Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev´in, Azerbaycan ve ‎Kazakistan heyetlerinin görüşmesinde konuşması - Cumhurbaşkanlığı Sarayı, 16 ‎Eylül 1996 ‎


Ben önce dost Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Nazarbayev'i ve beraberindeki kişileri içtenlikle selamlıyorum, Azerbaycan'ı resmi ziyaret davetimi kabul ettiği için Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'e teşekkür ederim. Kazakistan Cumhurbaşkanı'nın Azerbaycan'a bu ilk gezisinin Kazakistan ile Azerbaycan arasında, iki bağımsız, egemen devlet arasında ilişkilerin başarılı gelişmesine temel oluşturacağından emin olduğumu belirtirim. Yaptığımız görüşmelerde ilgili bilirkişilerimiz, bakanlıklarımız, genel müdürlüklerimizce düzenelenen geniş kapsamlı bir paket ele alınacaktır. Hem Kazakistan'ın hem Azerbaycan'ın çıkarlarını yansıtan bu konuların gözden geçirilmesi ve masaya yatırılmasının ilişkilerimizin daha başarılı gelişmesini sağlayacağından, cumhuriyetlerimize, halklarımıza yardım edeceğinden emin olduğumu belirtmek isterim.

Azerbaycan, tarihi geçmişimizi, halklarımızın derin tarihi kökenlerini, dilimizin, dinimizin, geleneklerimizin ortak olmasını göz önünde bulundurarak, onun yanı sıra yüzyılımızın başından itibaren Kazakistan ile Azerbaycan arasında ekonomik ilişkilerin geliştiğini temel alarak Kazakistan ile ilişkilere büyük önem veriyor. Şimdi, Kazakistan ve Azerbaycan bağımsız, egemen devletler olduğu bir dönemde ilişkilerimiz niteliksel olarak yeni bir boyut kazanmıştır ve bu ilişkileri derinleştirmek, geliştirmek için büyük olanaklarımız ve rezervlerimiz bulunuyor. Azerbaycan buna ilgi duyuyor, onun için de ben Kazakistan Cumhurbaşkanı'nın ziyaretinden son derece memnun oldum ve ilişkilerimizin gelişme perspektifleri bakımından bu ziyarete büyük umutlar bağlıyorum.

Azerbaycan'daki durum belli bir düzeyde bilinmektedir. Yakında Azerbaycan, bağımsızlığının 5.yılını dolduracaktır. Bu dönem Azerbaycan için son derece zor ve karmaşık bir dönem oldu. Ermenistan'ın daha 1988'de başlattığı silahlı saldırı tüm bu süre boyunca devam etmiştir. Bu saldırı sonucunda Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si işgal edilmiş, bu topraklardan bir milyondan fazla Azerbaycan vatandaşı zorla kovulmuştur. Onların çoğu son derece zorlu koşullarda, büyük bir bölümü çadırlarda yaşıyor. Ermenistan-Azerbaycan sorunu ülkemize çok büyük manevi ve maddi zarar vermiştir. Fakat tüm bunlara rağmen Azerbaycan, sorunun barışçıl yoldan çözümünden yanadır ve bunu temel alarak 1994 yılının mayıs ayında Ermenistan ile ateşkes anlaşmasını imzalamıştır. Biz iki yılı aşkın bir süredir ateşkes koşullarında yaşıyoruz. Biz bunu uğraşlarımızın en önemli sonucu olarak görüyor ve ateşkes dönemini kalıcı barışı sağlamak için değerlendirmeye çalışıyoruz.

Bu amaçla AGİT Minsk Grubu çerçevesinde çeşitli devletlerin, kuruluşların katılımıyla görüşmeler yapılıyor. Azerbaycan, işgal altındaki topraklarının boşaltılması, mültecilerin önce yaşadıkları yerlere geri dönmesini şart koşarak bu durumda Dağlık Karabağ'a Azerbaycan devletinin sınırları çerçevesinde en geniş özerkliği vermeyi taahhüt ederek barışı sağlamaya çalışıyor. AGİT Minsk Grubu kapsamında, çeşitli temsilcilerimiz aracılığıyla yapılan görüşmeler ve bizzat benim Ermenistan devlet başkanıyla yaptığım görüşmeler belli bir ilerleme kaydetmemizi sağlasa da, Ermenistan tarafının yapıcı olmayan politikası, ne yazık ki, bu önerileri gerçekleştirmemizi engelliyor. Bununla birlikte ben umuyorum ki, biz sorunu barış yoluyla çözmek için herhalde bir uzlaşma ve mutabakata varabileceğiz.

