Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev´in AGİT Dönem Başkanı, Romanya Dışişleri Bakanı Mircea Geoana ile yaptığı görüşmeden - 1 Mart 2001


Haydar Aliyev: Sayın Bakan!

Sayın Konuklar!

Ben sizi Azerbaycan'da içtenlikle ve yürekten selamlıyorum. Azerbaycan'a hoş geldiniz.

Bugün AGİT örgütü Avrupa'da ve sadece Avrupa'da değil, tüm dünyada çok önemli bir rol oynamaktadır. Onun faaliyeti çok yönlüdür. Biz AGİT üyesi olarak, tabii ki, onunla tüm alanlarda işbirliği yapıyoruz ve bundan böyle de yapacağız. Bu yüzden de AGİT Dönem Başkanı'nın ve delagasyonunun Azerbaycan gezisinin fevkalade önemli olduğunu düşünüyorum.

Dost ülkeyi - Romanya'yı, AGİT dönem başkanlığına seçilmesi nedeniyle kutlarım ve şu konuda umutlu olduğumu belirtmek isterim ki, Romanya ve bizzat siz, Sayın Bakan, bu başkanlık süresi boyunca AGİT'in etkinliğinin artırılması için kendi çabalarınızı göstereceksiniz. Şunu da özellikle kaydederim ki, Romanya bu sene büyük memnunlukla AGİT Başkanı yetkilerini üstlendikten sonra Siz, Sayın Bakan, AGİT'in şimdiki dönem başkanı bizim bölgeye geldiniz, Azerbaycan'a geldiniz.

Nitekim AGİT'in bizim bölgede yaşanan süreçlere olan ilgisini, yaklaşımını açıklayacaksınız. Sayın Bakan, buyurun.

Mircea Geoana: Sayın Cumhurbaşkanı, çok teşekkür ederim. Azerbaycan'ın başkentinde bizi çok iyi ağırladığınız için Size teşekkürümüzü sunarız. Biz burayı ziyarettten memnunuz. Delegasyonda Avrupa Birliği, Avusturya, Portekiz temsilcileri de bulunuyor.

AGİT'in çeşitli kuruluşlarını temsil eden kişiler de bu delegasyonda yer almaktadır. Örneğin, burada bizimle beraber AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi Başkan Yardımcısı, bunun yanı sıra en önemli kuruluşlardan birinin - Çatışma Önleme Merkezi'nin temsilcileri de bulunuyorlar. Muhtemelen siz benim sağımda ve solumda oturan bu iki kişiyi iyi tanıyorsunuzdur. Onlar da çok yoğun bir çalışma içindeler. Biz onların faaliyetine değer veriyoruz. Heyette BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Avrupa Bürosu Müdür Yardımcısı da yer almaktadır. O, da çok önemli bir örgüttür ve burada büyük çalışmalarda bulunmaktadır. Kuşkusuz, bizim büyükelçimiz de delegasyona katılmıştır.

Romanya AGİT başkanlığını yapmaya başladığı andan itibaren daha faaliyetimizin ilk aşamasında bu bölgeyi ziyaret etme kararını aldık. Çünkü bu bölge jeostratejik açıdan oldukça büyük önem arz eden bir bölgedir. Bu bölge ülkemiz Romanya'ya da komşu bir bölgedir ve bizim de burada kendi çıkarlarımız vardır.

Ben Avrupa Birliği'nin de buraya olan ilgisinin artmasından memnun olduğumu belirtmek isterim. Onlar bizim bu ilgimizi paylaşıyorlar. Aslında, biz Avrupa Birliği'nden üst düzey bir heyetin ardından bölgeyi ziyaret ediyoruz. Bu şunu gösteriyor ki, hem AGİT hem Avrupa Birliği buraya yönelik ilgiyi yoğunlaştırmaya ve buradaki sorunların çözümünü sağlamaya çalışıyorlar.

