ekonomik yönden gelişmiş bir ülkesidir. Bu, Amerika Birleşik Devletleri`nin dünyanın her yerinde, keza bağımsızlığını yeni kazanmış genç bağımsız ülkelerde demokrasinin gelişmesine, insan haklarının korunmasına, piyasa ekonomisinin gelişmesine olan ilgisini gösteriyor ve böylece o, bizim ülkelere fiili yardımda bulunuyor.

Bizim ülkelerde bu ilkelerin, planların uygulanması, tabii ki, aynı zamanda ülkelerimizde istikrarın ve güvenliğin sağlanmasına bağlıdır. Bu nedenle de Amerika Birleşik Devletleri`nin bu politikasının memnunluk uyandırması doğaldır.

Bizim bölgede bulunan ülkelerin her birinin kendine özgü özellikleri, sorunları vardır. Fakat hepimiz şunu biliyoruz, - ki Azerbaycan`da biz bunu böyle anlıyoruz, - bizim sorunlarımızın pekçok ortak yanı vardır. Bu sorunlar da, yani birbirine benzeyen sorunlar da bu ülkelerin geçiş dönemi ile ilgilidir. Geçiş döneminde ise her ülkede demokratik, laik hukuk devletini kurmak, piyasa ekonomisini geliştirmek ve bunlarla ilgili başka önlemler almak gerekiyor.

Ben beyan ediyorum ki, Azerbaycan kendi bağımsızlığını kazandıktan sonra, günümüze kadar bu yolda ilerlemektedir. Azerbaycan`da demokratik, laik, hukuk devleti kurulmuştur ve o gelişmektedir. Azerbaycan piyasa ekonomisini uygulamak için çok sayıda ekonomik, sosyal reformlar gerçekleştiriyor. Azerbaycan çok sayıda politik reformlar uyguluyor. Tabii ki, bunların hepsi bir bütün olarak bizim demokrasi yolunda ilerlediğimizi net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Biliyorum ki, bizim komşu ülkelerimiz de kendine özgü belirli özelliklerini göz önünde bulundurarak, hepsi bu yolda ilerliyor. Fakat bizim ülkelerimiz arasında birbirinden farklılık arz eden sorunlarımızın da bulunması doğaldır. Bu sorunların arasında, tüm diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Azerbaycan`ın en ağır ve zorlu bir sorununun bulunduğunu düşünüyorum. Bu da sizce bilinen Dağlık Karabağ, Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığıdır, bu anlaşmazlık sonucunda ortaya çıkan Azerbaycan`ın toprak bütünlüğünün ihlali, Azerbaycan topraklarının %20`sinin Ermenistan silahlı birliklerince işgali, işgal altındaki topraklardan bir milyon kadar Azerinin kendi evinden, yurdundan zorla göçe tabi tutulması ve işgale uğramış toprakların tamamen tahrip edilmesi sorunudur. Bugün şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, hiçbir ülke - ki ben büyükelçilerin burada temsil ettikleri ülkeleri kastediyorum, - böylesine güç ve ülkeyi, Azerbaycan`ı büyük sıkıntılara sokmuş sorunlarla karşılaşmamaktadır.

Bilindiği üzere, Azerbaycan bu kadar büyük kayıplar verdikten sonra, büyük zararlara uğradıktan sonra, buna rağmen, Mayıs 1994`te Ermenistan`la ateşkes anlaşmazını imzalamıştır ve beş seneyi aşkın bir süredir bu ateşkes sürecini uyguluyoruz, böyle koşullar altında yaşıyoruz. Fakat ateşkes amaç değil, bir araçtır, kalıcı barışı sağlamak için bir araçtır. Azerbaycan`ın işgal edilmiş topraklarını kurtarmak için bir araçtır, Azerbaycan`ın toprak bütünlüğünü sağlamak için bir araçtır ve yerinden, yurdundan zola göç ettirilmiş bir milyondan fazla Azerbaycan vatandaşının kendi evine, toprağına dönmesi için bir araçtır.

Ne yazık ki, bu geçtiğimiz yıllarda yapılan görüşmeler, AGİT Minsk Grubunun faaliyeti ve özellikle Minsk Grubu başkanları Rusya`nın, Amerika Birleşik Devletleri`nin, Fransa`nın faaliyeti ve başka örgütler aracılığıyla yapılan görüşmeler beklenen sonucu vermemiştir.