Azerbaycan, tüm komşuları ile barış ortamında yaşamak istiyor, biz Gürcistan, İran, Türkiye, Rusya ile iyi, sıcak ilişkiler kurduk. Eğer Ermenistan ile sorun Azerbaycan'ın öne sürdüğü koşullar temelinde çözülürse, o zaman onunla da barış ve başarılı ekonomik işbirliği sağlanabilir. Kafkasya'da böyle bir işbirliği tüm Kafkasya ötesi bölgenin Orta Asya ile, keza Kazakistan ile ekonomik işbirliğinin daha da gelişmesi için olumlu sonuçlar verebilir.

Sayın Kazakistan Cumhurbaşkanı, değerli dostumuz, kardeşimiz Nursuşltan Nazarbayev, Azerbaycan kamuoyu sizin Ermenistan-Azerbaycan sorununun çözümü ile hep ilgilendiğinizi iyi biliyor. Beş sene önce siz Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ile birlikte Azerbaycan'a geldiniz, Bakü'de, Gence'de, Karabağ'da, Ermenistan'da oldunuz, Rusya, Kazakistan, Azerbaycan ve Ermenistan devlet başkanlarının iyi bir ortak bildiri yayınlaması için uğraştınız ve bunu başardınız. Ardından bu bildiri Jeleznovodsk'ta resmen onaylandı, ancak uygulanmaya konmadı. Biliyorsunuz, Dağlık Karabağ'ın üzerinde Azerbaycan helikopteri vuruldu. Bu saldırıda cumhuriyetimizin önemli devlet adamları, onun yanı sıra ülkenizin burada arabuluculuk misyonu yapan bakan yardımcısı da dahil bazı Kazakistan temsilcileri yaşamını kaybettiler. Şu da biliniyor ki, Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev 1992 yılının ağustos ayında Almatı'da Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanları ile bir araya geldi. O zaman gereken sözleşme metni imzalandı. Ne yazık ki, o da uygulanmaya konmadı.

Bununla söylemek istediğim şudur ki, AGİT Minsk Grubu, ABD, Rusya, Türkiye gibi dev ülkelerin ve diğer devletlerin yanı sıra Kazakistan ve bizzat onun cumhurbaşkanı sorunun çözümü konusundan uzak kalmadılar, oysa kendi ülkesinde birçok iç sorun vardı. Buna Azerbaycan'da çok değer veriyorlar. Şimdi, Azerbaycan, sorunun barışçı yoldan çözmeye çalıştığı bir dönemde, Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in tavsiyeleri, çabaları faydalı rol oynayabilir. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'e şimdiye kadar yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür ederek bu sorunun ortak çabalarla giderileceğinden umutlu olduğumu belirtirim.

Bununla birliklte son beş yılda Azerbaycan'ı yalnız Ermenistan'ın ülkemize sadırısı değil, hem de iç siyasi durum sıkıntıya sokmuştur. Ülkeiçi siyasi durum istikrarlı değildi, hükümet değişiyordu, üstelik silahlı yoldan, 1993 yılının temmuz ayında Azerbaycan iç savaşa sürükleniyordu, çeşitli silahlı gruplar, çeteler durumu silahlı çatışmaya kadar vardırdılar. Azerbaycan çeşitli bölgelere bölündü. O zaman halk beni Bakü'ye davet etti ve o dönemde oluşmuş zorlu durum büyük güçlükler pahasına giderildi.

O dönemden bu yana üç sene geçmiştir. Bu süre zarfında çeşitli silahlı birlikler şiddet kullanarak iktidarı devirme girişimlerinden vazgeçmediler. Bu girişimler halkın gücü ile önlendi. Şimdi Azerbaycan'da iç siyasi durum istikrarlıdır, oysa cumhuriyetin sınırları dışında yaşayan ayrı ayrı şahıslar Azerbaycan halkı tarafından desteklenen yasal hükümete karşı silahlı eylemler yapma yönündeki düşüncelerinden vazgeçmediler.

Cumhuriyet içerisindeki durumun istikrara kavuşması geçtiğimiz yıl kasım ayında halkoylaması yoluyla bağımsız Azerbaycan'ın ilk anayasasının kabulü, ülkede demokratik parlamento seçimlerini yapma olanağını sağladı. Şimdi Azerbaycan'da ekonomik reformlar uygulanıyor, özelleştirme yapılıyor, toprağın özel mülkiyete geçmesini öngören Toprak reformu yasası kabul edilmiştir. Topraklarımızın daha verimli değerlendirilmesi için devlet tarafından başka önlemler de alınıyor.