Fırsattan yararlanarak Sizi ve Azerbaycan halkını üyeliğe alınmanız vesilesiyle kutlamak istiyorum. Bu, Azerbaycan'ın Avrupa'nın demokratik devletler ailesiyle giderek daha fazla bütünleştiğinin daha bir göstergesi ve diğer bir kanıtıdır. Bu, AGİT'e, aynı zamanda AGİT'in Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi'ne ileride daha yoğun işbirliği yapma ve çeşitli alanlarda varolan ilişkilerimizi yaygınlaştırma olanağını sunmaktadır. Güçlü demokrasi ve vatandaş toplumunun yanı sıra iyi bir şekilde yönetilen ekonomi bugün Avrupa'nın gelişme reçetesidir ve onun bu bölgeye de uygulanmasından çok memnunuz.

Sayın Cumhurbaşkanı, Romanya'nın AGİT başkanlığını yürüteceği dönem için belirlediği iki önemli amacı vardır. Birincisi, AGİT'in bölgelerde bulunan misyonlarını, temsilciliklerini bölge devletleri arasında ortak çıkar alanına giren konular üzerinde işbirliğine ve ortak bir yaklaşım izlemeye teşvik etmektir. Zira bölgelerdeki sorunlar genelde birbirilerine çok benziyorlar. Sorunlardan kaynaklanan sıkıntılar arasında organik bir bağ vardır. Bu nedenle de onların ortak bir yaklaşımın temelinde çözümünü sağlamak gerekir. Ben Güney Kafkasya bölgesi hakkında bu sözleri söylemekle birlikte, aynı şeyi Balkan bölgesi için de söyleyebilirim. İkincisi, AGİT'i öylesine bir örgüte dönüştürmektir ki, burada AGİT öteki uluslararası kuruluşların - BM'nin, Avrupa Konseyi'nin, Avrupa Birliği'nin, NATO'nun yerini alacak bir biçimde değil de, onlarla sıkı işbirliği ortamında, birbirinin görevlerini tamamlamak suretiyle, koordinasyon içinde faaliyette bulunsun.

Biz bu bölgeyi AGİT açısından oldukça önemli bir bölge olarak görüyoruz. AGİT burada çok önemli bir rol oynamalıdır, rol oynuyor ve biz ileride de bu rolü oynamasını istiyoruz. Düşünüyoruz ki, yakın gelecekte çok ciddi ilerlemeler sağlamak mümkündür ve bunun sonucunda bu bölgede AGİT'in kimliği daha çok yaygınlık kazanabilir.

Sayın Cumhurbaşkanı, izninizle Sizinle Ermenistan Cumhurbaşkanı arasında yapılan doğrudan görüşmeleri takdirle karşıladığımızı da beyan etmek isterim. Biz bu görüşmeleri takdir ediyor ve düşünüyoruz ki, bu görüşmeler ve AGİT çerçevesinde, özellikle Minsk Grubu eşbaşkanları çerçevesinde yapılan temaslar birbirinin yerini tutamaz. Biz bu görüşmelerde başarı sağlanacağı beklentisi içindeyiz.

Biliyoruz, son dönemlerde AGİT Minsk Grubu, ona eşbaşkanlık yapan ülkeler ve bunların temsilcileri ile ilgili burada çok toplantılar düzenlenmiş, görüşmeler yapılmıştır. Fakat, Sayın Cumhurbaşkanı, Sizi şu konuda temin etmek isterim ki, AGİT, onun Minsk Grubu'na eşbaşkanlık yapan ülkelerin yöneticileri bu anlaşmazlığın çözümünde faydalı ve olumlu bir rol üstlenmek için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Biz bu çalışmalarımızı bundan böyle de sürdüreceğiz. Aynı zamanda düşünüyoruz ki, sorun çözüme kavuştuğu takdirde, - ki umarız anlaşmazlık kısa sürede barış yoluyla çözülür,- bu sürece hem siyasal, hem de finansal açıdan destek olmak için uluslararası kamuoyunun ve uluslararası rezervlerin seferber edilmesinde AGİT katalizör rolünü oynayacaktır.