Sizin de bildiğiniz üzere sorunun barış yoluyla bir çözüme bağlanması için son dönemlerde benim Ermenistan Cumhurbaşkanı Sayın Koçaryan`la ikili görüşmelerim ve temaslarım olmuştur. Biz bu görüşmeler sırasında şöyle bir kanıya vardık, - ki bu benim kişisel görüşümdür, sanırım, Cumhurbaşkanı Koçaryan da böyle düşünüyor - sorunu barışçıl yoldan çözmek mümkündür. Bu konuda Mink Grubu eşbaşkanları - Rusya, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa hükümetleri de bilgilendirilmişler.

Konu çok karmaşıktır, onun çözüme bağlanması zordur. 12 senedir bu anlaşmazlık sürüyor. Bunun için de bizim görüşümüz şu ki, sorunun çözüme kavuşturulması için her iki tarafın taviz vermesi gerekiyor. Bu, benim görüşümdür. Bu, Cumhurbaşkanı Koçaryan`ın görüşüdür. Şimdi önümüzdeki hedef bu ödünleri belirlemek ve nihai bir sonuca varmaktır.

Ben bugün sizin huzurunuzda birkez daha beyan ediyorum ki, Azerbaycan Hükümeti sorunun barışçıl yoldan çözüme bağlanmasından yanadır ve bu alanda bundan böyle de kendi çabalarını harcayacaktır. Biz kısa sürede kalıcı barışın sağlanmasını istiyoruz. İşgal altındaki toprakların kurtarılmasının ve o topraklardan zorla göç ettirilmiş insanların kendi yerlerine, yurtlarına geri dönmesini diliyoruz.

Sayın Escudero`nun burada beyan ettiği üzere siz kendi müzakerelerinizde Dağlık Karabağ, Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığının barışçıl yoldan çözüme bağlanması için bir hayli zaman ayırmışsınız, görüş alışverişi yapmışsınız ve düşünüyorum ki, sizin görüşmenizin de sorunun çözümüne katkısı olacaktır ve ben bundan çok memnunum.

Biz Kafkasya`da, özellikle Güney Kafkasya`da kalıcı barışın sağlanmasının istiyoruz ve düşünüyoruz ki, geçtiğimiz tüm yıllar boyunca yaşanan ihtilaflara, kayıplara, dökülmüş kanlara, Azerbaycan`a vurulmuş ekonomik, manevi zararlara rağmen barış sağlanmalıdır. Eğer Ermenistan`la Azerbaycan arasında barış sağlanırsa, burada, Güney Kafkasaya`da tüm alanlarda işbirliği yapma, Güney Kafkasya ülkelerinin gerçek anlamda hızla gelişmesini sağlamak mümkün olur.

Siz görüşmeler sırasında barış tesis edildikten sonra işgal edilmiş toprakların restorasyonu hakkında görüş alış verişi yaptığınızı, Dünya Bankası`nın ve başka finans kuruluşlarının olanaklarını harekete geçirmek için gerekli önlemleri aldığınızı belirttiniz. Bunlar şunu gösteriyor ki, siz barışın sağlanacağına inanıyorsunuz, bu konuya iyimser yaklaşıyorsunuz. Ben bunlar için size teşeküür ederim.

Sayın Büyükelçi Taylor`un görüşlerini ben kesinlikle onaylıyorum. Eğer barış sağlanırsa, işgal edilmiş topraklarkurtarılırsa, orada restorasyon çalışmalarına başlanırsa, Güney Kafkasya`da çok verimli işbirliğiprogramı hayata geçirilebilir ve tabii ki, bu programı sadece ve sadece Amerika Birleşik Devletleri`nin yardımı sonucu onun koruması altında gerçekleştirmek mümkün olacaktir. Barışın sağlanması kendiliğinden Kafkasya`da, Güney Kafkasya`da güvenliği sağlayamaz ve biz bunun bilincindeyiz. Bunun için hem her ülkenin içinde sosyo-politik istikrarı sağlamak, onu güçlendirmek lâzım, hem de Güney Kafkasya`da güvenliği sağlamak için gerekli önlemleri almak lâzım. Sırf bu bakımdan Amerika Birleşik Devletleri`nin girişimleri de çok değerlidir.