Ülke, demokratikleşme, piyasa ekonomisini daha da genişletme, yabancı sermayeleri çekme yolunu izliyor. Hazar Denizi'nin Azerbaycan'a ait sektöründe bulunan petrol yataklarının ortak işlenmesi ile ilgili anlaşma imzalanmıştır.

Tüm bunlar Azerbaycan'da tamamen yeni bir ortam sağlıyor. Böyle bir ortamda komşu ülkelerle, özellikle Kazakistan ile işbirliğini genişletmek ve derinleştirmek için büyük olanaklar bulunuyor. Ben Sayın Nursultan Nazarbayev'in şu görüşüne katılıyorum, ülkelerimiz arasındaki ticaret hacminin düşük düzeyde olması kabul edilemez, onu artırmak gerekir. Ben eminim, Bakü'de yapılan görüşmeler ve düzenlenen müzakereler, imzalanacak belgeler buna katkıda bulunacaktır.

Ben daha bir konuda Kazakistan Cumhurbaşkanı'nın söylediklerine katılıyorum, Hazar Denizi ülkelerimiz arasında işbirliği için çok önemli bir faktördür ve denizin rezervlerinin Azerbaycan ve Kazakistan dahil olmak üzere Hazar'a kıyıdaş tüm ülkelerin çıkarları doğrultusunda verimli değerlendirilmesi için halihazırda çok etkin bir çalışma yapma imkanı vardır. Bu bakımdan bizim tutumlarımız birbirine uyuyor ve biz bu doğrultuda daha büyük ilerleme kaydeder ve başarılar kazanabiliriz.

Türkmenistan, Özbekistan, Gürcistan ve Azerbaycan'ın Trans-Kafkasya ulaşım yolu ile ilgili imzaladıkları sözleşmelere gelince, bu belgeler yürürlüktedir. Bu sözleşmeler Avrupa Birliği tarafından beğenilmiştir, TRACECA programı için belli bir kaynak tahsis ediliyor. Orta Asya'yı Avrupa'ya bağlamak için bu yolun çok önemli olduğunu düşünüyorum ve Kazakistan'ın ona katılması ile ilgili Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in açıklamasını büyük memnunlukla karşılıyorum.

Kazakistan yönetiminin, başarılar kazanmış Orta Asya Ekonomik Birliği'nde Azerbaycan ile işbirliği yapabileceğine ilişkin önerisi Azerbaycan'da da büyük ilgi uyandırıyor ve bu fırsatı değerlendirmek için kesin adımlar atmak gerekir.

Düşünüyorum ki, ülkelerimiz arasında ekonomik, bilimsel, teknik ve kültürel ilişkileri daha geniş alanlara yaymak için birçok başka olanaklar da vardır. Kazakistan gibi Azerbaycan da tüm uluslararası kuruluşlara üyedir, cumhuriyetimiz bu kuruluşlarla etkin işbirliği yapıyor, uluslararası yaşam, uluslararası siyasi konularda, çeşitli ülkelerde yaşanan süreçler konusunda ülkelerimiz aynı konumu paylaşıyorlar. Ben Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'i temin ederim ki, Azerbaycan bundan böyle de bu çizgiye devam edecektir. Kazakistan ile yalnız ekonomi alanında değil, tüm uluslararası kuruluşlar kapsamında da işbirliği yapacaktır.

Ülkelerimiz BDT'ye üyedir ve kanaatimce, bu, çok önemli bir etkendir. Hem Azerbaycan hem Kazakistan çalışıyor ki, bu kuruluş, tüm üye ülkelerin çıkarını gözetecek daha verimli faaliyetlerde bulunsun, giderek eşit ortaklık, işbirliği boyutunu kazansın. BDT'de, gerek onun kurulmasında ve gerek faaliyetinin verimli yönde gelişmesinde Kazakistan'ın rolüne çok büyük önem veriyorum. Azerbaycan ise bu kuruluşa katılımının başarılı ve etkin olması için tüm önlemleri almıştır ve alacaktır.

Kısacası, düşünüyorum ki, Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in cumhuriyetimizi ziyaretinden önce yapılmış olan önçalışmalar, görüşme ve toplantılarımızın verimli geçmesi, tüm belgelerin imzalanması fırsatını sunuyor.

Çeviri "Haydar Aliyev: Bağımsızlığımız sonsuza dek sürecektir (konuşmalar, nutuklar, bildiriler, demeçler, mektuplar, seslenişler, kararlar) - Azerneşr, Bakü-1998, sayfa 307-311" kitabından yapılmıştır.