Haydar Aliyev: Sayın Bakan, teşekkür ederim. AGİT'in bizim ülkemiz hakkında görüşlerini ve düşüncelerini açıkladığınız için teşekkür ederim. Azerbaycan'ın Avrupa Konseyi üye olmasını ülkemiz açısından tarihi bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Böylece, Azerbaycan Avrupa kıtasında bulunmakla birlikte, aynı zamanda Avrupa ailesine tam üye olarak alınmıştır. Tabii ki, Avrupa Konseyi'nin, AGİT'in bütün ilkelerini Azerbaycan'da uygulamaya koymak önümüzdeki temel görevdir.

Son dönemlerde AGİT'in, sizin de söylediğiniz gibi, bunun yanı sıra Avrupa Birliği'nin bizim bölgeye, bölgemize karşı ilgisinin yoğunlaşması bizde çok büyük memnunluk duygusu uyandırmaktadır. Bizim ülkemizin, Azerbaycan'ın AGİT'le işbirliği birkaç doğrultuda yapılıyor. Fakat hem AGİT ilkelerini Azerbaycan'da uygulamak için, hem Azerbaycan'ın bağımsızlığını pekiştirmek, toprak bütünlüğünü, Azerbaycan'ın sınırlarının dokunulmazlığını sağlamak için biz AGİT'le işbirliğimize, özellikle 1992 yılında AGİT bünyesinde oluşturulmuş Minsk Grubu ile işbirliğimize, Minsk Grubu eşbaşkanları ile işbirliğimize çok büyük önem veriyoruz ve bu işbirliği konusunda büyük umutlar besliyoruz.

Yedi senedir AGİT Minsk Grubu ile, onun eşbaşkanları ile yoğun işbirliği yapıyoruz. Bu işbirliğinin amacı, nedeni Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik toprak talebi sonucunda, Azerbaycan'a yaptığı askeri saldırı sonucunda Ermenistan silahlı kuvvetleri tarafından işgal edilmiş topraklarımızı barışçıl yoldan kurtarmaktır.

Dağlık Karabağ sorunu olarak empoze edilen konu daha sonra Ermenistan ve Azerbaycan arasında bir savaşa dönüşmüştür ve bu savaş birçok kayıplara yol açmıştır, Azerbaycan'a çok büyük zararlar vermiştir. Azerbaycan'in önce Dağlık Karabağ İli, ardından ise Dağlık Karabağ çevresinde bulunan 7 bölgesi-toplam olarak Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si Ermenistan silahlı kuvvetlerince işgal edilmiştir.

Bu işgal sonucunda söz konusu topraklardan bir milyon kadar Azerbaycanlı yerinden yurdundan sürülmüştür. Onlar Azerbaycan'ın farklı bölgelerinde zorlu koşullarda yaşıyorlar. Büyük bir bölümü çadırlarda yaşıyor.

1994 yılı mayıs ayında Ermenistan ve Azerbaycan arasında savaşın durdurulmasına ilişkin anlaşma imzalandı. Bunun ardından barış görüşmeleri başlandı. Biz hâlâ ateşkes düzenini uygulamaktayız. Sizin yanınızda oturan AGİT temsilcisi artık kaç yıldır, bunu gözlemliyor ve ateşkes düzeninin sürmesi için bize yardımlarda bulunuyor. Biz bunu olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Fakat bununla birlikte barış sağlanmamıştır. İşgale uğramış topraklar henüz kurtarılmamıştır ve yerinden, yurdundan göç ettirilmiş insanlar zor koşullar altında yaşıyorlar.