Azerbaycan bağımsız bir devlet olarak dünyanın tüm ülkeleri ile barış, işbirliği ve iyi komşuluk ilişkileri kuruyor. Bu açıdan, biz çevredeki komşularımızla barış, yaygın işbirliği, karşılıklı anlayış içinde olma ilkelerini temel alıyoruz ve tüm komşu ülkelerle işbirliğimizi dostluk, iyi komşuluk ilişkileri, işbirliği ilkelerinin temelinde kuruyoruz.

Sizin masaya yatırdığınız konulardan biri de Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının yapımına artık başlanması, Trans Hazar gaz boru hattı ile ilgili gerekli önlemlerin alınmasıdır. Sayın Büyükelçi Wolf`un Başkan Bill Clinton`un 6 Aralık`ta yayımladığı bildiri ile ilgili aktardığı bilgiler bizzat beni çok sevindiriyor. Eğer Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bill Clinton Bakü-Ceyhan petrol boru hattının yapılması ile ilgili anlaşmanın imzalanmasını kendi 1999 yılı dış politikasında en önemli başarılarından biri olarak nitelendiriyorsa, tabii ki, biz bundan büyük bir kıvanç duyuyoruz.

Şimdi Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının temelini asıl olarak bağımsız Azerbaycan devletinin attığı bilinmektedir. Biz beş sene önce - Eylül 1994`te, ülkemiz içinde henüz tam istikrarlı ortamın sağlanmadığı bir dönemde, ülkemizin içinde bulunduğu zorlu kriz ortamında "Yüzyılın anlaşması"nı imzalamak suretiyle Azerbaycan ile Batılı ülkeler, Amerika Birleşik Devletleri arasında geniş perspektiflere sahip olan işbirliğinin temelini attık.

Bilindiği üzere, Bakü-Ceyhan petrol boru hattının temelini atan, onun mimarı olan Azerbaycan bu projenin artık gerçeğe dönüştürülmesine herkesten daha fazla ilgi duymaktadır.

Ekim 1998`de Ankara`da büyük bir bildirinin imzalanması ve bunun ardından 18 Kasım 1999 tarihinde İstanbul`da Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı ile ilgili anlaşmaların imzalanması ve bu anlaşmaların imza törenine, aynı zamanda anlaşmaların hayata geçirilmesi için bildirinin imza törenine Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bill Clinton`un katılımı ve onun bu belgeye attığı imza beş sene boyunca yapılan yoğun çalışmayı nihai sonuca ulaştırdı. Biz Azerbaycan olarak, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının yapımının kısa sürede başlanmasını istiyoruz. Azerbaycan tarafı için bu konuda hiçbir sorun yok.

Bu ayın 21`i ve 22`sinde Ankara`da Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan heyetleri bir araya gelecekler. Eğer Büyükelçi Wolf`un yaptığı açıklamayı göz önünde bulundurursak, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Süleymen Demirel ve Gürcistn Cumhurbaşkanı Sayın Eduard Şevarnadze söylemişler ki, sorunun çözümlenmesi için onlar açısından bir sorun bulunmamaktadır, öyle ise şimdi herşeyin başlandığı düşünülebilir. Bilhassa Cumhurbaşkanı Şevarnadze`nin açıklaması - ki Büyükelçi Wolf burada onu bize aktardı - bizim için için çok önemlidir.

Söylediğim üzere, ayın 21`i ve 22`sinde Ankara`da delegasyonlar bir araya gelecekler. Dilerim ki, onun ardından yeni görüşmeler yapılmasın, biz de pratik çalışmalara başlayalım.

Siz biliyorsunuz, dün Aşkabat`ta Trans-Hazar gaz boru hattı ile ilgili Azerbaycan, Türkiye, Gürcistan ve Türkmenistan delegasyonlarının bir toplantısı düzenlenmiştir. Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Şerifov`un başkanlığındaki heyet oraya katılmıştır. Bu alanda da çalışmaların bundan böyle başarılı bir biçimde yürüyeceğini umuyorum.