Minsk Grubu eşbaşkanlığını üstlenen Rusya, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa dünyanın en büyük devletleridir. Fakat ne yazık ki, dünyada büyük olanaklara sahip bulunmalarına rağmen, büyük bir nüfuz gücüne rağmen hem bu ülkelerin devlet başkanları, hem onların temsilcileri yaptıkları çalışmalarla henüz istenen sonuca ulaşmış değiller.

Birkaç gün bundan önce biz bu konuları Azerbaycan Parlamentosu'nda, Ulusal Meclisi'nde görüştük. 1997 yılından şimdiye kadar AGİT eşbaşkanları tarafından sunulmuş üç öneri ilk defa basında yer aldı ve Azerbaycan kamuoyuna duyuruldu. 1997 yılında sunulmuş olan iki öneriyi - ki birini temmuz ayında, ötekini ise eylül ayında sunmuşlardı, - geleneksel anlamda onaylamıştık, oysa Ermenistan bunları geri çevirmişti. Hatta bu önerilerin Azerbaycan Parlamentosu üyeleri tarafından, artık şimdi ise kamuoyu tarafından çok ciddi eleştirilere tabi tutulduğunu söyleyebilirim.

1998 yılında yeni bir öneri sunuldu -"ortak devlet" formülüne ilişkin bir öneri. Biz bu öneriyi alırken Minsk Grubu eşbaşkanlarına "Azerbaycan'a bundan büyük haksızlık yapılamazdı" dedik. Biz onu geri çevirdik. Fakat Ermenistan bunu onayladı. Neden? Çünkü Ermenistan'ın çıkarlarına tam uyuyordu. Bu belge Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'la ilgili 1988 yılından itibaren yürüttüğü çalışmaya tam anlamıyla yasallık kazandırmaktaydı.

Ben parlamentoda bunu açıkladım. Her ne kadar biz 1998 yılında bu öneriyi reddetmiş olsak bile, ben size açıkça söyleyebilirim ki, şimdiye kadar insanlar bir türlü sakinleşemiyorlar: Nasıl olur, Minsk Grubu Azerbaycan'a karşı bu denli haksızlık yapıyor ve böyle bir öneriyi Azerbaycan'a sunuyor? Biz AGİT'e teşekkür ediyoruz, zira o, Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığını çözmek için Minsk Grubunu oluşturmuştur ve Minsk Grubunun eşbaşkanları büyük devletlerdir. Fakat bununla birlikte Minsk Grubunun, onun eşbaşkanlarının bu sorunu şimdiye kadar çözememeleri, doğal olarak, bizi üzüyor ve bizim kamuoyunda, Azerbaycan devletinde onların faaliyeti konusunda çok ciddi eleştirel bir yaklaşım söz konusudur.

1999 yılının başlarında Minsk Grubunun girişimi ve tavsiyesi üzerine Ermenistan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanları arasında doğrudan görüşmeler yapılmaya başlandı. Biz bu süre içinde çok görüşmeler yaptık. Hatta bazı rakamlara göre 15 veya 16 görüşme yapmışız. Biz ta başından beri sorunun çözümü için karşılıklı ödünlerin verilmesi gerektiğini söylemiştik. Fakat henüz herhangi bir sonuç sağlayamamışız. Zira Ermenistan Azerbaycan'dan çok büyük ödünlere gitmesini istiyor. Bunu ise biz yapamayız. Ermenistan, bir yandan, Azerbaycan'ın topraklarını işgal etmiştir, bir milyon kişiyi göçmen durumuna düşürmüştür ve o, bir saldırgandır. Şimdi ise şiddet kullanarak elde ettiklerine meşruluk kazandırmak istiyor. Bu nedenle biz bunu asla kabul edemeyiz. Mart ayının 4'ü ve 5'inde Paris'te Ermenistan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanları yeniden bir araya gelecekler. Daha sonra Fransa, Ermenistan, Azerbaycan Cumhurbaşkanları arasında üçlü bir görüşme düzenlenecektir. Ben Ermenistan Cumhurbaşkanı'nın önümüzdeki görüşmede yapıcı bir tutum izlemesini çok isterim.

Biz bunu defalarca beyan ettik, bunu ben size - AGİT'in üst düzey yetkilisine bir kez daha beyan ederim ki, Azerbaycan sorunun barış yoluyla çözümünden yanadır ve barışçıl yoldan çözümüne çalışıyor. Gerçi bizim Milli Meclis'teki oturumun ardından Azerbaycan kamuoyunda sorunun askeri yoldan, savaş yoluyla çözümüne öncelik veriliyor. Bunu da anlamak mümkündür. Tarihe baktığımızda, şiddete karşı hep şiddet kullanılmıştır, saldırganlığa karşı büyük kurtarma eylemleri düzenlenmiştir. Fakat Azerbaycan'ın devlet başkanı olarak ben beyan ederim ki, sorunun barış yoluyla çözümü için hâlâ büyük olanaklar vardır. Bu olanaklar öncelikli olarak Minsk Grubu'nda vardır, onun eş başkanlarında bulunuyor. Tabii ki, Ermenistan ve Azerbaycan yönetimi de bu olanaklara sahiptir. Azerbaycan yapıcı bir tutum sergilemektedir. Fakat biz Ermenistan'ın bütün taleplerini de yerine getiremeyiz. Bu nedenle de, Sayın Bakan, ben sizden bu konuyu AGİT Minsk Grubunda birkez daha görüşmenizi isterim.

Ben Minsk Grubu eşbaşkanlığını yapan ülkelerin devlet başkanlarının hepsi ile defalarca buluşup bu konuyu görüştüm. Fakat Azerbaycan Parlamentosu bunları yeterli bulmuyor ve parlamento tarafından, hem Minsk Grubu eşbaşkanlarına, yani devlet başkanlarına, hem AGİT Başkanı'na, hem Birleşik Milletler Yönetimi'ne, aynı zamanda Güvenlik Konseyi Başkanı'na mektuplar gönderilerek ciddi önlemlerin alınmasını öngören bir karar kabul edilmiştir.

Ben Ermenistan ve Azerbaycan cumhurbaşkanlarının görüşmelerinin sürmesi gerektiğini düşünüyorum. Fakat bu, Minsk Grubu eşbaşkanlarının faaliyetinin azalmasına yol açmamalıdır. Biz her iki yönde çok hızlı çalışmalar yapmalıyız.

Ben size açıkça söylemek istiyorum ki, 8 senedir çadırlarda yaşayan insanların sabrı artık tükenmiş durumda. Sorunun barış yoluyla çözülmesi amacıyla aldığımız önlemler bir sonuç vermediği için Azerbaycan halkının sabrı tükenmiştir. Bu nedenle ben rica ediyorum, siz - AGİT yöneticileri bu konuda yeni ve çok etkin önlemler alınız.

Mircea Geoana: Sayın Cumhurbaşkanı, çok teşekkür ederim. İzninizle, Sizi şu konuda temin etmek isterim ki, AGİT ve onun Minsk Grubu Sizinle Ermenistan Cumhurbaşkanı arasında bu zorlu görüşmelerde ortağınız, güvenilir bir ortağınız olmaya devam edecektir. Eş başkanlar taraflarla görüşmelerde bulunarak, çalışmalarını yapıyorlar, bundan böyle de faaliyetlerini sürdürecekler. Ben de AGİT Dönem Başkanı olarak bu faaliyetin güçlendirilmesi için elimden geleni yapmaya hazırım.

Fransa, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri'nin en üst makamları şunu açık bir şekilde beyan ediyorlar ki, onlar bu anlaşmazlığın barış yoluyla çözümünü sağlamakta ısrarlıdırlar ve bunun için her türlü çabayı göstermeye hazırdırlar.