Ben sizin şu yöndeki düşüncelerinize aynen katılıyorum, hem Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı, hem de Trans Hazar gaz boru hattu büyük ticari bir nitelik taşımaktadır, bizim ülkelerimizin ekonomisinin gelişmesi için çok büyük olanaklar sunmaktadır. Aynı zamanda bu, bizim bölgede, bizim ülkemizde güvenliğin sağlanması açısından çok önemli bir koşuldur. Biz beş sene içinde Bakü-Ceyhan petrol boru hattının yapımına ilişkin anlaşmayı sağlamak için çalıştığımız sırada konunun sırf bu yönünü de hep göz önünde bulundurduk ve bazen de öncelik tanıdık.

İstanbul`da Bakü-Ceyhan petrol boru hattı hakkında anlaşma imzalandıktan sonra çeşitli ülkelerde bu konu ile ilgili farklı görüşler dile getirilmekte, basında çeşitli makaleler yayınlanmaktadır ve bunların çoğu yaptığımız çalışmalara muhalif nitelikteydi. Bu yazıların yazarları kanıtlamaya çalışıyorlar ki, Hazar Denizi`nin petrol rezervleri o denli büyük değildir. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı gerçek değil ve o, gerçekleşmeyecektir. Ben bugün onların hepsine cevap vererek söylüyorum. Siz büyük bir hata yapıyorsunuz. Onlara cevap olarak söylüyorum ki, hangi amaçları güttüğünüzü siz kendiniz biliyorsunuz. Fakat sizin yanlış bilgileriniz, uydurma haberleriniz hiçbir zaman bizim bu çalışmaların önüne geçemeyecektir. Zira Hazar Denizi`nde petrol rezervleri bizim tahminlerimizin de bir hayli üstündedir. Kazakistan Bakü-Ceyhan petrol boru hattına katılmıştır. Onların da petrol rezervleri oldukça fazladır. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı mutlaka yapılacak, işletmeye alınacak ve bizim ülkelerimize büyük yararlar sağlayacaktır.

Amerika-Azerbaycan Ticaret Odası`nın faaliyeti ile ilgili verilen bilgi beni çok sevindiriyor. Ben bu ticaret odasının çalışmalarını şimdiye kadar hep destekledim ve benim bu yöndeki faaliyetime verilen büyük değer, bu mektup ve bu hediye için de çok teşekkür ederim.

Ticaret odasının yarın Azerbaycan`da ofisinin açılması çok önemli bir gelişmedir diye düşünüyorum. Azerbaycan Başbakanı bu açılış törenine katılacaktır. Ticaret odasının şimdiye kadar yaptığı çalışmalar ve ileriye yönelik planları hakkında verilen bilgiler beni çok sevindiriyor ve aynı zamanda bu, Azerbaycan`ın kötülüğünü isteyen insanlara, farklı çevrelerde güya Azerbaycan`da petrol sektörü dışında diğer alanlara yatırımların yapılmadığına ilişkin görüşler öne süren kişilere verilen çok tutarlı bir cevaptır.

Azerbaycan ekonomisinin petrol dışı sektörüne yapılan yabancı yatırım, yani dış ülkelerin, bunun yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri`nin petrol dışı sektöre ilgisi her geçen gün artıyor ve ben bugün de söyleyebilirim ki, 1999 yılında Azerbaycan`a gelen yatırımın yüzde 60`ı petrol dışı sektöre yapılmıştır. Yüzde 40`ı petrol sektöründe yapılmıştır. Tabii ki, burada Amerika Birleşik Devletleri`nin iş çevrelerinin de payı büyüktür. Umarım, ticaret odasının burada bir ofisinin oluşturulması bir yandan burada büyük olanakların var olduğunu kanıtlıyor. Öte yandan da bize ileride daha fazla işler yapabileceğiz yönünde cesaret veriyor.

Amerika Birleşik Devletleri`nin bu özel sektörü, ticari çevreleri bundan böyle Azerbaycan`a daha fazla ilgi göstererek, gelip burada daha büyük işler yapacak ve bunlar da Amerika Birleşik Devletleri ile Azerbaycan arasında ekonomik ilişkilerin gelişmesini sağlayacaktır ve ben bundan hiç kuşku duymuyorum.

Nitekim ben, ele aldığınız konularla ilgili burada sizin verdiğiniz bilgilere ilişkin kendi görüşlerimi ve önerilerimi aktardırm. Sanırım, bunun sizin çalışmanıza bir katkısı dokunacaktır. Çok teşekkür ederim.

"AZERBAYCAN" Gazetesi, 22 Ocak 2000 yılı.