Fakat anlaşmazlığın uzun süreli ve kalıcı çözümünü sağlamak için bütün tarafların da ciddi ödünler vermeye hazır olmaları ve bunu gerçekleştirme yönünde isteklerini ortaya koymaları gerekir. Fakat ben hem şahsım adına, hem de uluslararası örgütün bir temsilcisi olarak şu konuda çok endişelendim, zira hâlâ toplumun öyle kesimleri var ki, onlar savaş döneminin zihniyeti ile hareket ediyorlar, barış döneminin felsefesi yolunu izlemiyorlar.

Sayın Cumhurbaşkanı, haydi gelin bu insanlara yanıldıklarını kanıtlayalım. Gelin onlara şunu gösterelim ki, barışı, gönenci ve milli gururu görüşmeler yolu ile de sağlamak mümkündür. Ülkenizin lideri olarak Siz çok haklı olarak bu ihtilaf sonucunda vatandaşlarınızın hâlâ kendi öz topraklarından zorla uzak kalmaları ve zor koşullar altında yaşamaları konusuna değindiniz.

Bu görüşmeden önce sizinle baş başa görüşmemizde aktarmış olduğum düşüncelere tekrar değinerek şunu bir kez daha belirtmek isterim: AGİT Dönem Başkanı olarak ben mevcut olanakların saptanması ve harekete geçirilmesi için elimden geleni yapacağım ki, bunlar anlaşmazlığın barışçıl yoldan çözüme kavuşmasına yardım işine aktarılmış olsun. Aynı zamanda ihtilaf bölgesinde toprakların mayınlardan arındırılması, göçmen ve mültecilerin kendi öz yerlerine geri dönmeleri, işgalden kurtarılacak alanlarda onarım ve bayındırlık çalışmalarının yapılması, altyapının yeniden yapımı ve bu arada barış sürecinin denetimi için önlemlerin alınmasına yardımcı olmaya hazırız.

Nihayet, izninizle, sizi şu konuda temin etmek isterim ki, Minsk Grubu etkinliğini azaltmayacak, zayıflatmayacaktır. Tam tersi, bizde Minsk Grubunun faaliyetinin güçlendirilmesi ve onun siz iki cumhurbaşkanının yaptığı görüşmelere yardımcı olması, katkılarda bulunması için her türlü enerji, olanak ve siyasi bir kararlılık mevcuttur.

Nihayet, Sayın Cumhurbaşkanı, lütfen, AGİT'in bu misyonundan, burada faaliyet gösteren ofisinden ve genel anlamda, AGİT'te bulunan kuruluşların çalışmalarından faydalanın. Bizi kendinize bir ortak olarak görün, zira AGİT'in kuruluşları ile birlikte mevcut sıkıntı ve sorunların giderilmesi, aynı zamanda insan hakları alanında yapılan çalışmaların geliştirilmesi için bizimle ve Avrupa Konseyi ile ortak çalışmalarda bulunun. Bizim sahip olduğumuz olanakları değerlendirmenizi istiyoruz, bu şekilde biz, ülkenizin güçlenmesi, demokratik yapıya kavuşması için çabalarımızı daha da artırabiliriz.

Paris gezinizde Size başarılar dilerim. Sizin Dışişleri Bakanı'na da başarılar diliyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanı, nihayet, izninizle, ülkemizin Cumhurbaşkanı Sayın İliescu'nun mektubunu size vermek isterim. Cumhurbaşkanı İliescu Size ve Azerbaycan halkına içten selamlarını söylüyor, ülkenize barış, gönenç diliyor. O, bu mektubuyla Sizi birkez daha uygun bir zamanda Romanya'ya resmi geziye davet ediyor.

Haydar Aliyev: Teşekkür ederim. Böyle bir mektubu almaktan çok memnunum. Lütfen, benim selamlarımı, en iyi dileklerimi Cumhurbaşkanı Sayın İliescu'ya iletiniz. Ben daveti de memnunlukla kabul ediyorum.